Tek cümlede tüm detayıyla anlatılabilecek bir hikaye on dokuz dakika sürmemeli. Bu ciddi sorun. Filmin görüntü durumu çekildiği yılın beş - altı yıl gerisinde görünüyor. Gereksiz ayrıntı planlar çok, zenginlik katar düşüncesiyle konulmuştur illaki ama keşke zenginlik katma düşüncesi önce senaryoda başlasaydı, film tek boyutlu ilerliyor ve anlatım çok ağır aksak. Oyunculuklar, replik telafuzları, uzun planlar uzun sahneler hepsi filmin izlenirliğine biraz daha darbe vurmuş. Sonuna kadar izlemezdim belki ama tahmin ettiğim yere mi bağlanacak diye bekledim, o da olmadı, çok düz bitti. Benim tahminim, laneti Demet Akalın, Hande Yener vs. gibi birine satmış olması gibi birşeydi.
Ben beğenmedim, burası ya da bu yönü iyi olmuş diyebileceğim bir şey de yok. Sonraki filmde daha iyisini görmek umuduyla, iyi çalışmalar...
tebrikler ilkersn, büyük emek harcayarak güzel bir film çıkardın sonunda. açıkcası ben de bu filmi uzun zamandır bekliyordum 🙂 bitirince bi ohh bee çekmişindir kesin 🙂 eksileri artılar elimden geldiğince yaziyim:
görüntü yönetimini başarılı buldum açılar yerindeydi. filmin bazı yerlerinde yapılan hızlandırmalar gözüme battı. renkler konusunda morpheusa katılıyorum. bence filmin en büyük eksiğiydi. tek rengin hakim olması gerektiğini düşünüyorum ben de. bu flashback olayını ben aklıma gelen her senaryodan çıkartmaya çalışıyorum. sanırım sabah uyanma klişesinden sonra kısa filmlerin yeni klişesi bu olacak. kötü değildi ama geçişler. filmin başında bankta oturdukları mekanı çok beğendim. ışık için sadece deniz kenarında gün batımı çok daha hoş olur diyebilirim. bir de bence filmin renkleriyle oynarken kesinlikle abartıya kaçmamalı. o zaman kontrastı yüksek hoş olmayan bir görüntü çıkıyor. buradan tekrar yazıyorum. sen aydınlatırsın geceyi filminin fragmanının izlediğimden beridir siyah beyaza daha yakınım 🙂
ses konusunda sana danışanlardanım ben de 🙂 abi dublaj olmamış ya. yol gösterici oldu ben de vazgeçtim izledikten sonra. daha doğal olması için ne yapılabilir bunu bulmamız lazım acilen 🙂 sahneler arası görüntü geçişleri gayet iyiydi ama ses geçişleri hoşuma gitmedi. bence bu çok önemli; çünkü amatörlük sınırından bir tık daha yukarı taşıdığını düşünüyorum. müzikleri beğendim havasına uygun olmuş. peki yarışma için düşündün mü telif işini? senaryo güzeldi.
üzerinde emek olduğu her halinden belli bir film. tebrikler keyifle izledim ben 🙂 yeni çalışmalarını da şimdiden bekliyorum 🙂
oo eski isimleri görüyorum forumda, ayaklarının tozuyla bu filme de yorum yazarlarsa çok makbule geçer 🙂
Müzikler komple bize ait Yarışma için bir sorun olmayacak o yüzden. Diğer 3 tane ambians müziği var onlar için görüştüm. kullan tabiki dedi sahibi.
Tolga Depo teşekkür ederim özellikle açık sözlülüğün için. Filmde dikkat ettiysen eğer popüler kültüre dair herhangi bir öğe yoktu, beklentin şaşırttı beni.
Umarım daha iyi işler yaparız dediğin gibi, çok teşekkür ederim yorum yaptığın için 🙂
çoğu şeyi senaryoya hizmet etsin, izleyici şu bağlantıyı kursun diyerek, direk ve dolaylı yoldan ayrıntılarla vermeye çalıştık. Dekorla, heykellerle, objelerle, mekanla, bazen oyunculuklarla vermeye çalıştık. Önceden düşünüp bir amaca hizmet etsin diye tasarladık herşeyi yani: "bunu çekelim yer kaplasın filmde güzel görüntü olur" demedik. Hep bir bağ düşündük ve çoğundada kurduğumuzu gördük filmi izlerken ama belkide biz olayın içinde olduğumuz için bize öyle geliyor!? belkide veremedik, anlaşılmadı veremediğimiz için, öyle boş bir görüntü zannedildi, bu ne ya ne gerek varmış denildi, bilemiyorum...
Filmdeki renk tonları ile ilgili değişiklik yaptık önerildiği gibi, linki yeniledim.
Madem görüşlerimi yazmam sorun olmuyor, kurguda gördüğüm hataları detaylıca yazayım, vaktim var şimdilik.
Flashback'le rüyaya geçişte kurgu masasında after effectsle zoom in yapılabilirdi, takip eden sahnedeyse şaryo ya da sliderla sağa kaydırma yapılabilirdi, en kötü ihtimal after effectstede hafif sağa kaydırma eklenebilirdi, bunlar filmin ritmine hayat verirdi.
Bu sahnede kaş atılmamış, görüntü sinemaskopa sıkıştırıldığı için oyuncuların ağzı yüzü yamulmuş. Flashback olduğu için bilinçli bi tercih olduğunu tahmin ediyorum ama bence yanlış bi tercih.
Uyandıktan sonra gösterilen çoğu plan gereksizdi. Ben olsaydım sadece yüz yıkama planlarını gösterip sonra kesmeyle heykel önüne geçerdim.
Bu sahnede durup baktıktan sonra gittiği yerde ben olsaydım bu heykelin önünden geçerken duraksamadan bakıp gidişini koyardım, sabit planla açmazdım sahneyi, gitarist soldan girer slider kayarak takip eder, heykeli ortalayınca kamera yavaşlar, gitarist bakarken tild yapılır, şeklinde çekerdim ben mesela.
Çünkü eksilti kullanılan sahnelerde hareketli kamera tercih etmek daha doğru, filmin ritmini kamera hareketleri, kesmeler ve kullanılan sesler belirliyor. Çoğu izleyicinin film izlerken başlıca sıkılma sebebi filmin ritmik altyapısından kaynaklanır bence. Ritim konusu çok hassas, yukarda kamera hareketi dedik kesmeler, sesler dedik ama henüz senaryoda filmin ritmi bellidir aslında. Dönüp dolaşıp senaryoya geliyoruz, senaryo çok önemli 🙂
Burda oyuncu duraksayıp konuşuyomuş gibi olmuş, kurgusal bi hata. Genelden aksı kurunca repliğin ilk kelimesi ağzından çıkarken hemen yakına geçerdim ben olsam. Burda adam arkasına yaslanmış rolünü yapmayı bekliyor, biz bunu görmemeliydik 🙂 1 saniyelik fazla görüntü var bu yakın planda.
Bu sahnede ayrıca üst açı kullanmışsınız, gitaristi üst açıyla, iş teklif edeni alt açıyla çekmek daha doğru olurdu. Üst açı karakteri küçük gösterir, alt açıysa büyük gösterir, biçimsel anlamda küçük büyük değil yani sosyolojik olarak. Sen zaten büyük ihtimal bunu biliyorsun ama doğru uygulamamışsın bana kalırsa.
Ben olsam 03:25 e kadar keserdim 2 saniye fazlalık var burda. Sahneyi açarken kameranın hareket halinde olması daha uygun olurdu, ben olsaydım panı yavaşça başlatır sonra hızlandırır, oyuncu yaklaşırken yavaşlatırdım, kurguda bu plan kamera hareket halindeyken başlardı. Kamera sabitken sonradan devinim kazanınca hoş olmuyor. İzlerken aklıma şey geldi, acaba yönetmen bu şekilde göstererek ne anlatmak istedi biz seyircilere diye sordum kendi kendime, sonra cevapladım kendimce, "bakın şimdi size karakteri gösteriyorum, gördünüz mü, hah tamam o zaman şimdide tild yapıyorum bakın orda bi heykel var gördünüz mü, gördünüz mü!" 🙂
Heykel dedim de aklıma bi hikaye geldi, anlatayım.
Sinema yeni keşfedildiği dönemlerde, ünlü bi rus sinema yönetmeni tanıdığı ünlü yönetmenleri davet ederek bi film göstereceğini söylemiş. Toplanmışlar, neyse film başlamış, görüntüde sadece bi insan kafasının heykeli varmış yani bi büst. Bi süre bunu izlemiş o ünlü yönetmenler. Aralarından biri dayanamamış sormuş kendilerini çağıran yönetmene, bizi film izletmek için çağırdığını sanıyordum. Filmi izleten yönetmende demiş ki, filmleri hep bir şey olacak beklentisiyle izlediniz, bunu denemek ve tepkinizi ölçmek için çağırdım demiş.
Sonra devam edeyim dostum, senaryo hakkındada konuşulacak çok şey var. Bu cevabı yazmaya dün gece 22.30 civarında başlamıştım, kafama bi konu takıldı, filmi yarıda bırakıp onu araştırmaya daldım, geceden beri devam ediyorum, hatta caps koyuyum, okuyacağım çok bilgi var.
Ama söz, boş zamanımda detaylıca yazacağım görüşlerimi.
Teşekkür ederim farklı bakış açıların için çoğu aslında dediğin gibi olsaydı çok daha iyi olabilirdi. Daha sahne çıkarmayı düşünmüyorum ama dediklerinde haklısın kesinlikle Morpheus hepsini okudum tek tek açıp baktım cidden.
Plansızlık bizi biraz bozdu açıkçası kurguda bu hale getirdik filmi. uyanma sahnesinden sonra kısa kısa geçtik ki sıkmayalım gereksiz şeylerle izleyiciyi diye ama tabi olmasa da birşey değişmezdi.
heykel sahnesini ve gitaristin yürüyüşünü almamalıydık o kadar uzun, ki orayı hızlandırdım biraz sonradan speed duration dan çok hafif. Küçük büyük gösterme olayına katılıyorum çok sahnede kullanmaya çalıştık kadraj ve anlam sistemini çoğu sahnede de yukardan bakmışız aslında. Deri ceketli arkadaşla olan flashback sahnesinde geniş planı hiç almamayı bile düşünmüştüm ama çok damdan düşer gibi olacaktı, beklemesi çok hafif uzun evet tam başlarken alınsa daha iyi olabilirmiş dediğin gibi 1 saniye.
biraz sıkıcı mı ne ya? bi de ses ve renk biraz filmden koparıyo insansı. İlk film oldugu için kabul görebilir. Daha çok çalışmak lazım. Bazı gereksiz sahneler var , çok zaman kaybı. Filmin akıcılığını yok ediyor. Yalnış bi laf ettiysek affola..
Herkesin beğeneceği zevkle izleyeceği bir film değil aslında, biz müzisyenler bir araya gelip yaptık bu filmi, bağlantılar, nesneler ve karakterlerin ruh halleri ile ilgili dolaylı anlatımlar var, genelde minor notaların hakim olduğu bir müzik kullanımı ön planda, eğlenilerek izlensin diye yapılmış bir film değil, genele hitab eden bir film değil, renkler özellikle soğuk, filmin kendisi soğuk zaten, sıkılabilirsiniz tabiki en doğal hakkınız ne yanlışı, zamanınızı çaldıysak biz özür dileriz, zevkler ve renkler tartışılmaz 🙂 Açık sözlülüğünüz için ayrıca teşekkür ederim 🙂
ilkersn,
abi ben uzun uzun yazmayı beceremem çokta deneyimli biri değilim.
Filmi renk tonlamaları dışında beğendim abi. Çok karanlık buldum filmi. İlginç bir konu olmuş.
Emeğinize sağlık..
Benim yorumum üç aşağı beş yukarı Tolga Depo'nun söylediklerini tekrarlamak olacak. İzlenilebilirliği pek olmayan, ama yapana bir şeyler öğretmiş olabilecek, eli yüzü kısmen düzgün, ama hikaye ritmi açısından oldukça sorunlu bir film. Filminizin her anını her sahnesini her karesini izlenilebilir kılmalısınız. Filmi sadece bütünden detaya değil de detaydan bütüne de düşünmelisiniz, hem senaryoda, hem çekerken, hem de kurguda. Daha iyi hikayelerle, daha güzel işlere ulaşırsınız umarım. Ama iyi yolda olduğunuz da çok kesin. Devam edin, sabrınızı yitirmeyin. Eleştiriler çok daha iyileri için. Bundan sonraki filminizde bu filmdeki hatalar olmayacak başka hatalar olacak, böyle böyle gideceksiniz. Hepimizin filmlerinde dolu problem var. Zaman...
umarım daha iyilerini yazarız ve çekeriz. Tecrübe oldu bize, bu filmden çok şey öğrendik.
Yorumun için çok teşekkür ederim Kezzap.
Müzikler çok iyi ve izleyiciyi dinç tutuyor. Ama dublaj keyif kaçırıyor. Diğer mesajlarda da değinilmiş zaten. Ellerinize sağlık hocam. Bir sonraki film çok daha iyi olacaktır.
When you have to shoot, shoot. Don't talk.
abi çok yazan olmuş bu anlamda bence başarılı bir iş, morpheus' a katılacaktım ama birden üşendim heheheh morp alınma sakın abi bende bazen uzun yazıyorum, kezzap ise beni şaşırtmaya devam ediyor hmmm pardon film hakkında yazacaktık değil mi:)) kezzapta alınmasın
İlker bence idman anlamında cok iyi iş olmuş ama tolgaya ve kezzapa katılıyorum, sure cok sıkıntılı, sure bu kadar düşünülüyorsa ritm cok iyi oturtulmalı, mental kurgu ve senaryonun kameraya yansıması cok iyi yapılmalı. Düşünsene hiç tanımadığın birisiyle 19 dakika bir masada oturuyorsun ve birbirinize ilginç gelebileceğini düşündüğünüz bir paylaşım ilk 3-4 dakika olmamış. Belki örnek biraz garip oldu ama umarım anlamışsındır. Bunlar Know How işler ya da içten yanmalı diyebiliriz :))
Not: Bir de abi apect ratio kullanımına dikkat etmek lazım cunku illaki olması sart değil ne değil bırak 16:9 olmasın kaş olmasın evet bir çekiciliği var ama olmuyorsa zorlama ya da baştan buna göre cekim yapmak yönetmen olarak sahneleri düşünmek lazım :)))) Yaz didin yazdım komşi :))))
kötü iş kötü iştir en iyi teknoloji kullanılsa bile; iyi iş iyi iştir sadece kağıt kalem olsa bile....
Eyvallah Copen 🙂 hem de ne idman oldu hocam... kısa şeyler çekicez artık bu kadar uzatınca çok dağılıyoruz zaten. 3-4 dakika 5 dakikalık işlere yoğunlaşıcaz iyice tecrübe kazanana kadar söz verdik kendimize bu filmden sonra 🙂
Eyvallah Copen 🙂 hem de ne idman oldu hocam... kısa şeyler çekicez artık bu kadar uzatınca çok dağılıyoruz zaten. 3-4 dakika 5 dakikalık işlere yoğunlaşıcaz iyice tecrübe kazanana kadar söz verdik kendimize bu filmden sonra 🙂
Hedefli odaklı çalışmak iyidir, kısa derken kısa surede bir şey anlatmanın zorluğuda adamı daha iyi yontuyor inan bana, hem "saldım cayıra benim filmim değil mi 5 dakka da olur 20 dakkada hadi bir başlayalım" olayından - düşüncesinden de daha iyidir. Atıyorum denilmeli ki bence abi 30 sn'yem var ve acı ceken bir insanı ( atıyorum tabi ) ve bu acıların ne kadar önemsiz olduğunu anlatmaya calisacağım. Bu inan bana baska bir çalışma formatı. Bir de gercekten gunumuz hız dunyası deniyor ama ben katılmıyorum gunumuz sabırsızlık zamansızlık dunyası eskisi gibi değil ilker kimsenin vakti de sabrıda yok. Mesela bizim arac cekimlerimizi muhemmeta yayınladı ama inan bana biz muhammeta ile daha cok cekim yapıyoruz yapacağızda hatta ben bahcede bortuyu beceği, yolda arabayının gittiği yönü bile cekiyorum servis etmiyoruz hatta bir surusunu seyrettikten biraz kurgu montaj vs uyguladıktan oynadıktan sonra unutuyoruz bile, ne zaman faydası olacak diye soruyordum ben muhammeta 'ya - abi gecen bu arac cekimlerini yaparken gördüm, o kadar hızlı davrandık ki yaklasık 3-4 saat lik hemde yorucu sayılabilecek bir ortamda yaklasık 1 saatlik cekim yapmışız. Üstelik atıl goruntu oranımız günden güne düşüyor.
kötü iş kötü iştir en iyi teknoloji kullanılsa bile; iyi iş iyi iştir sadece kağıt kalem olsa bile....