Gerçekten çok güçlü bir ekibiniz varmış. İsimde süper "aramızda kalsın sinema ekibi" baş harflerini birleştirince de AKSE çıkıyor. iki sesli iki sessiz harfin olması çok kullanışlı yapmış kısaltmayı. Bazı kısaltmalarda sesli harf olmuyo o çok kötü oluyor. İnsan bi türlü okuyamıyor. Ama sizin kısaltma çok yerinde olmuş. Adeta başarıyı ayağına çağırıyor. Çünkü , malumunuz kısaltmalar çok önemlidir marka yaratmakta. Akılda kalıcı ve dikkat çekici olması çok önemlidir. Bazı kısaltmalar var adamın aklında kalmıyor mesela ııı ımm bak aklıma gelmedi. Çünkü akılda kalıcı bir kısaltma değil. Sizin ki çok hoş olmuş.

Çalışmalarınızda gerçekten hayrete şayan, hele o Bakırköy tanıtım belgeseli on numara olmuş, yüz üzerinden. Güzel İstanbul'umuz-un nadide bir ilçesini çok güzel bir şekilde tanıtmışsınız. Kendinizle ne kadar iftihar etseniz azdır. Bu sizin başarınız. AKSE olarak.

Nice büyük işlere AKSE...

Teşekkür ederim dostum..Grubun ismi zamanında şakayla karışık bulunmuştu.. ''Aramızda Kalsın Grubu'' idi..Sonradan son hali olan ''Aramızda Kalsın Sinema Ekibi'' oldu.. AKSE'nın ismini alana kadar çok çektik ama değişik bir isim olduğunu birçok kişi söyledi.

İnternette 2 sene önceki sadece el kamerasıyla çektiğimiz amatör filmlerimiz mevcut.Son dönem profesyonel olarak çektiğimiz kısa filmlerimizi internete vermedik yakın zamanda vereceğiz.

BURASI İSTANBUL filmi çok ilgi gördü o filmi Burası İstanbul reklamlarına gönderme olarak yapmıştık ve el kamerasıyla çekildi.
Bakırköy belgeselinin özelliği ne ışık vardı ve mikrofon..Sadece el kamerasıydı ekipmanımız. 🙂

Ekip olarak amacımız Sinema duvarına bir tuğlada bizim koymamız. Teşekkür ederim
[AKSE Yapım] HAKAN ATILGAN

İletişim : http://www.aramizdakalsinekibi.net " onclick="window.open(this.href);return false;
Mail: [email protected]
Facebook iletişim : http://www.facebook.com/group.php?gid=65667710834 " onclick="window.open(this.href);return false;

Bir ekipsiniz ve görünen o ki iddialısınız, sadece şunları sormak istiyorum;

Şu çektiğiniz şeylerden kendiniz etkilendiniz mi, etkilendiyseniz eyvallah, etkilenmediyseniz, kendinizi dahi etkileyemeyen birşeyi sunmak ve size gelecek olan eleştirilere "haklısınız bende farkındayım" "evet, bir daha ki filmimizde yapmayacağız bunları" vs. demek, ciddi bir mazoşistlik örneği değil midir ? Eğer o değilse, aslında ödevini yapmamış olup ta sıfır almamak için yalan uyduran bir çocuğun durumundan farkı nedir bu durumun ? Sunduğunuz bu işlerdeki ve sitedeki diğer birçok filmdeki ölü doğumları ve hayati hataları pekala sinema okumamış, biraz dikkatli bir sinema izleyicisi bile nal gibi görecek kapasiteye sahip, sorun şu ki, siz nasıl görmüyorsunuz bunu ? Ben size eleştiride bulunmaya kalksam bir videoyu zorla kısa film haline sokmaya kalkmak olacak bu, özensizliğin adını "imkanlar buydu" haline sokmaksa, bizim boğazımıza kadar battığımız oryantalizme uygun bir tutum olacak( üstelik "RTV öğrencileriyle ortak" yazıyor) , bu şartlar altında devam etmek ve ilginç bir fikre sahip olmadan kısa film çekmek(ya da çekememek), sadece mastürbasyondan ibaret midir? Grubunuzun facebook ta çok sayıda üyesi var, anladığım kadarıyla da bölgesel olarakta bir üne sahip olmaya başlamışsınız. Düştüğünüz veya düşmek üzere olduğunuz hatanın aynısını ve ve ne kadar büyük olduğunu görmeniz açısından bu verdiğim şeyi ciddi bir şekilde incelemelisiniz, size, kamera kullanımı vs. konusunda getirilecek eleştirilerden çok daha yararlı olacağını düşünmekteyim, mümkünse site içindeki kısa filmimsileri izleyin,
http://www.atolye16mm.com/ " onclick="window.open(this.href);return false;

Ya da bu dediklerimin her kelimesi saçmalık olarak ta gelebilir tabi.

Yorumların için teşekkür ederim dostum..Öncelikle bu işlerde birçok kişi ilk yapıtlarını piyasadan saklar.Çünkü bariz kötüdür.Bende aksini yapıyorum ve saklamıyorum..İnternette bulunan bir çok filmimiz eski yapımdır.Yani çevremizde bu konu hakkında danışacak kimse yokken ve arkadaştan aldığımız kasetli sistem el kamerası ile çektiğimiz..O dönemlerde eğitimimiz bile yoktu..Bilirsin insan her geçen gün kendini geliştirir ve yeni şeyler öğrenir..Son dönemde yaptığımız işler ve edindiğimiz tecrübeler karşısında çekmiş olduğumuz filmler pek alaki teknik açıdan yüksekler..Ama 6 aydır onları internete koymadım..Bir süre daha koymayacağımda zaten..Zamanı geldiğinde internette olacak..
*Özel bir isteğim olacak senden? Bakırköy belgeselini ciddi anlamda eleştirir misin?
*Çekmiş olduğun filmler var mı ?
Teşekkür ederim..

Çekim açısından eleştiri yapmak istemememin nedenini "ciddi" şekilde belirttim başta, ayrıca ben yönetmen değilim, yönetmekle ilgili, bildiğim kadarını eleştirebilirm ve buradaki işi eleştirmek için de bildiğim kadarı yeterli geliyor . Eğer "ciddi" anlamda teknik bir eleştiri istiyorsan, başta o kameranın birazcık olsun durması lazım, 2. dakikadan sonra başım dönmeye başladı artık, ses konusunda elindeki handycamden alabileceğin tek bir sonuç var ve onu almışsın, çektiğin açıların vs. hepsi senin tercihindir o noktadan sonra, bak bitti bile teknik eleştiri ve bu yeterli, geriye kalan ve asıl önemli olan şeyler konusunda daha fazla yorum yapabilirm, bir kere bu çektiğin şey bir belgesel değil, bu bir röportaj ve bakırköy üstüne bile değil, kendi tarihi dokusunu ve samimi ortamını, göç nedeniyle kaybetmiş bütün ilçelerin hikayesi aynıdır . Carousel, marina, ermeni mezarlığı görüntüleri koymakla olmaz o iş, bunun araştırma kısmı nerede ? yani "belge" nerede ? Bakırköy ün tarih dokusunu oluşturan yüzlerce şey varken, "buraları eskiden böyle değildi evlat" durumunu, yapacağın işin temeline oturttuğun anda o iş çöker ki çökmüşte zaten. Yapabileceğiniz yüzlerce şey varken, yapmamanız gereken tek şeyi yapmışsınız farkında mısınız ? Ben de doğma büyüme bakırköy'lüyüm, yenimahalledeki eski 3 katlı evler dünya kadar hikaye barındırır, karadeniz den çok ciddi bir göç almıştır 1950 li yıllarda, o dönemki kültürel dokusunun oluşmasında çok önemli bir olaydır bu, hatboyundaki karadeniz pidecisine gidersin, ,istemediğin kadar belge verir adam sana, artık o elindeki bilgiyle, şu çektiğin gibi 20 tane çekersin, gidersin ermeni bi teyze bulursun ki, bakırköyü ermenilerden öğrenmenn tadı çok farklıdır, şaşkınlık geçirebileceğin şeyler öğrenebilirsin ve nedendir bilinmez, onların ellerinde çok daha fazla foto-döküman vardır, gidersin cem karacayı araştırırsın ki, bakırköysüz bir cem karaca düşünülemez, al sana bir motivasyon daha, neden bu adam buraya bu kadar aşık ? İncirlideki o eski siyah ev bile bir hikaye barındırır vs.vs. geçen yazımda söylediğim noktaya geliyoruz yine, o kadar ilginçlik varken, neden sıradan olanla uğraşılsın ki, kime ne yararı var ?
Teknik kısıma gelene kadar ortada daha ciddi sorunlar var diyorum yine, "belgesel" çekmek gerçekten üst perdeden girmektir, altından kalkamayacağın bir şeyin altında ezilirsen kimse gözünün yaşına da bakmaz, iyi niyetli olsan bile "kötü" etiketini üstüne kendin yapıştırırsın, American Beauty de uçuşan torba da handycam le çekildi, Nesimi Yetik in "Annem sinema öğreniyor" filmi de tek ccd handycam le çekildi, birçok insan sevmez o filmi, aldığı ödülleri falan da boşver, adam ilginç birşey yaptı ve ilgi uyandırdı, olayın özü de budur. O verdiğim siteyi iyi incele bak, çok önemli dersler var orada.

sizin bu ekipte ''biz yanlış yapıyoruz bu olmamış'' diyen birisi yok mu?

yoksa ben 'o' kişi olabilirim.

tabi yine emeğe saygı.

bu arada nihil'e katılıyor ve şunu soruyorum, o siyah ev diye bahsettiğin arazisi olan ahşap ev doğru mu? incirli cad. üzerinde olan? o ise bi pm atarmısın 'Hakkında'

Arkadaşlar son projelerimizi zamanı geldiğinde internete vereceğiz ve teknik açıdan çok çok iyi olduklarının kanısındayım.Zamanla bir insanın gelişmesini çok net görebileceksiniz. 🙂 Teşekkür ediyorum yorumlarınız için..

filmleri izlemeden önce yorumları okudum.teknik ve içerik olarak eksiklikler var ama ben o kadar da umutsuz görmedim.ucundan kenarından bu işlerin içinde olarak yapıcı olmak adına gözüme çarpan birkaç eksikliği söyleyeyim.tanıtım belgeseli diye bir kavramı daha önce duymadım.bence tanımlamalar çok önemlidir.içine sinme meselesine katılıyorum ve şu soru mutlaka sorulmalı: ne anlatıyor bu film ve ne kadar iyi anlatıyor?aklımda kalan kurgusuyla ilgili bir yer var filmin.arka arkaya gelen iki plan birleştirilirken,ilk plandakinden aksi yöne hareket etmiş bir kamera hareketi olan görüntü tercih edilmeli bence.ilk planda sağa doğru pan yapılmışsa ikinci plan sola doğru olursa daha anlamlı olur.ayrıca panın başladığı ve bittiği yer arasında bence anlam bütünlüğü olmalı.rastgele başlayıp rastgele bitmemeli kamera hareketi.
kısa film için dikkatimi çeken iki konu var.biri baş boşluğu.biraz fazla gibi geldi bana birkaç planda ve arka arkaya gelen planlarda aynı kişinin baş boşluğu farklı olunca rahatsız ediyor izleyiciyi.kafasını da karıştırıyr insanın.çünkü fazla ve az baş boşluğunun bir takım anlamları var.ikinci konu ise yine planların birleştirilmesiyle ilgili.aynı ölçekle çekilmiş planlar arka arkaya gelirse sıçrama denen olay gerçekleşiyor ve bu sinema için bir hatadır(Godard'ın Serseri Aşıkları'nı bunun dışında tutuyorum.)mesela birini genel açıyla gösteriyorsan sonraki açı aynı kişinin yakın planı olabilir ve 45 derece kuralına da dikkat edilmeli.
Tüm bunlar aşılamayacak sorunlar değil.biraz araştırıp biraz izleyerek bu sorunların çözülebileceği kanısındayım.başarılar.

konunun ilk mesajındaki arkadaşında inceden dokundurup senin anlayamadın gibi isme bu kadar kafa yorup işin sadece popülizm tarafına kafa yorarsan ortaya çıkacak şeyler bu yolladıklarını aşmaz. bunlar benim toyluk eserim diye çöpe atma 2 dakikada emeğini. yaptığın işin arkasında durmayı öğenmelisin bence.
İnternette 2 sene önceki sadece el kamerasıyla çektiğimiz amatör filmlerimiz mevcut.Son dönem profesyonel olarak çektiğimiz kısa filmlerimizi internete vermedik yakın zamanda vereceğiz.

şu profesyonel olarak çektiğiniz kısa filmleri de çok merak ettim doğrusu sayın film ekibi.

Her yeni projede yapan kişi bir öncekini kötü bulur..Bu genel bir şeydir.Ve emin ol ki dostum son filmleri verdiğimde herkes anlayacak ki güzel bir yol katedilmiş...Nereden nereye yani..Öğrenmenin yaşı ve sınırı yok..Çabalamaya devam edip güzel işler başarılacak..Teşekkür ederim.

NOT: İlkin dostum yapıcı eleştiri göremedim sende kusura bakma ama özellikle son cümleni aşırı dalga geçici buldum..

aşırı dalga geçici bir üslup takınmışlığım yok burdaki gerçekten ortaya çok iyi şeyler koyanlar bile kendilerine profesyonel sıfatını takmazken senin bunu yazmanı garipsedim sadece, tekrardan merak ettim son işlerini paylaşırsan zevkle yapıcı eleştirilerimi sunarım. Başarılar.

Profesyonel dememdeki amaç teknik olarak çekimlerde profesyonel kişilerin yer alması ve bazı oyuncularında tanınan yüz olması..Teşekkür ederim dostum..