ali.ünal (or Mr. Unal): Well you should be an instructor at our school. They didn't criticise it as you did, all they said was "well it's good" and that's all. 🙂
I'd better not.
I hope I could explain some points about this movie clip sort of thing. Also if you questioned the name "Bossor's Plan" about being in English, our lecture is in English as far as you can imagine.
Mind you, I question everything : )
What the hell is going on here 😀
- baço
Lanet olsun adamım nasıl bilmezsin, bu lanet olacısa sohbet de neyin nesi? Burada biz Türkçe konuşuruz ahbap bilirsin. Ne cehhennem İngilizce konuşuyorsunuz siz söyler misin bana ha söyler misin?
- baço
Hey bak ben burada sorun çıksın istemiyorum tamam mı?
Bizim bir arkadaş var, bu dublaj Türkçesi'ni öyle güzel taklit ediyor ki yıllar oldu, hâlâ gülerim.
Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.
Qu'est que vous faitez la !
Abi bişi anlamıyorum ingilizce gelişim programı açsak 😀
Akın var güneşe akın! Güneşi zaaptedeceğiz güneşin zaptı yakın!Toprak bakır gök bakır.Haykır güneşi içenlerin türküsünü,hay-kır haykıralım!
İngilizce her yerde lazım olur öğren dediydi babam da sallamadıydım 🙁
Maksadım sana gördüğünü anlatmak değil anlamadığını göstermektir.
Çok güzel kadrajlar yakalamışsın, oyuncular da görevlerini layıkıyla yerine getirmişler ama montaja gereken özeni göstermemişsin, müzik beni de rahatsız etti. Şunu şöyle bunu böyle yapsaydın diyerek sıkmıycam seni, sadece montajla biraz daha uğraşsaydın diyor, yeni projelerde başarılar diliyorum.
güvenlikçinin melül bakışları çok komikti:)
kadrajlar ve kamera hareketleri güzel olmuş elinize sağlık!
keşke başta düşündüğün amaca hizmet eden bişey çıksaymış yani dalgacı bir film olsaymış verimi çok daha fazla olurdu beklentiyi de karşılardı...
Dostum her projede bir ileri seviyede işlere imza atıyorsun öncelikle bundan dolayı tebrik ederim. Filmde gördüğüm kadrajlar, kamera hareketleri, geçişler ve en önemlisi mizansenler oldukça iyiydi. Bunun yanında söylemek istediğim başka şeylerde var ki her ne kadar söylemekten haz almasamda uzun vadede yararlı olacağını düşündüğümden yazıyorum.
Öncelikle bir eserin kendini tamamlayıcı olması gerektiğine inanıyorum. Örneğin bir resim veya kitabı okuduktan sonra "bu nedir" diyorsak ya yeni bir çığır açıyordur ya da yapmak istediğini tam olarak uygulayamamıştır. Ben yorumları okuduktan sonra sizin çalışmanızın ikinci kategoride olduğunu düşünüyorum. Kezzap'ın bir filminde yaptığı ışık ve kamera kullanımını yeterli düzeyde kullanmayıp filmi ilk başta düşünmediği halde siyah beyaza çevirip anlaşılmaz tonlarda filmi seyirciyle buluşturması gibi, sizinde parodi-kısafilm mantığıyla başlayıp sonlara doğru klip olarak kotarmaya çalışmanız çeşitli sorunlara yol açmış.
Bunlardan birincisi montaj sırasında elindeki materyalin klip için olmadığı ve sessiz kısa film olarak kurgulayamama durumun iki arada bir derede bir işe yol açıp, benim izlediğim süre boyunca bir türlü kafamda filmi bir yere koyamamla sonuçlandı. Öte yandan Tarantino'nun da bence Death Prof'ta çuvallamasının sebebiyle aynı olarak sende 2. sınıf amerikan filmleriyle dalga geçerken elinde olmadan yaptığın işin estetiğine özen göstererek ilk başta çıktığın amaçtan sapmışsın. Şöyle ki ben eleştri amacıyla çekilen bu tip bir hikayede güzelliklerden ziyade eleştirmek istediğiniz türün hatalarını daha çok görmeyi yeğlerdim.
İkinci olarak aklıma gelen ise çekim konusu, hissettiğim öznelliği yazdığın yorumları okuyunca kesinleştirdim. Filmde hissedilen "size özgülük" var bunu açıklamak mümkün değil ama arkaşlarınızla aranızdaki ilişkilere dayanan seçimler var. Bu seçimler büyük ihtimalle birlikte izlediğinizde sizi epeyce eğlendirsede , biz konuya uzak kaldığımızdan birşeylere gülemiyoruz. Sonuç olarak sekansların bazı bölümleri boş gibi geliyor.
Kurguda eğer sadece tek bir müzik kullanacaksan ona göre illaki kesebilirdin. Kesememeni anlıyorum, zaten bu sebeple birçok yapım şirketi yönetmenlerin kurgu odasına girmesi taraftarı değil. Ancak şu kadar söyleyebilirim ben montajını yapsaydım eğer, daha hızlı bir montajla süreyi "en azından" yarı yarıya kısaltırdım.
Normalde karşımdaki insanların eleştiriye ne kadar açık olduğunu bilmediğimden filmlere pek eleştri yazısı yazmıyorum. Senin samimiyetine güvenerek ileri gittim. Umarım haddimi aşmamışımdır.
Yurdun o köşesinde işlerin ne kadar zor yürüdüğünü ve bu kadar insanı, kostümü, aksesuarı toplayıp böyle bir projeye girişme cesaretini tahmin edebiliyorum. Ayrıca klübünüz ile ilgili mutlaka çok büyük tecrübeler kazandıran bir çalışma olduğu aşikar. Bu sinerjiyi tetikleyen kişi olarak seni kutluyorum. Filmlere hız kesmeden devam, siz çektikçe biz izlemeye dünden razıyız.
Selamlar..
Laf sokmanın bir adabı vardır, o nedenle herkes beceremez. Öncelikle laf sokarken "hişş bak sana laf sokuyorum" denmez. Laf sokulur, o laf gideceği yeri bilir. Bu durumda kat etmen gereken çok yol, işgal etmen gereken çok fırın var Ahmet.
2. ayıbın ise bunu İce gibi bir adamın başlığında yapman.*
Hem gereksiz hem de başarısız bir eylem olmuş Kezzap'a laf atma çaban. Kendisi mod olduğundan seni uyarması garip kaçacaktır (kaçmayacaktır da yanlış anlamalara açık olacaktır). O nedenle ben söylemek istedim. Hoş değil yaptığın. Cümlenin başında kezzap'ın yaptığı gibi demeyip sadece bazılarının desen, daha başarılı bir çalışma olurdu.
Esenlikler.
*Bu cümleyi iyi inceleyelim.
Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.
Kezzap'ın öyle davranmasının sebebi kişisel, seninle daha önce olan tartışmalarından dolayı. Onun da başka bir yönetici tarafından uyarılması gerekirdi ama henüz yok yöneticiler piyasada. Ahmet ise klasik "bana edilen her lafa cevap yapıştırmalıyım" mantığıyla alaksız bir yerde kezzap'a laf etmeye çalışmış.
Başlığını kirletmek istemiyorum kusura bakma da böyle olayların olması hoş değil, özelden uyarınca insanlar tekrar tekrar yapıyorlar. Orta yerde olunca uyarılar biraz daha kontrollü olabiliyorlar ileride.
Bildiğim kadarının, anlatabildiğim kadarı.. Eylem Planı.
Ömrünüzde duymadığınız bir sporla ilgili Türkiye'de ve dünyada neler yaşanıyor diye meraktan çatlıyorsanız Laff Ultimate'a beklerim.
Kezzap'ın bir filminde yaptığı ışık ve kamera kullanımını yeterli düzeyde kullanmayıp filmi ilk başta düşünmediği halde siyah beyaza çevirip anlaşılmaz tonlarda filmi seyirciyle buluşturması gibi, sizinde parodi-kısafilm mantığıyla başlayıp sonlara doğru klip olarak kotarmaya çalışmanız çeşitli sorunlara yol açmış.
Bu hangi filmimmiş ya?
Benim tek siyah-beyaz filmim var o da "Şan". O da bilerek siyah-beyaz yapıldı.
Eğer ilk kadraj denemelerimi söylüyorsan, adı üstünde "deneme".
Aynı denemenin hem siyah-beyazı var. Hem sepia'sı var. Hem de renklisi.
Yani dandik bir kamerayla rengi nasıl kontrol edebilirim diye yaptığım denemelerden ibaret.
Anlaşıldı sanırım.
İsteyen denemelere bakabilir. Forumda var. Birinin ismi "...", diğeri de Özgür'ün filmde dalga geçtiği "güven". Güven'de de film magic pro'yu denedim. Pek işe yaramamıştı, karanlıktı baya.
Düzenleme: Ice'a yaptığım eleştiride uyarılacak bir şey görmüyorum. Belki "bünyene" kısmı.
Onu da düzelteyim, sorun kalmasın.
Bu arada Nuri Bilge Ceylan'a ve minimalizme tapıyorum. Çok seviyorum. Bayılıyorum. 🙂
Ice'a yaptığım eleştiride uyarılacak bir şey görmüyorum.
Bu arada Nuri Bilge Ceylan'a ve minimalizme tapıyorum. Çok seviyorum. Bayılıyorum. 🙂
Sevgili Fırat uzun uzadıya birşeyler yazmak istiyorum ama hakkaten zaman sıkıntım var bu aralar. Sadece şunu söyleyebiliyorum. Canını dişine takıp birşeyler çekmeye çalışan bir arkadaşımıza yazdıklarını okumak hiç hoş değil. Öte yandan özgünlükten bahsediyorsun, bence bu konuda tekrar düşünmelisin.
En kibar şekilde böyle dile getiriyorum düşüncelerimi, senin görüşüne de saygım var ( cidden ) ama hemfikir değilim. Umarım düşüncelerin seni mutluluğa taşıyacak merdiven olurlar.
Çalışmalarında başarılar..