Forum

Farklı bir durum, alınık canon makine.

30 Gönderi
8 Üyeler
0 Reactions
4,216 Görüntüleme
(@kezzap)
Gönderi: 0
Admin
 

Görüşürüz o zamana kadar'ı copen'e dedim sana değil Gcmn. O yüzden o lafa atar yapmana gerek yok.

Heves faşizmi...

Bu forumda hevesi olanı bir şeye heveslendiren, arkasından hadi koçum yaparsın cümlesini benden daha fazla söyleyen bir kişi daha varsa ben forumu bugün burada bırakırım. Ben insanların heveslerini bir cümleyle kıran adamların hep karşısında oldum bugüne kadar burada. Bu özelliğimle tanınırım. (Daha geçen gün 'yaptığınız iş berbat vazgeçin' dediğim adama niyetimi anlatınca, çok iyi niyetliymişsin diye çark etti) Bir kişi de çıksın buna itiraz etsin.

Ben burada heves kırmıyorum. Aksine heveslendiriyorum. Yaptığım bir sürü hatadan çıkardığım dersler üzerinden biraz daha gerçekçi bakmanızı istiyorum nacizane.

Ben o saydığın konularda kendimce bilgi sahibiyim.
Ama benden çok daha bilen üstadlar var, Fulgura var mesela, Görkem var. Birçok konuda kendilerinden destek alıyorum.

Neden çünkü onun benden daha iyi olduğu noktaların farkındayım.
Ama yeri gelir onlara da atarlanırım, o iş öyle değil böyle derim.
Çünkü kendimin de daha tecrübeli olduğum noktaların farkındayım. Ona göre hareket ediyorum.

Burası böyle bir yer. Tecrübelinin tecrübesize bir şeyler öğrettiği karşılıklı öğrenilen bir yer.

Ben buraya böyle bir cümle yazıyor ünlemlerimi de sıralıyorsam da bu şu demektir, kardeşim bu konuyu senden daha biliyorum.

Ben bager kardeşimin yeteneğini sorgulamam ki elinde imkanı olsa iyi işler çıkaracağını da tahmin ediyorum. Yetiştiği coğrafyaya, geliştirdiği duyarlılıklara bakarak bunu söyleyebilirim.

Ama bir kişi neyim var neyim yok satacağım yeter ki kameram olsun diye bir başlık açıyorsa, yani bu kadar uç noktaya vardıysa bir kamera sevdası birinin de ona tam tersi uç noktadan bir tokat atması lazım. Sen kimsin diyebilirsin? Ben işte bu noktada bager'den daha tecrübeli olan ve ona bir şeyler öğretmek için gerekirse de bir konudaki hevesini kırıp başka bir şekilde bakmasını sağlayacak kişiyim. Bu kişi olmadığımı bana ne sen söyleyebilirsin ne de bir başkası. Sadece bager söyler, o da söylememiş. O nedenle bu cümleleri de yazdıktan sonra muhattabım sen değilsin.

Yazdıklarımın amacı şuydu:

Ne kadar izlerseniz izleyin öğrenemezsiniz bu doğru. Ama copen müzik aleti örneği vermiş. Bir müzik aletini çalmayı o alet olmadan öğrenemezsin ama sinema öyle değil. Kamera olmadan da sinema öğrenebilirsin. Yahu hatta görüntü yönetmeni olmayacaksan kamerayla işin ne arkadaş??? Zaten kamerayla ilgili bir yönetmenin bilmesi gereken şeyleri bir yönetmen eline kamerayı almadan da öğrenebilir. Benim bu forumda şu ana kadar düşüncelerine saygı duyduğum, yaptıkları işlere hayran olduğum beetlejuice, The Dude, Bilal ve Görkem'in hiç kendilerine ait kameraları olmadı. Ama görüntü yönetimi konusunda bile hiç kendisine ait kamerası olmamış The Dude bu forumda yarın öbür gün görüntü yönetmeni istesem ilk gideceğim insandır.

"senden daha iyi bir gözlemci olmadığını, daha etkili üretimler yapmayacağını nerden biliyosun?
Nerden biliyosun da aslında bilmediğin şeyi, biliyor edasıyla sayıklıyorsun?"

Birincisi bager'i az da olsa tanıyorum, aşağı yukarı fikir yürütebilirim kendisiyle ilgili.
Ama konu burada bager değildi. Ben ondan yola çıkarak yeni heveslenen herkese söyledim.
Bak aslan gibi sadece 19 tanesini izlememişim diyor top 250'nin. Helal. Benden fazla izlemiş sanırım. 🙂

Benim oradaki genellememin sebebi bu boş kamera sevdasınadır. Bunları yapmadan elinizde kamera olursa siz bir hiçsiniz demektir.
Evet bu konuda ısrarcıyım. Bunlar olmadan iyi bir yönetmen olamazsınız. Elbette önce öğren sonra başla demiyorum. Ama şu an "onu bunu satayım yeter ki bir kameram olsun" noktasına geldiysen birinin de sana çıkıp yahu kardeşim "PARAN YOKSA" kamera alma bak otur daha gençsin bunları yap demesi gerekir. Keşke zamanında biri bana demiş olaydı.

Paranız yoksa almayın diyorum ayrıca. Sanki amaaan kamera almayın, önce öğrenin öyle kamera alın gibi bir elitizm sergilemişim gibi davranıyorsunuz. Yahu paran varsa istersen git RED al, daha iyi tabi. Hem çeker hem öğrenirsin. Ha RED'in var ama hala "x ışığı ile y ışığı" arasındaki farkın anlamını bilmiyorsun, o zaman iyi yönetmenlik iyi görüntü yönetmenliği biraz hayal olur bence.

Adam diyor ki param yok. Ben de ona diyorum ki paran yoksa alma. Gerek yok. Bir sürü örnek veriyorum forumdan.

Şimdi ama bu kardeşimiz önemli bir noktaya parmak basmış. Ha dediğimde kamera bulamıyorum diye.
Şimdi biraz daha özel konuşacağım. Bager bana arada bir senaryo gönderir. Ben okurum yorum yaparım.
Şurasını açıkça söyleyebilirim, bager yetenekli biri ama senaryolarının hiçbiri çekilebilecek kadar iyi senaryolar değil.
İyi hikayeleri var ama iyi senaryoları yok.
Nacizane fikrim. Yine sen kimsin dersen, ben Kezzap'ım derim. Yanlış düşündüğümü düşünüyorsa başkasına okutsun.
Yani bence daha kameraya ihtiyaç duyduğu bir noktada bile değil.
Tamamıyla yanılıyor olabilirim. Ama bence iyi bir senarist olabilme kumaşına sahip bir arkadaş olarak kamerayı mamerayı boşvermeli, senaryoya yoğunlaşmalı. Çünkü çok iyi senaryolar yazabileceğini düşünüyorum.
İşte bunun adı da heves kırmak değil, heveslendirmektir.

Bundan sonrası kendi bileceği iştir.

Ayrıca gcmn kamera almaya çalışıyorsun sanırım, al yahu, paran varsa al tabi.
Bir yandan kendini teorik olarak geliştirirken bir yandan da pratik yaparsın, ama unutmamak gereken bir şey var "hayal gücüm şöyle iyidir, böyle iyidir, herkesten farklı görürüm vs." gibi şeylere kendini inandırıp sinemanın teorisini boşlarsan bu iş olmuyor, bir zamanlar ben de buna inanıyordum, dünyanın en büyük kolpasıymış. Dostça bir tavsiye.

İyi niyetimi anlayın.

 
Gönderildi : 05/06/2012 9:36 pm
(@halostendap)
Gönderi: 0
 

Görüşürüz o zamana kadar'ı copen'e dedim sana değil Gcmn. O yüzden o lafa atar yapmana gerek yok.

Heves faşizmi...

Bu forumda hevesi olanı bir şeye heveslendiren, arkasından hadi koçum yaparsın cümlesini benden daha fazla söyleyen bir kişi daha varsa ben forumu bugün burada bırakırım. Ben insanların heveslerini bir cümleyle kıran adamların hep karşısında oldum bugüne kadar burada. Bu özelliğimle tanınırım. (Daha geçen gün 'yaptığınız iş berbat vazgeçin' dediğim adama niyetimi anlatınca, çok iyi niyetliymişsin diye çark etti) Bir kişi de çıksın buna itiraz etsin.

Ben burada heves kırmıyorum. Aksine heveslendiriyorum. Yaptığım bir sürü hatadan çıkardığım dersler üzerinden biraz daha gerçekçi bakmanızı istiyorum nacizane.

Ben o saydığın konularda kendimce bilgi sahibiyim.
Ama benden çok daha bilen üstadlar var, Fulgura var mesela, Görkem var. Birçok konuda kendilerinden destek alıyorum.

Neden çünkü onun benden daha iyi olduğu noktaların farkındayım.
Ama yeri gelir onlara da atarlanırım, o iş öyle değil böyle derim.
Çünkü kendimin de daha tecrübeli olduğum noktaların farkındayım. Ona göre hareket ediyorum.

Burası böyle bir yer. Tecrübelinin tecrübesize bir şeyler öğrettiği karşılıklı öğrenilen bir yer.

Ben buraya böyle bir cümle yazıyor ünlemlerimi de sıralıyorsam da bu şu demektir, kardeşim bu konuyu senden daha biliyorum.

Ben bager kardeşimin yeteneğini sorgulamam ki elinde imkanı olsa iyi işler çıkaracağını da tahmin ediyorum. Yetiştiği coğrafyaya, geliştirdiği duyarlılıklara bakarak bunu söyleyebilirim.

Ama bir kişi neyim var neyim yok satacağım yeter ki kameram olsun diye bir başlık açıyorsa, yani bu kadar uç noktaya vardıysa bir kamera sevdası birinin de ona tam tersi uç noktadan bir tokat atması lazım. Sen kimsin diyebilirsin? Ben işte bu noktada bager'den daha tecrübeli olan ve ona bir şeyler öğretmek için gerekirse de bir konudaki hevesini kırıp başka bir şekilde bakmasını sağlayacak kişiyim. Bu kişi olmadığımı bana ne sen söyleyebilirsin ne de bir başkası. Sadece bager söyler, o da söylememiş. O nedenle bu cümleleri de yazdıktan sonra muhattabım sen değilsin.

Yazdıklarımın amacı şuydu:

Ne kadar izlerseniz izleyin öğrenemezsiniz bu doğru. Ama copen müzik aleti örneği vermiş. Bir müzik aletini çalmayı o alet olmadan öğrenemezsin ama sinema öyle değil. Kamera olmadan da sinema öğrenebilirsin. Yahu hatta görüntü yönetmeni olmayacaksan kamerayla işin ne arkadaş??? Zaten kamerayla ilgili bir yönetmenin bilmesi gereken şeyleri bir yönetmen eline kamerayı almadan da öğrenebilir. Benim bu forumda şu ana kadar düşüncelerine saygı duyduğum, yaptıkları işlere hayran olduğum beetlejuice, The Dude, Bilal ve Görkem'in hiç kendilerine ait kameraları olmadı. Ama görüntü yönetimi konusunda bile hiç kendisine ait kamerası olmamış The Dude bu forumda yarın öbür gün görüntü yönetmeni istesem ilk gideceğim insandır.

"senden daha iyi bir gözlemci olmadığını, daha etkili üretimler yapmayacağını nerden biliyosun?
Nerden biliyosun da aslında bilmediğin şeyi, biliyor edasıyla sayıklıyorsun?"

Birincisi bager'i az da olsa tanıyorum, aşağı yukarı fikir yürütebilirim kendisiyle ilgili.
Ama konu burada bager değildi. Ben ondan yola çıkarak yeni heveslenen herkese söyledim.
Bak aslan gibi sadece 19 tanesini izlememişim diyor top 250'nin. Helal. Benden fazla izlemiş sanırım. 🙂

Benim oradaki genellememin sebebi bu boş kamera sevdasınadır. Bunları yapmadan elinizde kamera olursa siz bir hiçsiniz demektir.
Evet bu konuda ısrarcıyım. Bunlar olmadan iyi bir yönetmen olamazsınız. Elbette önce öğren sonra başla demiyorum. Ama şu an "onu bunu satayım yeter ki bir kameram olsun" noktasına geldiysen birinin de sana çıkıp yahu kardeşim "PARAN YOKSA" kamera alma bak otur daha gençsin bunları yap demesi gerekir. Keşke zamanında biri bana demiş olaydı.

Paranız yoksa almayın diyorum ayrıca. Sanki amaaan kamera almayın, önce öğrenin öyle kamera alın gibi bir elitizm sergilemişim gibi davranıyorsunuz. Yahu paran varsa istersen git RED al, daha iyi tabi. Hem çeker hem öğrenirsin. Ha RED'in var ama hala "x ışığı ile y ışığı" arasındaki farkın anlamını bilmiyorsun, o zaman iyi yönetmenlik iyi görüntü yönetmenliği biraz hayal olur bence.

Adam diyor ki param yok. Ben de ona diyorum ki paran yoksa alma. Gerek yok. Bir sürü örnek veriyorum forumdan.

Şimdi ama bu kardeşimiz önemli bir noktaya parmak basmış. Ha dediğimde kamera bulamıyorum diye.
Şimdi biraz daha özel konuşacağım. Bager bana arada bir senaryo gönderir. Ben okurum yorum yaparım.
Şurasını açıkça söyleyebilirim, bager yetenekli biri ama senaryolarının hiçbiri çekilebilecek kadar iyi senaryolar değil.
İyi hikayeleri var ama iyi senaryoları yok.
Nacizane fikrim. Yine sen kimsin dersen, ben Kezzap'ım derim. Yanlış düşündüğümü düşünüyorsa başkasına okutsun.
Yani bence daha kameraya ihtiyaç duyduğu bir noktada bile değil.
Tamamıyla yanılıyor olabilirim. Ama bence iyi bir senarist olabilme kumaşına sahip bir arkadaş olarak kamerayı mamerayı boşvermeli, senaryoya yoğunlaşmalı. Çünkü çok iyi senaryolar yazabileceğini düşünüyorum.
İşte bunun adı da heves kırmak değil, heveslendirmektir.

Bundan sonrası kendi bileceği iştir.

Ayrıca gcmn kamera almaya çalışıyorsun sanırım, al yahu, paran varsa al tabi.
Bir yandan kendini teorik olarak geliştirirken bir yandan da pratik yaparsın, ama unutmamak gereken bir şey var "hayal gücüm şöyle iyidir, böyle iyidir, herkesten farklı görürüm vs." gibi şeylere kendini inandırıp sinemanın teorisini boşlarsan bu iş olmuyor, bir zamanlar ben de buna inanıyordum, dünyanın en büyük kolpasıymış. Dostça bir tavsiye.

İyi niyetimi anlayın.

aga senin iyi niyetine inanıyoruz biz 🙂
bu işi en ucuza en mükemmel nasıl yapabiliriz düşüncesine kafa patlatan güzide bir insansın, tavsiyelerin zamanı en iyi nasıl kullanabilirizin cevapları, ben öyle gözlemliyorum yani.
diğer yandan forumda esen bir rüzgar da biz acemileri tir tir titretmede, o da tabiki siz daha güzel filmin g sini çekemezsiniz rüzgarı, şunları şunları yapmadan, bunları bunları okumadan, bunlara bunlara takılmadan vs..
işte benim de laf ettiğim tek nokta bu tabiki size hak veriyorum, onları onları yapmak gerekiyor ancak yine de bunları söyleyiş yeri ve zamanı genelde yanlış olduğu için (bu da bi genellemedir, istisnaların günahını taşır) gerginlik çıkıyor diye düşünüyorum.
saygılar.

insta https://www.instagram.com/morehalityalcin

 
Gönderildi : 05/06/2012 10:17 pm
(@kezzap)
Gönderi: 0
Admin
 

Yahu niye tir tir titriyorsun haşaa. En kötü film beğenilmez.
Ama şu kısmı bir gerçek bazı şeyleri bilmeden, kaliteli film çekemezsin.

Bakın "kaliteli" diyorum. Güzel demiyorum. İyi film güzel film başka bir şey bir filmin teknik sıkıntılarla dolu olması yani kalitesiz olması başka bir şey.
O nedenle biraz sakin olmak, öğrenmek, "aaa çektiğim şu şey biraz film karesine benzedi" deyip öyle girişmek gerekiyor.
Yoksa kötü film çekmekten korkmamak gerek, kalitesiz filmden korkmak gerek.
Hepimizin kötü filmleri var.

 
Gönderildi : 05/06/2012 11:27 pm
(@halostendap)
Gönderi: 0
 

Yahu niye tir tir titriyorsun haşaa. En kötü film beğenilmez.
Ama şu kısmı bir gerçek bazı şeyleri bilmeden, kaliteli film çekemezsin.

Bakın "kaliteli" diyorum. Güzel demiyorum. İyi film güzel film başka bir şey bir filmin teknik sıkıntılarla dolu olması yani kalitesiz olması başka bir şey.
O nedenle biraz sakin olmak, öğrenmek, "aaa çektiğim şu şey biraz film karesine benzedi" deyip öyle girişmek gerekiyor.
Yoksa kötü film çekmekten korkmamak gerek, kalitesiz filmden korkmak gerek.
Hepimizin kötü filmleri var.

meselenin üstüne gittikçe daha iyi anlaşıyoruz 🙂

insta https://www.instagram.com/morehalityalcin

 
Gönderildi : 05/06/2012 11:35 pm
(@copen)
Gönderi: 0
 

kaliteli film nedir ? hangi kriterlere göre kaliteli ya da değil diyoruz? Gerçekten kinaye ya da nispet olsun diye sormuyorum. Merak ediyorum. Nerelerden bakıyoruz, çeşitliliğimiz, tuttuğumuz cetvel, aldığımız - dayandığımız referans noktası nedir? İsterseniz başka bir başlık açarakta bu konuyu irdeleyebilriz sevgili Bager'in yerini işgal etmedeğimiz gibi takip edenler içinde bulması kolay olur.

kötü iş kötü iştir en iyi teknoloji kullanılsa bile; iyi iş iyi iştir sadece kağıt kalem olsa bile....

 
Gönderildi : 05/06/2012 11:43 pm
(@kezzap)
Gönderi: 0
Admin
 

kaliteli film nedir ? hangi kriterlere göre kaliteli ya da değil diyoruz? Gerçekten kinaye ya da nispet olsun diye sormuyorum. Merak ediyorum. Nerelerden bakıyoruz, çeşitliliğimiz, tuttuğumuz cetvel, aldığımız - dayandığımız referans noktası nedir? İsterseniz başka bir başlık açarakta bu konuyu irdeleyebilriz sevgili Bager'in yerini işgal etmedeğimiz gibi takip edenler içinde bulması kolay olur.
Bir film teknik açıdan kötüyse kalitesizdir.
Bu kadar basit aslında.
Sesi kötü olur, oyunculuk kötü olur, görüntü hataları olur, kurgu hataları vardır vs.
Bu filmi kalitesiz yapar.

Bunların arasından bir tek "ses" olanaksızlıklarla açıklanabilir bence.

 
Gönderildi : 06/06/2012 12:06 am
 Gcmn
(@gcmn)
Gönderi: 0
 

Görüşürüz o zamana kadar'ı copen'e dedim sana değil Gcmn. O yüzden o lafa atar yapmana gerek yok.

Heves faşizmi...

Bu forumda hevesi olanı bir şeye heveslendiren, arkasından hadi koçum yaparsın cümlesini benden daha fazla söyleyen bir kişi daha varsa ben forumu bugün burada bırakırım. Ben insanların heveslerini bir cümleyle kıran adamların hep karşısında oldum bugüne kadar burada. Bu özelliğimle tanınırım. (Daha geçen gün 'yaptığınız iş berbat vazgeçin' dediğim adama niyetimi anlatınca, çok iyi niyetliymişsin diye çark etti) Bir kişi de çıksın buna itiraz etsin.

Ben burada heves kırmıyorum. Aksine heveslendiriyorum. Yaptığım bir sürü hatadan çıkardığım dersler üzerinden biraz daha gerçekçi bakmanızı istiyorum nacizane.

Ben o saydığın konularda kendimce bilgi sahibiyim.
Ama benden çok daha bilen üstadlar var, Fulgura var mesela, Görkem var. Birçok konuda kendilerinden destek alıyorum.

Neden çünkü onun benden daha iyi olduğu noktaların farkındayım.
Ama yeri gelir onlara da atarlanırım, o iş öyle değil böyle derim.
Çünkü kendimin de daha tecrübeli olduğum noktaların farkındayım. Ona göre hareket ediyorum.

Burası böyle bir yer. Tecrübelinin tecrübesize bir şeyler öğrettiği karşılıklı öğrenilen bir yer.

Ben buraya böyle bir cümle yazıyor ünlemlerimi de sıralıyorsam da bu şu demektir, kardeşim bu konuyu senden daha biliyorum.

Ben bager kardeşimin yeteneğini sorgulamam ki elinde imkanı olsa iyi işler çıkaracağını da tahmin ediyorum. Yetiştiği coğrafyaya, geliştirdiği duyarlılıklara bakarak bunu söyleyebilirim.

Ama bir kişi neyim var neyim yok satacağım yeter ki kameram olsun diye bir başlık açıyorsa, yani bu kadar uç noktaya vardıysa bir kamera sevdası birinin de ona tam tersi uç noktadan bir tokat atması lazım. Sen kimsin diyebilirsin? Ben işte bu noktada bager'den daha tecrübeli olan ve ona bir şeyler öğretmek için gerekirse de bir konudaki hevesini kırıp başka bir şekilde bakmasını sağlayacak kişiyim. Bu kişi olmadığımı bana ne sen söyleyebilirsin ne de bir başkası. Sadece bager söyler, o da söylememiş. O nedenle bu cümleleri de yazdıktan sonra muhattabım sen değilsin.

Yazdıklarımın amacı şuydu:

Ne kadar izlerseniz izleyin öğrenemezsiniz bu doğru. Ama copen müzik aleti örneği vermiş. Bir müzik aletini çalmayı o alet olmadan öğrenemezsin ama sinema öyle değil. Kamera olmadan da sinema öğrenebilirsin. Yahu hatta görüntü yönetmeni olmayacaksan kamerayla işin ne arkadaş??? Zaten kamerayla ilgili bir yönetmenin bilmesi gereken şeyleri bir yönetmen eline kamerayı almadan da öğrenebilir. Benim bu forumda şu ana kadar düşüncelerine saygı duyduğum, yaptıkları işlere hayran olduğum beetlejuice, The Dude, Bilal ve Görkem'in hiç kendilerine ait kameraları olmadı. Ama görüntü yönetimi konusunda bile hiç kendisine ait kamerası olmamış The Dude bu forumda yarın öbür gün görüntü yönetmeni istesem ilk gideceğim insandır.

"senden daha iyi bir gözlemci olmadığını, daha etkili üretimler yapmayacağını nerden biliyosun?
Nerden biliyosun da aslında bilmediğin şeyi, biliyor edasıyla sayıklıyorsun?"

Birincisi bager'i az da olsa tanıyorum, aşağı yukarı fikir yürütebilirim kendisiyle ilgili.
Ama konu burada bager değildi. Ben ondan yola çıkarak yeni heveslenen herkese söyledim.
Bak aslan gibi sadece 19 tanesini izlememişim diyor top 250'nin. Helal. Benden fazla izlemiş sanırım. 🙂

Benim oradaki genellememin sebebi bu boş kamera sevdasınadır. Bunları yapmadan elinizde kamera olursa siz bir hiçsiniz demektir.
Evet bu konuda ısrarcıyım. Bunlar olmadan iyi bir yönetmen olamazsınız. Elbette önce öğren sonra başla demiyorum. Ama şu an "onu bunu satayım yeter ki bir kameram olsun" noktasına geldiysen birinin de sana çıkıp yahu kardeşim "PARAN YOKSA" kamera alma bak otur daha gençsin bunları yap demesi gerekir. Keşke zamanında biri bana demiş olaydı.

Paranız yoksa almayın diyorum ayrıca. Sanki amaaan kamera almayın, önce öğrenin öyle kamera alın gibi bir elitizm sergilemişim gibi davranıyorsunuz. Yahu paran varsa istersen git RED al, daha iyi tabi. Hem çeker hem öğrenirsin. Ha RED'in var ama hala "x ışığı ile y ışığı" arasındaki farkın anlamını bilmiyorsun, o zaman iyi yönetmenlik iyi görüntü yönetmenliği biraz hayal olur bence.

Adam diyor ki param yok. Ben de ona diyorum ki paran yoksa alma. Gerek yok. Bir sürü örnek veriyorum forumdan.

Şimdi ama bu kardeşimiz önemli bir noktaya parmak basmış. Ha dediğimde kamera bulamıyorum diye.
Şimdi biraz daha özel konuşacağım. Bager bana arada bir senaryo gönderir. Ben okurum yorum yaparım.
Şurasını açıkça söyleyebilirim, bager yetenekli biri ama senaryolarının hiçbiri çekilebilecek kadar iyi senaryolar değil.
İyi hikayeleri var ama iyi senaryoları yok.
Nacizane fikrim. Yine sen kimsin dersen, ben Kezzap'ım derim. Yanlış düşündüğümü düşünüyorsa başkasına okutsun.
Yani bence daha kameraya ihtiyaç duyduğu bir noktada bile değil.
Tamamıyla yanılıyor olabilirim. Ama bence iyi bir senarist olabilme kumaşına sahip bir arkadaş olarak kamerayı mamerayı boşvermeli, senaryoya yoğunlaşmalı. Çünkü çok iyi senaryolar yazabileceğini düşünüyorum.
İşte bunun adı da heves kırmak değil, heveslendirmektir.

Bundan sonrası kendi bileceği iştir.

Ayrıca gcmn kamera almaya çalışıyorsun sanırım, al yahu, paran varsa al tabi.
Bir yandan kendini teorik olarak geliştirirken bir yandan da pratik yaparsın, ama unutmamak gereken bir şey var "hayal gücüm şöyle iyidir, böyle iyidir, herkesten farklı görürüm vs." gibi şeylere kendini inandırıp sinemanın teorisini boşlarsan bu iş olmuyor, bir zamanlar ben de buna inanıyordum, dünyanın en büyük kolpasıymış. Dostça bir tavsiye.

İyi niyetimi anlayın.

Fulgura'nın çok tecrübeli, bilgili, donanımlı olduğunu biliyorum. Açıkcası senin yaptığın yorumu eğer o yapsaydı, yine bir 5 dk düşünürdüm ancak kendi kendime ''hadi lan sende..'' derdim herhalde. Yıllarca öğrenmeye aç biri olarak büyüdüm. Öğrenmeye ve deneyim kazanmaya o kadar açım ki anlatamam. Ama iki şartla karşıdaki kişiden bişey öğrenmek için onun iki dudağı arasına kulağımı sokarım. Birincisi ukala olmayacak, ikincisi benden 3-5 gömlek daha iyi olacak. İlk yazında ''bilmişlik taslamak'' hissetiğim için o çıkışı yaptım. Bilmişlik taslamak genelde birşeyi bilmeden biliyormuş gibi davranmak durumlarında kullanılır ancak bu durumda karşı taraf öyle bir posizyonda olmadığı için Rol durumu değiştiriyor.

Yalnız heves kırma konusunda hala aynı fikirdeyim...
Bager ''Benim senaryolarım çok iyi, ben bu işi iyi biliyorum, bilmem kaç film izledim (film izlemekle film çekilmezya hadi neyse) demiyor ki..
(kedi kasap meselesi değil yani film dediğimiz, öyle sanıyorum)
Bager diyor ki, ya da derinden hissetiriyor ki. Işığım şuyum buyum az uz yerinde, Kendime bir kamera alayım, ufaktan başlayayım bişeylere. Kadrajı öğreneyim, ışığı nasıl kullanırım onu öğreneyim vsvs.. sonra atayım bunları pcye, kurguyu, efekti öğreneyim.. Hani senin önce bilmem neyi öğren dediğin var ya.. İşte bunlar onlar, ve onlarda bunlarla öğrenilir. Gerisi mi? Gerisi edindiğin birikimleri mantığınla, duygunla işlemene kalmış. Ne kadar iyi işlersen ve iş ne kadar işlerse, işler o kadar iyi işler..(?)

Kaldı ki; adamın senaryoları iyi olmaya bilir, evet senaryo kamera ile çekilir, ancak herkes kendi senaryosunu yazacak diye bişey yok ki.
Hadi Bager senarasitliğin dibi olsun, yönetmenliğin arşı olmayacağı nerden malum?

Velhasıl Kelam..
Edinecek çok şey var, değinecek çok nokta var ancak şimdi burada ''chp muhalafeti'' yapmak istemiyorum. O yüzden sözlerime burada nokta koyarken son olarak. Bir kişinin ismi, rumuzu, soy ismi, yazı kuralını boşver ama hiç değilse saygıdan dolayı ilk harfi büyük yazılır.

Sevgi ve Saygılarımla

Gcmn

 
Gönderildi : 06/06/2012 1:01 am
(@copen)
Gönderi: 0
 

arkadaşlar ben farklı bir yönden yaklaşmak istiyorum konuya; toparlamak gerekirse öncelikle "bir uslup ve iletişimsizlik" sorunu var gibi geliyor bana . Herkes kendi fikirlerini kendi seçip servis ettiği uslupla anlatıyor. Ama şöylede bir durum var konuşmalar arka arkaya okunduğunda belli kırılma noktaları, hararetin yükseldiği belli nokataları görebiliriz. Uzatıp sıkmak istemem bazı şeylere de takılmamak gerektiğini düşünüyorum. En nihayetinde hem piskoloji hem sosyoloji uzmanı değiliz ki doğru ifade ile doğru kelimeleri kullanalım. Netice itibariyle forumdaki herkesin niyetinin çok iyi olduğunu ve bilgi paylaşımı için burada olduğu varsayarsak belki hoşumuza gitmeyen yazılara, belki ilk etapta verdiğimiz şaşkınlık ve kızgınlıktan kurtulabiliriz :)))

kötü iş kötü iştir en iyi teknoloji kullanılsa bile; iyi iş iyi iştir sadece kağıt kalem olsa bile....

 
Gönderildi : 06/06/2012 1:27 am
(@kezzap)
Gönderi: 0
Admin
 

Bundan sonra böyle konularda fikrimi belirtirsem iki olsun.
iyi niyetle yaklaşanda, fikrini söyleyende kabahat.
Herkes istediğini yapsın bana ne, ne yazacağım günde saatlerimi verip buraya yazı.

 
Gönderildi : 06/06/2012 1:31 am
(@fulgura)
Gönderi: 0
 

Efendim benim de özellikle bu türden konularda yazmaktan kaçınmamın nedeni bu. Söylenenlerin hepsi doğru, herkes iyi niyetli, ondan sonra durduk yere ortam geriliyor.

Açıkçası bu türden bir soruya herkes kendi doğrusuyla cevap verir. Yani bu soruyu soran arkadaş esasen herkesin doğrularını merak ediyor olsa gerek. Kezzap bir doğru söylemiş ki bence de son derece doğru noktaları var. Onca adamın film çekme çabasını ve sonuçtaki hüsranı görünce onun da söyledikleri bir abi nasihati. Önce film nedir öğren sonra kamera gelsin. O adam ondan bıkmış ve kamerayı unut diyor. Bir diğeri de olsun sen yine de al, çeke çeke öğrenir, öğrenemezsen de hevesini alırsın diyor. Bunlar yanlış değil, her ikisi de doğru. Soran arkadaş hepsine baksın, sonra karar verip "ille de almaya niyetliyim" derse de ona göre "şunu al bunu al" diyeceğiz. Böyle giderse hiçbirimiz birşey yazamaz hale geleceğiz.

Sinema hem bir hastalık hem de tedavisinin ortak adıdır.

Sorularınızı özel mesaj yerine forum üzerinden herkese açık sormanızı rica ediyorum.

 
Gönderildi : 06/06/2012 1:49 am
(@bager)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

Efendim benim de özellikle bu türden konularda yazmaktan kaçınmamın nedeni bu. Söylenenlerin hepsi doğru, herkes iyi niyetli, ondan sonra durduk yere ortam geriliyor.

Açıkçası bu türden bir soruya herkes kendi doğrusuyla cevap verir. Yani bu soruyu soran arkadaş esasen herkesin doğrularını merak ediyor olsa gerek. Kezzap bir doğru söylemiş ki bence de son derece doğru noktaları var. Onca adamın film çekme çabasını ve sonuçtaki hüsranı görünce onun da söyledikleri bir abi nasihati. Önce film nedir öğren sonra kamera gelsin. O adam ondan bıkmış ve kamerayı unut diyor. Bir diğeri de olsun sen yine de al, çeke çeke öğrenir, öğrenemezsen de hevesini alırsın diyor. Bunlar yanlış değil, her ikisi de doğru. Soran arkadaş hepsine baksın, sonra karar verip "ille de almaya niyetliyim" derse de ona göre "şunu al bunu al" diyeceğiz. Böyle giderse hiçbirimiz birşey yazamaz hale geleceğiz.

Bu yazılanların sonunda çok değerli, toparlayıcı bir söylem...
Bu açtığım başlığa yorum yapan herkese gerçektende teşekkürler. Çünkü yazan herkes, kesinlikle yol gösterici olarak ve eğer sinemaya gönül verilecekse hangi aşamaların öğrenilmesi gerektiğine dikkat çekildi. Aslında ben genel durumumu önceki mesajlarda yazmıştım, şuanki durumda kamera benim için çok önemli... Ha, bu diğer söylenilenler yapılmıyor anlamına gelmiyor. İnanın ki, Allah yukarıdadır. Yada Allaha inanmıyorsanız, kutsal saydığınız herne varsa... Günde en az 4-5 film izliyorum normal zamanlar. Ders falan olmadığında da, bu sayı iki misline çıkabiliyor. Zaten bu yüzdendir ki, bütün derslerim kötü 🙂 Tabi tüm bunları size açıklamak zorunda değildim. Açıklamak istememin temel nedeni, forum başta olmak üzere özellikle buraya yorum yapan kişilerin samimiyetleri ve gerçektende doğru yolu göstermek istekleri. Yardım edebilecek arkadaşlar çıkar elbet. Buradan olmazsa bile elbet öyle veya böyle bir kamera edinirim. Önemli olan dost edinmek...

Duvarlar… Görüyor musun? Duvarlar yükseliyor. Şşşşş, bağırmayı bırak sessiz ol! Bak bak, duvarları daha çok yükseltiyorlar...

 
Gönderildi : 06/06/2012 2:05 am
(@halostendap)
Gönderi: 0
 

gruphediye.com diye bi şey var, arkadaş çevren genişse işine yarayabilir. bi incele derim 🙂
beni de davet edersen 3-5 kuruş yardım etmeye çalışırım hani 😀
yalnız 7 temmuza kadar facebookum kapalı...

insta https://www.instagram.com/morehalityalcin

 
Gönderildi : 06/06/2012 2:07 am
(@bager)
Gönderi: 0
Başlığı açan
 

intercapiller; sen öyle bir başlık açmıştın, bir ara yazmıştım oraya ama .) o işin espirisiydi... Yani alacaksam, kendi emeğimle, kendi biriktirdiğim birşeyler ile almalıyım. Aksi halde, o makinanın benim için pek değeri pek olmaz. Gerçektende teşekkürler düşüncen için...

Duvarlar… Görüyor musun? Duvarlar yükseliyor. Şşşşş, bağırmayı bırak sessiz ol! Bak bak, duvarları daha çok yükseltiyorlar...

 
Gönderildi : 06/06/2012 2:16 am
(@halostendap)
Gönderi: 0
 

intercapiller; sen öyle bir başlık açmıştın, bir ara yazmıştım oraya ama .) o işin espirisiydi... Yani alacaksam, kendi emeğimle, kendi biriktirdiğim birşeyler ile almalıyım. Aksi halde, o makinanın benim için pek değeri pek olmaz. Gerçektende teşekkürler düşüncen için...

böyle düşünüyorsan diyecek bir şey yok tabi ama benim düşünceme göre iyi bir sinemacı iyi bir dilencidir aynı zamanda :DD

insta https://www.instagram.com/morehalityalcin

 
Gönderildi : 06/06/2012 2:23 am
(@toska)
Gönderi: 67
 

O filmlerin ışıkları arasındaki farkı, ne bileyim kurguları arasındaki farkı, türleri akımları vs. arasındaki farkı anlayabiliyor musun? Yönetmen neden öyle yapmış cevap verebiliyor musun?

Olayı daha faydalı ve güzel bir yere çekeyim 🙂

Bu farkları konu hakkında çok fazla şey bilmeden(daha başlangıçta olan birisi için) çok film izleyerek anlamak mümkün mü sence, yoksa öncelikle bunu açıklayan şeyler okumak gerekli midir? Tabi bu sinematografi kitaplarından falan bahsetmiyorum.

Mesela senin yaptığın bir sahneye bakmak videolarını izledikten sonra sahnenin nasıl inceleneceği daha iyi anlaşılabiliyor.Ancak o videoların sayısı gayet sınırlı ve sadece bir filmin bir sahnesi için yapılmış videolar.

Görkem'in sürekli kullandığı bir kalıp var ; "ait olduğu türün gerekleri". Bunları daha iyi ayırt edebilmemizi ve görmemizi sağlayacak kaynaklar var mıdır ? Yoksa da artık Görkem ve senden bununla ilgili bir proje beklemek bile güzel olurdu 🙂

 
Gönderildi : 06/06/2012 2:30 am
Sayfa 2 / 2
Paylaş: