ha bide sesten kastım yani dublaja göre yapay durması anlamında... yoksa ayıptır söylemesi ama yinede söyliyeceğim bilgisayara takmış olduğum sinema sisteminde dinliyorumda yani sesle ilgili bir problem yok bazen geceleri oluyor onuda kısıyorum bişey olmuyor. ama filmde oluyor 😀 🙂

Eyw. Bende zaten eleştirmeniz için koydum 🙂 Saol.
kardeşim eksiklerinin gayet farkındayım ben ama güzel bir iş çıkartmışsın ben beğendim. zaten benim yaptığım yorumlar aslında beğendiğim bir çalışmanın neden daha iyi olmadığına dair yürekten bir sitem ve sadece nacizhane yorum ve yol...

babaların; oğullarına karne günü
-karnen nasıl oğlum?
- hepsi 5 babacığım
-aferin ama daha çok çalışmalısın.
-....peki babacığım... (3-4 saniye sessizlik)hay aq ya..
yani çocuk daha ne yapsın dimi 😀
aynen bu hesap 🙂

Ahaha. Bana kumdaki ayak sesini duydum de kafi 🙂

ha bide sesten kastım yani dublaja göre yapay durması anlamında... yoksa ayıptır söylemesi ama yinede söyliyeceğim bilgisayara takmış olduğum sinema sisteminde dinliyorumda yani sesle ilgili bir problem yok bazen geceleri oluyor onuda kısıyorum bişey olmuyor. ama filmde oluyor 😀 🙂

yürüme sahnesinde yanılmıyosam denizde bir tripod gördüm 😀

yürüme sahnesinde yanılmıyosam denizde bir tripod gördüm 😀

Bende tripod sandımda başta değil galiba 😀

bir tripod gördüm sanki... aynı yanılsama bende de oldu ama hayır denizde olduğuna göre insandır dedim kendi kendime... sizce o insanı hepimizin 3 bacaklı görmemizin sebebi nedir ???????? 🙂 bu soruyu ilk kendime sordum sonra üzüldüm... 🙁 🙂

sevgili erdemgenc kumdaki ayak sesini de duydum, martı sevişmesinide... hiç meraketme ama inan martılar yatakta küfür seviyor... filmin sayesinde öğrendim 🙂 🙂

🙂 Arkadaşlar o denizdeki şey tekne kaldıracı. Teknelerin altı yosun tutmasın diye kaldırıyorlar havaya onunla. 🙂

evet kaldıraç olduğu kesin 😀 neyse konuyu daha fazla baltalamayayım en iyisi sustum ama yakındır konuşmam tezcanlıyım zaten 🙂

Senaryoda bu tarz mistik konular işlemek biraz riskli gelir bana. Uzun ya da kısa metraj çok fark etmez. Hani nasıl desem. Çok dikkatli olmak gerekiyor. Geçişler, ses, ışık, oyunculuk herşeyin cuk oturması gerekiyor. Ufak bir hata izleyiciyi atmosferden tamamen kopartabilir. Örnek verecek olursak mesela dabbe. Offff. Bu çok fena. Koca filmden aklımda kalan boş fincanlarda kahve içen oyuncular (filmin hemen başında olması sebebiyle direkt olarak notu orda verdim. Diğer yandan beyazın "psikopat" tiplemesindeki gibi böğürmeler". Gibi gibi gibi.
Bu tarz yapımların varlığından dolayı, Türk sinemasındaki her türlü korku ve mistik öğeler içeren filmlere hep şüphe ile yaklaştım. Şüphelerimdede hiç bir zaman yanılmadım diyebilirm.
Neyse çok dağıtmadan toparlayım. Filmi beğendim. Yukarda bahsettiğim olaylar gibi bir rahatsızlık görmedim. Görüntü bence iyiydi. REnk ve zaman konusunda, gece çekilse filtrelenmişla soğuk ışık ve balık tutan şarapçılar falan? atmosferi daha canlı tutar diye geçirdim. Dublaj konusunda arkadaşlara katılıyorum. Ses efektleri hoş. Cast iyi (özellikle suyu veren arkadaş). Senaryo biraz eksik geldi sadece.

Film hakkında birşeyler söylemek çok uğraşılmış geldi yorumlarda.
Karakter seçimleri gayet başarılı bence, dublaj olması baştan ses yönünde gerçekliği kaybettiriyor zaten, fazla üstüne gidilmesi gereken bir konu değil, çoğu televizyon yapımlarında dahi gerçekliği kaybettiren bir unsur dublaj.

Onun dışında suda bir devamlılık sorunu vardı, içmeden önce daha azdı su, o kadar hapı ağıza attıktan sonra çok az su içmeside ilginçti.(içme sahnesinde görünmüyordu ne kadar içtiği ama su şişesi neredeyse ağzına kadar doluydu, abartmak için söylemiyorum)

Bana biraz özensiz geldi, onun dışında başarılı, sonraki yapımlarını bekliyorum.

Orta şekerli bir filmdi, başarılar.

Senaryoda bu tarz mistik konular işlemek biraz riskli gelir bana. Uzun ya da kısa metraj çok fark etmez. Hani nasıl desem. Çok dikkatli olmak gerekiyor. Geçişler, ses, ışık, oyunculuk herşeyin cuk oturması gerekiyor. Ufak bir hata izleyiciyi atmosferden tamamen kopartabilir. Örnek verecek olursak mesela dabbe. Offff. Bu çok fena. Koca filmden aklımda kalan boş fincanlarda kahve içen oyuncular (filmin hemen başında olması sebebiyle direkt olarak notu orda verdim. Diğer yandan beyazın "psikopat" tiplemesindeki gibi böğürmeler". Gibi gibi gibi.
Bu tarz yapımların varlığından dolayı, Türk sinemasındaki her türlü korku ve mistik öğeler içeren filmlere hep şüphe ile yaklaştım. Şüphelerimdede hiç bir zaman yanılmadım diyebilirm.
Neyse çok dağıtmadan toparlayım. Filmi beğendim. Yukarda bahsettiğim olaylar gibi bir rahatsızlık görmedim. Görüntü bence iyiydi. REnk ve zaman konusunda, gece çekilse filtrelenmişla soğuk ışık ve balık tutan şarapçılar falan? atmosferi daha canlı tutar diye geçirdim. Dublaj konusunda arkadaşlara katılıyorum. Ses efektleri hoş. Cast iyi (özellikle suyu veren arkadaş). Senaryo biraz eksik geldi sadece.
Çok teşekkürler. Güzel tespitlerle güzel bir yorum yazmışsın. Gece çekmek aklıma gelmedi değil fakat tamamen ıssız bir yer ve hiç ışık almıyor. O kadar yeri aydınlatabilme ihtimalimde yoktu açıkçası. Maddi durumlar tabi. Birde karanlıkta geçen bir film yazdım. Ormanda geçiyor ve hemen hemen tamamı fener ışıkları ve ateş ışığından oluşuyor. Bu yüzden karanlık fikrinden sıyrılmıştım zaten. Tekrardan teşekkürler.

Film hakkında birşeyler söylemek çok uğraşılmış geldi yorumlarda.
Karakter seçimleri gayet başarılı bence, dublaj olması baştan ses yönünde gerçekliği kaybettiriyor zaten, fazla üstüne gidilmesi gereken bir konu değil, çoğu televizyon yapımlarında dahi gerçekliği kaybettiren bir unsur dublaj.

Onun dışında suda bir devamlılık sorunu vardı, içmeden önce daha azdı su, o kadar hapı ağıza attıktan sonra çok az su içmeside ilginçti.(içme sahnesinde görünmüyordu ne kadar içtiği ama su şişesi neredeyse ağzına kadar doluydu, abartmak için söylemiyorum)

Bana biraz özensiz geldi, onun dışında başarılı, sonraki yapımlarını bekliyorum.

Orta şekerli bir filmdi, başarılar.

Su olayında haklısın dostum. Az içmesinde. Ama suda ki devamsızlık çok farkedilen birşey değil. Mavinin hizasında su. Ne bileyim ben orda çok takılmadım çünkü etiketin olduğu yer saklar diye düşündüm. Farkettiğine göre saklamamış. Teşekkürler 🙂

beğenmedim.

Ben beğendim ellerinize sağlık.

Yalnız bir kaç noktaya değinmek istiyorum.

Görüntüyü çok hoş buldum, ses de yeterli geldi bana. Ama senaryoda bir takım şeyler izleyicini kopartıyor gibi filmden. En başından, diyaloglar bir kere kesinlikle çok itici. Nedeni bence, dublaj Türkçesine sahip diyaloglar olması. Dublaj Türkçesi diye bir kavram yok elbette ancak yabancı bir film Türkçe'ye çevrilirken kullanılan, sokak dilinden farklı kullanılan o dilden bahsediyorum. Yani biraz daha yapmacıklıktan uzak diyaloglar kurulabilirmiş.

Kayalıkların üstünde sanırım vitamin hapı koymuşsunuz. Bu çok hoşuma gitti, ufak bir ipucu bize, karakterin hasta olabileceğine dair.

Pet şişe. Kesinlikle çok kötü bir tercih. Biraz sembolik olunmalıydı diye düşünüyorum. En azından bir şarap şişesi kullanabilirdiniz. Nedense ben o pet şişeye takıldım.

Bunların haricinde gayet güzel. Kolay gelsin.

çok beğendim:) kaliteli bir iş çıkmış ortaya son kısmı bıraz uzun olsada sıkmadan izletebildi tebrikler...