Forum

"ACIMAK" İnternet'te yayında!

8 Gönderi
3 Üyeler
0 Reactions
2,424 Görüntüleme
 ty
(@_ty_)
Gönderi: 16
Başlığı açan
 

Kısa filmimiz "ACIMAK"ı izlemek isteyen izleyicilerimiz, aşağıdaki sanal köprüye tıklayarak filmi izleyebilirler:

iHTfilm: http://www.tolgayildiz.org/ " onclick="window.open(this.href);return false;

YAYINDA KALMA SÜRESİ: Filmimizi KASIM ayı içinde İnternet üzerinden izleyebilirsiniz. Daha sonra yayından kaldırılacaktır.

FİLMİN GÖSTERİLDİĞİ TEK FESTİVAL: Hangar Sanat Derneği etkinliği olan “Sokakta Şenlik 3”teki genç yönetmenler kısa film gösterimleri (16 Ağustos 2009): http://www.tolgayildiz.org/2009/08/acimak-sokakta-senlik-3te.html " onclick="window.open(this.href);return false;

FİLMİN DİLİ VE ALT YAZISI: Filmin orijinal dilleri TÜRKÇE ve KÜRTÇE'dir. İnternet yayınında sadece İNGİLİZCE alt yazı kullanılmıştır.

Film hakkında detaylı teknik bilgi için tıklayınız:
http://www.tolgayildiz.org/2008/06/acimak.html " onclick="window.open(this.href);return false;

Filmimizi İnternet üzerinden yayınlamamızın nedeni
üzerine bir not:

Ülkemizdeki kısa film festivali işlerine ayırmamız gereken zaman ve emeğin çok daha azını bu film için harcamış olmamız, bir salonda gösterim fırsatı kollamayı gözümüzde iyice büyütmüştür. Hele ki yeni bir film projesi için bile kendimizde böyle bir enerjiyi bulamıyorken, neden bu çarpık festival işlerini çözmek için daha fazla enerji sarf edelim? Bu nedenle, izleyicilerimizle -en azından demokratik bir yol olan- İnternet üzerinden buluşmayı "tekrar" tercih etmek zorunda kaldık. Yoksa biçimsel olarak İnternet yayıncılığının sinemacılığı kaldırır bir altyapısı ve maneviyatı olmadığının farkındayız. Bu yüzden kusurumuza bakılmamasını rica ediyoruz.

[vimeo] http://www.vimeo.com/7395014 [/vimeo]

 
Gönderildi : 08/11/2009 2:20 am
 iLAN
(@ilan)
Gönderi: 0
 

Nidya`yi izlemedim ama anladigim kadariyla fazlaca bicimci bir tavirla cekilmis. Sizi bicimcilikten icerikcilige iten sebebi merak ettim.

Bu filmde Zeki Demirkubuz etkisi gayet acik. Surekli tv seyreden karakterler, evin ic kisimlarini da gosteren kadraj secimleri ve genellikle genel plan tercih edilmesi... Oyunculuk filmin genelinde iyi ama bazi yerlerde problemler var. Ses de fena degil, biraz boguk.

Sürprizbozan
7:02deki jump cut filmde en cok gozume batan hata oldu, bir de kizin camdan disari baktigi sahnede kameranin fazlaca sallanmasi pek hos durmamis (kamera fazla sallanmiyor aslinda ama diger tripodlu cekimlerin arasina boyle bir goruntu sokuldugunda gozu rahatsiz ediyor.) ve bazi gereksiz gordugum yerler var, kiz camdan baktiktan sonra bos odanin gosterilmesi, uyuyan insanlarin gosterilmesi, babanin balkonda sigara ictiginin gosterilmesi gibi.

Bunlarin disinda, 25 dakika boyunca gayet guzel bir sekilde seyredilebilen bir film, ben sikilmadim yani.

Benim "Ben" dediğim bedenim mi, yoksa ben mi?

 
Gönderildi : 08/11/2009 4:37 am
 ty
(@_ty_)
Gönderi: 16
Başlığı açan
 

Teşekkür ederim eleştiriniz için.

"Biçimcilik" diye tabir ettiğiniz halet-i ruhiyeyi, bir eşik gibi görüyorum ben, kendi tarihime bakınca. Önce ne nedir öğrenmeye çalıştım. Sonra öğrendiklerimi, kafama taktıklarım ile buluşturmaya çalıştım. Bu da sanırım "içerik" dediğiniz şeyi kotarmak oluyor.

Zeki Bey'in adını anmışsınız ama pek çok yönetmene öykündüğüm ortadadır. Hatta onların filmlerini taklit etmeye çalıştım. Çünkü onlar bana bu işi yapma cesareti verdiler.

Bahsettiğiniz teknik şeylere gelince, bile isteye yaptım onları. Ama ikisinin de gözü yorduğu doğru. Keşke umduğum kadar estetik dursalardı diye ben de düşümüştüm filmi ilk izlediğimde. O sallantı ise pek belli olmayan (kurguyla altı çizilmeyen) bir kopuşun işareti olsun istemiştim. Boş odanın ve pencerenin görüntüsünden sonra aslında küçük bir geçmişe dönüş var filmde, hem de filmin sonuna kadar.

Tekrar teşekkür ederim.

 
Gönderildi : 08/11/2009 4:57 am
 iLAN
(@ilan)
Gönderi: 0
 

Bicimciligi ve icerikciligi soyle aciklamaya calisayim gucumun yettigince:

Sinema iki temel ogeden olusuyor.
1- Bicim
Goruntu
Ses ve ses efekti
Kurgu
Muzik ve muzik efekti
Isik
Oyunculuk
Dekor
Kostum

2- Icerik
Metin (Senaryo)

Bicime belki daha fazla sey eklenebilir ama simdi bu kadar aklima geldi, neyse.

Bicimi olusturan ogeler metni destekleyici bir alt metin olusturacak sekilde tasarlaniyorsa bu bicimcilik oluyor. Ornegin, gizemli veya korkunc bir ortam yaratmak icin kirmizi ve mavi isikla aydinlatma yapmak (dekorda kirmizi veya mavi isik verecek bir kaynak yoktur. Eger odada kirmizi bir gece lambasi oldugu icin kirmizi isik kullaniliyorsa bu bicimcilik degildir.) veya karakterin stresli oldugu bir sahnede hizli kesmeler yapmak bicimcilige ornektir, savas veya dovus sahnelerinde sakin bir muzik kullanmak ya da oyuncunun ciglik attigi bir sahneyi sessiz yapmak da bicimcilige ornektir. Yani bicimcilikte aslolan hikayeyi destekleyen alt metinler olusturmaktir. Bicimcilikte sinema yapaydir ve bu yapayligi kullanmalidir.

Icerikcilikte aslolan metindir. Zeki demirkubuz ve Nuri Bilge Ceylan gibi yonetmenlerin derdi de iceriktir. Diger bir deyisle icerikcilik gercekciliktir. Eger odada kirmizi isik vermesi beklenen bir dekor yoksa o oda kirmizi isikla aydinlatilmaz.

Benim "Ben" dediğim bedenim mi, yoksa ben mi?

 
Gönderildi : 08/11/2009 5:56 am
 ty
(@_ty_)
Gönderi: 16
Başlığı açan
 

Acımak, yarın gece internet yayınından kaldırılacaktır. İzlemek isteyen arkadaşlara hatırlatmak istedim. İyi seyirler dilerim...

 
Gönderildi : 28/11/2009 11:32 pm
(@sinemaninkurtadami)
Gönderi: 0
 

1) Göze batan en büyük hata, ailenin kahvaltı yaptığı sahne. O sahnede çekim yapan kameraman arkadaşımız tam karşısındaki televizyon ekranına merhaba diyor adeta...
2) Konuşmalara duygu katılmamış. Eminim önlerinde kamera olmasaydı daha rahat daha rutin konuşmalar, diyaloglar olurdu. Özellikle Yelda ile annenin konuşma sahnesi.
Bunun haricinde film güzel, özellikle kapanış sahnesini çok beğendim. Özellikle! Ellerine sağlık...

"Boşa sallanan kürek dalga yaratmaz."

 
Gönderildi : 29/11/2009 5:47 pm
 ty
(@_ty_)
Gönderi: 16
Başlığı açan
 

1) Göze batan en büyük hata, ailenin kahvaltı yaptığı sahne. O sahnede çekim yapan kameraman arkadaşımız tam karşısındaki televizyon ekranına merhaba diyor adeta...
2) Konuşmalara duygu katılmamış. Eminim önlerinde kamera olmasaydı daha rahat daha rutin konuşmalar, diyaloglar olurdu. Özellikle Yelda ile annenin konuşma sahnesi.
Bunun haricinde film güzel, özellikle kapanış sahnesini çok beğendim. Özellikle! Ellerine sağlık...

İlginiz için teşekkür ederim.

1. Kapalı televizyonun ekranında görünen kameraman-yönetmenin kaybolan oğul ile aynılaşması için kamera açılarını ve kurguyu, bir "bakış açıcı" gözetirmiş gibi kullanmıştık. Umduğumuz şey filmi Tolga'nın gözünden izliyormuşuz havası ve ailenin içinde bir hayalet gibi dolaşıyormuşuz hissi yaratmaktı. Televizyona yansıyan donuk siluet bu yüzdendi. Size "sırıtmış" sanırım. Ancak benim için ilginç olan şey, sizin gibi dikkatli izleyicilerle filmimizin buluşma şansı bulmuş olması. Keşke böyle izleyicilerimizden daha fazla şey duyabilseydik diyoruz şimdi.

2. Haklısınız. Bence de özellikle o sahnede yürümeyen bir diyalog var. Lakin bunu kurguda atmadık, çünkü anne-kız'ın iletlemeyen ilişkileri hakkında bir bilgi veriyormuş gibi geldi bize. Ama yine güvenemiyorduk bu sahneye. Yelda'nın "adımın anlamı şuymuş" deyip kendisi için bir şey söylemesi bile annesinin oğlu hakkında bir konuyu açmasına vesile oluyor. Bu mesela, bize manalı görünmüştü. Yani kız, hiçbir zaman kendisi hakkında konuşmayan bir ailede olmayan abisi altında eziliyordu. Kızın buna kızgınlığını göstermek istedik biraz da.

3. Acımak, "sonradan açılan bir film." Kapanış sahnesi beni de memnun etmişti, filmimizin sonunu sevmiştim. Güzel sözlerinize tekrar teşekkür ediyorum.

Filmi geçtim, bir de yorum yazma zahmetine katlandığınız için ne kadar teşekkür etsek azdır. Sağ olunuz.

 
Gönderildi : 29/11/2009 6:19 pm
(@sinemaninkurtadami)
Gönderi: 0
 

Rica ederim. Sırası geldiğinde eminim sen de benim filmime (film denemelerime) yorum ve eleştiri yapacağından adım gibi eminim. Film Fabrikası'nın amacı da bu zaten. İyiye, en iyiye...
Sen bunları söylediğinde (1. Madde) aklıma birden tuvalet sahnesi geldi. Kız tuvalete dalıyor, öhöm öhöm dolu olduğunu bildiren bir ses geliyor. Ben bu sesin babadan geldiğini düşünüyordum ama sen Tolga'nın gözünden diyince birden aklımda bir şimşek çaktı. O Tolga'ydı. Evet, evet. 🙂

"Boşa sallanan kürek dalga yaratmaz."

 
Gönderildi : 30/11/2009 1:12 am
Paylaş: