sıkmayan bir ritim, tartışılır bir senaryo, ortalamanın üstü görsellik, ortalamanın üstündeyken gereksiz yere konmuş sahnelerle hmmm dedirten. mesela nedir arabada radyoyla oynuyo da elemanımız kamera çok gerekliymiş gibi aşşağı kaykılıp vites attırışını da gösteriyo:) ya da park etmeden önce bi de tekere yakın plan. olabilir tabi ama benim yama sahne diye tabir ettiğim bi gereksizlik var izlyince anlayabilirsiniz. bunlar tabi filmin genelinin kötü olduğunu göstermez. aksine çok iyi bir film için ne gerek vardı bunlara dedirten sahneler. yani profesyonel bir tada doğru giderken arada ekşi tat veren ayrıntılar. tartışılabilir konuya gelince; pek de sevmem vizontele tuba veya babam ve oğlum gibi neşe kokan ama trajedyanın da eksik olmadığı klarnet soundlu, istanbul kokulu renkli cümbüş yerli filmleri. bu da aynı tatta mahallemizin delikanlısı kemal gitti bok yoluna ne için aşkı için aslında masumdu fln filan. biraz da Edgar Alan Poe ya da Lovecraft frekansındayızdır da ondandır sevmememin nedeni. benim tarzım bu yönde. yani karanlık yönümüz ağır basıyor yani kişisel bu yargı genel değil bu da başarınızı örtemez. o yüzden 25 kişilik bir ekip olunca 5/10 diyorum. 5 kişi olsaydı 9/10du 🙂 başarılar...

25 kişi var mıydık yahu? 🙂

25 kişi var mıydık yahu? 🙂

25 diye kalmış aklımda 23 de olabilir 😀 sete gelen tavuk ızgaralardan hesapladım.

Edit: Saydım bi daha 25 😀

Bende ekip konusunda Vlad ile aynı düşüncedeyim. 25 kişi çok gibi geldi bana bu film için.
Flashbackte yenge muhabbeti hoşuma gitti nedenini çok anlamadım 🙂 Hoş bir hava katmış filmi tamamlamış diyebilirim.
Daha ilk sesten "ben dublajım kanka" diye bağırdı sesler.
Sonuç olarak film hoşuma gitti. Puan vermeme izin varsa 6/10 🙂 Tebrik ediyorum devam.

güzel olmuş, ellerinize sağlık 🙂
25 kişilik bir ekiple organize olabildiğiniz için de 10/9 veriyorum 🙂

http://www.flickr.com/photos/52463652@N08/sets/72157629595389718/ " onclick="window.open(this.href);return false;
set fotoğrafları.

Oyuncular dahil 25 kişi 🙂 25 tane set personeli yoktu. Yanlış ifade etmişim sanırım. Sesi ortalama bir shotgun mikrofon ve zoom H4n le aldık. Dublaj olmadı benim bildiğim kadarıyla. Bütün AFE üyelerini kapsıyacak bir iş olsun istedik bizlerle bu güne kadar toplantılara katılan ve projede yer almak isteyen herkese ilgi alanlarına göre görev dağılımı yapıldı.

Ekip olarak amacımız kendimizi geliştirmek ve yetiştirmek olduğu için imkanlarımız doğrultusunda bu tarz projelerde çok insanla çalışmayı seçiyoruz. Bir filmde yönetmen olarak görev alan arkadaşımız başka bir filmde bestboy olarak çalışabiliyor. Yada sesçi ve asistanı diğer filmde yer değiştirebliyor. Bu da egoların törpülenmesini ve insanların birbirine saygı duymasını sağlıyor. Bir kamera operatörünün asistanla ne kadar rahat ettiğini ben bu filmde öğrendim. Yada işi sadece oyuncu transferi olan bir adamın işleri ne kadar rahatlattığını anlatamam size. Bazen çekim uzayıp sinirler gerildiğinde işi sadece gidip bakkaldan sigara, kola, su almak olan bir adamın setteki en önemli adamlardan biri olduğunu anlıyor insan. Ama çok insanla çalışmanın getirisi kadar götürüsü de var. Zaman zaman tam bir sessizlik ve konsantrasyonun sağlanması çok zor oluyor. Prodüksyon maliyetleri yemek, ulaşım gibi kalemlerde tavan yapıyor. Yine de kalabalık bir sette çalışmak bambaşka bir tecrübe.

H.O diyenin HÖyük kadar faydası olur derdi annem 🙂
yoksa biz ona H.O.H mu desek 🙂

Herkes ekibin sayısına göre filme not veriyor bu da bana göre filmin başarısız olduğunun göstergesi. Filmi izleyip aaa 3 kişi bunu mu çıkarmış? 10 puan aaa bunu 20 kişi mi çıkarmış? 5 puan diye genel bir yargı almış başını gidiyor. Ne izledik neye puan veriyoruz?

Ekip işi filmin anlattığının önüne geçmiş. Bana göre bir filmde set, makyaj, teknik, bilmem ne filmden çok konuşuluyorsa film bu unsurlara hizmet etmiş olur. Lakin işin aslında bütün bu kavramların filmi, hikayeyi desteklemesi gerekiyor.

Film hikayesi bakımından vasat gibi aslında. Soygun diye zihnimize kazınan şey birden evlenme teklifine dönüşüyor. Güzel bir olay var burada. Dediğim gibi olay. Bana göre tam anlamıyla kısa filme cuk diye oturan bir senaryo değil. Zaten polisleri görünce şimşek çakıyor kafada tamam diyorsun hikayenin sonu aydınlandı. izleyince bana bir şey kazandırdı mı? Yok ( illa kazandırması gerekmez)Bak adamı görüyon mu etkili bir evlenme teklifi edecekti hayatından oldu. Olay bu yani. İzledikten sonra üzerine çok bir şey söylenemiyor. Şu olmasaydı da bu olsaydı, size göre bunun anlamı bu mu? Şu kullandığınız imgeyle ne anlatmak istediniz? vs vs. konuşulacak pek bir şey yok. Basit bir hikaye aktarımı olarak duruyor. Ha herkes filminde mesaj vermek, metafor kullanmak, ya da derdini paylaşmak zorunda değil. Ben o çerçeveden baktığım için bu kadar acımasız oldu eleştirilerim belkide, bilemiyorum. Zihniyetimi mi değiştirsem ne ? 🙂 Elinize emeğinize sağlık sonuç olarak ben çekmeye kalksam belki bunun yarısını bile çekemem. Derler ya denizde hangi fırtınalarla boğuştuğunu kimse bilmez, sadece geminin limana varıp varmadığına bakarlar. Ahanda filmlerimiz hikayesi de bu 🙂

Çok gevezelik ettim lan.

Herkes ekibin sayısına göre filme not veriyor bu da bana göre filmin başarısız olduğunun göstergesi. Filmi izleyip aaa 3 kişi bunu mu çıkarmış? 10 puan aaa bunu 20 kişi mi çıkarmış? 5 puan diye genel bir yargı almış başını gidiyor. Ne izledik neye puan veriyoruz?

Ekip işi filmin anlattığının önüne geçmiş. Bana göre bir filmde set, makyaj, teknik, bilmem ne filmden çok konuşuluyorsa film bu unsurlara hizmet etmiş olur. Lakin işin aslında bütün bu kavramların filmi, hikayeyi desteklemesi gerekiyor.

Film hikayesi bakımından vasat gibi aslında. Soygun diye zihnimize kazınan şey birden evlenme teklifine dönüşüyor. Güzel bir olay var burada. Dediğim gibi olay. Bana göre tam anlamıyla kısa filme cuk diye oturan bir senaryo değil. Zaten polisleri görünce şimşek çakıyor kafada tamam diyorsun hikayenin sonu aydınlandı. izleyince bana bir şey kazandırdı mı? Yok ( illa kazandırması gerekmez)Bak adamı görüyon mu etkili bir evlenme teklifi edecekti hayatından oldu. Olay bu yani. İzledikten sonra üzerine çok bir şey söylenemiyor. Şu olmasaydı da bu olsaydı, size göre bunun anlamı bu mu? Şu kullandığınız imgeyle ne anlatmak istediniz? vs vs. konuşulacak pek bir şey yok. Basit bir hikaye aktarımı olarak duruyor. Ha herkes filminde mesaj vermek, metafor kullanmak, ya da derdini paylaşmak zorunda değil. Ben o çerçeveden baktığım için bu kadar acımasız oldu eleştirilerim belkide, bilemiyorum. Zihniyetimi mi değiştirsem ne ? 🙂 Elinize emeğinize sağlık sonuç olarak ben çekmeye kalksam belki bunun yarısını bile çekemem. Derler ya denizde hangi fırtınalarla boğuştuğunu kimse bilmez, sadece geminin limana varıp varmadığına bakarlar. Ahanda filmlerimiz hikayesi de bu 🙂

Çok gevezelik ettim lan.

Zafer'cim filmi eleştirmek için daha iyisini çekmeye gerek yok ki ben her gün İMDB'den kaç tane filme 3-5 puan çakıyorum bi bilsen :D. Ayrıca ben senin filmlerini çok keyifle izliyorum umarım beraber çalışma fırsatımız da olur benim ne lanet bir adam olduğumu tecrübe edersin. Filmin senaryosunu Yılmaz yazdı ve yazarken de her kültür düzeyinden her kesimden insana ulaşmaya çalıştı. Bir nevi gişe filmi diyebiliriz :). Yani alt metinlere vs çok yüklenmedi. Zaten ilk yönetmenlik denemesi Kendi gelir anlatır belki yoğun çalışıyor bu aralar. Bu filmde görsel olarak iyi iş çıkarmaya çalıştık her sahneyi defalarca çektik. O araba sahneleri falan kan kusturdu bazı planları teknik aksaklıklardan dolayı çıkarmak zorunda kaldık. Sonuç olarak eli yüzü düzgün bir film ortaya çıkarmaya çalıştık. Burada filmi yayınlamamızın sebebi de zaten sizden gelen eleştirilerle yaptığımız hataları bir daha tekrarlamamak. Zaten annem, kız arkadaşım, eş, dost çok beğendi :D.

Herkes ekibin sayısına göre filme not veriyor bu da bana göre filmin başarısız olduğunun göstergesi. Filmi izleyip aaa 3 kişi bunu mu çıkarmış? 10 puan aaa bunu 20 kişi mi çıkarmış? 5 puan diye genel bir yargı almış başını gidiyor. Ne izledik neye puan veriyoruz?

Ekip işi filmin anlattığının önüne geçmiş. Bana göre bir filmde set, makyaj, teknik, bilmem ne filmden çok konuşuluyorsa film bu unsurlara hizmet etmiş olur. Lakin işin aslında bütün bu kavramların filmi, hikayeyi desteklemesi gerekiyor.

Film hikayesi bakımından vasat gibi aslında. Soygun diye zihnimize kazınan şey birden evlenme teklifine dönüşüyor. Güzel bir olay var burada. Dediğim gibi olay. Bana göre tam anlamıyla kısa filme cuk diye oturan bir senaryo değil. Zaten polisleri görünce şimşek çakıyor kafada tamam diyorsun hikayenin sonu aydınlandı. izleyince bana bir şey kazandırdı mı? Yok ( illa kazandırması gerekmez)Bak adamı görüyon mu etkili bir evlenme teklifi edecekti hayatından oldu. Olay bu yani. İzledikten sonra üzerine çok bir şey söylenemiyor. Şu olmasaydı da bu olsaydı, size göre bunun anlamı bu mu? Şu kullandığınız imgeyle ne anlatmak istediniz? vs vs. konuşulacak pek bir şey yok. Basit bir hikaye aktarımı olarak duruyor. Ha herkes filminde mesaj vermek, metafor kullanmak, ya da derdini paylaşmak zorunda değil. Ben o çerçeveden baktığım için bu kadar acımasız oldu eleştirilerim belkide, bilemiyorum. Zihniyetimi mi değiştirsem ne ? 🙂 Elinize emeğinize sağlık sonuç olarak ben çekmeye kalksam belki bunun yarısını bile çekemem. Derler ya denizde hangi fırtınalarla boğuştuğunu kimse bilmez, sadece geminin limana varıp varmadığına bakarlar. Ahanda filmlerimiz hikayesi de bu 🙂

Çok gevezelik ettim lan.

Zafer'cim filmi eleştirmek için daha iyisini çekmeye gerek yok ki ben her gün İMDB'den kaç tane filme 3-5 puan çakıyorum bi bilsen :D. Ayrıca ben senin filmlerini çok keyifle izliyorum umarım beraber çalışma fırsatımız da olur benim ne lanet bir adam olduğumu tecrübe edersin. Filmin senaryosunu Yılmaz yazdı ve yazarken de her kültür düzeyinden her kesimden insana ulaşmaya çalıştı. Bir nevi gişe filmi diyebiliriz :). Yani alt metinlere vs çok yüklenmedi. Zaten ilk yönetmenlik denemesi Kendi gelir anlatır belki yoğun çalışıyor bu aralar. Bu filmde görsel olarak iyi iş çıkarmaya çalıştık her sahneyi defalarca çektik. O araba sahneleri falan kan kusturdu bazı planları teknik aksaklıklardan dolayı çıkarmak zorunda kaldık. Sonuç olarak eli yüzü düzgün bir film ortaya çıkarmaya çalıştık. Burada filmi yayınlamamızın sebebi de zaten sizden gelen eleştirilerle yaptığımız hataları bir daha tekrarlamamak. Zaten annem, kız arkadaşım, eş, dost çok beğendi :D.

😀 iyi o zaman biz de eleştirimizi yaptık bir gram faydamız olduysa ne ala 🙂 Şu AFE ile bir film projesinde olmayı çok istiyorum lakin nedense bir türlü olamıyor. Hayır bana kastınız mı var nedir anlamadım 🙂

Benim eleştirim ayrıntılı ya da genel olarak değil de bir duruma olacak. Kuaför kız soygun sırası çok hırpalanıyor, kafaya silahla darp falan. Geridönüşlerdeki diyalogları destekliyor biraz ama girişimi sevimsizleştirmiş. Ana karaktere yakınlık hissiyatını da uzaklaştırmış.

Onun dışında hikaye ve senaryo bence güzel ama film tam olmamış.

Bir de kuaför kızın iyi ki birkaç repliği daha yokmuş, tizin zirvelerinde maşallah. 🙂

Kızı hırpalayan şahinin parkta konuştuğu eleman kıza şahini bu durumlara düşürdüğü için hırslandığından ve içinde bulundukları saçmasapan durumdan kızı sorumlu tuttuğu için hırpalıyor zaten biliyor kızın kabul etmeyeceğini teklifi.

farketmemiştim öyle miydi o 🙂
o zaman kabahat sizin, onun kızdığını daha belli etmeliydiniz, ben dikkatsiz olamam :DD

Arkadaşlar yorumlarınız için teşekkür ederim. Hani derler ya film benim kafamda hoca diye 🙂 bire bir kafamdaki gibi olmadı tabi ki. Eksikliklerimi, eksikliklerimizi gördük. İlk tecrübeme göre çok çok memnun olduğum bir çalışma oldu. Özellikle idarenin zorluğu ve Anıl'ın bahsettiği zorluklar vs. çok şey kazandırdı bizlere. Görüntülerinden ayrıca memnun olduğumu belirtmek isterim.

Emeği geçen tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.
Sevgiler, saygılar.