Simit isimli üçüncü kısa filmim. Fikirlerinizi bekliyorum.
PS:Evet filmin bir sahnesinde aks problemi var. Yeni kurguda çözmeye çalışıcam 🙂
[vimeo] http://www.vimeo.com/11921998 [/vimeo]
.
Evet bencede eğlenceli bir film olmuş güzel :)) Daha önce izlediğim kalem filmide eğlenceliydi :))...
Genel olarak güzel film. Yalnız şunlar şöyle olsa daha güzel olurdu dediğim yerler var onları söylemek isterim.
1-Filmin ilk başında simitçiyi göstermek yerine, Baş karakterimizin ne kadar simite ihtiyacı olduğunu görsek acaba şimdi ne yapacak sorusu zihnimizde daha belirginleşecektir.Karakterimizin simite ne kadar muhtaç olduğunu öğrendikten sonra simitçiyi görmemiz yada Simit resmi olan o kocaman resmi görmemiz daha yerinde olacaktır.
2-Yankesicinin (karakterimizi sefil bırakan kişi) yüzünü görmemiz bizi konudan koparan noktalardan birisi. o sahnelerde sanki çok eski iki dost birazdan karşılaşacak gibi bir duruma sokuyor seyirciyi ve bunun yanında yankesici artık film boyunca tekrar karşımıza çıkmayacağı için yüzünü bu kadar uzun süre ve net bir şekilde görmek bizi filmin konusundan (daha ilk başlarda) uzaklaştırabiliyor. Oysa onun yüzünü görmememiz çok daha olumlu bir etki yaratacaktır.
3- yerden parayı alan karakter'in önce parayı görüp te sonra alması çok daha anlamlı olurdu. Eğer o parayı oraya koyan zaten o çocuk ise (-ki sanmıyorum) bunu belirtmek de yerinde olabilirdi. (Mesela cüzdana ip bağlayıp bir köşeye saklanıp yoldan geçenleri işletmek gibi 🙂 )
4-KArakterimiz dilencilik yapmaya karar vereceği zaman bir ikilemde kalması gerekir (Etik ikilemi) bunu bizim görmemiz lazım. Sıradan bir insan küt diye oturup dilenemez. (Mesela Elemanın cüzdanını çalacağı zaman azda olsa bir ikilem yaşıyor bunun gibi bir sahne eklemen güzel olurdu.)
5-Baş karakterin, adamın cüzdanını çalmadan önce bir arabanın yanına düşünceli halini gördüğümüz sahne vardı
Karakterimizin arka planındaki arabanın öyle kocaman bir şekilde kadrajda olmasının bir anlamı var mı? Varsa nedir? Eğer yoksa o kadraj çok kötü.
Bütün bunların yanında bu sitede izlediğim en naif filmlerden birisi olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.
Hikaye güzel olmuş, ama planlar pek iç açıcı değildi. Hayaksi özellikle 2 ve 3 maddelerin katılıyorum. Kadrajlar için genel bir kural yoktur ama daha sen olan kadrajlar yapmalısın.
Filmimiz bu hafta 2. Robert College FAF Film Festivali'nde birincilik ödülü almıştır.
Eğlenceli bir kısa film, tebrikler sürüklüyor insanı ama,
Mantık hataları ve oyunculuklara verilecek önemle çok daha iyi yapılabilirdi,
İyi günler.
Güzel. En azından sıkılıp kapatmadım. Konu filmin tümüne yayılmış bir biçimde. Herhangi bir kopukluk yok. Merak ettim sürekli bir sonraki dakikayı. Film boyunca hafif bir tebessüm olduğunu da filmin sonunda farkettim. Filmin sonunda ki kamera arkasında simitçi abimizin isyanına da güzel bir kahkaha attım. =)
Oyunculuklar idare eder ama büfede kontör yollamaya çalıştığı arkadaşın oyunculuk performansını özellikle beğenmedim. Çok önemli mi? Tartışılır. Sadece beğenmediğimi söyleyeyim dedim.
Bunun dışında hayaksi'nin 2. ve 3. maddelerine de içten bir şekilde katılıyorum.
He bir de filmin 50. saniyesinde başlayıp bir kaç saniye süren, PES 2009'un menüsünde çalan, oynadığım dönem boyunca da duymaktan kıl olduğum bir müziği kullanmışsın. =) Sanki biraz gereksiz veya kısa mı olmuş ne... Cuk oturmuş deriz ya, hiç oturmamış sanki o müzik oraya. =)
Herşeye rağmen eğlenceli bir film, tebrikler.
Bence film biraz havada kalmış. Yani, durumun absürtlüğü, filmin kendi gerçekliği içinde yerine tam oturmamış demek istiyorum.
Adam bir reklam panosunda gördükten sonra simit almaya karar veriyor. Fakat cüzdanını çaldırdığı için simit alamıyor. Filmin kalanında ise adamın simit almak için başvurduğu yolları görüyoruz. Ama film bize kendi atmosferinde neden simit alamamanın cüzdanı çaldırmaktan daha önemli olduğunun cevabını vermiyor. Daha da önemlisi filmin gerçekliği tam oturmadığı için bize bu soruyu sordurtuyor. Filmin iyi olması için ya bize bu soruyu sordurtmayacak bir film gerçekliği yaratması ya da bu sorunun cevabını bulabileceğimiz bir şeyler vermesi gerekirdi.
Bir de, yankesicinin cüzdanı çalmasından önceki çekimler izleyiciye başka şeyler vaad ediyor ama vaad ettiğinden çok daha azını veriyor. Bu tür hayalkırıklıkları bence bir film için çok önemli eksiler.