6. dk dayım akife orada araba çarpsın istedim ya la, hissetmişken de yazayım dedim, izlemeye devam 😀

o zaman başarılı bi film olmuş 😀 o kadar sıkıcı mı abi ya 🙂

olaylar çok zayıf kalmış...
karakter de çok sıkıcı, o yüzden araba çarpsa da hem karakterin sıkıcılığından kurtulsak hem de şöyle dişe dokunur bir olay olsa dediydim...bir de çok ükela karakter, çok bilmiş yani, bir de neredeyse hiçbir şey yaşamadan hayatını değiştirebildi ya karakterimiz o da benim değişime inanmamı engelledi...yani karakteri olaylarla geri dönülemez noktaya getirmek nerede hani...gerçi ben yapıyorum o da oluyor diyorsan diycek bir şeyim yok 🙂

tamda aklımdan geçen bir fikri anlatmışsınız. 🙂 sıkılmadan izledim bazı tespitler çok yerinde olmuş. tebrik ederim 🙂

olaylar çok zayıf kalmış...
karakter de çok sıkıcı, o yüzden araba çarpsa da hem karakterin sıkıcılığından kurtulsak hem de şöyle dişe dokunur bir olay olsa dediydim...bir de çok ükela karakter, çok bilmiş yani, bir de neredeyse hiçbir şey yaşamadan hayatını değiştirebildi ya karakterimiz o da benim değişime inanmamı engelledi...yani karakteri olaylarla geri dönülemez noktaya getirmek nerede hani...gerçi ben yapıyorum o da oluyor diyorsan diycek bir şeyim yok 🙂
ama filmi çeken arkadaş tamda bunu anlatmak istemiş. adamın hayatındaki monotonluğu ve sıkıcılığı. başroldeki karakter şenşakrak bi tip olamazdı ya 🙂 senin tavsiyen filmin konusu dışına çıkıyor. ozaman film başka bir film olurdu 🙂 hayatı bu monotonlukta ve sıkıcılıkta olan okadar çok insan varki hayat şartları işte .

yani arkadaş istediğini istediği şekilde anlatabilir zaten, diycek lafım yok ona...sadece benim anlayışıma ters bu film bi çok açıdan, ben de acizane kendi anlayışıma göre yorumladım filmi...
bi kere benim anlayışıma göre adamın hayatının monotonluğunu ve sıkıcılığını anlatacaksak bile bunun için yine sıkıcı olmayan bir yöntem bulmalıyız...seyirciyi sıkmanın mazereti "adamın hayatı çok sıkıcı ama" olmamalı...tabi benim anladığım bu, bir filmin de herkese hitap etmesini beklemek hayalcilik olur zaten 🙂

Halit abiye katılıyorum sondaki değişim çok ani oldu.Birde çekimler çok sade geldi bana.Örneğin uzun bir kafe sahnesini tek bir açıdan izledik.Bazı yerlerde ışık eksikliğinden oyuncuları göremedik.Bazı yerlerde de sesleri algılayamadım.Ama sonunu merakla bekleyerek izledim.
İlerde daha iyileriyle görüşürüz 🙂

yorumlar için teşekkürler. tabi bakış açısı farklı olabiliyor. baş rolün sıkıntılı hayatını hissettirmenin farklı anlatımları var tabi. filmin sonunda bir neden sonuç ilişkisi olmalı mı diye çok düşündük ama sorguladığı hayatında illa yol ayrımı için büyük bir şey olmamalı dedik ve çektik 🙂 tekrardan teşekkürler.

bir sonuca düşünerek varıyorsa niye daha önce düşünmedi diye sorarız biz seyirci olarak(niye zaten öyle biri değil)...film demek olay örgüsü demek aslında, kısa film ise tek bir olay...değişim de bu olayın neticesinin karakterden yansıması gibi bi şey, tabi benim anladığım...

Yorum yaza yaza gideyim.
Filmdeki iç sesini duyduğumuz karaktere kamerayı biraz yakılaştırmamız gerekiyormuş.
Bu işin temel mantığı bu aslında. Karaktere hissel olarak yaklaştıkça görsel olarak da yaklaşmak isteriz.
O nedenle yakın planlara ihtiyacımız var. Örneğin o koridorda yürürken başından itibaren kimin iç sesi olduğunu bilmesek, kimin la bu ses deriz? Soldaki mi sağdaki mi? Ama bu sadece o sahne için geçerli değil. Daha önce içeride sıkılırken olan sahne için de geçerli.

Filmin genel yapısı dokusu filmin o sıkıcılığa dair anlatımını destekliyor. Bu filmin önemli bir artısı.

İki kişinin masa başındaki konuşması çok didaktik, filmin mesajını derdini doğrudan vermek peşinde.
O adam "hayatı akışına bıraksan ne olacak" demese de genel olarak anlaşılır zaten.

Filmin bir ifadesi var, bir yargısı var.
Ama bu yargı zaten çok bilindik bir tespit.
Ben bu filmi izleyince bana ne verecek bildiklerimden başka?
Soru bu olmalı bana kalırsa.
Yani ben bu filmi mesela "modern devlette gündelik yaşamı betimlemek" adına kullanabilirim belki ama bir sonraki aksiyon yok filmde.
Mesela bir yanda bu kadar monoton bir hayat varken bir yanda çok hızlı akan bir hayatı gösterir hatta bir şekilde kurgular o karakterin o hayatın içine girmesini sağlarsanız yargınız kuvvetlenir. Adaptation filmini izlemediyseniz izleyin. Bir şey lazım, bir devinim, bir dönüşüm. Bence filmde en temel eksik bu. Ama kendini anlatım diliyle de izlettiren bir çalışma. 6 / 10

Sıkılmadan izledim.
Ses biraz sorunluydu. Mikrofona çarpan havanın sesi rahatsız ediciydi. Bir de renklerle biraz daha oynanmalı mıydı diye düşündüm.
Daha iyi çalışmaların habercisi tabi.

Ellerinize sağlık.Tüm eleştiriler katılıyorum.Hepsi doğru tesbitler.Çekim ekipmanlarını yazarmısın .Tşk.

Çoğu eleştirilere katılmakla birlikte film kendini izlettirdi açıkçası,ellerinize sağlık