Aldananlar
Oyun:Emrah Ekelik,Canan Bozkurt
Yönetmen,Senaryo,Kurgu: Erçin Öztaş
Süre: 05.41
Link1: http://www.vimeo.com/1162066
Link2: http://rapidshare.com/files/122001992/Aldananlar__duesuek_kalite_.wmv
Arkadaşlar,izlemeniz ve yorumlamanız dileğiyle..
Link yenilendi, sorunsuz çalışmakta..yorumlarınızı bekliyorum..
genel olarak kadrajlar güzeldi en güzeli de son kadrajdı...
kızın oyunculuğu çok inişli çıkışlıydı buna plan değişiklikleri de dahil. yani kızın bir plandaki ruh hali ile (mimiklerinden yansıyan) hemen ardındaki plandaki ruh hali çok uyumsuz olabiliyor.
rahatsız edici noktalar bunlardı ama ana teması ve diyalogların bu ana temayı aşama aşama sunuşu çok güzeldi. daha az plan değişikliği ve bu tarz diyaloglu çekimlerin en önemli ihtiyacı olan güçlü oyunculukla tam kıvamında olurdu bence..
elinize sağlık
genel olarak kadrajlar güzeldi en güzeli de son kadrajdı...
kızın oyunculuğu çok inişli çıkışlıydı buna plan değişiklikleri de dahil. yani kızın bir plandaki ruh hali ile (mimiklerinden yansıyan) hemen ardındaki plandaki ruh hali çok uyumsuz olabiliyor.
rahatsız edici noktalar bunlardı ama ana teması ve diyalogların bu ana temayı aşama aşama sunuşu çok güzeldi. daha az plan değişikliği ve bu tarz diyaloglu çekimlerin en önemli ihtiyacı olan güçlü oyunculukla tam kıvamında olurdu bence..
elinize sağlık
teşekkür ederim.. çok güzel anlatmışsın..daha az plan değişikliği mevzusunda söylediklerin çok yerinde olmuş..ben kesmeyi fazla sevmem aslında..ama her yaptığım işte farklılıklar deniyorum..bu film de onlardan biri..amaç ikili diyalogları farklı planlarla çekmekti..özellikle bu ikili çekimlerde tek kameran varsa devamlılığı kaçırıyorsun..
bi de benim gibi storyboard hazırlamayı sevmeyenlerdenseniz, işiniz daha da zorlaşıyor.ama bu zorluğun altında film çekmenin keyfi yatıyor bence..tamamiyle o anda düşünüyorsunuz tabii iki üç plan sonrasını da düşünmelisiniz.bu süreç oyuncularımı olumsuz etkiledi, yani diyalog çekimlerini kurguda bitirmeyi hedeflediğim için onalrdan fazla verim alamadım.bu bilinçli bi tercihti aslında..ancak üzerine falzaca çalışsaydık bunu başarabilirdik.bir gün önceden oyuncularımı toplayıp hayde yarın başlıyoruz dedim.oyuncular replikleri her çekimden önce çalıştılar..çekim bittikten sonra aynı gece montajladım..yani film yaklaşık 20 saatte yapıldı..ve bence oyuncularımdan alabileceğimin en iyisini aldım.onlara teşekkür ediyorum..benim eksiklerimi görmem açısından,tecrübe kazanmam açısından gayet yerinde bi film oldu. tekrar yorumun için teşekkürler.
Plan atlamalari, oyunculuk vs. Hepsini geçtim. Bu filmde konuya yoğunlaşma gereği duydum...
Er kişinin de dediği gibi kız onun yaptığı hiçbir şeyi sevmiyor ama çocuğu seviyor. Aynı şey erkek içinde geçerli; Kızın sadece kaşına gözüne hayran olarak onunla ilişkiye başlaması ve bunun farkında olması onu rahatsız ediyor. Kızı başından bir an önce savmak istiyor anladığım kadarıyla.
Ama herşeye rağmen kızın nah değiştirirsin demesiyle film yeniden başlıyor ve o monotonluk maratonunun içine hapsoluyoruz. Kız adamı seviyor, adam birşeyler değiştireceğini sanıyor ve kızımız hiç birşeyin değişmiyeceğini biliyor. Bunu bile bile kendini bile değiştirmiyor. İşte bu ironi filmi gözümde büyüttü... Sinir anıyla söylenen bir söz ancak bu kadar özetler herşeyi...
Ben de burdan o adama sesleniyorum. "nah değiştirirsin!"
Bak bir kızı bile değiştiremedin. Yapabileceğin en iyi şey kaçmaktı ve kaçtın işte.
Değişmiyor hiçbirşey gördün mü? Git şimdi Lynch izle Atilla İlhan oku. O son kadrajdaki gibi kendi içinde kaybol...
-----------------------
Eline sağlık Erçin. Konu çok acaip açılımlara gebe. Başını sonunu çekerek uzun bile çıkar burdan. Son karenin hastası olduk ailecek.
Devam..
İlk önce başarılı bir film olduğunu söylemeliyim. E sonuç da böyle olunca eleştirileri daha derinden yapmak icap ediyor. Yorumlarımı analiz – eleştiri şeklinde sürdürmek istiyorum.
**sorun vimeo da mı bilmiyorum ama ilk planda 1-2 saniyelik bir donma var.
Plan 1
Güzel bir kadraj bence. Ama ben olsaydım bu plana açılmayla girerdim. Klasiktir ama izleyicide filmin başladığı hissini verir.
Plan 2
1 ve 2nci plan arasında sanki bir kopukluk var. Kızın oğlanı kolundan tutup çevirmesi hareketi 1nci planda başlayıp 2nci planda tamamlansaydı ve 2nci plan bel planı alınsaydı bu kopukluk giderilebilirdi.
Plan 6
Bu planda konudan çok uzaklaşılmış. Daha yakın bir boy planı olmalıydı sanırım. İzleyiciyi 3-4 ve 5nci planla birlikte diyalogun içine soktuk. O yüzden konudan bu kadar uzaklaşmak bence doğru değil. Boy planı kullanmak yanlış olmuş demiyorum. 2nci plandan daha yakın bir boy planı gerekliydi bence.
Plan 7
Biraz uzun sürmüş sanki. Ayrıca kız tartışmayı fitilleyen sıkıcı sözleri telaffuz ederken adamın bıkkın bir yüz ifadesinin bulunduğu baş planı koymak uygun olurdu. Eğer bu baş planı da bu kızın sözlerinin ortasına konsaydı daha da süper olurdu.
Plan 8
Ben olsaydın kızın üzerinden omuz planı yapardım. Ve sonra kız oğlanı dinlerken oğlanın üzerinden omuz planı. Ama kötü değil . ben olsaydım diyorum yani.
Plan 11
Yine konudan fazla uzaklaşılmış. Plan 10 da sadece oğlan olsaydı bu plana bir önceki plan daha çok uyardı.
Plan 12
Plan 12 bence kesinlikle oğlanın üzerinden omuz planı olmalıydı. Çünkü kız önceki diyaloglardan daha hiddetli bir şekilde konuşuyor.
Plan 13
Şu anda bir boy planı kullanmak gerçekten iyi bir fikir ama bu plan çok kısa tutulmalı ve diyaloglar bel planında devam etmeliydi diyorum.
Plan 17
Plan 16 dan plan17 ye geçişte hareket devamlılığı hatası var. Plan 16 da oğlanın eli belindeyken plan 17 de bir anda aşağıda. İşte bu hata bu güzel filmin en büyük hatası.
Plan 23
Bu planda kamera biraz daha yukarıdan bakmalıydı. Yani erkeğin gözünden bakıyormuşuz gibi. Erkek kızdan bir karış uzun ve birbirlerine çok yakınlar. Ben bu planı izlerken sanki orada 3 kişi varmış ve ben 3ncü kişiymişim gibi hissettim. Ayrıca renklerde de bi başkalaşma var gibi geldi.
Plan 25
Plan 23 için söylediklerim aynen geçerli.
Plan 28
Plan 27 – 28 geçişi esnasında da rahatsız edici bir durum var. Aslında 28 nci plan izleyiciye herşey başa döndü hissi veriyor. Belkide bu planı kullanmak çok doğru ama 27 nci plandan sonra asla. Ayrıca 27-28 geçişi kapanma açılmayla yapılsa daha iyi olurdu. Çünkü artık sonuca geldik ve sonucun dramatik etkisi, bitmişliğin etkisi bu şekilde daha da iyi hissettirilebilirdi.
Plan 29 30 geçişi güzel olmuş. İşte bunun öncesinde az önce dediğim kapanma açılma olsaydı tat daha da artardı. neredeyse tamamen diyaloglardan oluşan bir filmde neden ısrarla omuz planı kullanılmadığı gerçekten çok merak ettim.
Diğer hususlara değinmek gerekirse;
Sesler oldukça temiz.
Erkeğin oyunculuğunu beğendim ama kızınkini hayır. Bu bir eleştiri olarak algılanmasın yalnız. Hangimizin pro oyuncuları var ki zaten.
Seçilen mekan uygun ve güzel
İçerik olarak;
Kız kendine bir dünya yaratmış ve orada yaşıyor. Ve hayatını paylaştığı insanların da kendisine benzemesini istiyor daha doğrusu istediği gibi olmasını. Film kadınların aşırı romantik duygularının onların hayatlarını nasıl etkilediğini ve ilişkide patron kim tartışmasında erkeklerin bağlanılamazlığını anlatıyor sanırım. Bu kadar ayrıntılı eleştirmemin sebebi filmin gerçekten güzel olmasıdır. Bence iyi bir çalışma tebrik ederim.
Herkes iyi bir yönetmen olamaz fakat heryerden iyi bir yönetmen çıkabilir.
Plan atlamalari, oyunculuk vs. Hepsini geçtim. Bu filmde konuya yoğunlaşma gereği duydum...
Er kişinin de dediği gibi kız onun yaptığı hiçbir şeyi sevmiyor ama çocuğu seviyor. Aynı şey erkek içinde geçerli; Kızın sadece kaşına gözüne hayran olarak onunla ilişkiye başlaması ve bunun farkında olması onu rahatsız ediyor. Kızı başından bir an önce savmak istiyor anladığım kadarıyla.
Ama herşeye rağmen kızın nah değiştirirsin demesiyle film yeniden başlıyor ve o monotonluk maratonunun içine hapsoluyoruz. Kız adamı seviyor, adam birşeyler değiştireceğini sanıyor ve kızımız hiç birşeyin değişmiyeceğini biliyor. Bunu bile bile kendini bile değiştirmiyor. İşte bu ironi filmi gözümde büyüttü... Sinir anıyla söylenen bir söz ancak bu kadar özetler herşeyi...
Ben de burdan o adama sesleniyorum. "nah değiştirirsin!" 😀
Bak bir kızı bile değiştiremedin. Yapabileceğin en iyi şey kaçmaktı ve kaçtın işte.
Değişmiyor hiçbirşey gördün mü? Git şimdi Lynch izle Atilla İlhan oku. O son kadrajdaki gibi kendi içinde kaybol...
-----------------------
Eline sağlık Erçin. Konu çok acaip açılımlara gebe. Başını sonunu çekerek uzun bile çıkar burdan. Son karenin hastası olduk ailecek.
Devam..
Payi, benim en sevdiğim şeyi yapmışsın; plan atlamaları, bazen oyunculukların yetersizliği,ışık,ses sorunlarından önce mevzuyu değerlendirmişsin.tabii burada teknik konuların önemsiz olduğunu söylemeye çalışmıyorum. tüm bunlar çok önemli ama, öncelikle neyi anlatmak istiyoruz ve bunu nasıl seyirciye hissettirebiliriz, işte bunun peşine düşmemiz gerekiyor..
inan yorumunu okuduktan sonra bir oh çekip arkama yaslandım, ne anlatmak istediysem fazlasıyla anlamışsın.iyiki de varsın be payi..özellikle üzerine fazlaca durup,seyirciye hissettirmeyi hedeflediğim, adamın sürekli kadını değiştirmeye çabalaması durumu, senin yorumla daha da fevkalade olmuş..hakikatten "nah değiştirirsin", işte bu bukadar ötesi yok. bazı arkdaşlar filmdeki kadına fazlaca yüklendiğimi söylediler.amacım asla bi kadını güçsüz gösterip,yermek değildi, payi yakalamış zaten adamda düpedüz aldanan biri.. gitsin lynch izlesin ve kendi içinde kaybolsun..
teşekkür ediyorum payi..
Ali Yalçın, yorumların ve analizin için çok teşekkürler.
evet sorun vimeo da, hatta ses senkronundaki sorun da vimeo dan kaynaklanıyor.
Plan 1 ve plan 2 arasındaki kopukluk montaj sırasında beni epeyce uğraştırdı. senin de dediğin gibi plan 2 için bel planı çekmiştim ve onu kullanmayı düşünüyordum.her ikisini de denedim..ikisi de beni tatmin etmedi ve kötünün iyisi deyip bunda karar kıldım.kopukluğun nedeni bel planı kullanılmamasından değil aslında..bu kafamı çok kurcaladı.. kamera ilk planda yerdeyken konumunu değiştirmeden biraz yükselterek bel planı çekmiş olmamdan kaynaklanıyor. bu yüzden görüntü atlıyor.çünkü ilk plandaki yol,ağaçlar birden büyüyüveriyor.farklı bir konumdan yeni bir plan almalıydım.
plan 6 da adamın suskunluğunu verebilmek için daha uzak bir plan kullanmak istedim..çünkü baştan sona adam ve kadının arasının kopuk olduğu seyirciye hissettirilmeliydi.bu da o planlardan biri.
plan 7 nin uzun olduğuna katılıyorum..zira, orada adamın yüz ifadesine gerçekten ihtiyaç var.
plan 8 omuz planı yapmadım çünkü o anda mekan beni büyülemiş gibiydi, hafiften bir rüzgar ve yemyeşil ağaçların ağır ağır süzülmesi..bunu seyirciye daha fazla göstermek istedim.yani omuz planına göre ortamı görebileceğimiz daha genel bir planı tercih ettim. kadrajlarıma zaten mekana göre an itibariyle karar verdim.o sırada omuz planına ihtiyaç duymadım hatta aklıma bile gelmedi.
plan 11 deki ve diğer tüm uzak planlar adam ve kadının arasındaki kopukluğu ara ara seyirciye hissettirmek için kullanıldı.
plan 12 omuz planını burada kullanmak istemedim, çünkü ya tüm diyalogları omuz planlarıyla çekecektim ya da hiç kullanmayacaktım.yukarda söyledğim gibi daha genel bir plan tercih edip mekanı daha fazla seyirciye göstermekti amacım..
plan 16 dan 17 ye geçişteki devamlılık hatasını ne yazık ki telafi edemedim.yok elimde öyle bi görüntü..oradaki devamlılığı kaçırmış bulunuyorum..bu devamlılık hatalarını yapmamın nedeni kendime fazlaca güvenmem sanırım..ama gözden kaçıyor.story çizmiyorum, çizmeyeceğimde ama bundan sonraki projelerde sadece devamlılığı izlemesi için birini görevlendireceğim.
plan 23 ve 25 de kameranın biraz daha yüksekte olması gerektiğine kesinlikle katılıyorum, bu gözümden kaçmış..
Ali Yalçın, forumda bugüne kadar gördüğüm en ayrıntılı analizdi bu, tebrik ediyorum..bana çok fazla şey kattın, bu kadar uğraşıp beni hatalarım için uyardığın için tekrar teşekkür ederim.
Ben planlara takılmayacağım, aliyalçın gerekli analizleri yapmış. Ama planlar ve kesmeler için şunu söyleyebilirim genel olarak filmi bir dizi film havasına sokmuş. Üçgen kamera kurulumu tekniği ve kesmeler...
Ben bir filmden ziyade bir tiyatro oyunu izlemiş gibi oldum, bence dialog son çare olmalı...
Zaten mevzu dialoga hapsolunca yukarıda bahsettiğim plan seçimleri de kaçınılmaz oluyor.
Giriş harikaydı. Fakat arkasından gelen kesme kötü ne yazık ki...
Filmin genel olarak bir derdi var, fakat bu derdini ısrarla dialoglar aracılığıyla gözümüze sokma gibi bir amacı var. Bu tercihi daha önce de söylediğim gibi benimsemiyorum.
Karakterler arasındaki aynı kopukluk çok daha derin anlamlara gelebilecek şekilde görüntülerle ya da çok az dialogla anlatılabilirdi.
Genel olarak söyleyebileceklerim bunlar...
Daha başka çalışmalarını da bekliyorum Erçin. Merakla.
Kezzap, filmdeki kesmelerin çokluğu benim kendi kendimi tatminimle alakalı..biliyorsun ben de fazlaca kesmeyi sevmiyorum..fakat bazen buna ihtiyacımız oluyor.ben de denemek ve görmek istedim.teşekkürler yorumun için.
yukarıdaki eleştirilerin bir çoğuna katılmamakla birlikte,tekniği falan bir kenara bırakalım.
söyleyebileceğim en önemli şey. İki kişi ve arkada bir yol beni 5-6 dk ekrana bağlayabildiyse ben buna güzel film derim.
Arkadan araba geçmeyen bir park seçseydiniz daha iyi olurdu.
başarıların devemını dilerim Erçin
film çekmeden bir gün önce mekana gidip fotoğraflar çekmen, filmi o gece kafanda çekip montajlaman ve en sonunda da izlemen lazım. eğer elinden geliyorsa da story board çizmek gerekir. tabi bunlar hep sözde kalıyor. hiçbirşey hayal ettiğin gibi gitmiyor. konuşması kolay. temmuz sonunda kameram geliyor. umarım söylediklerimi, hayal ettiklerimi yapabilirim.
Herkes iyi bir yönetmen olamaz fakat heryerden iyi bir yönetmen çıkabilir.
yukarıdaki eleştirilerin bir çoğuna katılmamakla birlikte,tekniği falan bir kenara bırakalım.
söyleyebileceğim en önemli şey. İki kişi ve arkada bir yol beni 5-6 dk ekrana bağlayabildiyse ben buna güzel film derim.
Arkadan araba geçmeyen bir park seçseydiniz daha iyi olurdu.
başarıların devemını dilerim Erçin
Süheyp çok teşekkür ederim..doğru söylüyorsun, o caddeden ne tırlar,ne kamyonlar,ne otomobiller geçti..feci zorlandık ama güzel bi mekan, vazgeçemedik.
film çekmeden bir gün önce mekana gidip fotoğraflar çekmen, filmi o gece kafanda çekip montajlaman ve en sonunda da izlemen lazım. eğer elinden geliyorsa da story board çizmek gerekir. tabi bunlar hep sözde kalıyor. hiçbirşey hayal ettiğin gibi gitmiyor. konuşması kolay. temmuz sonunda kameram geliyor. umarım söylediklerimi, hayal ettiklerimi yapabilirim.
aslında evim o mekanda, ben hep ordayım Ali..storyboard çizmek gerekli özellikle böyle bir film için haklısın..ama bana gelmiyo storyboard..çizsem bile bakmıyorum bi kere bile...hani çizersin, takıldığında bakarsın ona varım..hiçbir şeyin hayal ettiğin gibi olmaması durumuna da katılıyorum..ama tecrübeyle alakalı bu,zamanla hayal ettiklerini çekebiliyorsun..konuşması da zor be Ali yapma...senden iyi bi iş bekliyorum, eğer iyi hazırlanırsan hayal ettiklerini yaparsın..
ben çok hayalperest bi insanım. hatta öyle ki gerçek ve hayali karıştırmam yüzünden bir çok kez maddi ve manevi zararlar gördüm. sinema belki de hayal gücümü kullanabileceğim en iyi hobi. belkide yine hayal kuruyorumdur 🙂 neyse artık, bir an önce filmlerimi çekmek ve sizinle paylaşmak istiyorum. iyi ya da kötü. 🙂
Herkes iyi bir yönetmen olamaz fakat heryerden iyi bir yönetmen çıkabilir.