öncelikle bütün arkadaşların zamanını ayırıp filmi izlediği için herkese teşekkür ediyorum.filmimizde bağzı sahnelerde focus ayarı sorunu vardı ve haklısınız tripotun iyi olaması ve lcd ekranda focusu netlemek çok zor çekimsırasında da netleme yaparken kamera sarsıldığı için35 mm adaptörü kendim yaptığım için ve adaptörün birçok eksiği varken bu filmi çekmiştik en büyük eksikliklerden biride titreşim motorunu film çekimleri bittikten sonra yapabildim bundan sonraki filmlerimizde daha sinematik ve daha iyi ışık kullanımı için elimizden geleni yapıcaz saygılarımla.

35mm adaptörü kendin yaptın ? 🙂 o zaman tebikler bu adım için de. adaptör ile ilgili daha fazla bilgi paylaşacak mısın ? belki başka bir başlık altında ?

Ben facebookta izlemiştim 35mm görüntülerini baya zaman önce ama bu kadar iyi değildi. Filmde başarılı olmuş ellerinize emeklerinize sağlık. İyi çalışmalar...

Şimdi konuşmak istemiyordum ama, sormak lazım herkese, beğeninizi biraz abartmadınız mı?

O kadar da iyi bir film olduğunu düşünmüyorum. Eli yüzü düzgün, evet. Bir derdi var, evet (ki Türkiye'de çekilen pekçok kısafilmde olmayan bir şey, sadece bunun için bile tebrik ederim). Ama iyi bir film mi? Hayır.

Bunun da sebepleri belli, bazı arkadaşlar değinmiş ama genel bir olumlu hava hâkim. O kadar da iyi olmadığını düşünüyorum.

Ama dediğim gibi bir derdi olması ve bu derdini abartıya kaçmadan anlatması, hele de arkadaşın bahsettiği saatin silah şeklinde olması (açıkcası 6:15i görür görmez kesin bunda bir anlam var dedim ama okuyana kadar çıkaramadım) vs. gibi detaylar büyük artı ama resmin geneline baktığımızda tablo sönükleşiyor.

Yine de elinize sağlık, özellikle adaptör konusunda. Yeni filmlerinizde varolan sorunlar da giderilirse çok daha iyi filmler yapacaksnız kanımca..

Eaglia haklı, ama sonuçta herkese bu yorum şansı gelmiyor biliyorsun ki.
Burada filmi yapan arkadaşların, yorumlara sade ve şuurlu göğüs germeleri ve mütavazi tavıları, onları daha iyiye götürecek emekler sarfeden beyinleri de şevklendiriyor.
Zaten arkadaşlar aynı çizgiyi koruyup, eksiklerini giderirler ise, sanırım ortalama kısa filmlerin üstüne çıkmayı başarırlar.
kolay gelsin.

aslında değişik bi durum var ortada.. bazı arkadaşlar oyunculuğu beğenip açıları beğenmezken, bazıları açıları ve atmosferi sevip oyunculuğa kötü diyor hatta "aglaia" gibi "yaa bi durun noluyor, okadar da değil artık" diyenler var..:)

şimdi ozaman nasıl bir sonuç çıkarmalı burdan? yani bir sonraki filmini çekmek için sabırsızlıkla bekleyen bir yönetmen olarak, herkesi memnun eden bir film nasıl yapılır yada yapılabilinir mi diye düşünmeden edemiyorum.. ama tüm eleştirilerin toplandığı ortak nokta ışık! bunda herkes hem fikir (bende..) biğer sorunlar biraz daha öznel oluyor, kişiye göre değişiyor sanırım..
işte "zevkler ve renkler" ayrımı bir kere dah karşımızda.. ama hangi zevk ve renk? çelişki burda..

Başarının kesin bir yolu yoktur, ama başarısızlığın vardır. O da herkesi aynı anda mutlu etmeye çalışmaktır.

Baco çok güzel özetlemiş. Herkesi asla ama asla memnun edemezsin.

Zevk ve renk nerede devreye girer? Konu ve hikâye kurgunda.. Filmin gerisi teknik kusurlardan dolayı kötüleşiyor, bunu beğenmek de ancak o alanda yeteri tecrübeye sahip olmamaktan ileri gelir.

Örneğin bir filmde bolca aks atlanıyor diyelim. Aks'ın ne olduğunu bilmeyen birini rahatsız etmez bu, zira ters bir şeylerin olduğunu bilmez. Ama örneğin benim, senin, onun başını döndürür.. Bunun gibi..

Bence burada, yani bir sonraki projede yapılacak tek doğru şey vardır, her zaman olması gereken de budur: Kendi beğeneceğin, senin filmini yap. Senin gibi düşünenler zaten beğenecektir filmi. E herkesi memnun etmek de mümkün olmadığına göre, en doğru yol bu olacaktır.

Wes Anderson filmlerine taparım, yapmak istediğim sinema budur derim, ama filmlerinin yarısında sıkılıp kapatan arkadaşlarım var. Big Lebowski hayatımın filmidir, ama birileri çıkar bu forumda ona 7 verir not olarak, anlayamam..

Kendini tatmin et, insanlar beğenirse ne âlâ..

ozaman ben doğru olanı yapmışım... içim rahat.. hatalarımı biliyorum ama filmimdende mutluyum.. izlerken hala daha zevk aldığım kareler var... ne mutlu bana..

sağolun sevgili dostlar herşey için..

Baco çok güzel özetlemiş. Herkesi asla ama asla memnun edemezsin.

Zevk ve renk nerede devreye girer? Konu ve hikâye kurgunda.. Filmin gerisi teknik kusurlardan dolayı kötüleşiyor, bunu beğenmek de ancak o alanda yeteri tecrübeye sahip olmamaktan ileri gelir.

Örneğin bir filmde bolca aks atlanıyor diyelim. Aks'ın ne olduğunu bilmeyen birini rahatsız etmez bu, zira ters bir şeylerin olduğunu bilmez. Ama örneğin benim, senin, onun başını döndürür.. Bunun gibi..

Bence burada, yani bir sonraki projede yapılacak tek doğru şey vardır, her zaman olması gereken de budur: Kendi beğeneceğin, senin filmini yap. Senin gibi düşünenler zaten beğenecektir filmi. E herkesi memnun etmek de mümkün olmadığına göre, en doğru yol bu olacaktır.

Wes Anderson filmlerine taparım, yapmak istediğim sinema budur derim, ama filmlerinin yarısında sıkılıp kapatan arkadaşlarım var. Big Lebowski hayatımın filmidir, ama birileri çıkar bu forumda ona 7 verir not olarak, anlayamam..

Kendini tatmin et, insanlar beğenirse ne âlâ..

Kesinlikle..;)

Ancak küçük bi kelam, aks atlamasını bilmediğinden değil özellikle amatör şartlarda çekilen filmlerde(profesyonel filmlerde kesinlikle böyle düşünmüyorum) bazı kriterlerin aks tan önce geldiğini düşündüğünden..

Arkadaşlar eleştirilerden dolayı hepinize teşekkürler. strangeguy arkadaşında dediği gibi maalesef renkler ve zevkler meselesi ortaya çıkmış durumda. O yüzdendirki bundan sonraki filmimizde bunların ortalaması bulunacaktır. Herkesi bir anda memnun ve hoşnut etmek tabiiki mümkün değil. Bu filmimizin kamera arkasınıda ben ekleyim istedim. Umarım beğenirsiniz...

Çanta Kamera arkası

Valla çok iyi etmişsin kayasli. Kısa film kamera arkası izlemek pek nasip olmuyor. Bi bakalım hele hele... 🙂

esas oğlan "hadi yine iyisin"i söyleyince gitti bütün karizma 🙂

ayrıca görüntüyü hızlandırınca sanki sürekli bir tartışma ortamı varmış gibi geliyor..

bi de sürekli ters görüntü ile çekmek çok zor olmalı ya...
sabrınızı ve emeğinizi tekrar taktir ettim..

''bir insanın yaşadıklarını özetlemek için farklı bir yöntem bulmuşsun:çanta''konu güzel ama sonu tahmin edilir türden..kamera kullanımı yer yer iyi ama bazı yerlerde titremeler hoş durmamış ve iç çekimler de pikselleşme çok fazla..buarada başrol deki arkadaşın oyunculuğu iyiydi..elinize sağlık başarılar..

''bir insanın yaşadıklarını özetlemek için farklı bir yöntem bulmuşsun:çanta''konu güzel ama sonu tahmin edilir türden..kamera kullanımı yer yer iyi ama bazı yerlerde titremeler hoş durmamış ve iç çekimler de pikselleşme çok fazla..buarada başrol deki arkadaşın oyunculuğu iyiydi..elinize sağlık başarılar..

sonu tahmin edilir türden olmuş da ne demek isadora...böyle bir kriter mi var...