Yapmayın. Aynı Big Bang'in çocuklarıyız hepimiz...
Asıl güç yokluğun içinde varlık gösterenlerdedir.
http://www.rmznuysal.blogspot.com" onclick="window.open(this.href);return false;
çekim esnasında bende olmama rağmen kesmenin nerde olduğunu ben bile anlayamadım tebrik ederim eser..gerçi ekran kartımın kötü olması sebebiyle filmi kesik kesik izledğim için farketmemem gayet normal bunu da sölim..ha bide filmin rengini neden kedi kakası renginde yaptın anlamış değilim ..)))) 😀
sevgili arkadaşalrımın oyunculuklarına ve eser arkadaşımın tekniğine dicek bişiyim yok tebrikler..
bütün çabalarıma rağmen kadraja girme çabalarım sonuçsuz kaldı aslında esas şizofren benim... 😀
biz çekim yaparken ayağımıza dolanma diye seni içeriye postalamıştım volkan'cım.. 🙂 "volkan'ın yaptıklarınınıı aman eser yandım eser..." *
çekim hataları videosunu ekledim, ayrıca flimin rapidshare.com yansısı linki de ilk mesaja eklendi
- çekim hatalarını vimeo üzerinden izlemek için tıklayınız
- çekim hatalarını rapidshare.com sunucusundan indirmek için tıklayınız - 720p, xvid, 34mb
cehalet mutluluktur
Bu arada Hale'nin (Özben) mutfak çekimleri sırasında çenesinin sağ tarafı göze çok çarpıyor abi. Sanki dövmüşsün kızı da çürümüş gibi. Gölge mi o?
Yapmayın. Aynı Big Bang'in çocuklarıyız hepimiz...
ııı şey.. çenesini çarpmıştı özben gelmeden önce, sanırım onun izi 🙂
bu da "ben yoğum" göndermesi.. hatırlayalım 🙂
https://www.youtube.com/watch?v=
cehalet mutluluktur
Neden oluyor Eser bu?
Kötü değil, teatral. Şimdi hani bu film için belki de karakterlerin hayal ürünü olmalarından ötürü "gerçeklik" duygusundan
kopuk olmaları anlaşılabilir, ama Eser'in bütün filmlerinde (AŞK ve İKİNCİ HABERCİ ) bu sorunu gördüğüm için belirtmek istedim.
Zaten bir aşsa bu sorunu bence çıtayı bayağı bir yükseltecek Eser.
Hoş bir deneme diyeyim, özellikle doğaçlama ve "teoride" kesmesiz olması, gayet önemli.
Ben sana şöyle açıklıyayım. Birincisi, Eser darılmaca yok, Eser'in oyuncu yönetimi pek kuvvetli değil. Devamlı aynı oyuncularla çalışıyor olması da farklı bir şey görmemizi engelliyor.
Son gelişinde burada (İstanbul) çektiği filmde farklı oyuncularla çalıştı, bakalım o nasıl olacak. Şahsen ben sette oyuncu yönetimini yeterli bulmadım ama bunun sebepleri mantıklıydı 1. mekânımızın çok kötü olması, ikincisi ve en önemlisi zaman sıkışıklığı, 3. ise Erkan'ın ezber yapamaması idi (ille laf edecem erkan'a hehe :)). Eser projelerini 1 2 hafta gibi az sürelere sıkıştırmak zorunda olduğundan oyuncuları ile prova alamıyor, dolyısıyla o an sette çıkandan fazla öteye gidilemiyor.
Bence sebepleri bu, zaman yani.
Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.
Ben sana şöyle açıklıyayım. Birincisi, Eser darılmaca yok, Eser'in oyuncu yönetimi pek kuvvetli değil. Devamlı aynı oyuncularla çalışıyor olması da farklı bir şey görmemizi engelliyor.
Son gelişinde burada (İstanbul) çektiği filmde farklı oyuncularla çalıştı, bakalım o nasıl olacak. Şahsen ben sette oyuncu yönetimini yeterli bulmadım ama bunun sebepleri mantıklıydı 1. mekânımızın çok kötü olması, ikincisi ve en önemlisi zaman sıkışıklığı, 3. ise Erkan'ın ezber yapamaması idi (ille laf edecem erkan'a hehe :)). Eser projelerini 1 2 hafta gibi az sürelere sıkıştırmak zorunda olduğundan oyuncuları ile prova alamıyor, dolyısıyla o an sette çıkandan fazla öteye gidilemiyor.
Bence sebepleri bu, zaman yani.
Ben daha önce dialog yazımlarıyla alakalı olduğunu düşündüğümü yazmıştım.
Dialoglar kötü yazılınca -yani gerçeklik duygusundan uzak- oyunculuk da haliyle böyle oluyordu.
Ama bu film doğaçlama denince, başka bir sorun daha var gibi geldi.
darılmaca tabiki yok 🙂 çok yerinde tespitler; dost acı söyler. şimdi öncelikle bu filmi bir kenara bırakalım, zaten bu filmin çok altını çizmiyorum, çünkü eğlence amacı ile ciddi bir film arasında gidip gelen bir çalışma oldu. karakterlerin yapay olması vardı kafamda, o yüzden serbest bıraktım bizim kızları. tabi bu oyuncu yönetiminde tiyatral oyunda kaldığım gerçeğini değiştirmiyor. ama bu film istisna olarak kalsın köşede, biz esas probleme yönelelim.
benim oyuncu ile diyalog tarzım oyundan önce karakterler üzerine konuşmak, karakteri ve beklediğim duyguyu tarif etmek ve performans zamanında istediğim ölçüde bunu yönlendirmek üzerine. eğer ortaya çıkan oyun tatmin ediyorsa beni o zaman dokunmuyorum haliyle. belki de tatmin düzeyim düşük, bundan tam istediğim şeyi yakalayamıyor olabilirim. karşımdaki amatör bir oyuncu da olsa tiyatro tabanlı bir oyuncu da olsa, en nihayetinde herkesin kendinden fedakarlık yaparak geldiği çekimlerde de kişilerin üzerine yüklenmek pek yapılabilecek bir şey değil. kötü ya da gaddar yönetmen olamıyorsun zaten. örneğin erkan'ın yerlerde yuvarlandığı sahnelerde ne kadar fazla tekrar alabilirim ki ? (ki adam zaten sonrasında hasta oldu). ama yine en nihayetinde beni tatmin eden bir performans çıkmamışsa tamam da demem. tamam olmamasına rağmen başka tekrar almadım gibi bir durum asla söz konusu değil. dediğim gibi, kolay beğenen birisiyim belki de. ha bir de, çekimden önce oyuncularla prova almak benim için büyük lüks.. aklımdan bile geçiremiyorum zaten 🙂 herkesin zamanı sınırlı, herkesin başka işi gücü var (benim de). daha ilk tanıştığım gün film çektiğimiz çok zaman oldu. özben'le (uzun süre birbirimizi görmedikten sonra) ilk kez aşk'ın çekiminde, arif abi ile azap sabahlar'ın çekiminde, tolgay ile ilk başka denizler'in çekiminde tanıştık. tanıştığımız gün de çekim vardı zaten.. çünkü başka zaman yoktu.. ve yine çekim için çok sınırlı zamanlarım oldu. zaten sınırlı izin günlerimde bitirmek istediğim filmler için hep koştura koştura çalıştık. azap sabahlar'ı çekmek için 1 günümüz vardı, ve o gün gün artık yavaştan kararırken bitti son plan. o yüzden eylem'in sunduğu gerekçeler mantıklı... ama bunlara rağmen bu eksiğimi kapatabilmeyi bilmem gerekiyor. mazeretler mazeretler.. hiç bir işe yaramazlar, sonuç önemlidir, ortaya çıkan iş önemlidir.. gerisi sadece iç işler...
işte bu forumu, filmfabrikasını bu yüzden seviyorum.. daha önce de demişimdir, burası biz alaylıların yegane okulu diye. eksikleri not alıp üzerine gitmek gerekli. ben notumu aldım arkadaşlar, hepinize çok teşekkürler 🙂
cehalet mutluluktur
Son yazdığı mesaj da dahil olmak üzere, Eser, hiçbir zaman ve hiçbir şekilde bunu dile getirmediği halde senin bu ezber meselesini defalarca dile getirmeni anlamış değilim? Hayatımın hiçbir safhasında oyuncu olduğumu iddia etmedim ve bunun üzerine ahkam kesmedim. Bunun yanında filmin iyi olmasıyla oyuncunun ezber yapması arasında nasıl bir bağlantı kurdun onu hele hiç anlamadım. Benim (Eser'in de dediği gibi) film çekimine nasıl geldiğimi ve orda neler yaşadığımı, sonraki günü yatakta geçirdiğimi bilmemeni anlamak zorunda mıyım ben? Sadece burada oyunculuk anlamında yardım isteyenlere elimden geldiğince yardım etmeye çalışıyorum hepsi bundan ibaret. Bu gün, bir tane oyuncu cast ajansında ne bir fotoğrafım vardır, ne de herhangi bir CV im de oyuncudur yazmışımdır. Kamera karşısında bir oyuncunun yaşadığı peoblemleri de göz ardı edersen hele hele bunu sette boom tutarken bile bakışlarınla oyuncuları rahatsız edecek şekilde yaparsan ben de sana şunu derim: Eğer bir gün bir film yaparsan beni oyuncu olarak seçmezsin olur biter. Ben de filmlerde oynamaya bayılmıyorum zaten. Ayrıca gerek oyuncu yönetimi gerek senaryo açısından dolayı bundan sonra bir kısa filmde oynamayı düşünmüyorum. .ötüm kalktı var mı ötesi?!! Kişiye ve senaryosuna bağlı olmaksızın artık bu oynamama hakkımı kullanıyorum. Kapris yapıyorum!! Oynamıyorum.
Eser'in oyuncu yönetimi konusunda ben de aynı şekilde düşünüyorum. Bunu kendisine söylemedim elbet ama, kendisinin de belirttiği gibi iş oraya gelene kadar bir sürü değişken var zaten. Ben sette kendimi yalnız hissedersem eğer bunun oyuncu kaprisliğiyle değil, oyuncu duygusuyla ilgisi var. Saygılar...
şimdi daha çok seviyorum seni hayat, hadi...
Çok duygusalsın be Erkan :). Her takılmaya tripler tripler. Sen bana ezberi yapamamış olma sebebini daha önce de açıkladın, oradaki ortamı da biliyordum zaten, seni sevdiğimden takılıyorum. Ha kapris meselesinde ise resmen tükürdüğünü yaladın, sickman'e çok kallavi bir özür borçlusun şu anda.
Oyunculuk yeteneği olan bir adam eğer buradaki insanların kısa filmlerinde oynamayacaksa burada ne işi var? Ben anlamıyorum..
Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.
Ya ben hiç anlamıyorum kardeşim ya, cık cık. Bırak ya.
Bıraktım zaten...
şimdi daha çok seviyorum seni hayat, hadi...
güzeldi gerçekten oyuncularda çok iyidi.