Elbette yapılabilir. Ancak bu ülkede çok rabet görmeyecektir. Bilindik amerikan senaryolarının taklitçiliğinden öteye gidemez.

Peki bunun bilindik bir Amerikan senaryosu taklitçiliği olduğunu nereden çıkardın? Daha filmi izlemedin, filmi bilmiyorsun, filmin konusu hakkında fikrin dahi yok. Ortada sadece bazı görüntüler var.

Bu ülkede en fazla izlenen yabancı dizilerden birinin Walking Dead, oldukça izlenen filmlerden birinin Resident Evil olduğunu da belirtmek isterim. Benim hareket noktam bu değildi ama rabet görebileceğini göstermek için söylüyorum.

Biraz ön yargı var bu işte ve bu ön yargının benim senin yaptığın filmin görüntülerine çok kötü dememle alakalı olduğunu düşünüyorum. Bir yerden bir hata bulmak istedin, ve aklına ilk bu klişe eleştiri geldi.
Amerikan taklitçiliği.

Ben Amerikan taklitçiliği yapmam. Sadece Amerika bir sömüren ülke olduğundan evrensel kültürel bazı öğeleri alıp bunu kendi kültürüymüş gibi pazarlayabiliyor. Benim misyonum ise bunun tam tersi. Zombi, hayalet vs. Bunlar ve benzerleri evrensel şeylerdir, insanın ortak korkularının ürünüdür. Bunları alıp yerelleştirmek sömürüye karşı çıkmaktır. Benim hareket noktam buydu.

Bilindik amerikan senaryolarının taklitçiliğinden öteye gidemez.

Bu kadar iddialı sözü hele hele Cedel'in başlığında yazmak pek doğru olmamış. Filmi seyrettiğinde daha iyi anlayacaksın...

zombi dediğinin menşei zaten amerika değil afrika. kezzap doğru söylüyorsun adamlar nerede ne var topluyor ve kendilerininmiş gibi pazarlıyorlar ve bunu çok güzel beceriyorlar.

aslında zombi genel bir tarif. kezzap'ın filmindeki zombiler virüs ile mutasyona uğrayanlar sanırım. zombi dediğin illa ki ölüp dirilen ve yalpalaya yalpalaya yürüyüp önüne gelene diş geçiren ucubeler değildir öncelikle bunu belirtmek gerek.
bu tarz zombilere örnek olarak tarihte moğolların mankurt olayı var. esirlerin kafalarını ustura ile traş eder ve sadece kafaları dışarıda kalacak şekide toprağa gömerlerdi. sonra yeni kesilmiş deriyi kafalarına sıkıca gerer ve o deri güneşte kurudukça kafayı daha bir sıkardı. ölmeyecek kadar su ve yiyecek verilirdi ve uzamaya başlayan saçlar dışarı uzayamadığından içeri doğru uzar, bütün bunların sonucunda duyulan tarifsiz acılar sonucunda tam çıldıranlar öldürülür, bunun haricinde akli dengesini kaybedenler akılsız birer köle olarak kullanılırdı, saldırılarda da en önde sürülürlerdi, zombi gibi saldırırlardı. aytmatov kitaplarında bunları anlatır. bunlara da bir çeşit zombi denilebilir. filmi yapılsa süper olur, adı da moğol taklitçiliği olmaz.

hollywood zombiyi iyi işledi diye zombi amerikan taklitçiliğidir demek sinemacılığa dar bir vizyondan bakmaktır. adamlar cin filmi yapsa onlar da bizi mi taklit etmiş olacak? al sana black gold filmi. annaud bu filmi yapınca arap taklitçisi mi oldu? gene annaud two brothers'i yapınca hint, enemy of the gates'i yapınca da rus taklitçisi mi oldu? annaud illa ki l'amant tarzı filmlere mi devam etmeliydi? ki o da fransa'da geçmez uzakdoğuda geçer, tibette yedi yıl filmi de öyledir.

peki arkadaşa sormak gerek o halde, nedir bizim sinemamız? illa ki bir kurtlar vadisi ya da arkadaşın örneğini yaptığı gibi ona benzer mevzuları konu alan ve insanları "siz bilinçsizler güruhunu biz sinema ile bilinçlendireceeez, karanlıkta kalmış işleri gün ışığına dökeceeez" tarzı girişimler mi? ya da artık kus getiren 'kafasına sıkma' replikleri mi? bana kalırsa asıl itici olan bu. hatta bu, sinema değil bu başka bir şey. ne idüğü belirsiz bir girişim. illa ki bir şeyler, mesajlar vereceksen al zeki demirkubuz kader filminde on numara vermiş, vereceksen bari öyle ver de adı da sinema olsun.

arkadaşlar...

Olaya çoğu zaman öykü, karakter vs. gibi tematik şeylerle bakmayınız.

CEDEL, görsel bir iş aslında. Bu metni çürük ya da önemsiz demek değil ama kadrajı ile, kurgusu ile, renkleri ile, efektleri ile de çalışılmış olacak bir iş. Bana göre hikayesi ve metni gayet sağlam. Ama esas vuruculuğu görsel tarafı ile olacak umuyorum... Ve amaç cüretkar görsel denemelere, uygulamalara girmek ise zombi kullanmak çok da yanlış tercih değil. Bu film bir anlamda bir aksiyon filmi... O nedenle KEzzAP post uzun sürebilir diyor. Zombiler, bizim filmimize hizmet edecek şeyler. amaç zombi alttürüne hizmet etmek değil. Zombinin bizim kültürümüzde yeri olup olmadığı üzerine çok kafa yormuş değiliz. Ama aklımızdaki görsel yapıyı oluşturmayı başarır isek zombi değil dinozor yapsak o da ikna edici durur... Farklı birşeylerer yapmaya çalışıyoruz. Aksiyon az. Görsel efektleri yoğun kısa film az. HIzlı kurgulu kısa az. KEzzAP bunların peşinde ve bana göre ucundan da başarsa, az çok estetik ve şık duran bir iş yapsa amacına ulaşmış olacaktır. Çünkü girişimi cüretkar ve cesur.

güzel film olacak pes etmeyin eminim bu eleştirler sizi yıldırmak yerine daha çok hırslandırır.ülkemiz adına sinemayı şekilendirecek adımlar oldugunu düşünüyorum.

Başarız olursan kaybetmezsin..vazgeçersen kaybedersin.

Elbette yapılabilir. Ancak bu ülkede çok rabet görmeyecektir. Bilindik amerikan senaryolarının taklitçiliğinden öteye gidemez.

Peki bunun bilindik bir Amerikan senaryosu taklitçiliği olduğunu nereden çıkardın? Daha filmi izlemedin, filmi bilmiyorsun, filmin konusu hakkında fikrin dahi yok. Ortada sadece bazı görüntüler var.

Bu ülkede en fazla izlenen yabancı dizilerden birinin Walking Dead, oldukça izlenen filmlerden birinin Resident Evil olduğunu da belirtmek isterim. Benim hareket noktam bu değildi ama rabet görebileceğini göstermek için söylüyorum.

Biraz ön yargı var bu işte ve bu ön yargının benim senin yaptığın filmin görüntülerine çok kötü dememle alakalı olduğunu düşünüyorum. Bir yerden bir hata bulmak istedin, ve aklına ilk bu klişe eleştiri geldi.
Amerikan taklitçiliği.

Ben Amerikan taklitçiliği yapmam. Sadece Amerika bir sömüren ülke olduğundan evrensel kültürel bazı öğeleri alıp bunu kendi kültürüymüş gibi pazarlayabiliyor. Benim misyonum ise bunun tam tersi. Zombi, hayalet vs. Bunlar ve benzerleri evrensel şeylerdir, insanın ortak korkularının ürünüdür. Bunları alıp yerelleştirmek sömürüye karşı çıkmaktır. Benim hareket noktam buydu.

kezzap , birincisi , yemin ederim aklıma benim filmime karşılık yazdığın yorumun intikamını almak falan gelmedi . ikincisi ben sizin kadar kindar bir düşünce içinde bulunmam . senin kindar bir düşünce içinde bulunduğunu şu yazmış olduğun yorumdan anladım . filmimi eleştirmene karşılık olarak yazdığımı düşünmüşsün . asla . güzelse güzeldir , değilse değil . ben burda site modretörlerinin yalakalığını yapanlardan değilim . neyse onu söylerim . olmamış abi . fragmanın izlenme oranından belli . 20 . bin kişi gişe yaparsın sonra bol bol savunursun : ) kesinlikle kaliteli bir çekim diye başta belirttim ama sen yanlış anlamışsın olayı . zombilerin rabet görmeyeceğinden bahsettim sadece .

Ayrıca insanların ortak korkularının ürünüdür dediğin şey , hiö kimsenin ortak korkusu falan değil . Zombi bir bilim kurgu ve macera tadında yapılırsa amenna belki olabilir , ama ortak korkular demen yanlış oldu . sen korkuyor olabilirsin ama bir çok insan korkmuyor . çünkü zombi diye bir şey yok . ama bilim kurgu olarak elbet yapılabilir.

zombi dediğinin menşei zaten amerika değil afrika. kezzap doğru söylüyorsun adamlar nerede ne var topluyor ve kendilerininmiş gibi pazarlıyorlar ve bunu çok güzel beceriyorlar.

aslında zombi genel bir tarif. kezzap'ın filmindeki zombiler virüs ile mutasyona uğrayanlar sanırım. zombi dediğin illa ki ölüp dirilen ve yalpalaya yalpalaya yürüyüp önüne gelene diş geçiren ucubeler değildir öncelikle bunu belirtmek gerek.
bu tarz zombilere örnek olarak tarihte moğolların mankurt olayı var. esirlerin kafalarını ustura ile traş eder ve sadece kafaları dışarıda kalacak şekide toprağa gömerlerdi. sonra yeni kesilmiş deriyi kafalarına sıkıca gerer ve o deri güneşte kurudukça kafayı daha bir sıkardı. ölmeyecek kadar su ve yiyecek verilirdi ve uzamaya başlayan saçlar dışarı uzayamadığından içeri doğru uzar, bütün bunların sonucunda duyulan tarifsiz acılar sonucunda tam çıldıranlar öldürülür, bunun haricinde akli dengesini kaybedenler akılsız birer köle olarak kullanılırdı, saldırılarda da en önde sürülürlerdi, zombi gibi saldırırlardı. aytmatov kitaplarında bunları anlatır. bunlara da bir çeşit zombi denilebilir. filmi yapılsa süper olur, adı da moğol taklitçiliği olmaz.

hollywood zombiyi iyi işledi diye zombi amerikan taklitçiliğidir demek sinemacılığa dar bir vizyondan bakmaktır. adamlar cin filmi yapsa onlar da bizi mi taklit etmiş olacak? al sana black gold filmi. annaud bu filmi yapınca arap taklitçisi mi oldu? gene annaud two brothers'i yapınca hint, enemy of the gates'i yapınca da rus taklitçisi mi oldu? annaud illa ki l'amant tarzı filmlere mi devam etmeliydi? ki o da fransa'da geçmez uzakdoğuda geçer, tibette yedi yıl filmi de öyledir.

peki arkadaşa sormak gerek o halde, nedir bizim sinemamız? illa ki bir kurtlar vadisi ya da arkadaşın örneğini yaptığı gibi ona benzer mevzuları konu alan ve insanları "siz bilinçsizler güruhunu biz sinema ile bilinçlendireceeez, karanlıkta kalmış işleri gün ışığına dökeceeez" tarzı girişimler mi? ya da artık kus getiren 'kafasına sıkma' replikleri mi? bana kalırsa asıl itici olan bu. hatta bu, sinema değil bu başka bir şey. ne idüğü belirsiz bir girişim. illa ki bir şeyler, mesajlar vereceksen al zeki demirkubuz kader filminde on numara vermiş, vereceksen bari öyle ver de adı da sinema olsun.
Hemen sanada bir cevap vereyim exx . Kendi filmimle ilgili yorumuna olan cevabımı , benim açmış olduğum sayfaya gel de vereyim . Aksi taktirde uzadıkça uzar ve kezzapın filmine saygısızlık yapıp , benim filmimin tartışmasını başlatmış olurum . Zaten çok kısa bir süre içinde İç Savaş 2015'in kurtlar vadisinin k siyle uzaktan yakından alakalı olmadığını anlayacaksın.

Neyse diyecek bir şey bulamıyorum. Vizyon diyorsun da bu film vizyona bile girmeyecek. İkincisi bu korku filmi değil. Üçüncüsü insanların neyden korktuğunu nereden biliyorsun. Neyse çok uzatmaya gerek yok. Daha bir sürü tutarsızlık sayarım söylediklerinde ama gerek yok. Film bitsin izleyelim. Beğenmezsen beğenmezsin bu kadar.

Ayrıca insanların ortak korkularının ürünüdür dediğin şey , hiö kimsenin ortak korkusu falan değil . Zombi bir bilim kurgu ve macera tadında yapılırsa amenna belki olabilir , ama ortak korkular demen yanlış oldu . sen korkuyor olabilirsin ama bir çok insan korkmuyor . çünkü zombi diye bir şey yok . ama bilim kurgu olarak elbet yapılabilir.

burada bir kavram karmaşası var. bazı şeyleri birbirine karıştırıyorsun sevgili kardeşim. sinemada seyirciyi bir yerlere götüreceksen bir takım hisler vereceksen korku-hüzün-panik her neyse, burada kullandığın objenin illaki yeryüzünde mevcut somut bir nesne olması gerekmez. reelde zombiler ortalıkta kol gezmedikleri için genel bir zombi korkusu elbette yoktur ama vizörden baktığında evet zombi ortak bir bilinçaltı korkudur çünkü bir zombi gördüğünde herkes korkacaktır. sinema da işte budur. var olmayanı varmış gibi hissettirmek, seni o atmosfere atmak orada yaşatmak.

bilim kurgu ise apayrı bir şey. bugünün teknolojisi ile oluşması olası olmayan yakın ya da uzak gelecek ile ilgili betimlemelerin mevcut teknolojiyi kullanarak oluşturulması bilim kurgudur. bu bağlamda, avatar bir bilim kurgudur. matrix de öyle. ama emrindeki polislere kendi buluşu olan serumu enjekte ederek onları bir çeşit zombilere dönüştürüp suçlulara baskın yapan bir polis şefinin hikayesi genel manada bilim kurgu değildir zira bu sinema bağlamında olasılıklar dahilinde bir olaydır. sinemacı da, bu en düşük olasılığı dahi kullanarak seni o atmosfere sokan adamdır.

Neyse diyecek bir şey bulamıyorum. Vizyon diyorsun da bu film vizyona bile girmeyecek. İkincisi bu korku filmi değil. Üçüncüsü insanların neyden korktuğunu nereden biliyorsun. Neyse çok uzatmaya gerek yok. Daha bir sürü tutarsızlık sayarım söylediklerinde ama gerek yok. Film bitsin izleyelim. Beğenmezsen beğenmezsin bu kadar.
Hayır , vizyon dediğim yeri gösterir misin arkadaşım ? Nerede vizyona girecek demişim acaba ?

olmamış abi . fragmanın izlenme oranından belli . 20 . bin kişi gişe yaparsın sonra bol bol savunursun : )
Buna istinaden sanırım.

olmamış abi . fragmanın izlenme oranından belli . 20 . bin kişi gişe yaparsın sonra bol bol savunursun : )
Buna istinaden sanırım.

Vizyon değil gişe. Düd haklı. Gişeyle ne alakası var bu filmin. Ne gişesi? 🙂

bilim kurgu ve fantastic ögeler barındıran bir çalışmanın tartışmaya açık olması oldukça normal,Çünki sinemada varolan örnegi hollywood oldugundan izleyici korkmak için(şartlı refleks olarak) o kalitede iş bekliyor.Bu kalitede iş çıkartabilmek için ise,eger zombi işiyse, proje çok iyi derece makeup bilgisi,yetenegi ve profesyonelligi barındırması gerekiyor ayrıca kullanılan mekanlarda çok önemli mekan yoksa bile saglam bir mattepainting ve compositing altyapısı olmassa olmazlarda keza bilim kurgular içinde aynı şey geçerli.Bencede tehlikeli bir iş ama bu çekilmeyecegi anlamın tabikide gelmiyor deneniyor ,denenmeli,filistin,israil ırak,Bop haritası amerikan komplaları,içe dönük sürekli sorgulayan işler artık klişe sınırına yaklaşmış durumda,çıkış içinde kesinlikle farklı şeyler denenmelidir,olmamış diyip geçmek ,bence kendime attıgımız kazıktır...

buyrunuz bir zombi kısası güzelmidir? bence güzel, neden güzel? sorusuna profa yakın mekan kostüm FX barındırdıgı için

https://vimeo.com/6481068 " onclick="window.open(this.href);return false;

Bu filme sıradan holivud zombi filmi benzetmesi yapanlar daha filmin isminin ne anlam ifade ettiğinin bile farkında değil gibi duruyor... Böyle bir durum yanlış anlaşılmaların hallice önünü açıyor tabi...

Farklı bir sunum sunma gayreti içinde olan bir film, yayınlanmadan kalıplara sokuluyor. Tabi işin bu kısmını biz biliyoruz. Önyargılardan arınıp seyri beklemek en iyi durum... Yoksa film yayınlanmadan savunma alınıyor gibi bir durum çıkıyor...

Bu filme sıradan holivud zombi filmi benzetmesi yapanlar daha filmin isminin ne anlam ifade ettiğinin bile farkında değil gibi duruyor... Böyle bir durum yanlış anlaşılmaların hallice önünü açıyor tabi...

Farklı bir sunum sunma gayreti içinde olan bir film, yayınlanmadan kalıplara sokuluyor. Tabi işin bu kısmını biz biliyoruz. Önyargılardan arınıp seyri beklemek en iyi durum... Yoksa film yayınlanmadan savunma alınıyor gibi bir durum çıkıyor...

eger bu cümlen bana ise cedel kullanmadıgım bir kelime anlamını bilmiyorum film izlemden önce yanıma sözlük taşımak gibi bir alışkanlıgım yok.ikincisi yayınladıgınız fragman üzerinde yorum yapılıyor dogal olarak buradan olayın bir kargaşa anını anlatmasından öte etrafa saçılan kan ve insan avlayan zombi kompozisyonu içinde degerlendirme yapılması çok normal anahtar cümle '' işin Bu kısmını siz biliyorsunuz'' ozaman yoruma açık kalıyor olmasıda pek tabi normal 🙂