2013 yılında, bir etkinlik kapsamında yapmıştım. İlk kısa film deneyimim olmam, tamamen hazırlıksız yakalanmam ve teknik anlamda hiçbir bilgi bilmememden kaynaklı sorunlar var. Ayrıca oyuncuları tamamen arkadaşlarım olması ve onların da (başrol oyuncu hariç) çekimden bir gün önce haberlerinin olması gibi sıkıntılar oldu.
Çekimlerden önce 2 hafta boyunca cumartesi-pazar saat 10:00-18:00 arası bir eğitim gördük. Kamera kullanımı, çekim açıları gibi teknik konuların dışında ilk çekilen filmleri vs izleyip yorumladık. Aslında eğitim büyük oranda film ve video yorumlamayla geçti. Son ders günü hariç diğer 3 gün içerisinde basit video çekimleri yaptık. Son gün ise Premier Pro eğitimi gördük.
Asıl filmin çekimi ise 1 gün sürdü. Montajı ben yapmadım, montaj birkaç gün sürdü.
Şimdi izlediğimde farkediyorum ki pan-tilt ve zoomu gereğinden fazla kullanmışım. Işık sorunları ilk çekimim ve hiç bilgim olmadığı düşünüldüğünde biraz normal karşılıyorum. Ayrıca çekimleri yaparken de biraz geç kaldık. (15:00 gibi başladık, 18:30 gibi bitmişti, arada kamerayı şarz etmemiz de gerekti.)
Her türlü yapıcı eleştiriye açığım.
Eksiklerini ve nedenlerini açıklamada yazmışsınız zaten.
Filmin bir derdi var ve bunu naif bir şekilde bize anlatıyor. Bu bağlamda ana göre sinemaya doğru bir giriş yapmışsınız.
Teknik kısmı da bol bol pratikle, okumayla, izlemeyle çözersiniz zaten.
Yolunuz açık olsun.
Eksiklerini ve nedenlerini açıklamada yazmışsınız zaten.
Filmin bir derdi var ve bunu naif bir şekilde bize anlatıyor. Bu bağlamda ana göre sinemaya doğru bir giriş yapmışsınız.
Teknik kısmı da bol bol pratikle, okumayla, izlemeyle çözersiniz zaten.
Yolunuz açık olsun.
Teşekkür ederim. Eğer filmin derdi anlaşılabiliyorsa çok iyi. Izleyip de ben anlamadım diyen kişilerde çıkmıştı çünkü.
Eksiklerini ve nedenlerini açıklamada yazmışsınız zaten.
Filmin bir derdi var ve bunu naif bir şekilde bize anlatıyor. Bu bağlamda ana göre sinemaya doğru bir giriş yapmışsınız.
Teknik kısmı da bol bol pratikle, okumayla, izlemeyle çözersiniz zaten.
Yolunuz açık olsun.
Hocam sana video kurgu montaj ile ilgili danışmak istiyorum yardımcı olurmusun?
Bir Mehmet Aktaş'ın kaç adet uzun metraj ve halk içinde benimsenmiş kendi açılarıyla çektiği filmi var??
Onu yazmak için çok erken onu silmenizi tavsiye ederim..
Eksiklerini ve nedenlerini açıklamada yazmışsınız zaten.
Filmin bir derdi var ve bunu naif bir şekilde bize anlatıyor. Bu bağlamda ana göre sinemaya doğru bir giriş yapmışsınız.
Teknik kısmı da bol bol pratikle, okumayla, izlemeyle çözersiniz zaten.
Yolunuz açık olsun.
Hocam sana video kurgu montaj ile ilgili danışmak istiyorum yardımcı olurmusun?
Elimden geleni yapmaya çalışırım ama asıl alanım görüntü yönetmenliği. Kurgu bilgim çok azdır.
Şahsen Ses miksajının çok önemli olduğunu düşünüyorum. Benim naçizane tavsiyem, rüzgar gibi ortam seslerini kaliteli şekilde alamıyorsanız Youtube kütüphanesindeki ses efektlerini veya yine youtube gibi sitelerdeki hazır videoların doğa seslerini alarak kullanabilirsiniz. . Ayrıca mahallenin havasını yansıtacak noktalardan bol bol ortam sesi alarak da filmlerinizi zenginleştirebilirsiniz. Son olarak, En sondaki konuşma kısmını aceleye getirmeyip, olabildiğince kağıttan değil kendi sözlerinizle ve biraz daha duygu vererek anlatabilirseniz daha güzel olurdu düşüncesindeyim.
Başarılar diliyorum.
...veya yine youtube gibi sitelerdeki hazır videoların doğa seslerini alarak kullanabilirsiniz. .
Buraya bir ekleme yapmak istiyorum. Bu tip sitelerden alınabilecek seslerde öncelikle telif meselesi unutulmamalı. Ses kayıtlarının da telif hakları var, onlar da satılan, satın alınıp kullanılabilen şeyler. Youtube videolarındaki sesler her zaman o videoyu yükleyen kişinin kendisine ait olmuyor, olsa bile belli şartlar dahilinde kullanımına izin vermiş olabilir. İlaveten, video sitelerinden kopyalanacak sesler mp3 kalitesinde, yani düşük kalitede olacaktır. Düşük ölçekli bir iş için idare eder, farkedilmeden iş görebilir ama oralardan wave veya aiff dosya indiremezsiniz. Ses bulmak için freesound veya soundbible gibi siteleri kullanmak her şekilde daha iyi.
mehmet kardeşim,
bütün teknik detayları bir kenara bırakırsak, sinemanın en temel gayesi bir derde sahip olmak ve bu derdi art arda gelen görüntüler eşliğinde üçüncü kişiye aktarabilmektir. en temel düzeyde bunu başarmışsınız, ellerinize sağlık.
sıradaki aşama bunu etkili bir şekilde anlatmak. filmini tasarlarken senaryoya önem vermen, kamera hareketlerini, ışığı ve sesleri kullanarak anlatını desteklemen hatta bunların her biri için okumalar yaparak kendini geliştirmen gerekir.
kolaylıklar dilerim.
Bir Mehmet Aktaş'ın kaç adet uzun metraj ve halk içinde benimsenmiş kendi açılarıyla çektiği filmi var??
Onu yazmak için çok erken onu silmenizi tavsiye ederim..
Öncelikle Mehmet Akşan. Bu konularda hassasım, o nedenle önce bunu belirttim. İkincisi ise bu bir etkinlik kapsamında yapılan çalışma. Etkinlik 13-18 yaş arası gençlere yönelik yapıldı (Ben o dönem 15 yaşındaydım). Etkinlikteki tüm filmlere bu yazıldı, konuda da belirttiğim gibi montaj bana ait değil...
Şahsen Ses miksajının çok önemli olduğunu düşünüyorum. Benim naçizane tavsiyem, rüzgar gibi ortam seslerini kaliteli şekilde alamıyorsanız Youtube kütüphanesindeki ses efektlerini veya yine youtube gibi sitelerdeki hazır videoların doğa seslerini alarak kullanabilirsiniz. . Ayrıca mahallenin havasını yansıtacak noktalardan bol bol ortam sesi alarak da filmlerinizi zenginleştirebilirsiniz. Son olarak, En sondaki konuşma kısmını aceleye getirmeyip, olabildiğince kağıttan değil kendi sözlerinizle ve biraz daha duygu vererek anlatabilirseniz daha güzel olurdu düşüncesindeyim.
Başarılar diliyorum.
----
...veya yine youtube gibi sitelerdeki hazır videoların doğa seslerini alarak kullanabilirsiniz. .
Buraya bir ekleme yapmak istiyorum. Bu tip sitelerden alınabilecek seslerde öncelikle telif meselesi unutulmamalı. Ses kayıtlarının da telif hakları var, onlar da satılan, satın alınıp kullanılabilen şeyler. Youtube videolarındaki sesler her zaman o videoyu yükleyen kişinin kendisine ait olmuyor, olsa bile belli şartlar dahilinde kullanımına izin vermiş olabilir. İlaveten, video sitelerinden kopyalanacak sesler mp3 kalitesinde, yani düşük kalitede olacaktır. Düşük ölçekli bir iş için idare eder, farkedilmeden iş görebilir ama oralardan wave veya aiff dosya indiremezsiniz. Ses bulmak için freesound veya soundbible gibi siteleri kullanmak her şekilde daha iyi.
Teşekkürler fikir için. Telif sorunu olabilir diye ses kullanmadık. İlk çalışmam, aceleye geldi, montaj tarafımdan yapılmadı vs. gibi nedenlerle bu tarz sorunlar oldu. İleriye dönük yeni projelerim var, bu projelerimde söylediklerinizi mutlaka dikkate alacağım...
mehmet kardeşim,
bütün teknik detayları bir kenara bırakırsak, sinemanın en temel gayesi bir derde sahip olmak ve bu derdi art arda gelen görüntüler eşliğinde üçüncü kişiye aktarabilmektir. en temel düzeyde bunu başarmışsınız, ellerinize sağlık.
sıradaki aşama bunu etkili bir şekilde anlatmak. filmini tasarlarken senaryoya önem vermen, kamera hareketlerini, ışığı ve sesleri kullanarak anlatını desteklemen hatta bunların her biri için okumalar yaparak kendini geliştirmen gerekir.
kolaylıklar dilerim.
Teşekkürler, derdi anlatmak konusunda şüphelerim vardı, bazı kişiler o 1 yıllık arayla olan geçişleri anlamlandıramadı. O nedenle belki önceki yıla (henüz binaların durduğu) ait sahnelerde sepya veya griskala efekti ve/veya 1 yıl önce gibi yazı yazmayı düşünmüştüm. Ancak buna ihtiyaç kalmadan anlaşılabiliyorsa ne mutlu bana... İlk çalışmam, kamera emanet, mikrafon emanet, tripod emanet. Senaryo için kısa bir vaktim vardı. Yani biraz acele ve acemi bir çalışma oldu...
Tekrardan teşekkürler...