"36 hours gerilla film making contest " denen bi zımbırtıda konuyu öğrendikten sonra 36 saatte çekip editlediğim, seyredenlerin hiç bişi anlamadığı, bana bir daha ruhaltı film çekmeme konusunda büyük ders olan kısafilm:) Süresi 1 dk(üst sınır 1 dkydı) Konusu sınırlar. boyutu 16 mb. Elemanın oda içinde olduğu tüm gündüz sahneleri gece çektik. Müzik vs kendi verdikleri cdleri kullanmak zorundaydık.tüm çekimleri sessiz yapıp sesleri sonradan ekledik o yüzden seslerde biraz kayma var.
gercekten tebrikler, acikcasi trap ve bu isi gordukten sonra kesinlikle soyleyebilirim ki bundan sonraki islerinin hepsini kafamda en ufak bir suphe olmadan indirecegim.
Basta sunu soyleyeyim,kadrajlama konusunda bu sitedeki kisilerin,ve burada seyrettigim islerin hepsinin icinde en iyisisin. genel olarakda turk kisa filmleri icinde bir kisinin arka arkaya iki filmini nadiren begenmisimdir, ve bunlardan biri senin ki.
konu olarakta genele hitap etmiyor olabilir (cogunluk alismis hep linear ve kopya isler seyretmeye) ama benim cok hosuma gitti,
simdi neden ustuste iki sene uluslar arasi sahada final basarisi sagladigini anliyorum, yetenegin oldugunu anlamis adamlar. (ben daha gec anladim misal 😉 )
buna kurmaca film diyemeyiz ok, ama zaten kurmaca kisa filmler kisa film janrinin cok cok siradan ve alt bir dalini olustururlar, kisa film herseyden once deneysel bir daldir. zaten farkli basliklarda bahsetmistim 'kisa film denilen cogu film aslinda suresi kisa amator filmler' diye. kisa film ayri bir disiplindir aslinda (konu derin diye burada girmedim cok)
o yuzden bence sana soyle bir ders olsun: arada birde olsa en azindan bir defa boyle filmde cek, su kopyalarla bogusulan donemde en azindan benim gibi sinema severlere bir kiyagin olur 😉 ayrica zoraki koyulmus siddet ve kandansa boyle bir deneysel film gercekten agzimda leziz bir tad birakti
bunu da bugune kadar sadece netten degil,sinema okulu arsivlerinden (burada ve yurtdisinda) abartisiz binlerce kisa seyretmis biri olarak soyluyorum, oyle uc bes film seyredip ilah kesilen biri olarak degil.
seni tanimiyorum ve en ufak bir kayirmam soz konusu degil (isteyen inanir isteyen gargara yapar) ama sunu net olarak soyleyeyim;
bu isin pesini birakma, reddedilemez bir yetenegin var.hem cekimler acisindan hemde anlatim acisindan.kesinlikle sinema adina iyi isler yapacagina inaniyorum.
sadece bir olumsuz sey var soylenecek,
-film 1 dakika demissin ama 2 dakika civarinda 🙂 (bence hicbir sakincasi yok tabii )
filmin benden hakkiyla 9 puan aldi, ayrica tesekkur ederim kadrajiyla,temasiyla bizdende guzel seyler cikabilecegini tekrar bana hatirlattigin icin.
yolun acik olsun.
Öncelikle bukadar zaman ayırıp yaptığın güzel yorumlar için teşekkür etmek istiyorum. Bu finallerin stresinde gerçektende moral oldu benim için.
Sinemayla ilgileniyorum yıllardır ama hep seyirci olarak kalmıştım. Günde beş film seyrettiğim zamanlar oluyodu adım film manyağına çıkmıştı:) Geçen sene okulun bahçesinde arkadaşlarla dalgasına çekim yaparken beni gören bir hocam ya böle bir yarışma var girmeyi düşünürmüsün diyene kadarda hep yapıcam dedim ama dediklerim lafta kaldı.Geçen sene ilk filmimi çekerken çekimlere başladığım gün heycandan ayaklarımın titrediğini hatırlıyorum:) O filmi çekerken yine handycam kullanmıştım. Işıklandırma için bahçe spotları vs kullandık,malzemeler ıvırzıvır derken baya gereksiz yerlere biriktirdiğim tüm parayı harcadım. Editlemeyi bile bilmediğimden gecelerce filmi yetiştiricem di sabahladım. Üstüne üstlük bunlarla uğraşıyım derken bir sene daha okulumu uzattım.Hatta baya bizaman okulda milletin alay konusu oldum buda film çekiomuş die:D Burdaki çoğu insan sinema aşığı ve hepimiz buna kendini kaptırmanın nasıl birşey olduğunu iyi biliriz. Hastalık gibi bişey. İnsanlara anlatmak istediğim çok şeyim var ve bence sinemada başarılı olmanın en büyük koşullarından biri de insanlara anlatmak istediğin anlatılacak bişiylerinin olması ama şimdiye kadar çektiklerim yarışmalar için olduğundan haliyle populist yaklaşmak gerekio olaya oyüzden içine sincek bişiler yapamıyosun. Ama ödülün bi başarın olmayıncada ciddiye alınmıyosun türkiyede acı bişi olsada. Ben normalde mühendislik okuyorum biticek busene bi aksilik olmassa ama babama buişlerle uğraşıcam desem beni oyar heralde sonuçta para olmadanda bu işler yapılmıyo kesinlikle. Bende dediğin gibi peşini bırakmak istemiyorum ama , kendi imkanlarımı sağlayacak parayı kazanana dek ve iyi bir başarı getirene kadar sinema hep hobby olarak kalmak zorunda yaşam koşulları yüzünden:( Tabi herşey bukadarda karamsar değil çünkü İnandıktan sonra hayallerin gerçek olması okadarda zor değil. O yüzden gidebildiğimiz yere kadar hepimiz sinema adına bişiler yapıcaz eminim, umarım iyi şeyler yapabilirim ben bu konuda kendi adıma:)
Bu arada yanlış yazmışım üst sınır 1.5 dkydı biz bira aşmıştık süreyi.
Tekrar değerli cesaret verici yorumların için teşekkürler:)
bu isin okulla falan degil direk icten gelen yetenekle oldugunu cok guzel anlatiyor senin hikayen.
sonucta ne yaparsan yap ama bu isten kopmamaya calis,
iyice kopyaci ve taklit olmaya dogru giden ulusal profesyonel ve amator film camiasinda (ki amatorlerin taklitciliklerini hic anlayamiyorum,hadi profesyonel adam belli sorumluluk tasidigi icin cok riske giremez,ama amatorler yenilikci ve cesur olmalidir,fotokopi makinasi degil) yeni yeteneklere ihtiyac var,
ben bu yetenegi goruyorum sende, dedigim gibi basit imkanlarla ancak bu kadar pro gozuken is yapilabilir, daha iyi imkanlarla buyuk basarilara ulasacagina eminim.