...

...

Ya tabiki fotoğrafçılıkta en güzel şey senin bir senaryo yazmana gerek olmadan dolaşıp çevrende olan biteni doğru açı ile pozlayabilmendir. Etki büyüktür ama tabiki balık tutmak gibidir. Yaşadığın yerden uzaklaşıp gezip bir poz çekemeden eve de dönebilirsin ama evin kapısına geldiğinde bir enstantane ile büyük etkili bir poz yakalayabilirsin.

Fotoğrafçılıkta bir güzel yan daha var. O da parmak hareketi ile işini bitirebilmendir. Çekimden sonra basit bir banyo ile işin paylaşıma hazır olur. Hatta tabiki artık dijital olduğumuza göre ona da gerek yok. Ya da tamam photoshopun başında oturup renklerle oynayarak güzeli harikuladeye çevirebilirsin...

Kötü oyunculuk diye bişey yoktur fotoğrafçılıkta, herkesin gerçek halini alırsın bir çırpıda. Ya da durduğu yerde duran manzaraları yakalarsın...

İzleyici ile buluşman da daha kolaydır. Bir fotoğrafı çoğaltmak kolaydır. bir film gibi değildir. ve insanlar bir fotoğrafa bakmak için her zaman vakit bulabilirler bir film içinse özel günlerin özel saatleri müsayittir. İnternette tek klikle açılır fotoğraf ama filmler codec ister, zaman ister...

Film ve fotoğraf bu kadar yakınken aslında bir o kadar da uzaktırlar.

Balık güzel,
Renk güzel,
Kabuk güzel.

Bu balık klibini de aslında filme değil de fotoğrafa daha yakın buldum.

Peki bu ne anlama gelir. Gidip uyumalıyım...

5 puan

film aslinda bir fotograftir (teknik olarakta,mana olarakta) aslinda bu uzun ve guzel bir mevzuu ama baska bir baslik altinda konusuruz.
ama kisaca sunu soyleyeyim ki,oyuncu olmadan,senaryo olmadan ve hatta konu bile olmadan film cekilebilir cok rahatlikla,ama dunyanin en iyi konusuyla oyuncusuyla ve senaryosuyla calisilsa bile eger 'film' in aslinda hareketli fotograflardan yani 'goruntulerden' daha dogrusu 'guzel resimlerden' olustugu bilinmiyorsa bir 'film' cekilemez.
sinemayi sadece salonlarda izledigimiz kurmaca linear filmler olarak dusunmeyelim,sinema gercekten yeni bir sanat dali olmayi hakedecek kadar 'sanat' dir.ve bu sanatin ana kaynagi oncelikle 'guzel goruntu' dur.