teknik ayrıntıya girmem hiç bi zaman,,kendi çektiklerimdede girmem,, canım nasıl istiyosa öyle cekerim,,,takıl kafana göre ,,eline sağlık,,,,

Bence bir hatıra bırakmak için kamerayı eline alıp kuru kuru çekmekten çok daha iyi bir yöntem bu. Garipsenecek bir durum göremedim ben.

Öncelikle başın sağolsun. Senin çektiğini farketmeden izledim, farketsem daha erken izlerdim.

Ben filmi bayağı bir sevdim. Daha kısa olabilir miydi diye ben de düşündüm. Biri çıkıp da "abicim adam ölümü anlatmış bırak azıcık da durgun olsun" diyebilir. Bu kişinin diyeceğini hiç ciddiye almayalım. Ben tarz olarak beğenmiş olsam da biraz sarkmış buldum. Yine 6dkda anlatılan bir ölüm hikâyesi örneği vereyim mesela demek istediğim anlaşılsın: http://vimeo.com/8191217 " onclick="window.open(this.href);return false;

Hep diyoruz, anlatılabilecek fazla yeni bir şey kalmadı, önemli olan onu nasıl anlattığınız. Özellikle yaşına da bakınca ileride çok başarılı olacağını düşünüyorum buak. Bu işin de çok iyi.

Yalnız sanki önceki filminde de söylemiştim, şu exposure lock'ı açmayı artık unutmayalım. Ciddi anlamanda bana büyük rahatsızlık veren bir olay bu ve normalde bunu gördüğüm filmleri direkt kapatıyorum zira özensizliğin işaretidir. Seninkini izledim ama tabii, güzel gidiyordu :).

Bir de renk düzenleme genel olarak hoş olsa da aşırı kontrast bazı sahneleri öldürmüş. İneğin sağılması sahnesinde hiçbir şey göremeyişimiz (benim monitör böyle kardeş), daha da önemlisi annemizin ağladığı sahnede gözlerini az da olsa göremeyişimiz.. Tamam gözlerinin ışığını gördük ama ben yüzündeki kırışıklıkları da görebilmeyi isterdim. O sahnelerin rengiyle az daha oynanmalı diye düşünüyorum.

Onun dışında çok güzel, eline, emeğine ve gözünüze sağlık ve tekrardan başın sağolsun.

Ayrıca ses kullanımı güzeldi, onu da belirtmeden geçmiyeyim.

Daha kısa olabilir miydi diye ben de düşündüm. Biri çıkıp da "abicim adam ölümü anlatmış bırak azıcık da durgun olsun" diyebilir. Bu kişinin diyeceğini hiç ciddiye almayalım.

Bilmiyorum abicim filmi izlerken bunu yapabilme fikri çok etkiledi beni ve evet başkalarında aynı oranda etki bırakmaması kadar doğal bir şey yok. Burası filmlerin eleştiriye açıldığı bi yer, biz bunları belirtmeliyiz, ona da eyvallah... Yalnız sezarın hakkı da sezara arkadaş.

Filmin tabi ki de eksik tarafları var ama bu eksik görülen tarafların çoğu da yönetmen tercihi olarak algılanabilecek şeyler aynı zamanda. Yapıcı eleştiri yapmayı bırakalım, arkadaş işi çözmüşe giden laf da buna dayanıyor biraz da.
Burada filmlerini izlediğimiz çoğu kişi yanlışlarını buradaki öneriler karşısında farkediyor mutlaka. Ancak ben buak'ın bahsettiğimiz şeylerin zaten daha filmi kurgularken farkında olduğunu düşünüyorum. Ki zaten son işinden sonra da teknik anlamda ne kadar ilerlediği ortada.

İsteyen yine de bu kişinin diyeceğini hiç ciddiye almasın ama bazen sadece alkışlamak da iyidir diye düşünüyorum.

kabasakal, ben yorumumu yazarken önceden atılan mesajları okumadım, hâlen de hepsini okumuş değilim, seninkini de bu mesajından sonra okudum, dolayısıyla lafım sana değildi. Genel konuştum.

Demek istediğim şu ki bir olay birçok şekilde anlatılabilir. Verdiğim örnek kısa filmdeki gibi çok daha tempolu, biraz daha ajitatif ve ağlamaklı şekilde de sunulabilirdi, bu şekilde de, daha ağır şekilde de. O nedenle dedim ki birisi çıkıp da "abi ölüm ağır anlatılır diyorsa onu ciddiye almayalım, isteyen istediği şekilde anlatabilir". Ciddiye almayalımdan kasıt buydu.

Wristcutters'da ve daha nicelerinde ölümün çoook daha eğlenceli şekilde de ele alınabileceğini gördük.

Bunların dışında sadece alkışlanmak isteyen kişiler videolarını burada paylaşmamalı. Burası sinema salonu değil. Bunu daha önce de tartışmıştık, yorum istemiyorsanız filminizi youtube'dan paylaşabilirsiniz, ama buraya koyuyorsanız eleştiriye açık olmalısınız ki buak da önceki çalışmalarında buna açık olduğunu bize göstermişti.

Evet gereksiz yere alınganlık etmişim zaten. Ancak paylaşım konusunda farklı düşünüyorum.

Aksine burası gerçek hayatta bulunması pek de kolay olmayan kaliteli bir kitleyle doldurulmuş küçük bir sinema salonu aslında.
Buradaki eleştirinin de alkışın da ne kadar anlamlı bir şey olduğunu, bir insanın buradan alabileceği tebriklerin herhangi bir yerden alınabilecek tebriklerden kat kat daha fazla mutluluk vereceğini, bu yaştaki bir insanı daha da şevklendireceğinin farkında olduğum için öyle bir talepte bulunmuştum. Ki buak da sırf bu yüzden filmini ilk burada sunmayı tercih etmiştir bence. Biraz da alkışlayalımdan kasıt buydu.

Ben bu başlıkta gördüğüm kadar iyi yorumu çok az başlıkta gördüm. O nedenle sorun yok 🙂

Tamam o zaman canhıraş eleştiriye devam. 🙂 Çok da havaya girmesin buak.

Filmin rengini ve gidişatını her ne kadar beğendiysem de beni çok düşündüren ve beklediğim durum sonda gerçekleşti.

Gerçekten ölüm döşeğindeki bir insan bu şekilde ekspoze edilmeli mi? ve ailesi? orada siz ışık kurarken, kulağının dibinde yakın plan yapmak için lens seçimini konuşurken, ölüm döşeğinde bir insan? Çok ilginç sorular var kafamda, tarif bile edemiyorum. Bu sinema için biraz fazla gerçek değil mi? Sadece bir film yapım sorusu değil, insani değerlerle alakalı bir soru aslında.

Açıkçası ben kişisel olarak hiç doğru bulmadım, ama çok kişisel bir fikir bu. Lütfen yanlış anlamayın.

Tabi teyzenin telefon konuşmalarının da yapay olduğunu da ekleyelim.
Evet yapay ama burası da Türkiye Amerika değil bizde telesekreter adeti yok , bende birinin telefonuna sesli mesaj bırakıcağım zaman tıkanıyorum hele ki o tarz bir rolda bence güzel bile olmuş.
aynen lafı ağzımdan aldın serkan.
abicim ellerine sağlık. yurdum insanını çok güzel doğal ve olağanüstü canlandırmış ailen. daha doğrusu doğal ve olması gerektiği gibi yansımış bence. teyzemin ellerinden öpüyorum. o bakışlarıyla gözlerimi yeterince doldurdu kendisi ile birlikte. kaç yaşındasın bilmiyorum ama sanırım genç bir arkadaşımızsın. 30 yaşındayım elimde oldukça imkanda var ama keşke senin kadar yetenekli bir yapım olsa diyorum şuan. dramatik bir duyguyu nasıl güzel işlemişsin. eksikleri zaten abiler yazmış. bizede bu cümleler düştü. daha güzel çalışmalara imza atacağına eminim tebrikler. amcanada ALLAH gani gani rahmet eylesin.

bazı sahnelerin renk ayarları iyi değil,algıyı zorlaştırıyor.bayan oyuncunun telefon konuşmaları ne kadar suni olsada rahatsız etmiyor.vurgululanmak istenen şeyin üstüne biraz daha gidilebilirdi,.genel olarak başarılı bulduğum bir film.başarılarınızın devamını dilerim.amcanız içinde allah rahmet eylesin.

.

basın sagolsun kardesim.filmin görüntüsü cok doyurucu geldi bana. ama bazen ışık cok mu patlamış diye düsünmeden edemedim.ağıldaki sahnede nurani bir inek var gibi bir hava var.icimi gıcıkladı ama sadece bi kac sahnede bu boyle genel itibariyle hostur lafım yoktur. teyzemizin yüzünü işe koşmaman benim cok hosuma gitti ve eksiklik hissetmedim.gösterseydin amatörlüğü meydana cıakrdı teyzemizin diye düsünüyorum.film yukarıdaki ustad ların da dediği gibi uzamıs burda keske dedim biraz. eli yüzü tertemiz guzel bir film.eline saglık guzel islerle tekrar izlemek umuduyla kolay gelsin

Böyle kaliteli bir kısa film çekmeyi başardığın için tebrik ederim.

filmin güzel olmuş bir kere en başından söyleyim emek kokuyor film
lakin filmi izlettiren bnce görüntüler olmuş cidden görüntü yönetmeni çok sağlam iş çıkarmış onun dışında bir çok hata var ama bunlara hata, yanlış denilebilirmi bilmyorum çünkü hangi kamerayı kullandğıını bilmiyorum. beyaz dengesi her an değişiyor (belki bilinçli yaptın bilmiyorum ama bilinçli yaptıysan değişen beyaz dengesi bana bişey anlatmadı) tv de kameraman gözüküyor, kontrast film boyunca ayarlı değil ve benzerleri...
ama dediğim gibi kameranı bilmiyorum bundan hata veya yanlış diyemiyorum.
bir de sanrım ben son dönemlerde çıkan klasik bekleyiş sahnelerini sevmiyorum o yüzden negatif yaklaştım
kötü olmuş sonucu çıkmasın burdan
oyunculuk ve görüntüler çok güzel emeğine yüreğine sağlık.