Yeni kısa filmimiz Eris - 3dk (Deneysel)
Kadına şiddet temasını, Eris ile özdeşleştirerek anlatmaya çalıştığımız deneysel, bilinç altı çalışması kısa film.
Objektifler:
50mm f: 1.8 vogitlander
28mm f:2.8 panagor
18-55 kit lens
Işık:
3x500 watt halojen projektör + fırın pişirme kağıdı
Pic style: Cinestyle & Sin city red, yellow flaat
Komple siyah perde kullanılmıştır. Siyah perde eni 1.60 metresi 1 tl den toptancıdan aldık.
20 metrelik bir perde ile tüm odayı kapladık. Işığı fazla tutup postta kıstık, parlaklık ve kontrast ayarı ile.
Onun dışında neat video noise reducer kullandık bazı sahnelerde.
Biraz after effects var içinde, objelerin hepsini kendimiz yaptık, altın varak boya ile elmayı boyadık, takıları, tacı falan elde yaptık harcadığımız bütçe en fazla 50 liradır.
Tarzınızı yansıtmış yine güzel olmuş ben beğendim. Sağlam tribe giriyor insan bu da alt bir amaç anladığım kadarıyla. Ayrıca oyunculuğu da kotarmışsın. Elinize sağlık.
Kafalar paylaştıkça güzelleşir. @beta
Ellerinize sağlık. Yeşil perde kullandınız değil mi İlkersn bu filmde? Koltuk sahnesinin ışıklandırması yine halojenlerle mi?
Yazayım onları da unutmuşum 🙂 sağolasın. Halojen evet, komple siyah perde yeşil hiç yoktu.
dabbeyi sen çeksene bea 😀 kendine has bir dilin var, seviyorum kısalarını. uzunun kafası daha bir farklı olur bence. yalnız tanrıça dediydin başta sonra sen çıktın onu çözemedim ben. lucifer sayıyorum seni ilkersin, yasak elmada afiyet olsun, tebrikler. 😀
oh be 😀
ellerinize sağlık kardeşlerim 🙂
yenge olayı çözmüş ya, erkekleri evlilikle kandıranın kadınlar olduğunu biliyor.(bunun tersinin doğru olduğuna da erkekleri ikna etmişlerdir)
Tabi erkeği özgürlüğünden etmenin sonucu da belli işte, dayak 🙂
sanırım kadınlarımız kandırmaktan erkeklerimiz de azgınlıktan vazgeçtiğinde doğru dürüst ilişkiler de yaşayabileceğiz.
Cok guzel deneysel uygulamar var... ozellikle kadinin elindeki elma sahnesi... kadraj isik goruntu kullanimindan artik bahsetmiyorum kendi tarziniz oturmus durumda... artik hic isminiz yazmasi dahi sizin yaptiginizi anlayabilirim. Farkli siradan ve guzel islere imza atiyorsunuz ve bunu cok dusuk bir butceyle eldeki imkanlardan faydalanarak yapiyorsunuz... yaptiginiz her is kendini buyuk bir merakla izlettiyor... yapilan isi anlamaya calisiyoruz... herkes anladigi kadariyla kendine pay cikariyor... sizin filmleri elestirel ve sorgulayici bir gozle izliyoruz... bu islerde artik ispatladiniz kendinizi size tavsiyem duygusal anlamdada seyirciye gececek kisa filmlerde yapmaniz... sonrasinda bir uzun metraj bile dusunulebilir... yaptiginiz isteki profesyan bakis acinizdan dolayi kutlarim
muhteşem ya o koltuk sahnesi, çok beğendim 🙂
ama o arkadan bakma olayı nedir abi, elimde olmadan gülüyorum orada 😀
Sizin işleri genel itibariyle beğendiğim için pozitif bir yargı ile izlemeye başlıyorum filmlerinizi.
Filmi beğendim, diğer filmler içinde mesajı daha net 🙂
Elma metofor ve yüzüğün parmağa elmadan ısırık aldıktan sonra geçirilme detayı çok hoş
18-55 kit'in bir filmde kullanılması beni çok duygulandırdı
Müzik filme hizmet ediyor, yerinde ve doğru kullanılmış.
Tüsiadın mı müsiadın mı kadına şiddet temalı bir yarışması vardı orası için uygun sanki film.
Emeğinize sağlık, benim puanım 9.
Ben sana sinema yapma demiyorum. Yap ama hobi olarak yap!!
İmdb Puanın 9 olduğunu görünce bir iki kelam edem dedim.
Film konu itibariyle güzel.
Kadın dans ederken bizim de az çok hoşumuza gitmeli, dayak yemiş halinde, bizim de içimiz gitmeli, adamın sinsiliği bizi sinir etmeli. Buradaki sorun, yumuşak ışık kullanmaktandır. Alttan yüze vuran ışık belki sorunu çözebilirdi.
Bazı absürt şekillerle, sinir etme olayını, illuminatik buldum. İzleyiciyi sinir etmek için, kamera hareketleri ve ışık kullanımından yararlanılsaydı, daha etkili ve zengin olacağını düşünüyorum. Anlamsız şekillerle, kafada psikoloji yaratma olayına anlam veremiyorum, zaten o yüzden korku filmlerini izlemem, komik gelir çünkü, onun içün yorumsuz bırakabilirim bu kısmı 🙂
Kadının durması bile yetiyordu, fakat erkek oyuncunun oyunculuğu da ışık kadar yumuşak geçişler vardı.
Müziği güzel, dansöz'ü destekliyordu.
Zorlu çalışma, daha fazla teknik bilgi isteyen bir çalışma çünkü. Son sahnelerdeki etraf karartması fazla küçültülmüş, keskin köşelerin aşılması yeterli olabilirdi ve sanırım 50mm lens bu film için yanlış bir seçim, çok daha düşük bir 18mm gibi bir lens daha da doğru olabilirdi.
Ayrıca Erkeği alttan, kadını da yukarıdan alsaydın, kadının ezikliği çok daha iyi ifade edilirdi.
seddata, deneysel...
oh be 😀
İlk olarak arkadaşlar eleştirileriniz ve yorumlarınız için çok teşekkür ederim, Aleste çok sağol, evet bu deneysel bir bilinç altı çalışması, biraz da sürrealist öğeler var içinde. Biz bu tür anlatım tipini kurmaca ile özdeşleştirmeyi düşünüyoruz.
Seddata 50mm neden kullanmayacağız anlamadım? yakın plan çekimde 50mm kullanıyorum, geniş planda 28mm çok geniş planda 18mm hatta bazen balık gözü aparatı takıyorum. Ayrıca 18mm lensin diyaframı 3.5 ışık sorunları olduğunda mecbur kullanıcam 50mm 1.8 lensi.
Bizim çektiğimiz filmlerin anlatım dilleri genelde bu şekildedir bu tür çalışmalarda sallanan kamerayla korkutmak bize göre değil, onu el kamerasıyla korku filmi çeken adam yapsın, bizim anlatım tarzımız deneysel kısa filmde bu şekilde yani.... Işık kullanımına gelince, ışığı özellikle o şekilde kullandık yumuşak, yüzümü çok düzgün gösterecek, bakımlı bir adam yüzü gibi görünsün diye uğraştık, hatta yüzümde dünya makyaj var, dikkat ederseniz şayet sim bile var biraz. Bunların hepsinin bir amacı vardı. Yoksa halojen projektörün önüne neden fırın pişirme kağıdı koyalım ışığı yumuşatacaz diye... Senin dediğin o sert gölgelendirme ve ışığın açısının vereceği duyguyu direk efektlerle vermeye çalıştık zaten, o değişimi ve ruh halini.
Teşekkür ederiz tekrar yorumlarınız için. Bizim de zevk alarak çektiğimiz bir filmdi, bununla beraber bir film daha çektik, bir iki gün içinde yüklerim foruma onu da.
Bu kitabı tavsiye ederim.
http://www.idefix.com/kitap/sinematogra ... HGAKVC3I4W
Bilinçaltı çalışmalarla etki bırakma meselesi benim için çok uzak birşey, o yüzden fazla yorum yapmayayım, ama az biraz bilgim olsun da isterim.
Peki, sürreal resimlerin şekli neye göre değişiyor, hangi tür ne anlatıyor?
Bu kitabı tavsiye ederim.
http://www.idefix.com/kitap/sinematogra ... HGAKVC3I4W
Bilinçaltı çalışmalarla etki bırakma meselesi benim için çok uzak birşey, o yüzden fazla yorum yapmayayım, ama az biraz bilgim olsun da isterim.
Peki, sürreal resimlerin şekli neye göre değişiyor, hangi tür ne anlatıyor?
Sürrealizm akımı için yeni bir başlık açabilirsin. Ben de sana deneysel kısa filmleri araştırmanı, izlemeni, ondan sonra deneysel bir filme yorum yapmanı tavsiye ederim. Kitap için teşekkürler. Başlığı kirletmeyelim.
Görsel diliniz ilginç,hareketli iç içe geçmiş görüntüleri seviyorsunuz.yüklemek istediğiniz manaya da uygun...lakin ben izlerken (iki kere izledim) kadının evlilik öncesinde de şiddet gören halinin gösterilmesine bi anlam veremedim.zira erkeğin değişimini elma ile başlatıyorsunuz.yüzük de ilginç işlenmiş kadın uzatıyor erkek alıyor,bununla kendini teslim etmeyi anlatmışsınız sanırım ama,teslim etmenin dayanağı ne?sahnelemenizden dayak hakaret mutsuzlukmuş gibi anlaşolıyor,yani kadın ve erkeğin izdivacı kadının mazoşizmine bağlanmış gibi,bilinçaltı okumasını böyle mi yapmalıyım dedim izlerken.keşke öncesinde kadında erkeği çekici kılan ve teslim olmanın,sığınmanın önünü açan o ilk karşılaşmaları,bakışmaları,dokunmaları gösterseydiniz ki yüzük ve elma metaforu da daha iyi oturabilirdi bununla.nitekim,eris olmasa da olurmuş dedirtti sahneleme..
Sonuç olarak görsel denemeleriniz ilginç,sahnelemede de ona uyan akışı kurgulardanız izlenmesi,okunması keyifli çalışmalar çıkaracağınız kesin ki üretken birisiniz oldukça da...yeni çalışmalarınızda kolaylıklar diliyorum.