keşke acele etmeden yapılmış paylaşılacak bişeyler paylaşabilseydim. ama en azından bir süre sonrada olsa paylaşacağım. bu çalışma bir hafta sonu cumartesi gecesi ve pazar gündüz çekildi. daha çok kendimizi sınamamız ve özelikle oyuncumuzu görmek açısından çekildi. alalade bir çekim. ne çok titizlendim nede çok baştan savdım. bir nevi deneme filmi diyebilirim. hikayenin ne anlattığını ben bile bilmiyorum içimden geldiği gibi çektim. senaryo veya yazılı metin hiçbirşey olmadan çektim. asıl projeme başlamadan evvel kendimizi sınama amacıyla oluşturuldu diyebilirim. filmin içinde tek konuşma geçen yerde ses patlaması olduğundan rahatsızım biraz ve bana ders oldu asla videomici yakından tutmamalıyım. ne kadar gürültülü bir ortam olursa olsun. geri kalan açıklarıda siz değerli arkadaşlarım tespit edip bazı fikirler verebilirlerse önümüzdeki projede bu fikirlerinizin bize yol göstereceği kanaatindeyim. olumlu yada olumsuz içinizden geldiği gibi yorumlayabilirseniz sevinirim. hatta çok kötü bulduğunuz yerleride büyük harfle yüzüme vurunki, bir küpe olsun. şimdiden teşekkürler.
[vimeo] http://www.vimeo.com/1548722 [/vimeo]
Bayan oyuncunuz, karakteri içinde gelgitler yaşamış gibi. Tereddüt yaşayarak oynamış. "Yaptım ama oldu mu acaba" kaygısıyla oynamış hissini kaptırdı bana. Özellikle kafedeki itiraf sahnesinde... (İşin bu kısmının, aslında yönetmenin elinde olduğunu belirtmeliyim).
Gitara bakıp gülümsemesi sırasında hızlı geçiş yapılmış ve kadının gitara bakıp gülümseyişi farkedilemiyor, dolayısıyla ardından gelen, beraber gitar çaldıkları anımsama olayı havada kalıyor...
Cesetteki darbeli alan olmamış. Cesetin soyunuk verilmesinden heralde ilişkinin başında oldukları ya da ilişkinin hemen sonrasındaki durum anlatılmaya çalışılmış; bu yolla kadının girdiği ruhsal durum daha fazla açıklanmak istenmiş seyirciye. Seyirciye fazladan bir şey açıklama zorunluluğu hissetmeseymişiniz ve cesedi çıplak değil kıyafetli olup, kan olayından daha iyi bir sonuç alınabilirmiş. Zaten devam sahnesinden kadının duyduğu pişmanlığı çok iyi anlıyoruz.
Filmin hangi kamerayla çekildiğini de not edebilir misiniz?
Bu tip filmlerin senaryosu olmaz zaten, sadece çekim planları olur. İyi bir eleştirmen adını hatırlayamadım şimdi "en iyi kısa filmler senaryosuz kısa filmlerdir" demişti. Olayın bu kısmına fazla takılmanıza gerek yok.
Not: Hocam affınıza sığınıyorum yorumlarım bana çok duygusuz geldi, umarım size öyle gelmez. Gecenin bu saatinde, belkide izlemiş olduğum filmin etkisinden kaynaklanıyor. Hoş görün.
- Şunu bir dene...
- Nedir bu?
- Tüm dualarının karşılığı diyebilirim.
Gia (1998)
yo hayır aksine çok beğendim. dikkat edilmesi gereken noktalara değinmeniz beni sevindirdi. eleştirileriniz çok yapıcı hemen bunları not alıp daha detaylıca ve dikkatlice inceleyeceğim. çok teşekkürederim.
not : çekimler canon hv30 cinema mod da ışık kullanılarak yapılmıştır.
premiere cs5 montajlanmıştır.
Arkadaşlar....
Önce filmi izledim ve sonrasında bu iki mesajı oludum. Ve filmi izlediğime bin pişman oldum.
Neden?
İki sebepten.
Birincisi: Bu filmi çeken arkadaşın açıklamalarına baktığımda, bu filmi izlemek için hiçbir nedenimin olmadığı fark ettim. İstenirse sebeplerini uzun uzun anlatabilirim. Aşağıda kısaca yazacağım.
İkincisi: Bu iki mesaj, filmden çok daha fazla"üzerine konuşulabilecek malzeme" içeriyor. Filmi izlememe gerek yokmuş, mesajlarda söylenenler daha önemli.
Hangisinden başlayayım bilmiyorum ki? "En iyi kısa filmler senaryosuz kısa filmlerdir!"
Bu cümle üzerine savrulacak en abartılı itiraz bile gayet sönük kalır, o derece yanlış çünkü. Bu nasıl bir tespit, önerme böyle? İyi bir eleştirmen mi söylemiş bunu? Hayran kaldım o arkadaşa. "Yuh artık!" seviyesinden yanlış bir fikir diyip geçeyim.
kalender, dediğim gibi, film üzerine konuşmak aslında gereksiz. "Alelade bir çekim" demişsin açıkça. "Ne anlattığımı ben bile bilmiyorum" yaklaşımıyla elinden çıkmış bir filmi izlemek için bir neden gösterebilir misin bize? Alelade çektiğin, izleyicilerine keyif verici herhangi birşey verme amacını gütmediğin, ne anlattığını bile bilmediğin, özenmediğin bir filmi bizler neden izleyelim? Bu içerikteki bir mesaj yazıyorsan muhtemelen hatalarını görmek istiyorsun, söylemişsin de bunu zaten. Kusura bakma, sen önce elinden geleni yap, işine yeterli özeni göster, ondan sonra bizden bir yaklaşım bekle. Çok mu istiyorsun? Oturup yazayım mı 5 sayfalık bir inceleme filminin üzerine? Gerçekten yaparım bunu, yüz tane filme yaptım. Ama benim yazacaklarım, senin okuyup "haaa, bak buna dikkat etmeliymişiz gerçekten yaa" diyeceğin şeyler, Görkem'in önerilerini okumadan, zaten görmen gereken şeyler. Ve zaten benim yazacaklarıma ihtiyacın olmadığına da eminim. Senin ki tembellik biraz, çoğu arkadaşta olduğu gibi. 🙂 "Öylesine birşeyler çekeyim, birileri izleyip hatalarımı söylesin, diğer işte onlara dikkat edeyim!" Yok öyle bir ilişki. Yazacağım 5 sayfanın özeti,: Özensizlik! BU kadar basit. Özenmezsen iyi bir film çıkmaz zaten. Tavsiye mi istiyorsun? Bir dahaki filmine özen göster. Bitti. Nokta.
Yeterince birikimin mi yok? Olabilir. Araştır, incele. Kurgun iyi değil. Any Given Sunday/Oliver Stone izle. Oyunculuğun zayıf. Meryl Streep izle. Görüntü Yönetimin kötü. Roger Deakins izle. (Var olmayan) Senaryon kötü, Andrew Kevin Walker'ı incele. Daha ne diyelim sana?
Ama yaptığın işe özenmezsen ortaya iyi bir iş çıkarman zaten olanaksız olur, bizim tavsiyelerimiz falan da tamamen gereksiz olur.
Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;
görkem utancımda kıpkırmızı oldum. ama tembelliğimi ve aptallığımı yüzüme vurman iyi oldu. çok haklısın bu yazının üstüne söylenebilecek bişey yok aslında. teşekkür ederim görkem abi.
Est. Aptallık falan deme, yok öyle birşey.
Tembellik? Belki....
Ama niyet iyi.
İyi çalışmalar.
Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;
teşekkür ederim hocam yanlışlarımın en başını görmemi sağladınız sağolun.