İki adam ve bir kadın üzerinden aşkın tanımı yapılabilir mi? Belki yapılabilir de, hissettirebilmek imkansız gibi.. gerçi kubrick dahi koku romanına kesinlik film yapılamaz demiş. tom tkywer çıkıverdi yaptı, şahane de oldu..

bence film, biraz büyük bir işe kalkışmış gibi..yani seni ne kadar tatmin edebildi bilmiyorum ama ben tatmin olamadım.bu tümcelerimden filmin başarısız olduğu anlamı çıkmasın.ben aşkın tarifinin zor olduğunu söylüyorum.kaldı ki filmin gayet temiz çekilmiş, görüntün ve sesin harkulade tamamlamış birbirini, özenmişsin ve çok iyi yönetmişsin filmi çok belli. klişe bir hikayeyle klişe bir şey anlatmana rağmen ortaya eli yüzü düzgün bir iş çıkmış.daha somut mevzularda daha başarılı olabileceğini düşünüyorum. başarılar dilerim.

Daha izleyemedim ama kareye bayıldım.

Görüntü yönetimi, kadrajlar çok güzel olmuş gerçekten. Hikaye olarak biraz yavan kalsa da dediğim kadrajlar güzel, oyuncular göze batmıyor, müzikler gayet uyumlu. Sondaki sahne özellikle çok hoşuma gitti. Bir de ablamız Pınar Altuğ'a çok mu benziyor yoksa bana mı öyle geldi 🙂 . Güzel bir çalışma olmuş, başarılar diliyorum.

Eline sağlık ben filmini cok beğendim, belki de kendimden biseyler buldum haa ? 🙂 Renklerin tonları ve biribirilerine olan uyumu özellikle etkiledi beni. Sesleri de çok temiz, her söylenen gayet net anlaşılır durumda... Cast bölümüne de bayıldım. Daha iyilerini de yaparsın inşallah. Tekrar ellerine sağlık...

Tebrik ederim, temiz bir iş çıkarmışsınız. Ama şöyle bir sorun var; görüntü hikayenin önüne geçmiş. Yani güzel görüntüler var ama hikaye biraz yavan kalmış açıkçası. Bir de ben, bu iki arkadaşın sonunda gay falan çıkacağını tahmin ettim ama bu sanırım benim manyaklığımla alakalı 😀 neyse..
Kasıtlımı yaptın bilmiyorum ama bazı aks hataları sıçramaya neden oluyor ve beni rahatsız etti.
Oyunculuk da gayet başarılıydı. Özellikle kıvırcık saçlı arkadaş baya iyi oynamış. Bir de bayan oyuncu her sahnede aynı kıyafetle karşımıza çıkıyor. Bunun özel bir nedeni var mı?
Genel olarak söyleyeceklerim bunlar. Emeğinize sağlık...

öncelikle şu ana kadar yapılan tüm eleştrilere teşekkür ediyorum.

iki adam ve bir kadın üzerinden elbette aşkın tanımı yapılabilir, ancak aşkın sadece bir tane tanımı olabilir demek ise yanlış olur. burada aşkın en az 2 veya n tane tanımı olabileceği söyleniyor aslında, tümevarabiliriz yani. içerisinde bulunabileceğimiz farklı bir ruh halinin bizim aşkı farklı tanımlamamıza neden olması gibi basit bir neden aslında arkadaki. zaten aşka nesnel bir tanımlama getirip budur diye bunu bitirebilmek imkanlı olsaydı, hayatın bir anlamı kalmazdı biraz da (: burada da hayatın bir "t" anını gördük sadece..

hedefi de hep büyük koymak lazım ayrıca, o zaman hatalarımız daha güzel ortaya çıkıyor.

teknik olarak aks problemini devamlılık problemi olarak elbette kabul edebilirim. ancak yerleşim ve ön planlama olarak aks problemi olduğunu düşünmüyorum. oyuncular (yani aslında arkadaşlarım) ellerinden geleni yaptılar, ama tabiki profesonel değiller (: ancak karşılaşma sahnesi tamamen bir istisna, orayı bilerek ve isteyerek o şekilde gördüm.

giysi konusu ise aslında biraz filmin kapalılığı ile ilgili, daha doğrusu çok altını çizmek isemediğim, kendiliğinden anlaşılmadıysa öyle kalması gereken bir bilgi, hikayenin zaman akışı yani. dün gece birlikte içki içen ikilinin o gecenin ertesi sabahında kendilerine gelmelerinin ardından muhabbet etmeleri sırasında herkesin üzerinde dünkü giysilerinin olması biraz doğal sanırım.. ama dediğim gibi, bu zorlanmış bir bilgi değil (:

Filmi izledim.
Aşka dair söylediği şeyler biraz basit de kalsa -ki basitliğin iyi olduğu zamanlar da vardır bence- bunu anlatış yolu, yani kullandığı "kurgu" filmi genel olarak beğenmeme neden oldu. Zaten görsel "kalite" ve bazı başarılı karelerle ilgili gerekli yorumları arkadaşlar yapmışlar.

Benim canımı sıkan nokta ise senaryonun dialog kısımları. Çok sırıtan, oyuncalara yapışmayan, oldukça da yapay yazılmş ve oynanmış dialoglar olduğunu düşünüyorum. Bu da filmin neredeyse yarısını hatta yarısından fazlasını alıp götürüyor. Dialog yazımında doğallığı aramanı öneririm.

Çalışmalarının devamında kolaylık ve başarı diliyorum...

Filmi Nazim Hikmet ile bitirmen den dolayi gonulden kutluyorum seni arkadasim..sana email atmistim sitenden yorumlarla ilgili..sesin kaliteli oldugunu vurgulamis sende bana gerekli cevabi vermistin..insallah daha cok film cekersin bizde zevkle izleriz.

yine önce her yoruma teşekkür ederek byparlak 'a göndermiş olduğum cevabı burada da paylaşayım;

Ses kaydı için elimdeki audio technica atr55 mikrofonu kullandık. Kayıtta ekibin sessizliği
önemliydi. Bunun dışında ekstra bişi yapmadık, mikrofon kaliteli çıktı diyebilirim. Ancak restoran sahnesinde ayrı bir kamera ile sesleri almak zorunda kaldık o anda elimde olan uzatma kablomda elektronik gürültü problemi olduğu için. O yüzden oradaki sesler çok net değil aslında ama gürültüsüz ve müziksiz yine de temiz. Ama zaten onlara yeniden fonda gürültü bindirdiğim için sorun olmadı. Bu diğer kameradan aktardığım seslerde de kırpılma ve kesilme problemi oldu. O yüzden bazı bölümleri o repliğin farklı çekimlerinden almak zorunda kaldım. Arabadaki çekimlerde ise başka bir yalıtımlı kablo bularak direk kendi kameramla alabildim sesleri (canon gl2). Sahne kurgusunu bitirdikten sonra sadece mevcut sesleri yeniden gürültü filtresine
sokarak biraz daha temizledim. Sonunda oldukça berrak bir ses performansı çıkmış oldu.

hocam valla elinize sağlık.
teknik açıdan çok bir bilgim yok ama hiç rahatsız edici birşey gözüme çarpmadı.
restoran daki sesin biraz kötü olduğunu söylemişsin ama bence hiç sorun değil.
akışı bozmuyor.

tek hoşuma gitmeyen yanı filmin biraz "tıkıştırılmış" gibi geldi. yani anlatılmak istenen şey, diyalogların yapaylığıyla hemen anlatılmaya çalışılmış gibi geldi bana. Tamam bu bir kısa film ama ne bileyim biraz fazla kısa oldu sanırım 🙂

en çok hoşuma giden kare ise son kare ve bu foruma koyduğun kare oldu.

ses, CC, ve görüntü yönetmenliği çok hoşuma gitti.

hemen bittiiğinden olsa gerek "tadımlık" geldi bana. yanlış anlaşılmasın "bu film birşey anlatmıyor, basit bir film. hafif bir tat bırakıyor" gibi birşey değil demek istediğim. güzel bir kısa tat sadece..
tam anlatamadım galiba derdimi..

neyse, kısacası 10/7,5 diyorum kendimce
ve başarılar diliyorum...

Öncelikle bütün ekibi canı gönülden kutluyorum ve başarılarınızın devamını diliyorum.
Bence teknik açıdan olayı bitirmişsiniz, hikaye daha iyi olabilirdi yorumlarına katılıyorum, ama karakterlerin kendilerine göre aşk tarifleri gayet güzel olmuş, hayat bu değil midir zaten, yaşadığınız kadarıyla yaparsınız bildiğiniz ya da bilmediğiniz şeylerin tarifini. Aşık olup da acı çeken aşkın acı yüzüyle tanımlar onu, aşkla mutlu olan ise aşkın eğlendiren, yaşama sevincini tazeleyen ve umut veren tarafıyla tanımlar. Neyse daha fazla sıkmıyım sizi...
Müzik ve renkler oldukça doyurucu ve oyuncular (işleri bu olmasa da 🙂 ) rollerinin altından kalkmışlar. ayrıca onları de tebrik ediyorum.

Sizi daha iyi projelerde görmek ümidiyle tekrar başarılarınızın devamını diliyorum...

... Bir de ablamız Pınar Altuğ'a çok mu benziyor yoksa bana mı öyle geldi 🙂 . Güzel bir çalışma olmuş, başarılar diliyorum.

bende şimde tekrar baktımda bana da Yasemin Ergene'ye benziyormuş gibi geldi 😀

elinize sağlık, görüntüler ve renk düzeltmesi çok hoşuma gitti. filme uygunluğu konusunda biraz şüphelerim var ama asıl söylemek istediğim merceğin kirli olması... sinekten yağ çıkartmış diyebilirsiniz, üzgünüm.
müzikler filmin gidişine uygun mu, sorgulanır sanki.
devamını bekliyorum. elinize sağlık.
kolay gelsin.

İlk kare çıktığı anda direk fotoğraf heralde dedim manzaraya ne kadar kaliteli abi neyle çektin bunu ? Ayrıca bence zor bişey yapmışsın full diyalog kısa filmleri amatör kılan normalde diyaloglar olsa da bu film yine de kurtarmış gözüküyor. Herkesin emeğine sağlık. Hangi cam.le çektiğini söylersen de çok memnun olurum 🙂