Film, benim ikinci filmim.

Son dönemlerde youtube tarzı broadcast siteleri aracılığıyla şiddetin herkes tarafından ulaşılabilir hale gelmesi dikkatimi çeken bir konuydu. Bundan yaklaşık bir ay kadar önce, Finlandiya'da bir genç bir video kaydetti. Okulunu basacağını ve arkasından kendini öldüreceğini söyleyip, atış talimi yaptığı videosunu youtube'da yayınladı. Ve bahsettiği eylemi gerçekleştirdi. Bu olay hareket noktam oldu.

Film bu tarz olayların ahlaki boyutundan çok, bu şekilde şöhrete ulaşmak isteyen gençlerin psikolojisine yoğunlaşıyor. Bu tarz olaylar sık sık yaşanıyor biliyoruz. Burada kavramaya çalıştığım "ölümden sonra gelecek şöhretin anlamı"

Böyle bir psikolojiye sahip bir insanın hayat algısı "Ne kadar gerçek, ne kadar kurgu?" sorusunu, sinema diline yansıtıp, filmin "ne kadar gerçek ne kadar kurgu" olduğunu sorgulamaya çalışarak anlatmaya çalıştım.

DESTEKLERİ İÇİN PAYİTAHT'A SONSUZ TEŞEKKÜRLER!

NOT: Filmin daha kaliteli bir görüntüsünü koymayacağım, çünkü bu filmi Youtube'dan izlemek gerekiyr diye düşünüyorum.

videonun yüklenmesini bekliyorum. merak ettim bayaa

edit: Şimdi izledim. Elime ilk kamera aldığımda bir heyecanla kendimi çekme denemelerimi hatırladım. Şiddet eğilimim olmadığı gibi, filmdeki gibi bir mesaj kaygım da yoktu tabi 🙂 Ben oldukça beğendim. Kameranıza, internetinize sağlık 🙂

Filmin tarzı hoşuma gitti. Gerçek çekim gibi çekilen filmlere bir zaafım var. 2 şey beni itti ama,
1. monitöre olan kesmeler atmosferi zedeliyo azıcık, ama düşününce de görüntünün youtube a konduğunu başka nasıl göstereceksin? Zor.
Ama işte burada 2. olay geliyor diyecektim ki birden aklıma youtube'da record diye bir özelliğin olduğu geldi.. Ama yine de kendini öldüren biri bunu göndermiş olamaz. O mantık hatası beni azıcık soğuttu dediğim gibi. Bİr de en başından beri gerçekçilik yakalanamaya çalışılmış bir filmde, ki sırf bu nedenle sadece youtube'a da konmuş (ki başta filmlerinizi youtube'da harcamayın diyecektim ki sinopsisi okuyunca hak verdim) bir filmde jenerik olması da atmosfer zedeleyen bir olay.

Ben yine de sevdim. Fikir ve çekimler hoşuma gitti.

Elinize sağlık.

fikir oldukça etkileyici. tek eleştirim filmin adına olabilir. filmin adı "gerçek intihar görüntüsü, kesin izleyin" gibi youtube kültürüne yönelik bir isim olsaydı daha çok amacına hizmet eder bir film ve güzel bir kültür eleştirisi olurdu (her ne kadar buna kültür demek şu an saçma gelse de bir süre sonra youtube kültürü diye bir jargon oluşturacağız, ister istemez, aynen tv kültürü gibi)

yani böyle bir isim koysaydınız ironi tam amacına ulaşırdı.

bir de çekim olarak elemanın niye zoom yaptığına takıldım. tripodu zaten görüyoruz filmde, yani kamerayı koyacağı platform sabit bir şey değil, yerinden kıpırdayabilir. koltuğa yaklaştıramaz mıydı. küçük bir mantık ama yine de yaparken onu düşündüm. ne uğraşıyorsun, tripodu yaklaştırana dedim.

neyse, bu iki eleştirime rağmen güzel ve ironik bir film. elinize sağlık.

sevgili kezzap filmi izledim ve özellikle kurgusu çok hoşuma gitti..
tebrik ediyorum...

Filmin ilk planını çok beğendim, kamera çok sağlam bir yerde duruyor. Sonrasında yine her zman ki gibi kameranın özenle seçilmiş bir yere konulacağını sanıyordum yani genel ve uzun bir plan, ama öyle olmadı şaşırdım açıkçası, hele ki kameranın biri tarafından öyle salla pati bi şekilde alınıp tripoda yerleştirilmesi daha çok şaşırttı beni. Sonrası ise benim hiçbir yerde izlemediğim özgünlükteydi. Bu çok değerli...

İnternet'in insanoğluna yarattığı olumlu fırsatları bir kenara bırakırsak aklımızın alamayacağı hadiselere de yol açtığı kanıksanamaz bi gerçek. Bu mevzuyu anlatırken gerçek ve kurguyu harmanlamaya çalışmak gerçekten çok iyi fikir. Ama burda önemli olan mevzu senin kafanda ki soru, "Ölümden sonra gelecek şöhretin anlamı". Bu hadise hakkında aklımdan bişiyler geçiyor. İnsanoğlunu durdurmak çok zor, insanoğlunun her dönemde neyden etkileneceği, ne ile şuurunun bozulacağı muamma, ama bu kesintisiz her zman oluyor, deyim yerindeyse insanoğlu buna gebe...Neler duyuyoruz neler, stanley kubrick in otomatik portakal da anlattığı gibi, şiddete meyilli yaratıklarız. Bunu dışavuracak yer bulduğumuz anda patlıyoruz. Şu içinde yaşadığımız zamanda ise insanların beyinlerinin özellikle teknolojinin gelişmesiyle beraber çöktüğünü düşünüyorum. Böyle bir ortamda böyle bir psikoloji de bulunan insanların belki de bitmek tükenmek bilmeyen egolarını rahatlatmak için şan için şöhret için şiddete başvurup bunları herkesin kolayca ulaşabildiği bi yerden pazarlamaya çalışması bence tüm dünya toplumlarını ilgilendiren sosyolojik bir bozukluk. Burada işin en acı tarafı, çaresiz kalmış insanoğlunun, öldükten sonraki şöhrete tamah edecek kadar sefilleşebilecek bir yaratık haline gelmesi.. Filmin naçizane anlatmaya çalıştığı sorun çok büyük ve önemli.Bunun evrensel bir boyutta olması gerçekten filmin değerini fazlasıyla arttırıyor. Sağlam bir iş çıkarmışsınız arkadaşlar.

Kezzap ve payitah'ı çok çok tebrik ederim.

Filmiz izledim şimdi ama filmin altında yazdığın açıklamalar olmasaydı anlamazdım sanırım..Onlar olunca anlamlaştı kafamda..
Filmin adı konusunda mordevrim'e katılıyorum..
Sanırım oyuncu youtube ile çektiklerini eşit zamanlı olarak paylaşıyor gibi yapmışsınız ve burdan mantık hatasını kaldırmak istemişsiniz..Ama eşit zamanlı da değil arada biraz aman farkı var ama sonnuçta canlı yayınlanıyor gibi düşünülmüş..Gerçi youtube'daki intihar daha önce gerçekleşiyor..Hmmm 😕
Her neyse..Müziksiz de film oluyormuş mesajı da verilmiş sanırım 😉 (Yani sadece değinmek istedim,yoksa filmi başka mesajlar vermeye zorlamıyorum yanlış anlaşılmasın)
Elinize sağlık..İyi çalışmalar diliyorum..

Filmi tekrar izledim de..Adam önceden çekmiş yapacağını koymuş,sonra da açmış kemarayı somutlaştırmış..Mantık hatası yok yani..Youtubedaki sadece "nasıl öldürecem kendimi"nin deneme çekimi 😀
Öyle işte kendi kendime, (kendime)açıklama gereği hissettim..

Filmiz izledim şimdi ama filmin altında yazdığın açıklamalar olmasaydı anlamazdım sanırım..Onlar olunca anlamlaştı kafamda..

Aynen bende böle oldum. Orijinal bir fikir. Tebrik ederim ikinizide...

bence pek akıcı olmamış,sıkıldım izlerken hafiften..bide kan sol taraftan fışkırıyo,ama önündeki ekran da kan oluyor,biraz yanlış gibi geldi ama tabi kanın nerelerden fışkıracağı belli olmaz..bu arada çekimlerde çok güzel olmuş jj.abrahams'ın yeni filminin fragmanındaki çekimlere benzemiş.

Öncelikle izleyen herkese teşekkürler. Beğenmenize sevindim.

@demon
Benim de kamerayı ilk elime alışlarım olarak düşünülebilir bu. Neticede ikinci filmim, daha önceki iki sinematografik denememi saymazsam. Filmin pek bir mesaj kaygısı olduğunu düşünmüyorum. Yani youtube olunca otomatikman bir mesaj barındırıyor içinde mevzu, ama dediğim gibi ahlaki boyuttan çok psikolojik boyut ilgilendiriyordu beni.

@eglaia
Monitöre olan kesmeleri hiç sorma. Benim de hoşuma gitmedi pek, bir tek sondaki kesmeyi seviyorum, bir de ilk kesmelerde ekrandaki karakerin yüzünün görünmemesi kafamdaki yabancılaşma fikrine katkıda bulunuyor. Onun dışında görsel olarak ben de pek sevmedim.

Genelde en büyük endişem zaten bu "zaman" olayının anlaşılamayacağıydı. Yani kendini öldüren biri videoyu nasıl youtube koyar? Bunu gerçek üzerinden algılarsak bu imkansız. Ama şu sorunun asıl derdim olduğunu hatırlatayım: Peki kendini öldüren birinin öldükten sonra şöhret olmasının anlamı nedir? İşte bu iki soru birbirinin aynısı olduğunu söyleyeyim sadece.

Filmin jeneriği olup olmamasını çok düşündüm. Tıpkı senin söylediğin sebep yüzünden. Ama daha sonra gerçek-kurgu asıl derdim olduğu için, böyle bir çelişki katayım dedim. Bu filmin ilk hali jeneriksizdi, yani senin tespitin çok doğru bir tespit.

Youtube'da ben de pek harcamak istemiyordum ama bu filme özel bir şey bu.

@mordevrim
Tıpkı filmi ilk başta jeneriksiz düşünmem gibi, senin dediğin gibi bir isim de koymayı düşündüm. Ama biraz izleyiciyi de olayın içine katmak istemem (youtube'a koyma sebebim de aynı deneyimi izleyiciye yaşatmaktı) izledikleri filmin, izledikleri film içinde yer aldığını görmeleri yine kafamda birtakım anlamlar ifade ediyordu, gerçek-kurgu çelişkisi yüzünden. O yüzden vazgeçip filmin gerçek ismini koydum.
Bu arada youtube kültürü fikrine kesinlikle katılıyorum.

Zoom olayını yönetmen tercihi şeklinde geçiştirmek mümkün belki ama, ben gerçeklik-kurgu arasında bir köprü olan kameranın bütün özelliklerini kullanma taraftarıydım. Yani tesadüfi bir tercih değil. Haraket, pan, zoom, rec tuşu vesaire. Hareketi daha önce sağlamıştım, zoom'u kullanmak istedim.

@vmeihcmm
kurgu konusunda daha çok payitaht'a teşekkür edeceksin, kafamdakileri şekillendirmek anlamında çok yardımcı oldu.

@ercinoztas

filmde anlatmak istediklerim anlamında tıpatıp aynı düşünüyoruz. Yani ben daha çok senin bu anlattığın psikolojiye yoğunlaştım.

Salla pati şeklindeki kamera kullanımın evet görsel bir sıkıntıya neden oluyor. Ama peki o görüntüler çekilirken sence kamera açık mı diye sormak istiyorum? Bu soruyu düşünürsen eğer neden öyle bir tercih yaptığım (görsellikten feragat ederek) belki daha açık olur. Ama kesinlikle kötü bir görsellik.

@mobidik
Şu ana kadar diğer arkadaşlara verdiğim yanıtlar içinde sana da vereceğim yanıtlar mevcut. Tekrar yazmamın anlamı yok. 😀

Müzik konusuna gelince. Müzik de kullanmak istedim aslında, jenerik'in içinde, tıpkı jenerikle yaptığım kurgu-gerçeklik çelişkisini verebilmek için, ama yarışmaya katılacaktı ve telif sorunuyla uğraşmak istemedim 😀
Yani müziği çok gerekli olduğu için değil istediğim anlama katkıda bulunması için kullanacaktım.

Evet aslında "nasıl öldürecem kendimin" deneme çekimi doğru! Ama çekim değil de, düşüncesi diyelim. Böyle öldürecem kendimi ve herkes beni izleyecek düşüncesi.

İzleyenlere tekrar teşekkürler. Yorumlarınız inanılmaz değerli. Her yoruma ayrıntılı cevap verme sebebim budur.

Tekrar çok teşekkürler.

Hakikaten güzel iş çıkmış hani komplike olmayan sade anlatımlı ama sürükleyen kısa film nasıl olur dediğiniz zaman bu film en güzel örnek bence.Tebrikler.

@ozan.kurt
Evet biraz anlaşılması zor. Ama türe yakın olanlar daha rahat anlayabilirler. Açıklama olmadan yani. Teşekkür ederim ozan'cım.

@ali.demirel
Evet izlerken sıkılınacak bir film zaten. Garip gelebilir ama izleyiciyi sıkan filmler yapmayı tercih ediyorum. (yani anlaşılmayacak filmler değil, öyle bir tatmin peşinde koşmam, sıkan filmler sadece) Çünkü bence "sıkılmak" güzel bir his.

Çekimleri beğenmene sevindim. Kan ile ilgili kendin vermişsin zaten cevabı. Kan bu! Nereye sıçrar belli olmaz.

J.J.Abrams'ın filminin fragmanını izlemedim. Koysana buraya zahmet olmazsa.

Sana da değerli yorumların için teşekkürler.

@sequence
Beğenmene çok sevindim. Sade konular, sade anlatım tercihimdir.

Gerçi birkaç kişiye komplike geldi film ama, sana gelmemiş. İşte dediğim gibi türe alışık olmakla alakalı biraz.

Teşekkürler...

Bende biraz filmin çekim öncesi ve sonrası gelişimlerini anlatayım;

Kezzap bana ayaküstü(kuruyemişçinin önünde, elinde bi kaç tane püsküğüt almış olarak) fikri anlattı, bende hemen beğendim. Cuma çekelim dedi, tamam dedim. Cuma günü kezzapgillere gittim, sahneyi anlattı bana. Kezzap gerçekten ne istediğini iyi biliyor, benim gibi hödüğe bile anlatabildi isteklerini. Silah sahnesini denedik bi kere, kezzap oldu dedi. Eve girişimden bu aşamaya kadar yaklaşık 30 dakika geçti. Sonra hadi çekelim dedik ve tek seferde çektik. Dedim ya ne istediğini iyi biliyor ve iyi ifade ediyor kendini. Sonra bize geldik, ben çay koydum ama çayı unuttuk montaj aşamasında. Kezzap bana 3 kere çayı hatırlattı ben 5 kere unuttum 🙂 Sonra yutup sahneleri hariç montajladık, hoşumuza gitti. Ben akşam memleketime döndüm. Buda böyle bir film işte 🙂 Sanırım minimalizm böyle bi şey 😛 Bi çay, bi kahve, iki püsküğüt..

Yüreğine sağlık kezzap(çok fena bir sanatçı temennisi :))