Forum

Çanta - k1sa bir hi...
 

Çanta - k1sa bir hikaye

3 Gönderi
3 Üyeler
0 Reactions
1,882 Görüntüleme
(@hassonya)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

arkadaslar okudugum bir hikayeyi paylasmak istiyorum.

Çanta
>>
>>Genç yönetmen yeni filmi için yüzü düzgün, kamera karşısında
>>rahat, düş gücü gelişkin bir kadın oyuncu arıyordu.
>>Gazeteye ilan vererek adayları davet etmişti.
>>Gün boyu peş peşe girdiği mülakatlardan yorgundu.
>>O, kendine yeni bir kahve koyarken, sıradaki oyuncu adayını içeri aldılar.
>>Alımlı genç kız, yüzünde meraklı bir tebessümle deneme
>>kamerasının karşısına oturdu ve yönetmenle sohbete başladı.
>>Adı Emile Muller'di.
>>Kısa hasbıhalden sonra yönetmen değişik bir şey denemiş olmak için
>>"Çantanızı açıp bana içindekileri birer birer anlatır mısınız?" dedi. Genç
>>kız arkadaki çantaya uzandı.
>>Fermuvarını açtı.
>>Önce eline gelen iri kırmızı elmayı çıkarıp anlattı:
>>"Bu elmayı sabah tezgah başında meyvelerini parlatırken
>>gördüğüm manav hediye etti. Çok iştahlı bakmış olmalıyım."
>>Sonra bir kitap çıkardı.
>>Henüz kitabın ilk sayfalarında olduğunu ve okuduğu
>>satırlardan çok etkilendiğini anlattı. Romanın baş kahramanının
>>dalaverelerinden söz etti.
>>Ardından bir gazete çıkardı:
>>İş aranıyor ilanını orada okumuştu. Listede, başvuracağı
>>başka işler de vardı.
>>Sonra makyaj çantası, ajandası ve not defteri...
>>Yönetmen, bu sonuncudan rasgele bir sayfa çevirip okumasını
>>isteyince defteri açıp mahcup bir edayla okudu genç kız...
>>Özel duygulardı okudukları...
>>Derken çantanın gizli bölmesine attı elini...
>>Oradan iki fotoğraf çıkardı.
>>Biri uyuyan genç bir adam fotoğrafıydı:
>>"Sevgilim" diye açıkladı:
>>"Fotoğraf çektirmeyi hiç sevmez de... Ancak uykudayken
>>çekebiliyorum fotoğrafını..."
>>İkinci fotoğrafın annesinin evlenmeden önceki hali olduğunu
>>söyledi. O halini şimdikinden daha çok seviyordu.
>>Genç kızın, çantadan çıkarıp büyük doğallıkla anlattığı her
>>bir nesne, bir yapbozun parçaları gibi onun hayatından kesitler
>>sunuyordu.
>>* * *
>>Bu oyun, 15 dakika kadar sürdü.
>>Sonunda yönetmen Emile'e teşekkür etti.
>>Çıkarken kapıdaki görevliye telefonunu bırakmasını söyledi.
>>"Arkadaşlar gelecek hafta sizi arar" dedi.
>>Emile çıkarken, yönetmenin asistanı girdi içeri...
>>Dışarıda bekleyen daha pek çok aday vardı.
>>Yönetmen gerindi.
>>Kısa bir mola vermek istediğini söyledi.
>>Hala aradığını bulamamıştı.
>>Yeni bir kahve doldururken karşısındaki sandalyeye asılı
>>çantaya ilişti gözü...
>>Biraz önce içindekilerin birer birer anlatıldığı çantaydı bu...
>>Telaşla asistanını uyardı:
>>"Giden kız çantasını unutmuş, hemen koşup yetiştirsene..."
>>Asistan kız sandalyeye baktı ve "Yoo... O benim çantam" dedi.
>>Yönetmen, koltuğundan ok gibi fırlayıp kapıya seğirtti.
>>Aradığı oyuncuyu bulmuştu.
>>* * *
>>20 dakikalık bu siyah - beyaz
>>Fransız filmini geçen hafta,
>>10. Avrupa Filmleri Festivali'nde izledim.
>>Kısa filmin adı, filmdeki kızın adıydı:
>>"Emile Muller"
>>Yönetmeni:
>>Yvon Marciano...
>>Konusu:
>>"Hiçbir güç, düş gücü kadar güçlü
>>değildir."

Can Dündar

sayg1lar1mla.....

 
Gönderildi : 20/04/2006 3:48 am
 ACR
(@acr)
Gönderi: 0
 

ÇOK GÜZEL Bİ HİKAYE. PAYLAŞTIĞIN İÇİN ÇOK SAĞOL. ARKADAŞLAR İŞTE BÖYLE ORJİNAL, ÇARPICI FİKİRLERLE ÇOK İYİ SANATSAL BİR FİLM ÇEKİLEBİLİR. YOK BÖCÜK YOK LANET YOK KARA BÖCÜĞÜN LANETİ GİBİ ŞEYLERLE UĞRAŞMAMALIYIZ BENCE. AYNI BÖYLE BİR SENARYOYU OLUŞTURABİLİRİZ KAFAMIZDA, SONRASIDA KAMERA KARŞISINA GEÇİP, GEÇİRTİP; OYNAMAK, OYNATMAKTIR. BEN KARA BÖCÜKTEN DOLAYI ÖZÜR DİLİYORUM BÖYLE ŞEYLERLE UĞRAŞMIYACAĞIM ARTIK 😀 YANİ SAÇMASAPAN TAKLİT ŞEYLERLE BİR YERE VARILMAZ 🙂 (ÇOKMU SERT ÇIKTIM NE?) DAHA ORJİNAL, DAHA FAZLA ŞEY ANLATAN FİLMLER ÇEKMEYE ÇALIŞICAM.

SAYGILAR...

SÖZ UÇAR YAZI KALIR!

 
Gönderildi : 21/04/2006 10:56 pm
(@nemesis)
Gönderi: 0
 

öncelikle hasana harbiden teşekküerler çok güzel bi yazı. filmi izlemek isterdim aradım nette ama buılamadım 🙁
ama acr bence o kadar da sert çıkma ya 🙂 yawaş yawaş abi 🙂 önce kara böcüün lanetini çekersin sonra daha iyisini sonra daha da iyisini ööle gider gelişir
neyse hasan tekrar saol

 
Gönderildi : 21/04/2006 10:59 pm
Paylaş: