Forum

Hacker! Kısa film d...
 

Hacker! Kısa film denemesi

5 Gönderi
4 Üyeler
0 Reactions
1,513 Görüntüleme
(@anonymous)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

Merhaba arkadaşlar.
Adım Ahmet. Grafikerlik, çevirmenlik yapıyorum. 13 yaşındayken babamın aldığı National M7 kamera ile kısa film maceram başladı. 17 yaşına kadar düzinelerce kısa film çektim. Tabi arkadaşlarımla, ailemle falan. Araya üniversitenin girmesi ile bir kaç iş dışında filmcilik işi 12 sene kadar sekteye uğradı. Şimdi Canon HV30 ile bir kısa film denemesi yaptım. Görüşlerinizi paylaşırsanız sevinirim. Teşekkürler.

[vimeo] http://www.vimeo.com/12911908 [/vimeo]

 
Gönderildi : 28/06/2010 7:30 pm
 HHK
(@hhk)
Gönderi: 0
 

Son replik "Ne youtube'muş be kardeşim giremedim bir türlü mü?" diyor. Üst üste izlememe rağmen orasını tam anlayamadım... Eğer böyle diyorsa ekranda farklı bir site gösterilmiş... Bunu demiyorsa repliği daha anlaşılır söylemesi gerekir...

Bilgisayar başındaki çoğu insan saat için bilgisayarın sağ altında yer alan saat göstergeli yere bakar (Hacker olan haylihayli bakar)... Zaten elemanın oturduğu yerden saatin yarısı gözüküyor...

Müzik filmini bayağı bir ezmiş... Müziğin verdiği etkiyi, elemanın oyunculuğu bozuyor, hikayenin de çok yetersiz olduğu bir yerden sonra anlaşılıyor...

Ne oluyor?, Ne olmuştu? ve Şimdi ne oldu? gibi sorular askıda kalıyor... Ya da tam yedirilememiş desem daha doğru olur.

- Şunu bir dene...
- Nedir bu?
- Tüm dualarının karşılığı diyebilirim.
Gia (1998)

 
Gönderildi : 28/06/2010 9:33 pm
 Roa
(@roa)
Gönderi: 57
 

Delphi gösterip, youtuba girmek için Cia'nın sitesinde dolanmak... İroni mi var anlayamadım.

O değilde "Bir ... filmi." çok antipatik olmuyor mu? Bunu ne zaman görsem bir ön yargı oluşuyor bende. Misal James Cameron film çekince afişe ufak bir ekleme yapılıyor Bir James Cameron Filmi diye. Hani sinemaya gidip ne izleyeceğine karar veremeyenler için, izleyiciyi "Ohaa James Cameron çekmiş bu filmi hadi izleyelim" dedirtmek için veya önceden izleyiciyi bağlamak için fragmana ekliyorlar diye düşünüyorum ben bunun anlamını. Biraz izleyici çekmeye yönelik bir hareket olarak yani. Yanılıyorsam bile, adam kol gibi döşer portföyü. Ama bizim, zaten belirli bir kitleden öteye hitap edemeyen yönetmenlerimiz bile "Bir bilmem ne filmi" diye eşşek kadar yazıyor afişe, fragmana, kısaca boş bulduğu yere. Bizim "aa şunun filmiymiş hadi izleyelim" mi dememizi bekliyorlarsa? Ben bizimkilerin yerinde olsam hiç yazmazdım aslında, belki bir kaç seyirci daha girer filme yanlışlıkla diye...

 
Gönderildi : 28/06/2010 10:34 pm
(@emre_gss)
Gönderi: 0
 

bn espirili buldum :)) eline sağlık

Birazdan arkama döndüğümde orda olmayacağını biliyorum..Ama bilmeni istediğim bir şey var..Ben her döndüğümde orda olmanı diliyorum.. -emre

 
Gönderildi : 29/06/2010 2:36 am
(@anonymous)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

Yorumlarınız gerçekten çok faydalı oldu. Filmde, "gerçek hayatın geçersizliği" ilkesini uygulamamıştım. HHK bu konuda uyarıda bulundu. -Bu arada bu tabiri de şimdi uydurdum- Gerçek hayatın geçersizliğinden kastım şu: Haluk Bilginer bir röportajında, İngiltere'de tiyatroda defalarca İngiliz rolüne çıktığını, ama sinemada bunun zor olduğunu söylemişti. Çünkü tipi bildik ingilizlere benzemiyor. Ama Haluk Bilginer gibi İngiliz yok mu? Var tabi ki. Sinema geniş kitleye hitap ettiği için insanlar belirli klişeleri bekliyorlar. Bütün prensler yakışıklıdır. Bütün prensesler güzeldir. Tüm bilgisayar korsanları yarı delidir. Tüm kötü adamların bir dövmesi, yara izi, tuhaf alışkanlığı vs vardır.
Filmimizle paralellik kuracak olursak: Filmin geçtiği ortam gerçek. Benim bilgisayarım, benim odam. Günümün 10 saati PC başında çalışmakla geçiyor. Gerçekte hemen hiçbir zaman bilgisayardaki saate bakmam. Çünkü o kısım ışıkta parlıyor ve görünmüyor. Bu yüzden duvar saatine bakarım. Saatin yarısının göründüğü de doğru. Gerçekte de kitaplar kapattığı için saatin ancak yarısını görebiliyorum. Ama bütün bu gerçekler, bunun filme de aynen aktarılmasını gerektirmiyor.
Yorumlardan çıkardığım ders: "gerçek de olsa, alışılmadık ögeler kullanırıken dikkat et..."
Ayrıca:
Evet, fimde ironi var. Hatta ironiden çok, absürd bir durum var. CIA'in sitesinde gördüğümüz, Delphi bildiğini düşündüğümüz ve hacker sandığımız, sürekli küfür edip soğuk terler döken adam, filmin sonunda tırt çıkıyor. İsteği sadece youtube'a girmekmiş. İngiliz tarzı mizah işte 🙂
Filmin başındaki bir ahmet ziya filmi ibaresi de aynı amaca hizmet ediyor aslında. 100 yıllık bir dükkanınız olur da "Since 1910" derseniz, saygınlık olur, ama yeni dükkan açıp "since 2009" derseniz bu absürddür. Doğası gereği komiktir, alay edilesidir.
Filmimizde de "kim ipler Ahmet Ziya'yı" durumu var. Bu, mizahi filmlerimin çoğunda kullanmaya çalıştığım bir dil. Yoğun olarak "ciddi yüzle komiklik" ten besleniyor. İnşallah yeni filmler çekip sizinle paylaştıkça daha da oturacaktır.
HHK, Roa ve emre_gss, hepinize çok teşekkürler.

 
Gönderildi : 29/06/2010 5:48 pm
Paylaş: