selamlar.. uzun süren bir sıkılma ve birşey ortaya çıkarma isteğinin sonunda karar verdiğim bir kısa oldu. deneysel olduğunu belirtmek isterim:)
projeye müzik de atmıştım iki tane ama düşündüm, tamamen müziksiz olmasına karar verdim. (KEzzAP ı hatırlayarak 🙂 )
buyrun...
Link1) http://video.google.com/videoplay?docid=-75955515802708445&q=betonlar&ei=ef9QSOXQKpOW2QLQwazHDA
Link2) http://www.vimeo.com/1159008 ( aynısı:)
Sadoline filmi izledim, şu an bir eleştiri yazamıyorum ama kapsamlı bir eleştiri yapacağım en kısa zamanda...
Genel olarak "anlatma" isteğini çok beğendim ama eleştirilerim olacak bir hayli...
Sadoline, yaşın 15-16 civarlarındaysa ilerde iyi işler çıkarabileceğini düşünüyorum.Geçişlerde,genel olarak seste ve görüntüde sorunlar(sen bile bile öyle yapmadıysan tabi-ki zannetmiyorum) var ama kadrajın mesela bence gelecek için ümit verici.Filmin sonunda da saçma sapan bi yazı ,bi mesaj verecem diye kendini zorlamamana sevindim.(Ne biliyim bu sokaklar bizim bize geri verin gibi. eheheh) Yani sonuç olarak umut verici diyim gelecek için.
Merhabalar,
Ofiste bilgisayar basinda canim sikilmisken, filmini gordum ve izledim. Merami olan her filme duydugum saygiyi seninkisine de duyuyorum ama biraz fazla aceleci yapilmis gibi geldi. Markette balik gibi avlanmis "cansiz" toplar, betonlar arasinda oynayan cocuklar, "top oynatmayan" apartman avlulari gercekten zekice yakalanmis detaylar. Tebrik ederim. Ama fikir ve yakalanmis detaylar bu kadar kalbur ustu iken neden fikrin sunulusuna ayni ozeni gostermedin? Kurguda biraz daha ozen gostermis olsa idin bence bu guzel "gorsel yemek" daha istah acici olurdu, ha lezzetli mi peki yemek? Bence evet 🙂
Son olarak, filmin ben de cagristirdigi ve senin de kafani kurcaladi mi diye kendimi dusunmekten alamadigim bir konu var: Eski nesillerin surekli kendinden sonra gelen nesillere "aciyan" gozlerle bakmasi. Rahmetli babam, bana surekli "Ben sizin yasinizda iken Topkapi'dan Sishane'ye yururdum. Gazoz satardik biz mahallede. Hem okudum hem calistim vs." derdi, ben sokaktan gece gec terli ve camurlu halde gelirken (top oynanmis haliyle). Simdi ben de kendi kardesime (10 yasinda) sunlari derken duyuyorum kendimi: "Berk, cik top oyna, kovalamaca oyna biraz. Saksi oldun TV'nin ya da bilgisayarin basinda !" ama sorun su ki her donemi biraz da kendi icinde degerlendirmek gerekiyor. Evet kardeslerimiz, cocuklarimiz Internet kafelerden cikmiyorlar, sanal bir dunyada "sosyallesiyorlar". Bu 1980 sonrasi dogmus bizleri kizdiriyor, kusturuyor ama artik SOKAKTA TOP OYNAMA DEVRI BUYUK SEHIRLERDE BITTI. Anlamamiz lazim bunu. Artik 10 yasindaki cocugu 500m otedeki bakkala bile aksam 18.00'den sonra nasil gonderecegiz diye dusunuyoruz, eskisi gibi degil hersey.
O yuzden her cagin cocuklari bir sekilde cocukluklarini kendi yontemleri ile yasiyorlar ve inanin her cocukluk anisi, ister Topkapi-Sishane arasi gazoz satmakla ilgili olsun, ister tadindan yenmeyen mahalle maclari ile ilgili olsun isterse de izbe bir internet kafede arkadaslarinla CounterStrike oynayarak cilginca eglenmek olsun COK AMA COK DEGERLI.
Daha iyi ve ozenli filmler cekmen dilegi ile yetenekli arkadasim,
"It seemed the world was divided into good and bad people. The good ones slept better... while the bad ones seemed to enjoy the waking hours much more" - Woody Allen
Bayram Aygun
http://www.bayramaygun.com/" onclick="window.open(this.href);return false;
KEzzAP: eleştirilerini büyük bir iştahla bekliyorum..
bensgolia: yaşım 22 ama söylerken utanıyorum övdünmü sövdünmü bilemedim:) geçişlerle ilgili olarak montajda müzikten vazgeçince hiiç denemediğim ve kendimden de beklemediğim bir şekilde sadeliğe ve orjinal seslere abanarak efekt bile vermek istemeyerek sunmak istedim ki zaten diyaloglar ya da hareketlerin TAMAMI müdahale edilmeksizin doğal haliyle çekildiği için çok fazla kurgulanacak malzeme olmadığı da bir gerçek.
aygunb: öncelikle çok teşekkür ederim..
fikrin sunuluşundaki ve kurgudaki sadelikle ilgili yukarda açıklama yaptım...
çocukların oyun hayatlarna büyüklerin bakış açıları ve beklentileriyle ilgili tesptin çok doğru:
Bizim sokakta akşam üzeri adım atacak yer olmaz; hertarafta top oynayan,bisiklete binen,ip atlayan çocuklar...yani yaşadıkları çağa bağlı olduğu kadar yşadıkları muhite ve ekonomik duruma da bağlı oyunlardaki değişim.
Anlatmak istediğim aslında artık çocuklar dışarı çıkmıyor top oynamıyor değildi. ortalık çocuk kaynıyor olsa da durum değişmeyecekti ya da bilgisayar başındaki çocukları çekme gereği duymadım.. asıl tema; çocukların bütün betonların demirlerin ya da göstermelik yapılmış parkların arasında bile doğalarında var olan oyun oynama ihtiyaçlarını var olan şartlar altında tatmin etme çabaları...
ben bunu bi anda düşünüp yazıp çekmeye başlamadım zaten. ben bi anda dışarı çıktım, sokağın, şehrin ve çocukların o anda dışardan bakan gözlere hissettiklerini aynen sunmaya çalıştım... ( çok uzattım ksra bakmayın:)
bu tip görüntüler müziksiz hakkaten daha güzel oluyo.
Benim "Ben" dediğim bedenim mi, yoksa ben mi?
Filmin söyelemeye çalıştığı şey ve bunu söylemek için tercih ettiği yol gerçekten çok iyi.
Fakat!
1) Işık çok kötü.
2) Neden bu kadar zoom kullandın?
3) Kamera neden bu kadar hareket etti?
Daha bir sürü anlatımın güzelliğini bozacak aksaklıklar var filmde...
Sesten bahsetmiyorum bile!
Bence bu filmi tekrar çek! Muhakkak...
Ama bu sefer bir tripotun olsun.
Çok az zoom kullan.
Çok daha çarpıcı kadrajlar yakala... (Ki bunu yapabileceğin çok bariz. Örneğin sele içindeki topları çektiğin sahne bir hayli iyi geldi bana)
Işığa da dikkat edebilirsin bu sefer.
Akşam üzeri güneş batmadan biraz önce hiç de fena olmaz bence mesela.
Bence tekrar çek.
Ortaya gayet iyi bir film çıkacak gibi...
KEzzAP sağolasın...
Mutlaka bir günümü ayırıcam ama bu aralar olurmu bilemiyorum...
benim için son derece önemli olan bu yorum ve eleştirileriniz için hepinize tekrar teşekkür ederim.
Öncelikle sadoline, filminde girişte kullandıgın manzarayı görünce aynı semt'in cocuklarız onu anladım 🙂 Evimden aynı senin çektigin açıda bir manzarada mevcut, dumur oldum yani, Alla alla bunu bizim apartmandan birisi mi çekti acaba diye 🙂
Filmin hoşuma gitti diyebilirim, bazı açıları çok sevdim, kumda ayakta duran çocuk ve, bir anda sebzeci amcanın geçmesi çok hoş geldi bana. Aslında bana bir ara çekim denemesi yaptıgım video da ki açıyı hatırlattı, yüksekten sokakta top oynuyan cocukları çekiyordum, bi anda cocuklar dagılı verdi, senin filmin de geçen minibus gibi bi araba gecti aralarından cok atmosfer bir sahne ortaya cıktı.
Uzun lafımın kısası, deniye deniye her sey cok guzel olmaya baslıyor. Kolay gelsin.
"bizim ordan" birini görmek beni sevindirdi
teşekkür ederim gunduzhan seni de forumumuzda paylaşırken görmek isteriz:)
"bizim ordan" birini görmek beni sevindirdi
teşekkür ederim gunduzhan seni de forumumuzda paylaşırken görmek isteriz:)
tabi ki, zevkle. çok yakında koyucam çalışmalarımı birer birer.