Çağımız insanlarının git gide daha fazla hedef küçültmesi ve hayallerini anlık ve sıradan hale dönüştürmeleri üzerine çekilmiştir. Slogan olarak 'hayallerin kadar büyüksündür' düşüncesiyle izlerseniz senaryonun çizdiği yolu daha rahat yakalarsınız.
Olumlu olumsuz her türlü yorumunuzu bekliyorum.
Yönetmen Hakkında
Kırıkkale Üniversitesi Radyo Ve Televizyon Programcılığı birinci sınıf terkim. Yaklaşık bu filmden ayrı üç filmim daha var. Genelde toplumsal sorunlara değinirim. Sürçü lisan ettiysek affola.
Oysa Hayat...
Süre: 7'51''
Yazan Ve Yöneten
Mahmut KORKMAZGÖZ
Oyuncular
Evren ERSAN, Berk KAYABALI
Müzik ve Kurgu
LEMMY YAPIM
Kamera Panasonic Lumix GF3
https://www.youtube.com/watch?v=
psikologlar iddialı laflar etmez pek, empati yaparlar, yani söylediklerini aynen sana aktarırlar. psikoloğu daha çok askeri psikologlarına benzettim, psikolog taklidi yapıyolardı, psikologları da iyi tanıdığım ortaya çıktı hani :DDDD
yine de film sıcak geldi, izledim sonuna değin 🙂
sosyal mesajı da pek anlayamadım.
sonuç olarak elinize sağlık.
Oyunculuklar çok zorlamalı olmuş. Daha çok prova lazım. Renkleri de gerçekdışı olacak derecede köklemişsiniz. Doygunluk çok yüksek. Sİyahlar yeşile çalmış. Kesmeler parazitli, seste dip gürültüsü var ki sanırım floresan vb kaynaklı. GF3'te hareketli parça olmadığı için başka açıklaması olamaz.
Öyküye gelince, sloganınız ile sonda olup biten arasındaki ilişki bana çok net gelmedi. Yani mesaj doğru olsaydı bulunan şeyin bir hayalkırıklığı yaratması gerekmez miydi?
Buna karşın çıkış noktanız ve yaklaşımınız aslında güzel bazı sonuçlara gidebilir. İşleyiş de uygun olursa sonuç daha iyi olacaktır.
Sinema hem bir hastalık hem de tedavisinin ortak adıdır.
Sorularınızı özel mesaj yerine forum üzerinden herkese açık sormanızı rica ediyorum.
Oyunculuklar benimde gözüme çarptı ve saçma yerlerde argo kelimelerle sigara içişlerinin uzun uzun gösterilmesi rahatsız etti sigara içtiği anda birşey olacak diye bekledim hep ama olmadı.Mesaja gelirsek bende tam anlamadım.
Daha iyi çalışmalarla tekrar aramızda olursunuz inşallah.Eski çalışmalarınızıda izlemek isteriz.Başarılar 🙂
Öncelikle yorumlarınıza teşekkür ederim. Filmde küçük şeyleri arzulayan insanları yansıttım. Bir bekleyiş ve idealler örnek olabilir. Hayatta beklentilerimizdir bizi biz eden. Umarım anlatabiliyorumdur. Orada son sahnede kutudan(kutu burada arzularımız oluyor) sigara çıkıyor çünkü o an sigarası bitiyor tek isteği bir dal sigara. Hayali ve temennisi hep böyle. Eğer orada kaybettiği ya da çok sevdiği misal bir kolyesi olsaydı o çıkacaktı. Oyunculuk daha iyi olabilirdi. Zira genç arkadaş biraz yeni oyunculukta biraz onu moda sokamadım o da ilk kez böyle bir projede yer almıştı heyecan yaptı. Aslında şuan sorsalar terapi sahnesini gözümü kırpmadan atardım.
Verdiği mesaj anlaşılabilir fakat ana karakter arkadaş biraz kasmış kendini, ilk deneyimi olduğu için olmalı zaten bahsetmişsiniz.Psikolog arkadaş biraz daha iyi oynamış.Genelde filmlerde dizilerde psikologlar beyaz tenli gözlüklü falan olur.Psikologa benzemese de fazla kasmamış kendini.Tabi bu benim görüşüm.Yeni projelerinizde başarılar dilerim...
Mevlananın da anlattığı mantık bu:
ne arıyorsan O'sundur.
Ekmek arıyorsan Ekmek....
çocuk aradığı şeyin farkında olsaydı belki vurgusu daha iyi olabilirdi.
vurgulara dikkat etmediğimizde sinema dili zayıf oluyor filmlerin.
aklımızdakini karşıya veremiyoruz.
bi de bunu seyirciye anlatmak için yapıyorum tarzında olmamalı, misal:
çocuğun boş paketi kameraya gösterdiği an...
saygılar.
demek istediğim bi kaç vurguyu güçlendirebileceğin yeri boş geçmişsin, mesela otobüste yandakiyle sohbet edebilirdi, yolda bir şey görebilirdi, köyde yol aradığı yaşlı amca muhakkak sen kimsin tarzında kolundan tutabilirdi, ya da köyün gençleri onun orada ne halt yemeye geldiğini merak edebilirlerdi. yani bu aradaki zaman dilimini hikayene hizmet ettirebilirdin hem de zenginleşirdi hikayen diye düşünüyorum, tabiki belki de yanlış düşünüyorum, bu sadece benim düşüncem 😀