Forum

SON İSTEK (Kısa fil...
 

SON İSTEK (Kısa film) 2008 (hotfile)

3 Gönderi
2 Üyeler
0 Reactions
1,467 Görüntüleme
 ruhs
(@ruhs)
Gönderi: 26
Başlığı açan
 

SON İSTEK (Kısa film) 2008 (hotfile)

Erol Çelik’in 3. kısa metraj filmi (9:25)

SON İSTEK (Sinopsis)

“Her insanın kendi ölümünü seyretmeye hakkı vardır.” Film, tümüyle bu cümle içinde oluşmuştur.
Bir insan ölmeden önce, özellikle kendini öldürmeden önce ne ister? Son İstek filminin kurgusunda bu soru dolaşır ve izleyici, dokuz dakikalık filmin içinde, ölümle, merakın arasında gidip gelir.
Issız bir yol kenarında tuvaletini yapmak için arabasını durduran adam, bir süre sonra kendi arabasının arkasında başka bir arabanın durduğunu görür. Önce utanır ve toparlanarak arabasına binmek için harekete geçer. Ama arabasına yaklaştığında, ikinci arabanın ardında, bir başka araba durduğunu görür. Durum tuhafına gider ve ıssız bir yol kenarında daha fazla macera yaşamanın bir anlamı olmadığına kanat getirecek ki, arabasının kapısını açıp binmek için harekete geçer. Ama bir silah sesiyle irkilir. Kafasını arkaya doğru çevirdiğinde, ikinci arabadaki adamın kendini vurduğunu görür.
Filmin kahramanının o andan sonra hayatı karmakarışık olmaya başlar. Bu karmaşa o denli yoğunlaşır ki, yol kenarında yardım isteyen bir kadınla, karmaşanın sebebini anlamaya başlar.

Son istek (link)

http://hotfile.com/dl/64893738/06a13fb/son_istek.part1.rar.html " onclick="window.open(this.href);return false;
http://hotfile.com/dl/64896010/dd15248/son_istek.part2.rar.html " onclick="window.open(this.href);return false;
http://hotfile.com/dl/64898290/9759b58/son_istek.part3.rar.html " onclick="window.open(this.href);return false;
http://hotfile.com/dl/64898467/d117ee7/son_istek.part4.rar.html " onclick="window.open(this.href);return false;

online izlemek için:
http://www.vimeo.com/2686908 " onclick="window.open(this.href);return false;

senaryosu için
http://www.erolcelik.net/sonisteksenaryo.html " onclick="window.open(this.href);return false;

Detaylı bilgi için
http://www.erolcelik.net/k " onclick="window.open(this.href);return false;ısafilmler.html

İLK KİTAP HEYULA

İKİNCİ KİTAP SATRANÇ VE ŞÖVALYE

 
Gönderildi : 27/08/2010 5:36 am
(@gorkem)
Gönderi: 0
 

Peşinen "herkes kendi ölümünü görmek ister" gibi bir motivasyonla yola çıkması filmin en büyük hatası bence. Kişilerin bu fikirle ilgili düşüncesi farklı olabilir, hak veren olablir vermeyen olabilir, o başka. Ama herkesin bu konua hemfikir olmayacağı kesin. Madem durum bu film naısl böyle cüretkar ve kendinden emin olabiliyor?

Diğer önemli nokta: herkes hemfikir olmalı mı? Hayır. "Bu şart değil ki zaten" diyebilirsiniz. Ama bu durumda da filmi ayrı bir yükümlülük bekler: Net bir çıkarsama yapmaktansa konuyu tartışmaya açmaya çalışma. Yani ya çok net bir fikriniz vardır ve bu fikri işlersiniz. Ya da emin olmadığınız ama tartışmak istediğiniz bir fikir/öneri/hipotez vs. vardır bunu tartışmaya açarsınız. Son İstek, kesinlikle emin olamayacağı bir konuyu tartışmaya açıyor ve kesin yargılar sunuyor. Bu doğru bir yaklaşım ve yerinde bir cüret değil bence.

Filmin genel görsel tasarımı fena değil, bana yeterli geldi. Anlamlı kadrajlar, işlevsel ışık kullanımları mevcut. Ama oyunculuklar ve yine özellikle replikler ve replik okumaları çok kötü ne yazık ki. Filmi yaralayacak, izleği kesintiye uğratacak kadar kötü. Ve, kadının adama gerçekleri açıkladığı andaki yönetmenlik ise "yönetmen! Neredesin? Bak olay kopuyor! Çık ortaya!" dedirtecek türden. Ölmüş bir adama intihar ettiğini söylüyorsunuz. "Sen öldün" diyorsunuz! Bir insan için bundan daha büyük bir olay olabilir mi? Fİlmdeki duruma bakın! "Aa! Hadi ya. Sen de melek misin? N'oluyo yaa? Merhaba, ne kadar hoş hatunsun!"" gibi bir havada. Orada yönetmenlik resmen üzerimize sağanak şeklinde yağmalı! Adamın birşeylere inanmayıp "n'oluyo yaa?" demesi yerine biz burada "oha! N'oluyo yaa?" demeliyiz. Ha, bu benim fikrim. Yönetmen tabii ki yönetmendir, bizimle hemfikir olmayabilir. Ama o zaman da böyle heyecansız bir sekans çıkar ortaya. Yönetmen öyle bir deprem an'ını heyecanlı, yıkıcı ya da hangi duyguyu uygun görüyor ise o duyguya uygun inşa etmeli. Ama ben burada hiçbir duygu göremedim. Bir anda görüyoruz ki adamla kadın, çamurlu ayakkabılarıyla (yürüyüşleri kadar yolun çamurlu oluşunu çeker gibi bir anlam mevcut! Ama bence yürürlerken ayakları çekmek, yüzleri görmeyip konuşmaları duymak gayet hoş bir tercihmiş. Sadece mekan/yol buna müsait değişmiş) yürüyüp durumun tahlilini yapıyorlar. Pardon ama hele önce adam bi üzüleydi haline yahu, yazık genç yaşta sıkmış kafasına....

Ve yolda bizim adamı gören herkesin intihar etmesi bende olgukça güçlü bir etki bıraktı, filmin finali ve bunun sebebi için resmen heyecanlandım. Ama altından hiç de tatmin edici olmayan bir sonuç/sebepo çıktı. BUradan hareketle filmin gerilim atmosferini kurma çabası ile olanları açıklama tercihi arasında bir dengesizlik olduğu iddia edilebilir. Ki bu sorunun birçok peofesyonel filmde de var olduğu düşünülürse büyük bir kusur gibi görünmeyebilir ama adamı görenin kendi kafasına sıkması beni bayağı gerdi gerçekten.

Kusurlarına eksiklerine rağmen izlemesi fena olmayan bir film. Daha iyi filmlere umarım....

Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;

 
Gönderildi : 27/08/2010 3:08 pm
 ruhs
(@ruhs)
Gönderi: 26
Başlığı açan
 

Ben filmin yönetmeni Erol Çelik.
Görkem Beyin yorumlarını tamamen doğru ve yerinde buluyorum. Son sahnedeki yürüme sahnesi anlık geliştiği için müdahale edemedim. "Her insanın kendi ölümünü seyretmeye hakkı vardır"

Çok teşekkür ederim.

 
Gönderildi : 08/01/2011 7:22 pm
Paylaş: