Giriş animasyonunun ardından 2032 yılında olduğumuzu anlıyoruz ve gördüğümüz kadarıyla 2032'nin günümüzden hiçbir farkı yok. Yani teknoloji, giyim kuşam vb herşey aynı. CD bile hala mevcut. Bugün kaset çalacak ekipman bulmakta zorlanıyoruz ve bir teknolojinin ömrü yaklaşık 10 yıl. Bunlar dikkat çeken noktalar. Benzer biçimde kızın çekim yaptığı ortamların hiçbirinde de kızın söylediklerini yansıtan bir durum yok. Ortalık tertemiz, koltuklar, yataklar, perdeler vb derli toplu. Kızın üstü başı dahil herşey dün yıkanmış gibi. Bu nedenle senaryonun ikna ediciliği pek olmamış. Kızı el lambası ışığında ve bir köşeye saklanmış vb çekmek biraz daha ikna edici olurdu. Görüntü olmaması gerektiği kadar net ve temiz ışıklandırılmış. Son efekte kadar durum bu. Bir de sakallı arkadaşın son andaki tepkisinin nedenini anlayamadım. Bu insanlar bu olayları bilmiyorlar mı? Yani yaşamamışlar mı ki böyle bir şok altında kalıyorlar?

Bunlar dışında görüntü temiz, netliklerde sorun vb yok (ki yukarıda dediğim gibi olmaması gerektiği kadar temiz). İçerik biraz gereksiz uzatılmış. Kızın söylediklerinin önemli kısımı aslında tekrar. Bir noktadan sonra artık bitsin demeye başlıyor izleyen. 10 dakika civarında bir süre yeterli olabilir bence.

Anladığım kadarıyla çoğunlukla prodüksiyon kısmını eleştirmişsiniz. Evet haklısınız 2032 de bugünün aynı teknolojisi olmaz. Ama bu sıfır bütçe ile çekilmiş bir film. Filme ayırabileceğimiz bir bütçemiz yoktu. Elimizde var olanları kullandık. Bu açıdan bakarsak ortamı 2032'ye benzetmemiz çok zor ki büyük projelerde bile bunu yansıtmanın çok zor olduğunu görüyoruz. Çünkü bahsettiğimiz şey gelecek ve gelecekle ilgili çok az şey biliyoruz.
Ortamın temiz olması konusunda ise bunun bilerek böyle yaptık. Savaşın evin içerisini etkilemesi küçük bi ihtimal. Bizim medyada "savaş" adı altında gördüğümüz şey harabeler, yıkıntılar, kir, duman vs. Ama bu bütün şehrin aynı vaziyette olduğunu göstermez. Savaştan uzakta günlük hayatını yaşayanlarda mevcuttur. Anakarakter ise son bomba patlayana kadar (dışarıya çıktıklarını saymaz isek) savaştan uzakta. Evinin içinin dağılması için bir neden yok. Oyuncunun saçının başının kıyafetinin dağılması gereken yerde ise bunu yaptık (örn: tecavüz edildiğini anlatan sahne)

Gerekçelerinizi anlıyorum ama yine de imkanların olmaması birşeyin o şekilde sunulmasının nedeni olmamalı. Yani "2032'yi yapamıyorduk o nedenle 2012 görüntüsü kullandık" demek kolay kabul edilemez. Onu yapamıyorsak başka şekilde yapmanın yolunu aramalı ya da açıkçası yapmamalı. Pencereleri efektle kırabildiğimize göre perdeleri çekip dış mekana görüntü monte etme becerisi de elimizde var demek. Bakın izleyenlerin hemen hepsi bu konuya takılacaktır. Osmanlı döneminde geçen bir olayı bugünün sokaklarında arabalar arasında çekmek mantıklı olmaz herhalde (farklı bir yorumunuz yoksa).

Savaşın evin içini etkilemesi nasıl küçük bir ihtimal anlamadım. Bugüne dek dışarıda savaş süren hiçbir ülkede ev içlerinin güllük gülistanlık olduğunu görmedik. Sizin vermeye çalıştığınız şey ülkenin işgal altında olduğu, insanların birbirine düştüğü, yol ortasında tecavüz olduğu vb. Ortam savaş ortamı ise nasıl günlük hayatını sorunsuz yaşayanlar var olabilir? Savaş ortamında olduğumuzu izleyiciye nasıl anlatırız? Soru bu. O medyada gördüğünüz savaş ortamına ait şeyler gerçek değil mi? Öyleyse sondaki mesaj ne anlama gelir? Yanlış anlamayın çalışmanıza saygım var ama öykü ile anlatımı için seçilen yollar arasında uyumsuzluk var.

Özgünlük konusu ayrı bir tartışma olur. Bu konuda hukuki/adli bir durum söz konusu olamaz ama sizin çalışmanızı ve diğerini izleyen tüm izleyiciler bu bağı kuracaktır. Burada söz konusu olan helikopter çekimi değil. "Biz diğer filmin yaklaşımından etkilendik ve benzerini kendi senaryomuz için kullanalım dedik" deseydiniz kimse gık diyemeyeceği gibi üzerine teşekkürü bile hakkederdiniz.