Her türlü yorumlarınız için teşekkürler. Önümüzdeki projelerde sizlerin de ortak görüşü olan eksiklikleri tamamlayarak yenilerini yapmak için elimizden geleni yapacağız. Teşekkürler.

Ama film kötü gerçekten de. Yani kötü de demeyelim de bir film olmaktan çok uzakta. Ben de niye beğenildiğini anlamış değilim.

Ama film kötü gerçekten de. Yani kötü de demeyelim de bir film olmaktan çok uzakta. Ben de niye beğenildiğini anlamış değilim.
senaryosunun enerjisi ulaşmadı mı sana 😀
babasının teyzesiyle ilişkisinin çocukta açtığı yaraların belki de ilk aşkında vücut bulması...doğrularını şaşırmış oğlanın, en ufak tavsiyeye muhtaç durumda olması...geçmedi mi yüreğinden 🙂

Valla o oyunculuklarla hiçbir şey geçmedi. Türkçeyi yeni öğrenmiş gibi konuşuyorlar. Ben filmi izlerken yanıma gelen arkadaş mülteci miymişler diye sordu.

Eskiden bi öğrenci Rusça çekmişti filmini oyuncuların diyaloglarındaki tırtlıklar belli olmasın diye. O geldi aklıma.

Not: Üstteki iki mesaj uçmuş. Benim cevap öksüz kalmış burada.

Film gerçekten kötü. Kötü de değil, bir film olmaktan çok uzakta demiştim.

nereye gitmiş hakkaten mesajlar 😀
ben de ne demiştim, histerik bir mesajdı sanırım 🙂
babasının teyzesiyle ilişkiye girmesinin çocuk üzerinde açtığı yaraların ilk aşkında ortaya çıkmış olmasının duygusu sana geçmedi mi demiştim, ulen ne zor bi cümle kurmuşum bi de niye hatırlıyorsam bi de bunun ikna ediciliğini artırmak için ikinci benzer bi cümle de kurmuştum 😀

Yani ben kısa film anlayışınızı hiç anlamıyorum, koca koca insanlarsınız ama filmin f sinden anlamıyorsunuz. Nasıl sıkılmadan izledin abi sen bu filmi. Kesinlikle vasat, sıkıcı, anlamsız bi film.
Siz tam olarak neyin mücadelesini veriyorsunuz cidden anlayamadık 🙂

iyisiniz ama yetersizsiniz

Yani ben kısa film anlayışınızı hiç anlamıyorum, koca koca insanlarsınız ama filmin f sinden anlamıyorsunuz. Nasıl sıkılmadan izledin abi sen bu filmi. Kesinlikle vasat, sıkıcı, anlamsız bi film.
Siz tam olarak neyin mücadelesini veriyorsunuz cidden anlayamadık 🙂

iyisiniz ama yetersizsiniz
Eyvallah kardeşim 🙂

ben her zaman her şeyden önce görsele çok dikkat ediyorum yani kadraja renge vs... ama bir filmde görsel renk hikaye ne kadar önemli ise oyunculukta o kadar önemli buna inanıyorum. film o kadar güzel ki hikaye güzel çekimler kadrajlar güzel renkler genel olarak güzel sadece bir iki sahnede kullanılan color rahatsız etti onun dışında sıkıntı yok ama kardeşim gerçekten oyunculuk konusunda az biraz böyle ucundan sıkıntı var gibi geldi. yani profesyonel birer oyuncularla çalışılsaydın filmine tebrikten başka bişi diyemezdik heralde... ama yinede herşeyiyle tebrik edilesi bir film çekmişsin elinize emeğinize sağlık keyifle izledik =)

Çok sağolun teşekkürler yorumlarınız için

Bakın özgünlük kavramını yakalayamıyoruz. Başbakanlığa dilekçe yazar gibi konuşuyorlar . Düz yazı okur gibi olmasa harika olurdu. Aşırı kasmış kendini şapkalı emmi 😀 Ama çekimler iyi..

daha önce filmini paylaşan bazı arkadaşlar vardı, filmlerinin bir yerleri eleştirilince "ula onca zahmete girip film çekiyoz adamlar eleştirip ego tatmini yapıyo ya la" gibisinden zevzeklikler etmişlerdi. umarım bu kardeşimiz o hamurdan değildir ve eleştirileri pozitif değerlendirir. ben derim ki, sen nasıl kadraj kurarsan kur, neyle çekersen çek, istediğin kadar ışık yap, sesi neyle kaydedersen et, babalar gibi color correction yap sesleri istediğin kadar editle emmeee ve lakin OYUNCULUKLAR VE DİYALOGLAR TIRTSA, O FİLM TIRT KARDEŞİM.

şimdi, örnek vereyim ülkenin neresinde elinde bıçakla babasını öldürmeye teşebbüs eden adam "öldüreceğim" der yahu? tv'de haber spikeri bile "ceğiz - cağız" kullanmazken sen bunu kısa filmde nasıl kullandın? diyaloglar doğal olursa oyunculuklardaki yapaylıklar bir nebze de olsa absorbe olabilir ama hem oyuncuuk hem de diyaloglar yapay olduğunda o film amatördür. red'le de çeksen alexa ile de çeksen faydası yok. ülkemiz kısacıları tekniğe sanattan çok daha fazla önem verip çuvallıyorlar ve onca emekleri berhava oluyor yazıktır. pulp fiction hesabı, filmi çektik diye sevinip "birbirimizin aletine sarılmadan" önce bu oyunculuk ve diyalog meselesini çözmeliyiz ki seyirci filmden irrite olmasın. seyirci filmde öncelikle sokakta gördüğünü ve duyduğunu ister, yapay olan her şey onu filmden iter yanılıyor muyum?

yok abi yanılmıyorsun bence de ancak pulp fiction örneğini anlayamadım 😀

cesedi yok ederken araba temizlendiğinde wolf diyordu ya "hemen sevinip birbirinizin aletine sarılmayın" diye, o hesap filmi çektik diye hemen sevinmeyin diyorum 🙂

Teknik hoşuma gitti ama heralde ilk olarak kitaptan öyküyü okuduğumdan; olmamış diyebilirim. Benim beklentim (kafamda canlanan) daha hareketli bi Galip ve daha herketli sahnler vardı ve 'babamın o.ç.' orjinalliğine takıldım. Sanırım 'o.ç.' diyodu o kısımda. Daha orjinal gözüküyor o şekilde.
Ama yinede emeğin sonucu güzel bir eser çıkmış diyebilirim.

Yorumlar için teşekkürler. Evet gerçekten oyunculuk konusunda bi sıkıntımız vardı. Zaten arkadaşların da oyunculuk konusunda ilk deneyimleriydi. Bu filmi herhangi bir yarışmaya vs göndermeyeceğim için ben de pek önemsemiyorum o konuyu. Teknik açıdan yapmış olduğunuz olumlu yorumlar beni sevindirdi. Olumsuz olanlarını da bundan sonra dikkate alıp, ona göre hareket edeceğim.
Emrah Serbes'in Galip İşhanı hikayesi gerçekten güzel. Yukarda da belirttiğim gibi bu hikayeyi çok sevdiğim için çektim. Hikayeyi daha önceden okumuş olanların filmi beğenmemeleri anlıyorum. Bu çok doğal. Eğer yine bu tarz bir iş yaparsam bu konuya ayrı bir hassasiyet göstereceğim.