Film için neredeyse tüm yorumlar yapılmış, hatta sahne sahne bile incelenmiş.(kıskanmamak elde değil )

abi cidden doğru söylüyorsun, ne mutlu bana.. 🙂

Ben filmi genel anlamda beyendim. Rahatsız edici 2 kusur vardı bana göre. Biri ses problemi, diğeride kız karakterin " sen kendini çok iyi bir bok mu zannediyorsun " sözü. Nedendir bilinmez ama her duyduğumda itici geliyor.(filmi 3 kez izledim)

ses problemi tam olarak nedir, biraz açar mısın?
bir de kız gerçekten çok rahat konuşabilen bi karakter, ben hatta sadeleştirmiştim onun repliklerini fakat yine de böylesi rahatsız edebileceğini düşünmemiştim.yorumun için çok teşekkür ederim.

ses problemi tam olarak nedir, biraz açar mısın?
bir de kız gerçekten çok rahat konuşabilen bi karakter, ben hatta sadeleştirmiştim onun repliklerini fakat böylesi rahatsız edebileceğini düşünmemiştim.yorumun için çok teşekkür ederim.

Ses probleminden kastım çevresel seslerin(rüzgar, kamyon vs ) dikkat dağıtmasıydı.

Bide ben kızın küfür etmesine takılmadım o söz nedense beni itti. Zaten dediğin gibi kızın rahat bir mizacı olduğu diyaloglarından anlaşılıyor.

o sözün seni rahatsız etmesinin nedenini açıkçası merak ettim.. aklımda bir kaç alternatif düşünce var.fakat seni kişisel olarak tanımadığım için bir şey söylemem doğru olmaz..ama böyle birazcık adamımıza benzediğini belki de bu yüzden o lafın hoşuna gitmediğini söyleyebilirim.

o sözün seni rahatsız etmesinin nedenini açıkçası merak ettim.. aklımda bir kaç alternatif düşünce var.fakat seni kişisel olarak tanımadığım için bir şey söylemem doğru olmaz..böyle birazcık adamımıza benzediğini belki de bu yüzden o lafın hoşuna gitmediğini söyleyebilirim.

Bana göre bir bayanın ağzına almaması gereken iki şey vardır ; biri küfür diğeri sigara. Normal hayattaki görüşüm bu şekilde olunca, izlediğim görüntü de beni itti heralde.

Orda doğallık işleniyor ve doğal hayatta böle insanlar olduğundan o kişinin o üslupla konuşması film için normal, benim için anormal. Yani itmesi kızdan kaynaklı değil benden kaynaklı bir durum heralde. 😀 (saat 5:55 bu saatte anca bu şekilde açıklıyabildim (: )

Birkez daha hatırlatmakta fayda var, her eleştiren yönetmen olsaydı, eleştiri yapacak adam kalmazdı, eleştirenlerden birileri de bir şey çekdi diye bu, bu işi iyi yapacak anlamına gelmez.

Keşke hiç cevap yazmasaydın Erçin ama tercih senin.

Ellerinize saglık, tebrik ediyorum sizi. Benim en çok gözüme, bazı yakın kadrajlarınızda malum pozlama fazla oluyor. Mesela kız aglarken ve aglamadan önce ki sahnelerde bulutların farkını anlamışsınızdır pozlamadan, eger imkanınız var ise, motion tracking ile kendiniz gökyüzünü manuel olarak ekliyebilirsiniz.
Eklemek istedigim tek yorum buydu, bunun haricinde devamını dilerim.

Kolay gelsin 😉

Ellerinize saglık, tebrik ediyorum sizi. Benim en çok gözüme, bazı yakın kadrajlarınızda malum pozlama fazla oluyor. Mesela kız aglarken ve aglamadan önce ki sahnelerde bulutların farkını anlamışsınızdır pozlamadan, eger imkanınız var ise, motion tracking ile kendiniz gökyüzünü manuel olarak ekliyebilirsiniz.
Eklemek istedigim tek yorum buydu, bunun haricinde devamını dilerim.

Kolay gelsin 😉

teşekkür ediyorum gündüzhan..

ozan akbaba ve ercinoztas arasında aladananlar filmi dışındaki şahsi tartışma sebebiyle iki mesaj silinmiştir.duyurulur..

Forumda bulunan hiçbir eleştiriyi okumadımi, gerekte duymadım tartışmaların kaynağını.Filmi izledim, yorumum budur.

Kısa filmde filmin isminin yazmasına karşıyım başta, filmi kötüyeleyen birşey resmen.Sanki kısa bir video başlığıda bu gibisinden.Neyse asıl konumuz bu değil, Aks hataları, ölçekleme hataları oldukça fazla ve filmden gitgide kopartıyor bayan oyuncu olmasa,erkek oyuncunun işlevi olmayan ilk başlarda bayan oyuncununda doğallığı yine kamera konumu ile oldukça baltalanmış durumda.Bir filmden çok bir "video"u andırıyor ki daha dramatik birşeyler yüklü o sahnede...Ne kadar iyi oyunculuklarda olsa kamera açıları düzgün olmadığı sürece herşey sana tiyatro gelir (yani içi boş, ezberlenmiş kelimeler konuşur oyuncuların..) "Seni çok seviyorum" gibi iki sevgili arasında heyecanı dile getiren bir kelime nasıl olurda olağan bir planda verilebilir..Takılmadan geçemeyeceğim oyuncuların yüzlerini çok az götüryoruz geneli profil ve tamamını alan planlar.Keşke gögüsten aşağı inmeseydin, farklı ve çeşitli kamera açıları sunsaydın, hızlı kesmeler yapsaydın.Sanıyorum kamerayı bu kadar yere yakın kurmanı sağlayan düşünce oyuncuların hepsini ve perspektife girmeden almak isteyişini ama bu da feci şekilde derinlik sorunları çıkartmış ortaya.Yani aşağı tarafa yaslayıp gökyüzünü daha fazla alsaydın hem kadrajın bozulmazdı hemde dengeni sağlamış olurdun, izleyiciye "ben neden oyunculardan çok kaldırım taşlarını izliyorum" demesine fırsat kalmazdı.Son plan hoşuma gitti, güzel bir bitiriş.Baştaki dialoglarda sonu gibi işlenseymiş, başındaki havada kalan yerler sonunda da patlak vermeyecekti.Oyunculuk için genelde kısa filmlerde gördüğümün üstünde diyebilirim, ben beğendim.Demin de bahsettiğim gibi kamera ile desteklenmediği sürece oyunculuk hep açık kalır.Daha yakın ve bol planlar filmini daha izletebilir kılacak bence.Renkler ve sesler tatminkar.Konuşmaları seçebiliyoruz.Işıkta özenilmemiş olsa bile günışığında iyi kurtarılmış planlar var.Tebrik ederim, daha iyilerini de izlemek dileğiyle.

Film beni de kendine bağlamayı başardı. Gerçekten hoş olmuş.
Benim takıldığım noktalarsa diyaloglarla ilgili
Mesela ""senin için varsa yoksa"" bunu üç kez ard arda duymak biraz rahatsız ediciydi.
En sevdiğim kısmı ise ""Ben bitirmiyorum, görmüyor musun kendiliğnden bitiyo""

Sonuç itibariyle bence güzel olmuş, Başarılarının devamını dilyorum...