NBC'nin filmlerinin Türkiye'de izlenmemesi sendromunun küçük hali.

Aldananlar'a bu kadar çok yorum yazılmasının nedenini de yukarıda yazdığın gibi olması mümkün değil..Bence Aldanalar'a bu kadar yorum gelmesi, benim forum içindeki tutumumdan kaynaklanıyor yoksa bu filmin çok iyi olmasından değil.. ben insanlara, her koydukları film için genelde ayrıntılı yorum yazmışımdır ve onlarda beni tanıdıklarından aldanalar'a yorum yazdılar.ha piyasa filmi,abidik gubidik film,emret komutanım şah mat gibi filmlere benzettiysen ve o yüzden yukarıdaki yorumu yazdıysan, açıkçası anlat, bileyim, bi daha ki filmler için bana faydalı olsun..gerekirse sert eleştir,kırabilirsin de beni,az çok tanıyorum seni zaten..yeterki bana faydan olsun...zaten çok fazla iddalı değilim, bu film tecrübe kazanmak ve gelecekte daha iyilerini çekebilmek için yapıldı.

Kesinlikle yanlış anlama erçin, ben de senin forumdaki çizgini fazlasıyla takdir ediyor ve seviyorum. O cümleyi kurarken de filmin piyasa filmi demek istemedim, sadece hakeden filmlere yeteri kadar ilgi gösterilmiyor demek istedim. Orası yanlış anlamaya açık olmuş kusura bakma.

Yorum bolluğu için ortaya attığın fikir ise çok mantıklı. Onu düşünmemiştim ben, devam o zaman :).

yok beyaa, yanlış anlamıyorum..hanii emret komutanım şah mat gibi bi film yaptıysam..evim 5. katta aşağı atlaycaktım, o yüzden sordum. 😀

evet yoğun ilgi var bu filme. bence bunun birkaç nedeni var. birncisi, ercin forumda olukça aktif biri. 3 mesaj atıp buraya cep telefonuyla çekilmiş filmimsi birşeyler gönderip, benden atıf yılmaz olur mu? olmazsa söyleyin kesiyim bu işi diyenlere pek yorum yapmak istemiyorum açıkçası. ve biz ne söylersek söyleyelim ercin film çekmeye devam edecek. anlatması zor. ikincisi ise , filmin konusu. hemen hemen herkes benzer şeyler yaşamıştır. çok rastlanan bir durum.

Farklı bir boyuta taşıyayım o zaman Erçin'in izniyle, herkesin yaşadığı bir şeyi çekmiş olmak ne kazandırır filme ve ne kaybettirir? Bence bu filmdeki diyalogların çok yaşanıyor olması filmin konusunu ve diyaloglarını iyi yapmaz, yapamadı da bu filmde benim gözümde..

Farklı bir boyuta taşıyayım o zaman Erçin'in izniyle, herkesin yaşadığı bir şeyi çekmiş olmak ne kazandırır filme ve ne kaybettirir? Bence bu filmdeki diyalogların çok yaşanıyor olması filmin konusunu ve diyaloglarını iyi yapmaz, yapamadı da bu filmde benim gözümde..

Madem konu değişti ben de dalayım buradan.
Ben buna katılıyorum.
Herkesin yaşadığı şeylerin anlatılması çok güzel bir şey fakat, aynı şeyi kimsenin anlatmadığı biçimde anlatmak gerekiyor düşüncesindeyim. Bu filmdeki eksiklik de işte bu özgünlük. Daha önce dediğim gibi teatral bir oyunculuk var ve de kesmeler nedeniyle dizi film biçiminde bir film.

Evet, mevzu çok güzel bi yerde..Herkesin yaşadığı genel mevzuların anlatılması güzeldir, ancak mevzunun nasıl anlatıldığının özgün olması onu diğerlerinden üstün kılar. bu çok doğru..aslında ben bu özgünlüğü yakalamaya çalışıyorum. bakın yakaladım demiyorum, bu sürece daha çok var.bu film denemeydi,pek tabi planların fazlaca olması aldananlar'ı bir dizi film havasına soktu..bu bilinçli yapıldı, yakalmak istediğim bir üslup var ve bu biçemde aldananların insanları yakalayıp çeken, popüler bir tarafı var..ama çok az da olsa aldananların üzerinde minimalizmin sadeliği,sakinliği de var. bunu aldananlar'da çok az da olsa denedim. bundan sonraki filmlerde de bunu devam ettirip sakin,sade ama çok izlenen bi sinema yapmayı düşlüyorum.

O özgünlüğü yakalayınca çok iyi işler çıkaracağını ben tahmin edebiliyorum zaten Erçin. Devam et böyle, bence çok doğru yoldasın.

dostum, çok güzel bi çalışma, eline sağlık,,seslendirme ve çekim hoş olmuş,

konuda güzel..

tebrikler

dostum, çok güzel bi çalışma, eline sağlık,,seslendirme ve çekim hoş olmuş,

konuda güzel..

tebrikler

öncelikle hoşgeldin..yorumun için de tşk ederim.

ya erçin kardeşim sen bu filmde 25.kare uygulaması falan mı yaptın. kapışın kapışın kapışın 😆
bkz. http://www.kkymn.com/forum/viewtopic.php?t=3981

ya erçin kardeşim sen bu filmde 25.kare uygulaması falan mı yaptın. kapışın kapışın kapışın 😆
bkz. http://www.kkymn.com/forum/viewtopic.php?t=3981

hımmm. şakacıı.. 😀

filmi genel olarak beğendim, tebrikler erçin (: bahsetmek istediğim bir kaç şey var, şöyle bi sıralayıvereyim müsadenle

dikkatimi çeken noktalardan birisi, örneğin kızın bir tümcesinin ardından erkek karakterin suskun kaldığı planlarda erkeğin tepkisinin yakın planda verilmeden geniş plana geçilmesi gibi yakınlık-uzaklık bazında atlama durumları olması. diyalog aralarında bakışımızı genele çekip duruma şöyle "dışardan" bakmak elbette güzel, ancak belki de etki tepki ikililerinin arasını pek açmadan yapsak bunu daha keyifli olacak gibi geldi bana. örneğin kız diğer mekana gitmek istedikten sonra (00:52'lerde sanırım) erkeğin tepkisine uzak kalıyoruz başta. yani yüzünü (tepkisini) bi görsek hani önce.

ayrıca, bu yakın planda izlenmesi gereken tepki süreçlerinde genel plana geçip duruma anlık yabancılaşma bölümlerinde takip konusunda ufak bir sıkıntı meydana çıkıyor. yani dur kalk ilerlemesi gibi. halbuki anladığım kadarıyla ikili arasındaki anlatım sürekli. yani evet konuşmalar parçalı ama, mesela erkek cevap vermeyip beklerken aslında dişini sıkıyor belki, etrafa bakıyor, ama buralar yakın planda olmadığı için biz atlıyoruz oraları. diyalog olmasa da anlatım var ama uzaklaşınca biz duruyoruz. einstein'in görecelik ilkesi gibi (?) (:p)

ikili kompozisyonlarda kamera bakış çizgisinin karakterlerin arasındaki bakış çizgisine paralel olmamasından dolayı sanırım biraz zıplama oluyo. evet kız karakterinin boyu kısa (umarım okumuyordur bunu) ama bence kamera açıları da çok abartmadan bakış çizgilerine paralel kalabilirdi; kız konuşurken erkeğin yüzü plana girebilecek bir açıda olmasına rağmen yükseklikten dolayı giremediği için bi eksiklik oluyor sanki, paralelde onu da takip edebilsek daha lezzetli olurdu hani.

rüzgar sesteki en büyük problem benim de yaşadığım. belki ses üzerindeki basları alarak biraz bu pow pow gürültüsünü emebiliriz. rüzgar gürültüsünü engelleyen tüylü bir kılıf (artık teknik adı her neyse) gibi birşey de belki takılabilir, benim de en kısa zamanda edinmem gereken bir aparat aslında

sanırım erkek karakterin yakın planları yok ? özellikle de etkili paragrafları olmasına rağmen. mesela 3:20 lerdeki parça..

hüsnü kuruntularım dışında oldukça beğendim, devam devam devam (:

Eser, Hayat'a yaptığın katkılardan sonra şimdi de aldananlar için çok sağlam eleştirilerin geldi, çok teşekkür ederim.

bu filmde, rüzgardan çok, hemen yan caddeden geçen kamyonlar, vinçler, otobüsler, otomobiller, tıtrrr diye gürültü çıkarıp giden motorsikletler ve hatta asfalt düzleyicisi var yaa o bile geçti, işte tüm bunlar canımıza okudu..ayrıca havanın bulutlu olması nedeniyle çoğu zaman güneşin geri gelmesini bekledik.oyuncularımın yer yer gerekli oyunları çıkaramamasının nedeni bu konsantrasyon bozukluğuydu ve belki de benim devamlılığı kaçırmam.açıkçası yakın planlarla oyuncuların duygularını betimleyecekleri bazı bölümleri de çekemedim..sonlara doğru güneşin önünü büyük bir bulut topluluğu tıkadı.fakat tüm bunlara rağmen elimde kullanacağım malzemem var.Biraz kafamı toparlayınca Aldananlar'a yeni bir kurgu yapıp senin ve ali yalçın'ın bahsettiği eksiklikleri gidermeye çalışacağım..gerçekten bu uyarılar çok güzel..bana bayağı tecrübe katıyorsunuz..günlerce uğraştığınız bir işe, bir müddet sonra objektif bakamıyorsunuz, bazen sizin göremediklerinizi dışardan nesnel bir göz çok daha iyi görüyor.bu yüzden bu eksiklikleri görecek insanlara,sizlere ihtiyacımız var..son olarak,sanırım kurgu yaparken işin keyfini alarak, hazmederek ve kafanda olgunlaşmasını bekleyerek yapmalıyız..benim hatalarımdan biri de bu, fazlasıyla acele ediyorum..tekrar teşekkürler Eser..

Film için neredeyse tüm yorumlar yapılmış, hatta sahne sahne bile incelenmiş.(kıskanmamak elde değil 🙂 )

Ben filmi genel anlamda beyendim. Rahatsız edici 2 kusur vardı bana göre. Biri ses problemi, diğeride kız karakterin " sen kendini çok iyi bir bok mu zannediyorsun " sözü. Nedendir bilinmez ama her duyduğumda itici geliyor.(filmi 3 kez izledim)

Yeni projelerde şansının seninle olması dileğiyle ...