kamera ile fazla oynamıssın 2,46 daki kesiklik karartma da ne anlamadım ?

İletiniz çok az karakter içeriyor.

Ne güzel film. Bir an bile yerinde durmayan, ne çekeceğini çok iyi bilen dinamik bir kamera kullanımı. Beyaz taş duvarlar altında yağız bir gencin sesli yakarışlarıyla ahenk içinde bir atmosfer. Yönetmen atmosferi çok iyi kurmuş. Forumda eksikliğini derinden hissettiğimiz ama birbirimize itiraf edemediğimiz bir çok şeyi yanında getirerek bizi şenlendiren, eksikliğimizi gideren ve o kaybettiğimiz coşkuyu bize geri kazandıran bir kısa olmuş. Ama o ilk donuk karedeki -seyretmek için heyecanla titreyen elimizle tıklamadan önceki olağanüstü duruş- çiçeğin ağzından uzanan pembe, uzun dilin "nah" yapar gibi duruşu da çok ironik ve filmi zenginleştirici. Daha ne diyebilirim; biriktirmeye devam. Ama arada bir harca ki, biz de burada duygu yoğunluğundan telef olmayalım.

İletiniz çok az karakter içeriyor.

çok kötü.hatta vasat.

Görsel olarak oldukça estetik. Güzel renkler, benim zaten çok sevdiğim hareketli kamera/kararsız kadraj kullanımı. Mekanı da çok iyi kullanmış film. Elinize sağlık.

Ama öyle göze batan, basit hatalar var ki bu videoyu iyden vasata götürüyor. Ama benim bu video üzerine esas söylemek istediklerim, bu basit hataları sevimli gösterecek birşey galiba:

Hayatımda belki 100 tane "önde şiir, arkada müzik" gördüm/duydum, tek birinin bile iyi olduğunu düşünümüyorum. Şiir kağıtta güzeldir. Klipte şiirin hiçbir işi yoktur, birileri bu şiiri başka birşey için kullanmaktan vazgeçmeli. Yılmaz Erdoğan bile buna kanıyor ve iyi birşeyler yaptığını sanıyor ama bu olay kökten hatalı, yanlış! Şiiri okumak, birileri adına yorum katmaktır o şiire. Bir hikaye elli şekilde anlatılabilir. Bu hikayeye yorum katmaktır. Ama bilirsiniz ki "herkesin bir hikayesi vardır ama herkesin bir şiiri yoktur!" Şiire yorum katmak, şiiri okumaktır. Ne biçimde okuduğunuzdur. İşte buna göre hiçkimse, başka biri adına şiir okuyamaz! İşin yaratılışına aykırı bir kere!

Gelelim bu örneğe! "Biriktiriyorum" bence hiç de iyi, duygulu, sanatsal, anlamlı vs. bir şiir değil öncelikle. Şiir yazmak, şiir okumak, şiirsel olmalıdır. Biriktirmek, kelime olarak da eylem olarak da estetik, ahenkli, romantik, dramatik, melodramatik vs. bile değil.

Şiiri okuyan arkadaşın sesi, bu işi yapmak için kesinlikle uygun değil. Gırtlaktan gelen, doymamış, hafif "boğazında bir engel varmış" gibi bir ses var ortada. Aksanı iyi ama diksiyonu da yeterince güçlü değil. Zaten "şiir okunamaz" görüşündeyim, böylesine yetersiz bir dillendirme çabasının "ben almiim" kapsamına girmesi gayet normal benim gözümde.

Ayrıca, görsel olarak da hoş ama yeterince "özenli" değil. Kamera hareketleri tarz olarak hoşsa da sonuç pek güçül sayılmaz. Kamera gereksiz yere salanıyor bazen, bazı çekimler başladığı hareketi muhafaza edememiş. Bİr çekimde kızın uzaklaştığı noktadan gence odaklanmaya çalışıyor kamera. Orada gencin üzünü net olarak görebilmeli, yüzündeki duyguyu alabilmeliydik.

Özetle: Görsel olarak hoş, içerik olarak "tanımlanmaya ihtiyaç duyan" bir iş bana göre. Hemen her türlü "müziğin üstüne şiir" çalışmasından parsel parsel kaçıyorum ama bu kez gafil avlandım. Eh, izlemişken de birşeyler yazayım dedim.

Şiiri ve şiirselliği, sevenleri adına, sevenlerine bırakmanız dileği ile.

Görsel olarak oldukça estetik. Güzel renkler, benim zaten çok sevdiğim hareketli kamera/kararsız kadraj kullanımı. Mekanı da çok iyi kullanmış film. Elinize sağlık.

...

Ayrıca, görsel olarak da hoş ama yeterince "özenli" değil.

Yeterince özenli olmayan bir şey nasıl oldukça estetik oluyor? Buradaki çelişkiyi çözemedim ben.

Mekan güzel, renkler güzel, hareketli kadraj ve sıçramalı kurgu bu güzellikleri sergilemek için doğru tercih. O yüzden estetik. Ama bu kamera kullanımında bazı aksayan anlar var. "BU çekimin sonunda kamera titredi, tekrar çekmeliyiz" denmemiş. "BU çekimde netlik sorunlu, tekrarlayalım" denmemiş. Özen burada. Amaçlanması gerekene ulaşılamamış ama tercih edilen amaç doğru.

"Güzel mekan, güzel renkler, hareketli kadraj" olsa olsa var olanın/doğanın estetiği olabilir, bunları birleştirip böyle bir şey ortaya çıkarılıyorsa bu da olsa olsa estetiği bozma olarak tanımlanabilir.

Yani o mekanın çekilmemiş hali daha estetik şu durumda 🙂

Hayır, var olanın/doğanın estetiği değildir bunlar. Mekanların güzelliği, onları nasıl kullandığınızla ilgilidir. Renkleri soldurabilirsiniz, ışıkla ayrı biçimlere sokabilirsiniz. Hareketli kadrajların doğanın güzelliğiyle zaten hiçbir ilgisi yoktur.

Ki zaten bu tartışma bir ucundan sanat felsefesinde tartışılan estetiğin nesnede var olması ya da insan ve beğeni söz konusu olduğunda var olmaıs ikilemine de teğer geçer. Görüşler değişebilir bir anlamda. Ama mekanlar, renkler ve harekelti kadraj doğanın estetiği değildir.

İletiniz çok az karakter içeriyor.

Hayır, var olanın/doğanın estetiği değildir bunlar. Mekanların güzelliği, onları nasıl kullandığınızla ilgilidir. Renkleri soldurabilirsiniz, ışıkla ayrı biçimlere sokabilirsiniz. Hareketli kadrajların doğanın güzelliğiyle zaten hiçbir ilgisi yoktur.

Ki zaten bu tartışma bir ucundan sanat felsefesinde tartışılan estetiğin nesnede var olması ya da insan ve beğeni söz konusu olduğunda var olmaıs ikilemine de teğer geçer. Görüşler değişebilir bir anlamda. Ama mekanlar, renkler ve harekelti kadraj doğanın estetiği değildir.
Belki ben yanlış anlatıyorum o yüzden konu sapıyor. Güzel mekan, güzel renkler farklı kadrajlar vs. vs. bunlar birer araç. Bunlar kullanılarak iyi bir iş çıkarılabiliyorsa o zaman o işe estetik derim.
Görsel olarak özensiz ama yine de estetik demek çok büyük yanılgıdır bence. Şimdi ben resim nedir/nasıl çiziliri bilmeyen biri olarak kalkıp Brueghel'in kullandığı fırçayla Babil Kulesini çizmeye kalksam estetik bir iş yapmış mı olacağım? Sonuç önemli benim için kullanılan araçlar değil.

aİletiniz çok az karakter içeriyor.

....

olayı çözmüş olmak değildir günümüzde.

birebir realist resim gibidir. doğru kadrajlar.

ben deforme etmekten stilize etmekten bahsediyorum.

bilmiyorum anlatabildim.

bakın şimdi yeni bir konu açıyorum. yeni bir paylaşım. daha iyi anlayacaksınız.

"Böyle Buyurdu Zerdüşt"ten pasajlar okuyorum sanki. Büyüleyici bir durum.