Merhabalar arkadaşlar... Sanırım böyle bir başlık ilk defa olacak.. Malum, "iyi" bir sinemacı olmak için sürekli çekip "öğrenmek" gerekiyor. Her projede başkasından makine almaktan bıktım. Şimdi diyorsunuzdur, bunları söylediğine göre parası vardır. Aslına bakarsanız şuan cebimde metelik bile yok. Yinede açıyorum başlığı "ilginç" bir şekilde. Neyse; HP Compaq laptopum var. Özellikleri: - İşlemci, Pentium(R) Dual-Core CPU-T4500, 2.30 GHZ 2300 mhz, 4 çekirdek. RAM:3.00 GB. Harddisk:320 GB. Türkçe klavye.. Ayrıyetten iWatch Cep telefonlu kol saatim var. İstediğim makine 600d yada 550d'dir. Üzerine para vermem gerekirsede veririm, açıkcası tam olarak piyasayıda bilmiyorum 🙂 Pek paraya önem vermem, gerçi para olmayınca öyle kolay söylenebiliyor sanırım.. Birkaçtane makinası olupta boşta duran bir makinasını verecek, halden anlayan arkadaşlar vardır belkide.. 🙂 saygılar...
Duvarlar… Görüyor musun? Duvarlar yükseliyor. Şşşşş, bağırmayı bırak sessiz ol! Bak bak, duvarları daha çok yükseltiyorlar...
Sadece kamera almakla iş bitmiyor ki..
bence cok iyi başlangıç ayrıca makina almakla işin ilk yarısı olmasa bile dörtte biri geciliyor. Vlad düşünsene keman calmak istiyorsun kendinde bu yeterliliği goruyorsun ama kemanın yok . Tabi sadece keman almakla iş bitmiyor ama keman olmasa hic başlamıyor. Tabi alacaksın elde edeceksin başlayacaksın etüde idmana. Bager takdirle karşılıyor alkışlıyorum umarım birileri cevap verir.
kötü iş kötü iştir en iyi teknoloji kullanılsa bile; iyi iş iyi iştir sadece kağıt kalem olsa bile....
Sadece kamera almakla iş bitmiyor ki..
iyi bir senaryo
ses kayıt cihazı,mikrofon ikilisi
tripod
(hadi ışığı doğal hallet, gündüz dış çekim, gün doğumu/batımı çekimi vs)
lazım en azından diye düşünüyorum
lüks olarak:
şaryo
jimmi jib
stadicam
glidecam
Copen; hep açtığım başlıklara hemen yorum yapıp doğru yolu göstermeye çalışman. Gerek olumsuz/olumlu eleştiri yapıp ve en önemlisi yapıcı şeyler söyleyip beni daha çok teşvik ettiğin için gerçektende teşekkür ederim... Vlad-Intercapiller. Haklısınız elbette ki, tripod kolay iş. Elimde zaten 3 tane halojen ışık, birde mini skater var. Bu skater'i şaryo olarakta kullanabiliyorum. Üniversite öğrencisi oldugum için pek para biriktirip ekipman edinemiyorum maalesef. Senaryo konusunda iyiyim, en azından çekeceğim öykülerim var... Yine de olmazsa olmaz, video çekimi yapabileceğim bir alet... Sanırım bu başlığımdan sonra, biraz açıklama yapmalıyım... Ben mardinliyim arkadaşlar. Dizi sektörünün ara ara ugradığı ve burayı bir "mekan" yada "acılarıyla" kendisine reyting sağlayıp, burayı piyasaya pazarlayan şehrin çocuğuyum. Bu dizilerin olması sizi yanıltmazsın. Burada sinema adına hiçbirşey yok. Kendi çapında ugraşan birkaç kişi dışında. Ben bu şartlardan dolayı, en azından üniversiteye giderek kendimi geliştirmek istedim. Radyo sinema ve televizyonculuk bölümünü kazanamadım. İstemedigim bir bölüme yerleştim, muğlada harita kadastro bölümü. Velhasıl kelam, burada da sinema adına hiçbirşey yok... Ve her geçen anı bir kayıp olarak görüyorum. Sanırım artık biryerlerden başlamalı, fırsat ayağıma gelmiyorsa belkide ben ayağına gitmeliyim...
Duvarlar… Görüyor musun? Duvarlar yükseliyor. Şşşşş, bağırmayı bırak sessiz ol! Bak bak, duvarları daha çok yükseltiyorlar...
Copen; hep açtığım başlıklara hemen yorum yapıp doğru yolu göstermeye çalışman. Gerek olumsuz/olumlu eleştiri yapıp ve en önemlisi yapıcı şeyler söyleyip beni daha çok teşvik ettiğin için gerçektende teşekkür ederim... Vlad-Intercapiller. Haklısınız elbette ki, tripod kolay iş. Elimde zaten 3 tane halojen ışık, birde mini skater var. Bu skater'i şaryo olarakta kullanabiliyorum. Üniversite öğrencisi oldugum için pek para biriktirip ekipmanıma katamıyorum maalesef. Senaryo konusunda iyiyim, en azından çekeceğim öykülerim var... Yine de olmazsa olmaz, video çekimi yapabileceğim bir alet... Sanırım bu başlığımdan sonra, biraz açıklama yapmalıyım... Ben mardinliyim arkadaşlar. Dizi sektörünün ara ara ugradığı ve burayı bir "mekan" yada "acılarıyla" kendisine reyting sağlayıp, burayı piyasaya pazarlayan şehrin çocuğuyum. Bu dizilerin olması sizi yanıltmazsın. Burada sinema adına hiçbirşey yok. Kendi çapında ugraşan birkaç kişi dışında. Ben bu şartlardan dolayı, en azından üniversiteye giderek kendimi geliştirmek istedim. Radyo sinema ve televizyonculuk bölümünü kazanamadım. İstemedigim bir bölüme yerleştim, muğlada harita kadastro bölümü. Velhasıl kelam, burada da sinema adına hiçbirşey yok... Ve her geçen anı bir kayıp olarak görüyorum. Sanırım artık biryerlerden başlamalı, fırsat ayağıma gelmiyorsa belkide ben ayağına gitmeliyim...
eylem de mühendislik okurken sinema işiyle uğraşan bir arkadaşımızdı yanılmıyorsam jeoloji mühendisiydi.
şimdi de ingilterede bi sinema okulunda eğitim görüyor sanırım yine yanılmıyorsam, eskiden de bu forumu uçuran kanatlardan biriymiş ama şimdilerde pek takılmıyor kendileri, ondan feyz alacağın şeyler olabilir diye onu söyledim yani 🙂
Allah yardımcın/yardımcımız olsun bager kardeşim.
Eylem olsa, tecrübelerini, nasıl bir yol izlediğini belirtse tabi ki memnun olurdum. Aynı temennilerle, tekrardan teşekkürler intercapiller.
Duvarlar… Görüyor musun? Duvarlar yükseliyor. Şşşşş, bağırmayı bırak sessiz ol! Bak bak, duvarları daha çok yükseltiyorlar...
Bager öncelikle çalışma disiplini-istek ve hedef çok önemli. Kısa bir film gibi örnekleştirerek anlatayım:))
Mesela bir araban var ve güzel bir araba diyelimki mercedes atıyorum bmw ama gidecek yerin yok . Ne yaparsın 2 - 3 tur atarsın, bilemedin takılanlarla iki üç sohbet edersin sonra getirir evin önüne parkedersin.
Ama diyelim ki gidecek bir yerin var ama araban yok. Ne yaparsın eğer gerçekten gitmek istiyorsan yürümeye başlarsın, dolmuşa binersin, otostop cekersin, arkadastan rica edersin, bisiklet bulursun. Ne fark eder? Şu fark eder... Gitmeyi öğrendin mi? gidecek yeri buldun mu ve sürekli gitmek istiyormusun? O zaman çalışırsın bir sekilde araba, motorsiklet, bisiklet bir sey almaya niyet edersin. Diyelim ki iyi kotu bir araba aldın ucuz bir araba yanından mercedes bmw gecse ne fark eder??? Bu matematik boyle uzayıp gider :)) Sen işini doğru yap, kendini geliştir bir gün mercedes bmw yi kullan diye sana verirler almak zorunda bile kalmassın. Sonrasında kalite gelir, önce şöförlüğe niyet etmelisin, uzaklaşmaya gitmeye...
Bak eskiden kısa filmcilerin en azından benim takip ettiklerimin, tanıdıklarımın bahanesi vardı ve haklıydılar. İyi kamerası olan 35 mm etkisiini yakalıyordu, hi8, vhs, dvcam kullananlar çektiklerini kendileri dahil kimse begenmeyince hep malzemesizliği suçluyorlardı. Şimdi ne oldu DSLR fiyatları düşüp teknoloji değişip video cekmeye başladı, 2-3 sene içinde herkes süper goruntuler çekebileceği makinalara sahip oldular , oldularda ne oldu, kamera satışlarının yükelişi ile doğru orantlı (düz mantıkla ) filmler çoğaldı mı ? kurgu - oyunculuk - film kalitesi - adeti arttı mı? "vay bee " dediğimiz ve çok sayıda süper film seyrediyormuyuz? Kendi adıma "hayır" seyretmiyoruz. Ne oldu şimdide glidecam, omuzluk, 50mm lens, kurgu montaj ekip, ses kaydedici, mikrofon, oyuncu vs vs yok diyorlar. Onlarıda tamamlayalım ne olacak:)))
sanirim denilecek ki "ben bu film işinden sıkıldım acaba muzik mi yapsam " :)))))))
Sözüm meclisten dışarı ama gördüğüm manzara bu ? manzaranın yaratımında etkim nedir bilmiyorum ama resmedince resim bana bunu anlatıyor...
Sözün özü minimum bir makinaya ihtiyacın var başlangıç için ve konudan uzaklamadan umarım birileri yardımcı olacaktır. Ayrıca mardin gibi bir yerde olmanın değerini bilmelisin kısaca bizim gördüklerimizden daha farklı malzemelerin var senin eğer doğru etik ve farklı yaratımlar üzerine çalışırsan benim ankarada şehirde attığım 10 adımı bir adım gibi gecersin :)))
kötü iş kötü iştir en iyi teknoloji kullanılsa bile; iyi iş iyi iştir sadece kağıt kalem olsa bile....
Paran yoksa kamera alma, hiçbir şey de satma. Kamera bir sinemacının ihtiyaç duyacağı son şey bence. Deneme yapacaksın... Neyin denemesini yapacaksın?
Neyi deneyeceğini biliyor musun? Sinemayla ilgili bilgin, birikimin ne düzeyde ki kamera peşinde koşuyorsun? Kaç tane film izledin? En temel listeden hareket edeyim Imdb Top 250 listesindeki filmin kaç tanesini izledin? O filmlerin ışıkları arasındaki farkı, ne bileyim kurguları arasındaki farkı, türleri akımları vs. arasındaki farkı anlayabiliyor musun? Yönetmen neden öyle yapmış cevap verebiliyor musun?
Yılda toplam kaç film izliyorsun?
Bu sorular arttırılır. Bu sorulara cevabının çoğunun "hayır" ya da "az" olduğundan eminim.
Nasıl mı? Eminim işte bir şekilde...
Elinde bir bilgisayar var ve bir bilgisayar sinemacı olmak isteyen birine daha fazla fayda sağlar. Google'ın, youtube'un nimetlerini kullanın. 10 sene kadar önce hiçbirimizin erişemediği bilgilere bir çırpıda ulaşabiliyorsunuz iki üç senedir. Onları kullanın. Film izleyin, film değerlendirin. Açın youtube'a "scene" yazın filmlerden sahnelere ulaşın filmlerin sahnelerini izleyin. Sesini kısarak izleyin, görüntülere odaklanın. Oyunculuklara odaklanın. Işığa odaklanın. Kurguya odaklanın.
Paranız yoksa kamera almayın.
Kamera sahibi olan ama sinemayla ilgili bir şey bilmeyen bir sürü insan var, siz de onlardan biri olmayın.
Paran yoksa kamera alma, hiçbir şey de satma. Kamera bir sinemacının ihtiyaç duyacağı son şey bence. Deneme yapacaksın... Neyin denemesini yapacaksın?
Neyi deneyeceğini biliyor musun? Sinemayla ilgili bilgin, birikimin ne düzeyde ki kamera peşinde koşuyorsun? Kaç tane film izledin? En temel listeden hareket edeyim Imdb Top 250 listesindeki filmin kaç tanesini izledin? O filmlerin ışıkları arasındaki farkı, ne bileyim kurguları arasındaki farkı, türleri akımları vs. arasındaki farkı anlayabiliyor musun? Yönetmen neden öyle yapmış cevap verebiliyor musun?
Yılda toplam kaç film izliyorsun?
Bu sorular arttırılır. Bu sorulara cevabının çoğunun "hayır" ya da "az" olduğundan eminim.
Nasıl mı? Eminim işte bir şekilde...
Elinde bir bilgisayar var ve bir bilgisayar sinemacı olmak isteyen birine daha fazla fayda sağlar. Google'ın, youtube'un nimetlerini kullanın. 10 sene kadar önce hiçbirimizin erişemediği bilgilere bir çırpıda ulaşabiliyorsunuz iki üç senedir. Onları kullanın. Film izleyin, film değerlendirin. Açın youtube'a "scene" yazın filmlerden sahnelere ulaşın filmlerin sahnelerini izleyin. Sesini kısarak izleyin, görüntülere odaklanın. Oyunculuklara odaklanın. Işığa odaklanın. Kurguya odaklanın.
Paranız yoksa kamera almayın.
Kamera sahibi olan ama sinemayla ilgili bir şey bilmeyen bir sürü insan var, siz de onlardan biri olmayın.
Küçük doğrular, büyük saçmalıklar..
Benim kafam karıştı yani şimdi sinema ile ilgilenen ya da yapmak isteyen birisi öncelikle imdb listesini bilmeli, binlerce film mi izlemeli, kurguları takip edebilmeli ayrıştırabilmeli, ışık renk bilmeli ve bunlardan emin olamalı mı ? Çalışmak, yaratıcılık, etüd bunun neresinde duruyor bu kısmı anlamadım. Yani siz "yaratıcı " olmak için sizden önceki tüm kuramları bilmek ve takip etmek zorundamısınız? Yani bundan 14 yıl once google - internet - imdb yokken kimse bunu beceremiyordu, şimdi kreatif patlama mı meydana geldi. Arkadaşlar öncelikle çalışma prensiplerini belirlemekte fayda goruyorum. Kezzap'ın söyledikleri yanlıştır demiyorum ama kesinlikle bu temel ile başlarsanız siz okuma araştırma yapacağım derken okumanız hiç bitmez, çünkü hep birileri üretiyor olur sizde tam okuduğunuz kitap bitiyor sanırken hep yeni sayfalar eklenir, üretemiyor durumda kalirsiniz.
Öncelikle çalışma biçimi çok önemli. Mesela bir ensturman çalmak istiyorsanız öncelikle ensturmana sahip olmanız lazim, dokunmanız, üflemeniz yeri gelince temizlemeniz huyunu suyunu geçimini öğrenmeniz lazım. Dolayısıyla iyi ya da kötü bir kamera şart. Bir vizör arkasından bakmayan ve bunu ısrarla savunan bir sinemacı olabileceğini düşünmek bile istemiyorum. Kameraya dokunmamış birisi hangi filmdeki hangi ışığı, kurguyu, açıyı anlayacak. Anladı diyelim şap diye eline kamera ver düğün bile kaydedemediğini görürsün. Ayrıca genel anlamda sanat "kretif yaratıcı bir iletişim" biçimidir. Sen yine cevrenden yapılan işlerden haberdar olacaksın ama senden öncekilerin gittiği yoldan gideceksin diye bir durum yok. Hele şimdi bu çağda asla böyle bir durum yok. Bileceksin, takip edeceksin ama abartmayacaksın bunların uzerine temelini kurup arkana yaslanmayacaksın. Zaten senin yaratımla ilgili bir kaygın bir doluluğun varsa, anlatmak istediğin bir hikaye varsa eline gitarda versek, fırçada versek, kamerada versek bunu anlatmanın bir yolunu bulursun. Ayrıca bu tür çerçevele-sınırlara inanmıyorum...
örnek vermek gerekirse ben piano calmak için öncelikle tüm bestecileri tanımak dinlemek listeleri bilmek zorundamıyım. Boyle bir akademi boyle bir eğitim modeli yok üstad ve çokta tehlikeli buluyorum. Öncelikle müziği "seveceksin", sonra "çalmak isteyeceksin" istek önemli, içinde bulunmak istediğin bölümü sececeksin klasik - caz - punk atıyorum kendini bulduğun, seni yansıtacağına inandığın bir "alt dal" sonrasında ensturmanı alıp üfleyeceksin hocam. Sonrasında senin ilgilendiğin bölümde caz-klasik-punk - kim ne yapıyorsa zaten takip edersin. Bu doğal bir güdüdür. Ayrıca tüm alt kulturler caz-pop-klasik-vs vs aslında iç içe geçmiş örgülerden olusur. aynı sinemada bir çok tür olmasına karşılık hepsinin birbirinden etkilenmesi gibi.. yoksa ancak bir cafede muzik konusan ve idiaları olan adamdan öteye gidemessin bu durum seni üretmekten uzaklaştırdığı gibi bulunmak istemediğin durumlara düşürecektir. Sen derdiğini tarantino gibi anltırsın ben capollo gibi bir diğeri kendi gibi anlatır. Sonucta anlatan ve anlayan arasındaki iletişime kim ne diyebilir???
kötü iş kötü iştir en iyi teknoloji kullanılsa bile; iyi iş iyi iştir sadece kağıt kalem olsa bile....
Paran yoksa kamera alma, hiçbir şey de satma. Kamera bir sinemacının ihtiyaç duyacağı son şey bence. Deneme yapacaksın... Neyin denemesini yapacaksın?
Neyi deneyeceğini biliyor musun? Sinemayla ilgili bilgin, birikimin ne düzeyde ki kamera peşinde koşuyorsun? Kaç tane film izledin? En temel listeden hareket edeyim Imdb Top 250 listesindeki filmin kaç tanesini izledin? O filmlerin ışıkları arasındaki farkı, ne bileyim kurguları arasındaki farkı, türleri akımları vs. arasındaki farkı anlayabiliyor musun? Yönetmen neden öyle yapmış cevap verebiliyor musun?
Yılda toplam kaç film izliyorsun?
Bu sorular arttırılır. Bu sorulara cevabının çoğunun "hayır" ya da "az" olduğundan eminim.
Nasıl mı? Eminim işte bir şekilde...
Elinde bir bilgisayar var ve bir bilgisayar sinemacı olmak isteyen birine daha fazla fayda sağlar. Google'ın, youtube'un nimetlerini kullanın. 10 sene kadar önce hiçbirimizin erişemediği bilgilere bir çırpıda ulaşabiliyorsunuz iki üç senedir. Onları kullanın. Film izleyin, film değerlendirin. Açın youtube'a "scene" yazın filmlerden sahnelere ulaşın filmlerin sahnelerini izleyin. Sesini kısarak izleyin, görüntülere odaklanın. Oyunculuklara odaklanın. Işığa odaklanın. Kurguya odaklanın.
Paranız yoksa kamera almayın.
Kamera sahibi olan ama sinemayla ilgili bir şey bilmeyen bir sürü insan var, siz de onlardan biri olmayın.
Küçük doğrular, büyük saçmalıklar..
Saçma olmayanını söyle de dinleyelim kardeşim.
Önce edep adap öğren ama.
Düzgün konuş tartışmayı germe.
Ben bu çocuğu tanımasam zaten bu şekilde yazmam.
Copen sana da akşama doğru bir cevap yazmayı düşünüyorum, görüşürüz o zaman kadar.
Paran yoksa kamera alma, hiçbir şey de satma. Kamera bir sinemacının ihtiyaç duyacağı son şey bence. Deneme yapacaksın... Neyin denemesini yapacaksın?
Neyi deneyeceğini biliyor musun? Sinemayla ilgili bilgin, birikimin ne düzeyde ki kamera peşinde koşuyorsun? Kaç tane film izledin? En temel listeden hareket edeyim Imdb Top 250 listesindeki filmin kaç tanesini izledin? O filmlerin ışıkları arasındaki farkı, ne bileyim kurguları arasındaki farkı, türleri akımları vs. arasındaki farkı anlayabiliyor musun? Yönetmen neden öyle yapmış cevap verebiliyor musun?
Yılda toplam kaç film izliyorsun?
Bu sorular arttırılır. Bu sorulara cevabının çoğunun "hayır" ya da "az" olduğundan eminim.
Nasıl mı? Eminim işte bir şekilde...
Elinde bir bilgisayar var ve bir bilgisayar sinemacı olmak isteyen birine daha fazla fayda sağlar. Google'ın, youtube'un nimetlerini kullanın. 10 sene kadar önce hiçbirimizin erişemediği bilgilere bir çırpıda ulaşabiliyorsunuz iki üç senedir. Onları kullanın. Film izleyin, film değerlendirin. Açın youtube'a "scene" yazın filmlerden sahnelere ulaşın filmlerin sahnelerini izleyin. Sesini kısarak izleyin, görüntülere odaklanın. Oyunculuklara odaklanın. Işığa odaklanın. Kurguya odaklanın.
Paranız yoksa kamera almayın.
Kamera sahibi olan ama sinemayla ilgili bir şey bilmeyen bir sürü insan var, siz de onlardan biri olmayın.
Küçük doğrular, büyük saçmalıklar..
Saçma olmayanını söyle de dinleyelim kardeşim.
Önce edep adap öğren ama.
Düzgün konuş tartışmayı germe.
Ben bu çocuğu tanımasam zaten bu şekilde yazmam.
Copen sana da akşama doğru bir cevap yazmayı düşünüyorum, görüşürüz o zaman kadar.
Görüşürüz o zamana kadar?
Çıkışta da görüşelim mi?
Zopa, Pıçak, Cop ya da şu Mınçıka olsun mu?
Evet güzel seviye..
Kimin ne yapacağını, nasıl yapacağını vs bilemezsin. Taki o kişi onu yapana kadar. Kişi/Şahıs/İnsan.. Parası olmadığı için elinde var olan şeylerle takas
yöntemine gitmiş, Buna kalkıpta ''Otur yerine, önce öğren sonra gel'' demek ''Heves faşizmidir'' Kaldı ki, bu kişinin senden daha bilge olmadığını nerden biliyosun. Hadi hiç bişey bilmiyor diyelim, ancak senden daha iyi bir gözlemci olmadığını, daha etkili üretimler yapmayacağını nerden biliyosun?
Nerden biliyosun da aslında bilmediğin şeyi, biliyor edasıyla sayıklıyorsun?
Önce bi dönüp kendimize bakalım.
Siteye geliyor sizlerden bilgiler almaya çalışıyorruz. Evet hiçbir şey bildiğimiz yok. Ama sana göre değil ne bileyim mesala Tarantino'ya göre hiç birşey bilmiyoruz. Ve Kezzap bana inan, sana göre hangi kamera, hangi lens vs iyidir. Hangi programlar ne işe yarar vs vs..
yani teknik açıdan ziyade diğer çok daha önemli konuda sen benden, ya da buraya ''amatörce'' gelen kişilerden, daha üst seviyedesin diye bişey yok.
O yüzden o ünlemlerini yerinde kullansan iyi olur.
O kadar da emin olma illaki yardımcı olacaksan tavsiyeni söyle ''dayatmalarını'' değil
Kaldı ki,
Adam hiçbişey bilmiyor ola bilir. Ancak çok iyi bir fikri, bakış acısı, yaratım tarzı, duygusu, mantığı vardır.
Bırak alsın kemrarasını. Duygusunu, mantığını vs yansıtsın. Daha en baştan neden Stop diyorsun?
Ki zaten bunları çeke çeke, zorluklarla karşılaşa karşılaşa bu işi öğrenmeyecek mi/ öğrenmeyecek miyim?
Peki ben neden bu kadar tepkili oldum?
Sebep; Söylediğin şeyi üzerime almam.
Cevabın bir kısmıda yukarda.
Evet üzerime aldım çünkü takas yoluyla olmasada benzer bir yolla bende bir 550d aldım.
Ve teknik açıdan bilgim pek az.
Lafın kısası.
Doğru. Yiğidin hakkını veririm çünkü o yüzden doğru..
Kötü bir cümleydi.
Ancak akşam bilmem kim sana cevap verecek kadar kötü değildi.
O yüzden lafım aynen orada duruyor ve şu ------------------------------------------------ Çizgiyede altına koyuyorum.
GÖRÜŞÜRÜZ..
Göçmen
Immm, nolmuş burada yahu... Açılan başlık ile yazılanlar .. 🙂 Önce birşeye açıklık getirmem gerek, bilgisayarımı takas yoluyla vermeyi düşünüyorum evet ama alternatifi olduğu için düşünüyorum. Üniversite bitmek üzere, evde de masa üstü bilgisayar var, yeter ve artar bile bana...
Kezzap; her zaman için düşüncelerine ve görüşlerine önem vermişimdir. Bu bağlamda söylediklerin benim için önem arz etmekte... Ama şöyle birşey var abi.. Mesela, sen benim ne kadar film izlediğimi nereden biliyorsun? hani bunu seni boşa çıkarmak için söylemiyorum kesinlikle. Şuradan çıkarabiliyorsundur, sürekli gelip sana birşeyler soruyorum.. Bu bağlamda bu şekilde düşünmüş olabilirsin, haklısın da. Misal; imdb dedin de top 250 listesine baktım. Inan ki, izlemediğim 19 film tek varmış. Buda çok önemli değil. Nihayetinde, çok film izlemek önemli ama "popüler" filmleri izlemek önemli değil benim için. Bu filmlerin, kurguları arasında ki farklar da ayırt edilebilirim. Bu da pek problem değil. Ama dediğin, filmler arasındaki "ışık" yada yönetmenin sahnelerdeki "kamera açısının" kullanımı sana açıklayamam, bu noktada katiyen haklısın. Ama inan ki Kezzap, bunun cevabı senin söylediklerinde saklı değil. Çok az sette bulunmuş olmamdan ve pratiğimin yok denilecek kadar az olmasından kaynaklı. Ben ne kadar bilgili olursam olayım, istersen yürüyen kütüphane olayım ama bunlar sadece "teori" de kalır, pratiğim olmadan "ben" bir hiç'im, "sen" bir hiç'sin, "o" bir hiç... Bu bağlamda, Copen'in dediklerinin tümüne katılıyorum. Sektörde sürekli film yapılıyor, binlerce hemde. Teknoloji çağında, Haraketli görüntülerinin tümünü izlemek, bunun hızına yetişmek zaten imkansız.
-Gcmn'nin söyledikleri, tamamen saf ve temiz duygularla alakalı. Oda zaten söylediklerinin önemli olduğunu ama işin "pratik" kısmı olmadan hiçbirşeye yaramadığını belirtiyor... Son olarak Kezzap, Ankara'dan bu mesajıma bakmak farklı. Mardinden yada Batmandan yada Hakkariden bakmak farklı... Çünkü sen ekipmanı istediğin zaman bulursun, açığın oldugu konuda istediğin zaman birilerine ulaşırsın ama bu buralar için öyle değil ne yazık ki... Ve şunuda eklemeyi borç bilirim; her zaman için hangi konuda olursa olsun, Kezzap hep doğru yolu göstermeye çalışmıştır. Hepte elinden birşey geldiği zaman yardımcı olmaya çalışmıştır. Burada ki eleştirisi, eminim ki daha çok okuyayım, daha çok izleyeyim ki daha çok öğreneyim diye yapılmış eleştiri...
Duvarlar… Görüyor musun? Duvarlar yükseliyor. Şşşşş, bağırmayı bırak sessiz ol! Bak bak, duvarları daha çok yükseltiyorlar...
çok duygusal yazmışsın Gcmn, gerek yok yani o kadar duygusallaşmaya.
her genelleme istisnaların günahını taşır ki buna bu genelleme de dahildir.
genellerken istisnaları gözeterek genellersek de kimseyi kırmamış oluruz Kezzap.
Gcmn söylediklerinde haklı, adam çok yetenekli olabilir, bilgisiyle de değil de sezgisiyle çok iyi işler kotarabilir vs. vs.
bu ancak istisna bir durumdur,
binde 2 lik bir dilim, çok yetenekli eğitim almasa bile başarılı olur
%2,1 lik bir kesim çok başarılı olur normal bir eğitim alsa bile
%13,6 iyi bir eğitimle, başarılı işler yapar
%68,2 si iyi bir eğitim alsa da anca teknik eleman olarak iyi işlere yardım eder,
%13,6 sı iyi bir eğitim alsa da kötü işler yapar
%2,1 i çok iyi bir eğitim alsa da çok kötü işler yapar
binde 2 si çok çok iyi bir eğitim de alsa yurt dışına da çıksa bu iş için olmaz o adamdan 🙂
bilgiler normal dağılım eğrisinin yorumudur 🙂