Sosyalfobi rahatsızlığı yaşayan bir gencin trajikomik hikayesi . Psikiatrik bir hastalık olan sosyal fobi bireyin şiddetli utangaçlık ve takıntı halidir. İnsanların hakkında ne düşündüğünü sorgularlar. Bütün gözlerin onun üzerinde olduğu takıntısıyla oldukça rahatsız bir hayat sürerler . Film bu boyutta bi hikayeyi ele alıyor . Bunu trajikomik bir şekilde anlatıyor.
Yönetmen
M. Oğuzhan Kadıoğlu
" onclick="window.open(this.href);return false;
Sırf girişte güzel memleketimin güzel tanıtım filminden vermişsin diye saniye saniye inceleye inceleye not aldım görebildiklerimi 🙂 Öncelikle tebrikler, bir işi başlayıp bitirmek bile bir çaba sonucudur malum. Yazdığın bir kaç mesaja bakınca bu ilk veya ilke yakın çekim denemen sanırım. (Böyle yazdığıma bakma ben de daha okyanusta damalyım 🙂 ) Şimdiden ilerleyen çalışmaların için azim ve başarı diliyorum.
Naçizâne gördüğüm ve dile getirmek istediğim konuları üç aşağı beş yukarı kronolojik sırayla belirteyim:
-Girişteki sözün devamı geleceğini anlayamıyoruz belki ilk karede gelenin sonuna ve ikinci karede gelenin başına koyulacak üç nokta bağ kurmaya yardımcı olabilir. Bir de daha ortalı ve farklı bir font daha iyi duracaktır snaırım.
-İlk başta bu söz gösterilirken de çok hafif de olsa müzik ihtiyacı hissediliyor ki filmden kopuk durmasın.
-Genel olarak başroldeki arkadaş dışında oyunculuklar benden iyi olsa da vasat 🙂
-Aks atlama ve kamera açıları gibi sıkıntılar var. (Aks atlama konusunda bir ton yazı bulabilirsin google sayesinde ve forumda da)
-0:54 eleman sola döndükten sonra plan değşiyo doğal olarak çocuğun soluna düşen bir plan arıyor gözler ama sağına düşen bir plan gösteriliyor. Oysa çocuk kafasını sola çevirmeden önce kesilse sağ tarafa bakarken sağ tarafta çocuğun gözünden gondol görünür sonra tekrar çocuğu alırsın ve sola dönünce konu akar.
-1:08 yakın açıalrdan alınmış iki farklı plan ucuca eklendiğinde kesmede atlama varmış hissi oluşturuyor ve çok yoruyor. Uzaktaki arkadaş bu tarafa dönük bir duruşta olur ve ikisini bir planda alırsan, daha koaly olur (Mekanı fiziksel oalrak bildiğimden yüzlerinin olduğu tarafa geçemeyeceğin malum 🙂 )
-1:10-1:20 arası elemanın duruşu o hissi çok güzel vermiş takdir etttim
-Psikologun kıyafeti alakasız konuyla. (Sanat yönetimi konusu önemli) Ve ortam ışıklandırması çok kötü, dekor da tabi...
-1:30 hacım o vantilatör o kadar ykaında hiç olmamış, bildiğin başrolden daha yrıntılı duruyor, ilgiyi üzerine çekiyor, mesela görüntüyü flip yapmışsın vantilatörün üzerindeki yazıalr ters, o derece ilgi çekiyor gerisini sen düşün, filmden kopup vantilatörün markasını anlamaya çalışamkla geçti saniyeler.
-1:47 son yavaş çekim krıbaç şaklamasına yavaş çekim ekolu bi ses güzel giderdi 🙂
-3:17 hiç gerek yok abi bu planı sokmaya (öbürü analtmaya devam ederken ses gelsin mesela sol kanal baskın ver sesi bu planı bir kaç saniye sürdür o da olur, ama sessiz sedasız gereksiz yere sokma)
-3:46 araba sürerken niye gereksiz yere flip yaptın yine? ben yine arabanın şöförü bi sağda bi solda bi ingiltere bi türkiye trafiği ne alaka diyip koptum filmden
-6:15 yavaşlatmaya gerek yok hacım, yüz zaten vereceği hissiyatı veriyo
-7:25 müzikle çok uyumlu ifade (genel olarak başrolün mimiklerini beğendim, jest yok hiç amaduruş ve yüz ifadesi güzel)
-Sarsıcı bir final yok, sosyofobi yi tanımlamaya yarar bi film olur biraz daha temizlense. Ve geçmişte dayak yemiş olmak en bilinen sebep sanırım bu konuda, ben öyle düşünüyorum en azından. Mendil satan kızın önünde gerçekleşiyor ya olay, belki çocukken mendil satmış, her alır mısın dediğinden terslenmiş bi çocuk olsa geçmişte ve o yüzden gerçekleşmiş ols bu sosyofobi, geçmişte olayın tekrarlanması anı olacak, çocuğun mendiini alsammı almasammı karmaşası da girip daha derin sokabilir o ruh haline izleyiciyi belki... (Belki de sadece saçmalıyorum 🙂 )
Sanırım ilk saniye saniye incelemem oldu, umarım bir şeyler katar. Daha göremediğim çok problem veya güzel yön vardır, görebildiklerim bunlar oldu diyelim. Tekrar kolaylıklar ve başarılar dilerim.
why so serious?
Ne başı tam ne de sonu.... Tam bir film değil. O nedenle film çekmeye özenen bir arkadaşa öğüt babında yazıyorum.
Ayrıca "Sosyal fobi rahatsızlığına yakalanan" diye birşeyi okuyunca insan bu konuyu ele alanların bile anlamamış olduğunu düşünüyor.
Mastürbasyon olduğunu düşünmemiz istenen sahnenin alakası kurulmamış. Komik bir ara detay olarak kalmış.
3:46daki flipler algıdaki değişikliği göstermek için konmuş ama iyi olmamış. Genelinde çok teknik sorun var. Temel sinema bilgilerini öğrenmeniz gerekli. Ha ayrıca o psikolog sahte bir psikolog bile olamaz. Oturuşu ve vücut haliyle daha çok mafyatik bir tip.
Sinema hem bir hastalık hem de tedavisinin ortak adıdır.
Sorularınızı özel mesaj yerine forum üzerinden herkese açık sormanızı rica ediyorum.
3:46daki flipler algıdaki değişikliği göstermek için konmuş ama iyi olmamış
aynı ona yordum ben de ama eller direksiyonda! Hani başkasına sürüdürp çekse olurmuş ama böyle basite kaçılmamalıymış..
why so serious?
Çok teşekkür ederim arkadaşlar yorumlar için . Dikkate alıcam bundan sonra söylediklerinizi . Saniye saniye izleme zahmetinde bulunduğunuz için de ayrıca teşekkür ediyorum . : )
Aslında konuya çok güzel yaklaşmışsın. Sosyal fobilin komik korkularını gerilimmiş gibi lanse ederken yaşadığı traji-komik durum. Tabi temel düzeyde çekimle ilgili konulara dikkat etseydin çok daha etkili olabilirmiş. Sinematografi, kurgu, senaryo, kamera hareketleri gibi konularda kendini geliştirisen bence çok iyi işler.
Bu arada Memleketeim Eskişehir'i görmek de hoş oldu. Havadan görüntüleri nereden buldun merak ettim doğrusu.
Teşekkür ederim mtnrdgn değerli yorumun için . Görüntüleri Eskişehir tanıtım filminden aldım : )
çoğu filmde gördüğüm hata bu filmde de var.tam olarak ismi var mı?,bilmiyorum.ancak 2 ayrı görüntüyü ard arda koyunca birinci görüntüden,ikinci görüntüye geçerken rahatsız edici bir ses çıkıyor.kameradan çıkan bir ses sanırım.bir de şu sondaki çocuk en azından yere yatsaydı inandırıcı olurdu.bacak kasları aşırı gelişmiş 3 kişiden dayak yerken bile ayakta duruyor.bana göre filmin iyi noktası ise şizofrenlik için çekilmemiş olmasıdır.nereye baksam şizofrenlerle alakalı bir film var. 🙂 gerçi şizofrenlik ve sosyal fobi'nin ne farkları bilmiyorum.son olarak oyunculuklar için bir şey söyleyemem ancak o mendilci ufak kız sahnesini izlerken kulaklığı kulağımdan çıkardım.bilmiş gibi konuşan çocuklara sinir oluyorum yani sizinle alakalı bir durum değil.genel olarak ortanın üstündeydi.acele ile yazdım,ağır konuştuysam yahut bir hatam varsa affola.ellerinize sağlık.başarılarınızın devamını dilerim.
Filmini tekrar izledim, bazı yerlerde kahkahayı bastım. bu konuyu anlatmaya seni ne itti bilmiyorum ama gerçekten samimiyetle yapılmış, laf olsun diye yapılmamış bir film. Filmde teknik açıdan her türlü hata var ama sadece samimiyetin filme ne kadar değer kattığının bir göstergesi. Teknik olarak çok iyi olupta seyretmeye değmeyen tonla filmden bin kat iyidir.
Sinema ile daha ciddi uğraşmak istiyorsan aşağıdaki kitapları tavsiye ederim.
Göz Kırparken - Walter Murch
Sinemada Yönetmenlik, Oyunculuk, Kurgu-Edward Dmytryk
Sinematografi: Kuram ve Uygulama - Blain Brown
Oyun ve Senaryo Yazma Tekniği - Turgut Özakman
Dijital Video ile Sinema - İlker Canikligil
Filmini tekrar izledim, bazı yerlerde kahkahayı bastım. bu konuyu anlatmaya seni ne itti bilmiyorum ama gerçekten samimiyetle yapılmış, laf olsun diye yapılmamış bir film. Filmde teknik açıdan her türlü hata var ama sadece samimiyetin filme ne kadar değer kattığının bir göstergesi. Teknik olarak çok iyi olupta seyretmeye değmeyen tonla filmden bin kat iyidir.
Sinema ile daha ciddi uğraşmak istiyorsan aşağıdaki kitapları tavsiye ederim.
Göz Kırparken - Walter Murch
Sinemada Yönetmenlik, Oyunculuk, Kurgu-Edward Dmytryk
Sinematografi: Kuram ve Uygulama - Blain Brown
Oyun ve Senaryo Yazma Tekniği - Turgut Özakman
Dijital Video ile Sinema - İlker Canikligil
ben ilker canikligil'in kitabını almayı düşünüyorum ama kararsızım. idefixten içindekilere baktım sadece bir kısmı işime yarıyor. alırsam color correction ve ses miksajı bölümleri için alıcam. sence değer mi sırf o bölümler için?
Kitap bir nasıl yapılır kitabı değil. O yüzden herhangi bir tekniği bu kitapla öğrenemezsin. Kitap dijital film dünyasını tanıtıyor. Bu amaçla almanı tavsiye etmem.
Kitap bir nasıl yapılır kitabı değil. O yüzden herhangi bir tekniği bu kitapla öğrenemezsin. Kitap dijital film dünyasını tanıtıyor. Bu amaçla almanı tavsiye etmem.
teşekkürler. beni büyük bir masraftan kurtardın:)