Yorum aralarında yazarım, akıcılık olur diyordum ama sadece izlenip yorumsuz kalması biraz tuhaf oldu gibi...

Sebep Ne Ola ki Sıralaması; (parantez içleri bir ihtimal sorulara cavap niteliği)

1. Teknik olarak çok fazla aksaklık vardır. Teknik bilgim olmadan çektim ve bu eksikliklerin buradan belirleneceğini ümit etmiştim. (offf bu teknik çok berbat olmuş, yorumuma bile değmez... geç abi geç... önce bi kamerayı kullanmayı öğren dese miydim.. amaaannn salla geççç)

2. Hikayenin işlenilişi konusundaki değerlendirmeler benim için çok önemliydi... Forumun bu yöndeki değerlendirmeleri hakikaten eşi bulunmaz bir fırsattı...(e noldu la adam çıktı, mal gibi sokak ta bi buraya gitti bi döndü oraya gitti, siyahlı adam vuracaktı, bir anda beyaz bereli geldi nolu lan.. sonra kızla bakıştılar... la kız bunu sevgilissi miydi... bi pok anlamadım... ya bi geç amaann kotaya yazık oldu)

3. Genellikle forumda aktif olmaya çalıştım; bu aktivite yeterli olmadığı için mi değerlendirme dışı kaldım... Durum böyleyse o zaman belli bir aktive oranının verilmesi gerekmez miydi ki biz de onu tamamlayıp değerlendirme bekleseydik... (Aman beee önce yaz bakalım... şöyle bi yerleş ondan sonra hadi hadi bakimmm...)

4. Uzak bir ihtimal ama öğrenmek açısından sormak lazım; filmin konusu olan şahısa karşı bir durum mu? (Yavşaaakkk... bak hele kimi konu edinmiş, bakele... ulan seni ben varya ................... haaaaa)

Hikaye üstüne yorum yapabilrim, ama ondan önce, acilen o jenerikteki yazılardan kurtulman lazım, yazılar pixel pixel gözüküyor ve çok büyük ayrıca font cidden kötü, onun haricinde hikaye için şunları söyleyebilirim, siyahlı adam, filmin can alıcı noktasını baltalayacak kadar karikatürize, rolüne hiç otur(a)mamış, oynatacak kişilerin kısıtlı olmasına bağlayabilirim bu durumu . Kızdan bahsetmişsin, sanki oynatmak için oynatmışsın gibi duruyor kız orada, hikayeye hiçbir katkısını göremedim ben(yoksa var mı? varsa anlat), seçtiğin konuyla ilgili atıp tutanın olacağını sanmam, burada pek musollini ye beş kalan adam görmedim ama olabilir de belki, bilemem orasını, kameraman kiralamışsın, bu noktada yapabileceğim pek bir yorum yok açıkçası 🙂 Anlattığın konuda yeni bişeyler söylemen gerekliydi diye düşünüyorum, ortada, extra karakterli bir canlandırma var gibi çünkü, bilmem anlatabildim mi demek istediğimi, açıkçası bana bişey katmadı film, daha farklı açılardan bişeyler görmek isterdim, bu haliyle kısır kalıyor hikaye, belki bu olayların göbeğinde büyüdüğüm için pek etkilemedi beni, diğer arkadaşlar daha objektif bakabilirler diye tahmin ediyorum. Pek te bişey söylemedim dimi, olsun bunla idare et şimdilik 🙂 , yeni çalışmalarında başarılar .

Ana karakterin görüldüğü ilk evdeki sahnede çok fazla kafa boşluğu var.

nihilprophet'in söyledikleri genel olarak doğru bence de.
"Kötü adam" çok karikatürize.
Ölen karakter fazla genç simgelediği kişiler itibariyle.

Bu film bize ne söylüyor?
"Bu işin arkasındaki kişiler önemli. Onlar ölenin arkasından timsah gözyaşı dökenler." diyor film.
Bu şekilde bir sözle de bize çok fazla bir şey söylemiyor.

Öncelikle hikaye geliştirilmelisin diyebilirim.

hımm çok iyi geldi bu... teşekkürler...

Böyle bir tür var mı bilmem ama ismini verirsem daha anlaşılacağı için veriyorum Temsil Türü diyelim.... Yani karekteri canlandıranın genç görünümlü olması değil, temayı ve karekterin duygusunu vermesi niyetiyle ele alındı. ( Bu yöndeki değerlendirmeyi ilk defa alıyorum, bu değerlendirme için size ayrı bir teşekkür ederim...)

Kız için, aslında kız ordaki vatandaşları temsil ediyor. Filmin ilk planlanmasında çok fazla kalabalık olarak planlanmıştı; ama imkansızlıklar işte.

Siyahlı adama gelirsek, hahaha çok güldüm ben zaten... heralde bu karikatürüze tiplemesini açılış sahnelerindeki bankta oturmasını görünce yapmışsınızdır. Hocam hava dehşet soğuktu; o 2 snlik görüntüyü 20 defada çekmişizdir heralde;( hava soğuk benk demir tir tir titretiyor, kamereman elinde kamerayı bir türlü tutamıyor yazık elleri donmuş). Orda hafif şeytani bir gülümse verilmesi gerekiyordu; ama surat donduğu için o ifade ole oldu, ben izlerken çok güldüm ama filmden kamera çekim planı hatasıyla o kadar çok şey çıkardım ki, e bu da kalsın artık dedim...

Yeni bir şeyler söylemek gerekliliği; yazdığım herşeyde illaki bu olur, ama bu hikaye ne zaman aklıma geldi, nasıl kurguladım inan ki hatırlamıyorum. Yeni birşey söylemek; bu hikayede o kadar çok yeni birşey söylendi ki, ben biraz daha olayı olduğu gibi ele almalıyım, en sade biçimiyle durumuna sürekledi... Sırf bu sadelik için bir çok görkem katılabilecek durumdan yoksun bıraktım...

Başlığı hortlatırken, filminde vurulan adamı da hortlatmak isterdim. Bu şekliyle bir zombiye dönüşüp intikamını alabilirdi belki. "Tetiği çekene değil çektirene bak" diyorsun. İlk denemenin günahı olmaz. Yani ilk hafta kimseyi elemiyoruz. Bu yüzden ikinci filmini görmek lazım. Siyah beyazın tonları hoş değildi. Böyle durağan ve ağır bir sahne için titrek kamera da uygun değil bence. Tabi ki "tripodumuz olmadığı için mecburen böyle çektik" tarzı bir cevabı da aklımdan geçiriyorum. Bu yüzden ön hazırlık önemli. Şartları sonuna kadar zorlamak lazım ki, ortaya daha güzel bir film çıksın. Bir kısmımız iyi filmler çekebileceği halde, sırf bu imkansızlıklar yüzünden, eksik kalacak tek bir şeyin tüm dokuya zarar vereceğini düşündüklerinden film çekmiyor/çekemiyor. Bunun bir intikam/zombi kırması olarak devam filmi çekilebilir. Dirilmeyi bir metafor olarak da kullanabilirsin. Diriliş, bilincin açılarak herşeyi anlaşılır ve görülür kılması. Ama toplumun bu açıklığa rağmen, fiziksel güçten, araç ve gereçten yoksun olmasından dolayı ancak bir zombi kadar güçlü olabilmesi. Kolluk kuvvetleri tarafından bir zombi olarak algılanması. Apaçık bir tehdit unsuru. Zombi tüm güzelliği ve günahsızlığı ile dirilir ve kendini vuranı hapishanede ziyaret eder. Utanır vuran; gözyaşı döker. "Affettim seni" der zombi. Kucaklaşır, barışırlar. Bu dalga tüm dünyaya yayılır. Kardeşlik, hoşgörü, barış, mutluluk, güzel yemekler, sınırsız içki, yasal ot, sefer tasında ıstakoz ve çiçek, böcek, kelebek. Ve kelebeğin kanat çırpışıyla birdenbire yeniden bozulan dengeler ve kısırdöngü.

Valla kötü hortladı. Bu film unutulmuştu; şimdi HHK'da film çekmiş diye millet üzerime çökecek. 🙂

Mecidiyeköy buluşmasına hitaben "Merdo" parçasını kendime armağan ediyorum...

hikaye iyide neden dsr 400 neden negatif handycamlerde aynı görüntüyü verir şaryo,slider yoksa kamera ile fazla oynama 3,10 da gözle zoom yapmıssın yanlış..

Bununla ilgili başlık da açtım, her fırsatımda da bunu konuşmaya çalıştım.
Yine karşımda aynı konu için bol sohbet konusu veren bir film var.

HHK, filmin altıdaki o tanıtım cümlesinin orada ne işi var?

"Bir an olur ki sizin için caddeler bomboş, soğuk, kasvetli ve mateme hazırlanmış olur. Kendinizi yalnız sanırsınız ama etrafınızda gezinenler vardır. Her şey bir göz açıp kapayınca kadar değişir ki; gördüğünüz tek gerçek üstünüze Karanfil yağmasıdır"

İstersen başyapıt çek. Bunu cümlenin orada olması hatta bu cümleyi yazmanın sebebi "bana göre" senin filminde yaptığın tüm doğruları götürecek seviyede yanlış bir tercih. Bu yanlış tercihin açılımları can sıkıcı, moral bozucu yerlere gider o yüzden hiç yazmayacağım. Sen kendin düşünmeye/anlamaya çalış lütfen.

Yazdığın, başlığın ikinci mesajı olan maddeli metin de zaten bu eleştirimi tamamen destekleyen birşey. Hemde her cümlesiyle. Her tepkisiyle, tavrıyla.

Fİlminle ilgili konuşmak istemiyorum çünkü gerek yok. Çünkü izleyicinle, forum üyeleri ile, başlığını tıklayan herkesle kurduğun bağ öylesine yanlış ki filminin içerdikleri, hataları, güzellikleri vs. önemsiz kalıyor.

Bununla ilgili başlık da açtım, her fırsatımda da bunu konuşmaya çalıştım.
Yine karşımda aynı konu için bol sohbet konusu veren bir film var.

HHK, filmin altıdaki o tanıtım cümlesinin orada ne işi var?

"Bir an olur ki sizin için caddeler bomboş, soğuk, kasvetli ve mateme hazırlanmış olur. Kendinizi yalnız sanırsınız ama etrafınızda gezinenler vardır. Her şey bir göz açıp kapayınca kadar değişir ki; gördüğünüz tek gerçek üstünüze Karanfil yağmasıdır"

İstersen başyapıt çek. Bunu cümlenin orada olması hatta bu cümleyi yazmanın sebebi "bana göre" senin filminde yaptığın tüm doğruları götürecek seviyede yanlış bir tercih. Bu yanlış tercihin açılımları can sıkıcı, moral bozucu yerlere gider o yüzden hiç yazmayacağım. Sen kendin düşünmeye/anlamaya çalış lütfen.

Yazdığın, başlığın ikinci mesajı olan maddeli metin de zaten bu eleştirimi tamamen destekleyen birşey. Hemde her cümlesiyle. Her tepkisiyle, tavrıyla.

Fİlminle ilgili konuşmak istemiyorum çünkü gerek yok. Çünkü izleyicinle, forum üyeleri ile, başlığını tıklayan herkesle kurduğun bağ öylesine yanlış ki filminin içerdikleri, hataları, güzellikleri vs. önemsiz kalıyor.

Öncelikle şunu belirteyim bu filmi çektiğim andan bu yana aklınıza ne gelirse filmcilikle ilgili, acemilikten amatörlüğe teorik geçişi sağladım ya da belki hala o aşamadayım. Bunu yeni bir film çekiminde anlayacağız. Bu film hep burada kalacak yorumlarıyla birlikte ve yapabileceğim çalışmalara karşı bir ölçüt olacak.

Filmin kötü ve iyi yanlarını tarafsız bir gözle görebiliyorum. Burada bana neden burası böyle, şurası şöyle demenizin tek cevabı bu işi bilmemekti. Şu anda bildiğimi de söyleyemem ama level atlamışımdır; acemilikten, amatörlüğe...

Yazıp ifade etmeye çalıştıklarıma istinaden yazdığını gördüğüm bu metinden neredeyse hiçbirşey anlayamadım.... Yani yazdıklarını anladım tabi ama benim yazdıklarımla ne ilgisi olduğunu hiç anlayamadım. "Acemi olduğum için yanlış bir tavırla sundum filmimi"mi diyorsun? Yani yergilerimin haklı olduğunu kabul mü ediyorsun acaba? Çözemedim ki?

Eğer böyleyse de, benim bu eleştirdiğim meselenin amatörlükle acemilikle hiçbir ilgisi yok ki? "Filmcilikle ilgili" demişsin de bu bahsettiğim şey filmcilik üzerine öğrenilecek/öğretilecek birşey değil.

Neyse.... Bu sohbetten de çıkarsamalar yapmışızdır sanırım, yapanlar da olacaktır sanırım. İyi çalışmalar....

Bahsetmiş olduğunuz yazı kısmı için, o yazıyı festival gönderimlerinde filmin özeti, konusu vb başlıkların karşılığı olarak doldurmak için yazmıştım. Filmi nete yüklerkende yazdım.

O yazı, size neden bu kadar vahim bir durum oluşturdu öğrenmek isterdim. Ha çok can sıkıcı yerlere ulaşacaksa eskiyen bu başlık için, pek gerekli olmaz. Belkide bu yazının festival formları için yazılması daha da vahim bir durum oluşturmuştur.