Forum

ikinci haberci

67 Gönderi
28 Üyeler
0 Reactions
13.2 K Görüntüleme
 Düd
(@dud)
Gönderi: 0
 

hatta evinde kalmakla kalmadım, evini stüdyo yaptım lan! şişme yatak üzeri beyaz çarşaflar falan.. olm bi daha kapı açmadı dersen gelirim aparkat falan dalarım sana ona göre. zaten sana cücükistandan gönderttiğim hediyeni başkalarına veriyormuşsun, aldım haberlerini.. 🙂
Kulise bak, temelli olarak yurtdışına gidersem yanımda götüremeyeceğimden sana veririm demiştim o arkadaşa. Çarpıtmayın lütfen kardeşim..

Açmadın kapıyı! (sırf gel diye diyorum, içeriz falan)

Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.

 
Gönderildi : 10/05/2010 4:38 pm
(@gorkem)
Gönderi: 0
 

Ben bu filmi izlememiştim. Başlık tazelenince izledim. Ve negatif yorumların hemen hepsinin yerinde olduğunu gördüm. İyi bir film diyemem ne yazık ki. Serhat Eser buradaki birçok, yazıp yönetmiş üyeye göre daha deneyimli bir arkadaş bildiğim kadarı ile. Ama bu film, az çok deneyimi olan bir kısacıya göre çok acemice hatalar barındıran bir film.

Ve birçok kez, bağıra çağıra söylediğim şeyi tekrar söylüyorum: Siz yönetin, bir senarist yazsın senaryonuzu. Görsel olarak iyi olmanız, iyi bir film ortaya çıkaracağınızı göstermez, göstermiyor işte. Bir ara, bazı repliklerin falan kasten yapmacık, yapay sarf edildiğini ve yazılmış olunduğunu düşünmeye başladım, alttan alta bir anlam aramaya çalıştım. Bazı anlardaki oyunculuklarda da aynı durum vardı. Yani repliklerin yazımı, okunması, özellikle biçimlenmiş ve yakın plan alınmış performanslar falan parodi yapılıyormuş düzeyde kötü. Ama bu ötülüğün, oyuncuların performansları ile ilgili olmadığını düşünüyorum. Oyuncular doğru taleplerle yönetilememişler sanki. Oyuncu seçimi de iyi değil. Bu da ayrı bir hata.

Çok çok az çekim, an'ın duygusunu verir özellikte, yönetmenlik yetersiz ve daha da ötesi bu yetersizlik, beceriden değil, tercihlerden kaynaklanır özellikte. İstenen/uygun görülen şey yanlış, uygulama değil. Kahramanının psikolojisine odaklanması gereken filmde bu kadar genel ya da orta/genel planın ne işi var?

Ve bir de şöyle bir sorun var: BU hikaye, büyük bir hikaye. Aslında bir uzun metrajın kısaltılmış hali gibi. Böyle bir hikayeyi senaryolaştırmaya ve çekmeye kalkışmak iki hatta üç görece normal kısa film için yapılacak çalışmayı bir arada yapmayı gerektirir. Zaten bu durumun önemi ve gerekliliği düşünülürse, filmin tüm hatalarının ve yetersizliklerinin bu gerekliliğin altında ezilme sonucu ortaya çıktığı görülecektir.

Birçok kısa filmimiz gibi bu film de, yapanlarının, iyi ve özenli çalıştıkları takdirde ortaya çok iyi işler çıkarabileceklerini gösteresi olması dışında bir anlam barındırmıyor. Ve gösteriyor ki bir türlü, yine gerekliliği ve eksikliği bas bas bağırılarak hatırlatılan o "özen"e ulaşılamıyor. Bu çaptaki ve içerikteki bir projede özensizlik demek, zaten bu durumun, normal karşılanması demek bana göre. Böyle bir işte gösterilemiyorsa nerede gösterilecek?

Çevremizdeki "önem"leri, önemli görünmeyi başaran önemsizler yüzünden fark edemiyoruz....
https://twitter.com/gorkemoge" onclick="window.open(this.href);return false;

 
Gönderildi : 11/05/2010 12:35 am
(@eserdem)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

aslında bu film hakkında zamanında yine senin yazdıklarına paralel şekilde bir çok yorum yapıldı görkem'cim. senin yorumların da oldukça doğru şeyler, ben de sana neredeyse her yerde katılıyorum. ama mesela benim buradaki birçok yazıp yönetmiş üyeye göre daha deneyimli olduğum fikrine pek katılmıyorum. çünkü ben zaten bu işler hakkında ne biliyorsam filmfabrikası altındaki geribeslemelerden öğrendim. Bu "ikinci haberci" de aslında mart 2008'de çektiğim henüz ikinci kısa filmim. ocak 2008 gibi ilk kısa filmim aşk'ı bitirmiştim ve o kinetik enerjiyi kaybetmeden marttaki türkiye ziyaretimi de değerlendirmek istemiştim. aslında benim hikayem biraz garip; böyle türkiye'ye yılda bir iki kere gelip tatillerimde bir kaç film çekip sonra tüm yıl onların üzerine yatan bir adam gibi birşeyim. tabi bu da beni sağlıksız bir üretim aşamasına itiyor. filmlerle türkiye'ye gelmeme az bir zaman kala ilgilenebiliyorum mesela. tabi bunlar sadece benim öğrenme hızımı düşüren faktörler, yoksa filmin rezilliği ve eksikliği ile iligli hafifletici sebep olamazlar. 🙂

bir de bu biraz sert bir çıkış olabilir ancak hiçbir filmime özensiz denilmesini kabullenemiyorum ne yazık ki. çünkü gerçekten elimden gelenin en iyisini yapmaya çalıştığımı, gösterebildiğim kadar özen gösterdiğimi düşünüyorum. ama sonuç tabi ortada. sonucun iyi olmaması ise benim birim zamanda birim iş başına düşen gerekli özen miktarını doğru bir şekilde hesaplayamamamdan kaynaklanıyor. bu film, benim bu filmi çekmeye çalıştığım zaman aralığında ve şartlarda, bu ekiple ancak bu şekilde (yani bu iyi olmayan şekliyle) çekilebilirdi. eğer mesela bu filmin kamera arkasına da göz atılırsa hastane dekoru için ne kadar uğraştığımız, kaç değişik günde kaç değişik mekanda çalıştığımız ya da ufak detaylar için ek çekimler yaptığımız vs görülebilir. ama işte zamanı düzgün kullanmayı tam iyi öğrenemediğim için ve bu işlerle uğraşacak benden başka kimse olmadığı için, esas dikkat etmem gereken nokta olan oyuncu ve görsel yönetimini bir miktar pas geçmek zorunda kalmışım (ama tabi o an farkında değilim).

bu filmden sonra başkalarının senaryolarını çekmeye karar verdim zaten. mordevrim ve bidıl ile baya görüşmemiz oldu. şu anda kurgusunun bitmesini bekleyen 2 tane mordevrim filmi var mesela. bu yeni filmleri size sunup yorumları almaya başlayınca yukarıdaki yorumlardan aldığım geribeslemeleri iyi değerlendirip değerlendiremediğimi göreceğim. ve bu yeni filmlere gelecek eleştiriler de hala kapatamadığım diğer hatalarımı bulmamı sağlayacak.

cehalet mutluluktur

 
Gönderildi : 11/05/2010 2:26 am
(@ayberk-olgay)
Gönderi: 0
 

Eksikleri hataları bir yana benim çok sempatim var bu filme. 🙂 Kim bilir kaç kez izlemişimdir, okulda da gösterimini yapmıştım zamanında. Çok sempatik bir film. Şartlar düşünüldüğünde gayet başarılı bir film. Büyük senaryoya girişmeyi ben de çok doğru bulmuyorum gerçi bu konuda eleştirmiştim zamanında Eser'i. Ben de fayt kılap çekerim abi gazıyla yapınca kötü oluyor sanki. 🙂

Bir de Eser'le bir kez karşılaştık onda da kafam mı güzeldi neydi, çok saçma bir laf ettim şimdi hatırlamıyorum. Sonra pişman olmuştum niye öyle saçma bir şey dedim ki yaa diye. Kusura bakma Esercim. 😀

 
Gönderildi : 02/06/2012 7:45 am
(@eserdem)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

uyuyan ayıyı uyandırdın ayberk 🙂 ikinci haberci falan bunlar güzel şeyler tabi. eğlendik ve öğrendik diyelim.

böyle kordonda falan mıydı neydi, ayaküstü bi karşılaştığımızı hatırlıyorum. ama ne konuştuk ne ettik hiç fikrim yok. bi' tazeleyelim adam akıllı.

ben bir iki senedir başka alemlerdeyim biraz. yakında hafiften bi geri dönüş şeysi olucak.

forumda cümlelere büyük harfle mi başlıyoduk nasıldı. neyse.

cehalet mutluluktur

 
Gönderildi : 02/06/2012 7:55 am
(@ayberk-olgay)
Gönderi: 0
 

Kıbrıs şehitlerindeki kalabalık sokaklardan birinde sürtünerek geçmiştik sanırım 🙂 Gel bu taraflara da bir şeyler çekelim yahu!

 
Gönderildi : 02/06/2012 8:51 am
(@halostendap)
Gönderi: 0
 

yorumlara şöyle bi baktım,
ben şebnemin kötü kadından iyi kadına geçişini inandırıcı bulmadım ve araştırma görevlisi, eşi vs. ye göre oyuncular daha gençti, o da inandırıcılığa bir darbe vurmuş, onun dışında hoş bir hikaye, Türkiyede araştırmacılar torpille üni.lere alınmasalar bizimkiler de böyle araştırmalar yapacaklar, ona da inanmadım evet 🙂

insta https://www.instagram.com/morehalityalcin

 
Gönderildi : 22/08/2012 3:11 pm
Sayfa 5 / 5
Paylaş: