Guzel olmus emeginize saglik.

Kendi goruslerim (hepsinin basina "bence" konulabilir.)
Biraz uzun tutmussunuz, daha kisa olsa daha iyi olabilirdi. Muzik uyumsuz, hareketli bir muzik olsaydi hem filmin montajiyla daha uyumlu olurdu hem de anlatimi guclendirirdi. Film muzigi seyirciye birseyler hissettirmek icin degil, filmdeki karakterin ne hissettigini seyirciye aktarmak icin kullanilmasi gereken bir aractir. Bastaki uyanma sahnesi de pek iyi durmamis, direk cocuk oyun oynarken baslasa cok daha iyi olurdu.

Sadece kotu yanlarini yazinca da sanki "rezalet film" dermis gibi oluyor ama amacim oyle bir sey demek degil. Hosuma da gitti film, ozellikle cc gayet basarili. Ama muzigi kesinlikle degistirmenizi tavsiye ederim.

Film iyi bir damar yakalamış aslında. Biraz alışılmış bir tema olsa da yine de kolay kolay eskimeyecek bir konu bu neticede ama bu film de birçok kısamızla aynı dertlere sahip. Özensizlik.
Oyunculuk kötü. Diyeceksin ki "oyunculuk mu var ya da buna ihtiyaç mı var?" Oyuncunun uyandığı çekimdeki hali bile gayet yetersiz bir kere, sanırım sen oynamışsın. Cast harika, halin tavrın oraya ait gerçekten ama oyunculuğun zayıf ne yazık ki. Uykudan uyanıyorsun, 2 dakika kestirdiysen bile bu hal çok yetersiz yani. Esniyormuş gibi yapmışımsı bir hal bu. Ve bir parça "oyna"saymısşın iyi olurmuş.

Ortalık kan revan oyuncu neden gülümsüyor? Eğer amaç "bu oyunu oynayan herif salağın teki işte, kana savaşa gülüyor, keyif alıyor" diyorsan da;

1- Bu bir suç mu? Hata mı? Ben pek iyi bilmiyorum bu oyunları falan ama bu counter strike'tı sanırım, savaş oyunu. Onu oynadığını gördüğüm herkesin ağzı kulaklarında. Bunları eleştirmeye mi niyetlendiniz acaba?
2- Eğer öyleyse de oyuncunun oyun oynarkenki haline değil o gülümsemesine odaklanıp onu vurgulanması gerekli. YAni "orada savaş var, bu herif sırıtıyor" gibi. Yönetmeniniz bunu vurgulamaya çalışmış gibi görünmüyor.

Ve hikaye biraz daha net, biraz daha belirgin bir noktaya bağlansa, ya da bir sürpriz içerse çok daha doyurucu olurmuş. Bu haliyle yetersiz kalmış. "Let's play" etkili bir mesaj gibi görünüyor ama biryere gitmiyor bu mesaj? Kime? Bize mi? Tamam, hadi oynayalım. BU oyunlar bizi vahşi mi yapıyor? KAtil mi yapıyor? Ya da katiller bu oyunları mı oynamış zamanında?

İlla böyle bir yerlere bağlanmayacak olsa da yani bu şart olsa da net bir durum, net bir çıkarsama yok.

Fİlmin kurgusu çok iyi mesela, uğraştık demişsin. Elinize sağlık, güzel olmuş gerçekten, gayet tatminkar. Ama film işi bir bütün olmalı işte. Kurgunun iyi olması, senaryo zayıfsa bir işe yaramıyor. Fikir iyi ama uygulama yine yetersiz. Bakın kötü demiyorum, üşenmeyip ya da daha doğrusu "yetinmeyip" biraz daha ilerilere götürseymişsiniz hikayeyi belki dana doyurucu bir noktaya ulaşılabilirmiş.

Arayın, uğraşın, hatta araklayın. Senaryo bulun, zor birşey değil. Bakın en baba kısalara, ya da uzunlara. Fİkirlerini kopya edin. İşçiliğiniz de iyise ortaya iyi bir iş çıkar. Ama en azından bir film çıkar. TEmatik olarak çok zayıfsanız o zaman da bir hikaye anlatmayın. Şart değil ki. Tema belli işte. PC oyunları ile savaş. Çocuk oynadıkça sıyırsın kafayı, uyusun kalsın mesela atıyorum. Ama o zaman da bir mesaj verme çabasında olmamayı kabullenmeniz gerekli. BU film, bir mesaj verme çabasında ama bir hikaye anlatmıyor. İkisi birbirinden kolay kolay ayrılamaz ki. MEsaj vereceksen sağlam tematik içeriğin olmalı. Enfes görselliğe gerek yok. (Woddy Allen, Michael Haneke) Amaç görsel güzellikse tematik sağlamlık şart değil (Adrien Lyne, Tony scott), rahat ol, postta uğraş aylarca, izleyen çakılsın kalsın ekrana. Ama filmin sonunda "let's play" falan yazma. Sanane, isteyen oynar, istemeyen oynamaz. 🙂 Senin önem verdiğin şey kimin ne yaptığı değil ki. Eğer öyleyse de ne yaptığını önemsediğin şeyi iyi incele ki söylediğin yerine varsın.

Hep denemeler denemeler. Bu ve benzeri filmlerin çoğu birer film değil, daha önce de konuşmuştuk bunu.

Bunlar hep film denemeleri. "Geliyoruz yavaş yavaş, bakın bunlar hazırlık hep, çok iyi filmler yapacağız inşallah" gibi bir mesaj saklı herbirinde. Ama bu mesaj da bir yalan. Çünkü bu denemelere imza atanlar doktor, miyendis, manav, astronot, kaynakçı, pilot, boyacı ya da biraz şanslılarsa ışıkçı, sesçi, oyuncu ya da hadi belki kurgucu görüntü yönetmeni olacak. Sağlam bir senarist ya da yönetmen olacakların sayısı çok çok az. Ve bunun tek sebebi herkesin "iletmen" olmak istemesi. "Yönetmen" değil.

Elinize sağlık, ben keyifle izledim. Önümüzde çok yol var daha, inşallah yanılırım, bir sürü iyi senarist yönetmen çıkar aramızdan. Daha iyi işlere....

Ve son bir not: Hans'a selam söyleyin, benim bir iki dvd kalmıştı onda. Bir ara sizin eve bırakıversin, ben alırım sizden. 😀

Teşekkür ederim yorumlarınız için. 🙂