😀 önemli olan yarışmaktı 😛

Çok beğendim. Sadece çekim saati, sert ışık biraz olumsuz etkilemiş görüntüyü, yukarıda da belirtildiği gibi. Başarılar dilerim. KEzzAP sizinkini de izledim silmeden önce. Burada bari kalsaydı, izlettiriyordu kendini.

İnternetten video olarak paylaştım yeniden.
Ayrı bir başlık açmak istemedim.

arkadaşlar yorumlarınız ve değerlendirmeleriniz için teşekkürler. konuya ilişkin izlenimlerimi paylaşmak gerekirse öncelikle yarışma en başından daha fazla kişiye ulaşmak üzerine kurulu olduğu için ekşi sözlükte başlık açtım daha fazla insanın görmesi için. sonuçta binlerce video olsa dahi şart olarak en fazla beğenilen ilk 10 gibi saçma bir madde var. ben yaratıcılığa hiç bir katkısı olmayacak bu tarz maddelere sahip yarışmaların ne kadar manipüle edilebileceğini aslında ekşi de başlık açarak bir nevi göstermiş oldum kendimce. ben philip bloom olsam benim videomu zaten seçmezdim ayrıca benim videomunda o 10 videonun arasında işi yok. özenilmemiş ses desen arkaplanda konuşma sesleri, düzgün açılar yok üzerine düşünülen bir şey yok ailecek gidilen bir hafta sonu gezisinden alınan enstantenelerden oluşturulan bir film benimkisi. peki sizce bu ne kadar doğru? tamam post production da bir yorum katmış olabilirim belki ama yine de o kadar emek harcanan işin arasında benim videomun işi ne? her neyse zaten ben videoyu en başında eklemeyecektim fakat sildiğim filmi render edilen klasörün içinde görünce bir anlık bir kararla yükledim.

anlatmak istediğim olay şu aslında, çok güzel işleri youtube gibi manipülatif bir ortamda beğenme esasına göre değerlendirirlerse eğer bu yarışma sonuç olarak manipülasyona neden olur. benim de yaptığım şey tam olarak bu. yarışmayı manipüle etmek. ha eğer olur da (olmayacağından adım kadar eminim) hakeza ikinci olursam bu benim haklılığımı gösterecek.hak eden onca iş varken sırf bir kitleye sahip olduğum için makinayı kazanmak. peki burda suç bende mi yoksa bu yarışmayı daha fazla duyulmak için açan reklamı daha fazla yapılsın istenen kitlesi daha fazla olan insanları seçen sony de mi? black mirror'ın birinci sezonunun Fifteen Million Merits adlı bölümünü izleyenler neden bahsettiğimi çok iyi anlayacaklardır.

egomuz, tanınma isteğimiz, şartlarımız, koşullarımız bizi bu çarka dahil ediyor. ve dönüyoruz durmadan. fifteen million merits bölümü aslında dışarıya karşı inkar ettiğimiz karakterimizi yüzümüze çarpıyor. bütün yarışmaların adil olmadığını söyleyerek sisteme söverken bir anda yarışmayı kazandığımızda sistemin bir parçası olup en kuvvetli sistem savunucuları haline dönüşüyoruz. kimilerimiz çalıştığı iş yerinde patronları tarafından mobbing görerek ufak meblalara çalışırken sırf karakterini tartışmaya açan ve böylelikle popülerlik kazanan kimseler kolay yoldan para kazanabiliyorlar. ya da biz kolay yol olduğunu zannediyoruz. aslında bence dünyanın en zor işi karakterini tartışmaya açmak. ben ekşide yazılan sadece iki üç yorumdan bu derece etkilenebiliyorsam bu işi yaparak para kazananların psikolojilerini tahmin bile edemiyorum.

ben 5d mark iii de a6300 ü de aynı şekilde çalışarak aldım a7s ii yi de çalışarak alabilirim. şu an sevdiğim işi yapıyor değilim fakat yapacağım günlerde gelecek. o zaman geldiğinde ve gerçekten bir yarışmaya katılmak istediğim zaman üzerinde düşünerek uzun uzun emek harcayarak ilmek ilmek işleyerek bir iş yaparak katılacağım ve bu yarışma kitleler tarafından değil bilenler tarafından değerlendirilecek. o yüzden bu yarışma için emek ve vakit harcayacanlardan özür dilerim...

***yarışmaya katılan arkadaşlar kendim için açmış olduğum başlığa sizlerin videolarını da ekleyebilirim. hatta yarışmayı böylelikle trolleyebiliriz tabi sony hepimizi elemezse 🙂

Böyle yarışmalar zaten marka bilinirliğini yükseltmek için yapılmıyor mu? Yayıla yayıla kısa videolarla reklam yapılıyor. Sony'nin en iyi kısa belgesele değil, en fazla kişiye ulaşmış kısa belgesele karşı bakışı olumludur. Manipüle edilmesinden yarışmayı yapan memnundur. Diğerlerinin önüne geçme konusunda duyulan rahatsızlık, kişisel bir duyarlılık. Ben de o duyarlılığı gösterebilirim belki ama başkasından beklemezdim. Altı üstü bir yarışma. Çok adil olsa, kendi aranızda 10 video çıkarın, sonra ben aranızdan seçerim denmezdi. Bu, demokratik gibi görünen ama acımasız bir seçim yolu.

Dediğin doğru bağımsız, benimkisi kişisel bir tercih zaten. Duruyor işte orada video. İsteyen izler, beğenen oy verir.

arkadaşlar yorumlarınız ve değerlendirmeleriniz için teşekkürler. konuya ilişkin izlenimlerimi paylaşmak gerekirse öncelikle yarışma en başından daha fazla kişiye ulaşmak üzerine kurulu olduğu için ekşi sözlükte başlık açtım daha fazla insanın görmesi için. sonuçta binlerce video olsa dahi şart olarak en fazla beğenilen ilk 10 gibi saçma bir madde var. ben yaratıcılığa hiç bir katkısı olmayacak bu tarz maddelere sahip yarışmaların ne kadar manipüle edilebileceğini aslında ekşi de başlık açarak bir nevi göstermiş oldum kendimce. ben philip bloom olsam benim videomu zaten seçmezdim ayrıca benim videomunda o 10 videonun arasında işi yok. özenilmemiş ses desen arkaplanda konuşma sesleri, düzgün açılar yok üzerine düşünülen bir şey yok ailecek gidilen bir hafta sonu gezisinden alınan enstantenelerden oluşturulan bir film benimkisi. peki sizce bu ne kadar doğru? tamam post production da bir yorum katmış olabilirim belki ama yine de o kadar emek harcanan işin arasında benim videomun işi ne? her neyse zaten ben videoyu en başında eklemeyecektim fakat sildiğim filmi render edilen klasörün içinde görünce bir anlık bir kararla yükledim.

anlatmak istediğim olay şu aslında, çok güzel işleri youtube gibi manipülatif bir ortamda beğenme esasına göre değerlendirirlerse eğer bu yarışma sonuç olarak manipülasyona neden olur. benim de yaptığım şey tam olarak bu. yarışmayı manipüle etmek. ha eğer olur da (olmayacağından adım kadar eminim) hakeza ikinci olursam bu benim haklılığımı gösterecek.hak eden onca iş varken sırf bir kitleye sahip olduğum için makinayı kazanmak. peki burda suç bende mi yoksa bu yarışmayı daha fazla duyulmak için açan reklamı daha fazla yapılsın istenen kitlesi daha fazla olan insanları seçen sony de mi? black mirror'ın birinci sezonunun Fifteen Million Merits adlı bölümünü izleyenler neden bahsettiğimi çok iyi anlayacaklardır.

egomuz, tanınma isteğimiz, şartlarımız, koşullarımız bizi bu çarka dahil ediyor. ve dönüyoruz durmadan. fifteen million merits bölümü aslında dışarıya karşı inkar ettiğimiz karakterimizi yüzümüze çarpıyor. bütün yarışmaların adil olmadığını söyleyerek sisteme söverken bir anda yarışmayı kazandığımızda sistemin bir parçası olup en kuvvetli sistem savunucuları haline dönüşüyoruz. kimilerimiz çalıştığı iş yerinde patronları tarafından mobbing görerek ufak meblalara çalışırken sırf karakterini tartışmaya açan ve böylelikle popülerlik kazanan kimseler kolay yoldan para kazanabiliyorlar. ya da biz kolay yol olduğunu zannediyoruz. aslında bence dünyanın en zor işi karakterini tartışmaya açmak. ben ekşide yazılan sadece iki üç yorumdan bu derece etkilenebiliyorsam bu işi yaparak para kazananların psikolojilerini tahmin bile edemiyorum.

ben 5d mark iii de a6300 ü de aynı şekilde çalışarak aldım a7s ii yi de çalışarak alabilirim. şu an sevdiğim işi yapıyor değilim fakat yapacağım günlerde gelecek. o zaman geldiğinde ve gerçekten bir yarışmaya katılmak istediğim zaman üzerinde düşünerek uzun uzun emek harcayarak ilmek ilmek işleyerek bir iş yaparak katılacağım ve bu yarışma kitleler tarafından değil bilenler tarafından değerlendirilecek. o yüzden bu yarışma için emek ve vakit harcayacanlardan özür dilerim...

yarışmaya katılan arkadaşlar kendim için açmış olduğum başlığa sizlerin videolarını da ekleyebilirim. hatta yarışmayı böylelikle trolleyebiliriz tabi sony hepimizi elemezse 🙂

ne kadar içten bir mesaj bu böyle. harika tespitler 🙂 eleştirilerden etkilenmenize gelince içten yanmalı motor gibi içten onaylı olmak lazım motora bi şey olmaması için 😀
benim videoyu da başlığa eklerseniz çok sevinirim, zira 2 beğeni var sadece 😀
video:

videonuzu ekledim başlığa ikimize de başarılar 🙂 sosyal medya böyle birşey aslında acımasızca eleştirilmeye de küfür yemeye hazır olmak lazım böyle başlıklar açarken ben yine her zaman ki gibi hazır değildim ve sanırım hiçbir zaman da olamayacağım. ha bundan sonra böyle bir şeye yeltenir miyim? kesinlikle hayır. yani sanki sadece kullanacakları oylarla birinci ya da ikinci olacağımı zanneden insanlar var hala. bu tarz yarışmalar zaten pr çalışması yapıp kriterleri sağlamamızı istiyor. tıpkı iyi bir pazarlama ile kötü olduğu halde gişe yapan filmler gibi. amaç reklam çalışması.

oyla değil mi yarışma? neyle birinci olunuyo?
edit: he ilk ondan seçecekmiş, halka açık tombala.

videonuzu ekledim başlığa ikimize de başarılar 🙂 sosyal medya böyle birşey aslında acımasızca eleştirilmeye de küfür yemeye hazır olmak lazım böyle başlıklar açarken ben yine her zaman ki gibi hazır değildim ve sanırım hiçbir zaman da olamayacağım. ha bundan sonra böyle bir şeye yeltenir miyim? kesinlikle hayır. yani sanki sadece kullanacakları oylarla birinci ya da ikinci olacağımı zanneden insanlar var hala. bu tarz yarışmalar zaten pr çalışması yapıp kriterleri sağlamamızı istiyor. tıpkı iyi bir pazarlama ile kötü olduğu halde gişe yapan filmler gibi. amaç reklam çalışması.

çok teşekkür ederim, harikasınız 🙂
ingilizce altyazı eklemekle uğraşmayacaktım ama bi güzellik yapıp eklediniz, onu halledivereyim 🙂