Uzun bir süre pek yanına yaklaşılacak bir kamera olamayacak sanırım. Yine de Canon'un DSLR deneyiminden sırf film çekimi için böyle bir format yaratması da takdire şayan. Fakat dediğim gibi amatör sinemacının eline biraz fazla. Lenslerinin haftalık kirasıyla 7D alınan bir ekipman bağımsız amatöre uymaz.

Bu vesileyle RED MED konusuda kapanmıştır artık.

http://vimeo.com/32067654 " onclick="window.open(this.href);return false;

şuanlık tamamen çöp.

Canon'un kendi DSLRlarının da (ad verilmeden) yerden yere vurulması ilginç olmuş videoda. Yalnız görüntü karakteristikleri yine tipik Canon. Yine soft yine soft. Şunu adam gibi bir Zeiss lens ile gündüz de deneseler ya. Habire kendi EF lenslerine yüklenmişler. Canon gördüğüm kadarıyla yine düşük ışık performansına güveniyor.

Red camiası da ancak 4K ile iflah olur sanırım.

Bu arada full frame saçmalığına da geçici de olsa bir son vermiş oluyoruz...

Canon'un kendi DSLRlarının da (ad verilmeden) yerden yere vurulması ilginç olmuş videoda. Yalnız görüntü karakteristikleri yine tipik Canon. Yine soft yine soft. Şunu adam gibi bir Zeiss lens ile gündüz de deneseler ya. Habire kendi EF lenslerine yüklenmişler. Canon gördüğüm kadarıyla yine düşük ışık performansına güveniyor.

Red camiası da ancak 4K ile iflah olur sanırım.

Bu arada full frame saçmalığına da geçici de olsa bir son vermiş oluyoruz...

Hacı adam 5000-20000 iso aralığında görüntü koymaya cesaret etmiş test videosuna sen soft falan diyorsun :D.

şuanlık tamamen çöp.

Katılıyorum, en basitinden Canon 4K'lık sensör olmasına rağmen 1080p MPEG2 4:2:2 kayıt yaparken, çok daha ucuz olan RED Scarlet 4K'da RAW kayıt yapabiliyor.

Peki sizce dünyada RED gibi bir kamera varken arri, panavision cine Alta gibi kamera kullananların hepsi işi bilmediğinden mi bu kameraları kullanıyor. BU 4k çeken red varken başka kamera alınmaz kafası nedir abi anlamadım.

Canon'un kendi DSLRlarının da (ad verilmeden) yerden yere vurulması ilginç olmuş videoda. Yalnız görüntü karakteristikleri yine tipik Canon. Yine soft yine soft. Şunu adam gibi bir Zeiss lens ile gündüz de deneseler ya. Habire kendi EF lenslerine yüklenmişler. Canon gördüğüm kadarıyla yine düşük ışık performansına güveniyor.

Red camiası da ancak 4K ile iflah olur sanırım.

Bu arada full frame saçmalığına da geçici de olsa bir son vermiş oluyoruz...

Hacı adam 5000-20000 iso aralığında görüntü koymaya cesaret etmiş test videosuna sen soft falan diyorsun :D.
Ona birşey dediğimiz yok ama Canon 50 ISO'da da soft. Yarı fiyatına olan ve sensörü sorunlu Panasonic çözünürlükte Canon'dan iyi. Bu makinede en güzel yan "anladığım kadarıyla" artık line-skipping yok ve o nedenle moire, aliasing ve jello azalmış. Bu ISO'dan bin kat daha önemli. ISO olayı zaten artık aldı başını gidiyor. Basıyor gain'i, süzüyor elektronik filtreyle.

Siz Red yüksek iso görmemişsiniz:)
Şöyle bir sıkıntı var o codecle o iso nasıl oynayacak haberimiz yok.Feci şekilde bozulacak karelenmeler baş gösterecek, renk girecek tamamen masada küfürler gelecek.Yani fotoğrafta kullandığı ve güvendiği iso başarısını videoda da görüyoruz Canon'da ama codeclerle malesef sıkıntılı bir süreç başlıyor.Harici kayıt yapılmadığı sürece -ki bekliyoruz bakalım performansı ne olacak. 20.000 body için çok uçuk.

" onclick="window.open(this.href);return false;

Yalnız Canon'un bu makinasına koyduğu codec sıradan makinelerdeki MPEG codecten farklı. MPEG-2 4:2:2 50Mbps XF Codec diye geçiyor. Zaten en üst video kameralarda (Canon XF100 ve XF300 gibi) kullanılan ve workflowu oturmuş bir codec. Yani yayın dünyasına bir sürpriz olmayacak sanırım.
In today's highly accelerated production world, speed of delivery is crucial. Working with established NLE software companies such as Adobe, Apple, Avid and Grass Valley to ensure compatibility with Apple's Final Cut Pro (7 and X), Avid Media Composer, Adobe Premiere CS5.5, and Grass Valley Edius non-linear editing software, the EOS C300 already works seamlessly with the most commonly used professional editing systems and does not require proprietary software to prepare footage for editing. In addition, the MXF codec is robust, with a high bit rate that meets or exceeds network broadcast specs. It's the same codec that is used in Canon's existing XF-series camcorders (XF100 and XF300 series), making the EOS C300 one of the very few cameras in the sub-$20,000 price category of Super-35 sensor class that can provide 50 Mb/sec, 4:2:2 output at Full HD 1920x1080

Şimdi MPEG codec ile ilgili ilginç bir durum var. Bu codec AVCHD'ye göre daha büyük bloklar kullanıyor ama hem 4:2:2 verme imkanı var (AVCHD'de yok) hem de çok yüksek bitratelere kökleyebiliyorsun. En önemlisi de GOP ayarlarıyla oynamak ve çok akıcı görüntü elde etmek mümkün. Canonlar long-GOP kullanıyorlar ve bunda da öyle denmiş. DSLRlerdeki AVCHD codeclerinde GOP 12 idi. Panasonic MJPEG codeclerinde ise GOP1'e dek düşebiliyorsun ve kareler arası sıkıştırma devreden çıkıp her kare bağımsız kaydediliyor. Eğer Canon'un bu modeli de biraz olsun hacke, kurcalamaya gelirse ve bunu GOP1'e çekerlerse ilginç olabilir. 720pde bile GOP1 MPEG kullanırsanız inanılmaz güzel görüntüler elde edilebiliyor.

Peki sizce dünyada RED gibi bir kamera varken arri, panavision cine Alta gibi kamera kullananların hepsi işi bilmediğinden mi bu kameraları kullanıyor. BU 4k çeken red varken başka kamera alınmaz kafası nedir abi anlamadım.

Yahu RED varken başka kamera alınmaz diyen yok ki şu anki başlıkta. Ayrıca bence Scarlet ile C300'ü karşılaştırmakta büyük hata olur, C300, Scarlet ile yan yana bile yazılamayacak bir kamera. Yani Scarlet video kamera dünyasının DSLR'ı dersek eğer, C300 anca Canon'un Powershot G serisi gibi kalır. Bunun en büyük nedeni de hala anlatamadığımız RAW farkı. Yani isterse 1 milyon megabit/s ile çekilsin ama MPEG, AVCHD vs. gibi formatlarla kaydediliyorsa bu demektir ki RGB olarak kodlanmıştır ki 50 mbit/s ile MXF kaydederken Canon, RED 336 Mbit/s ile RAW olarak kaydediyor yani bayer data, yani sensör verisini kaydediyor. Bu da bize Zone System'den tutun da yapay HDR ve daha birçok avantaj sağlar. Ayrıca MPEG-2 demek sadece veri sıkıştırması değil aynı zamanda katmanlama demektir. Yani bu görüntü ne kadar iyi olursa olsun üstünde yapılacak color grading çalışmaları sırasında kat-kat geçişler çıkması muhtemeldir ama RAW üzerinde çalışırken böyle bir ihtimal yok, üstüne üstlük RGB'nin sahip olabileceği maksimum 4-5 poz aralığının yanında RAW'un bu poz aralığı duruma göre 9'a kadar çıkmaktadır ki bu da dediğim gibi Zone System'i ve HDR'ı en iyi şekilde kullanabilmenizi sağlar. İşte boşu boşuna demiyoruz Görüntü Yönetmenleri, Sinema ve TV bölümünden değil Fotoğraf veya Fotoğraf ve Video benzeri bölümlerden çıkmalıdır diye. 2-3 tane hariç şu ana kadar kendine Görüntü Yönetmeni diyen kimseden Zone System'in Z'sini dahi duymadım. İşte Zone System'i ne zaman öğrenirsiniz arkadaşlar işte o zaman neden RED diye tutturuyoruz anlarsınız.

Barış görüntü yönetmenliği yaptığın birkaç filmin Linkini yollarmısın. Özellikle RED kullandıklarının.

@barisferah

Dedikleriniz esasen doğru. Şimdi biri de bana 1 ay önce MPEG savunucusu gibi yazacağımı söyleseydi hadi ordan derdim. 50Mbit AVCHD'yi 100Mbit MJPEg'e değişmem. Bir önceki kuşağın anlayışı üzerine kurulu bir codec ama yukarıdaki alıntıda da söylendiği gibi halihazırdaki yayın sistemlerine birebir denk. Hatta Canon sırf bu nedenle AVCHDyi bırakıp MPEG koymuş. Neden diye düşündüm ve başka bir mantığı yok. Ben hiç Red kullanmadım ve kullanılan bir ortamda da bulunmadım ama anladığım kadarıyla haber yayını, hızlı yetiştirilmesi gereken türden şeyler için değil. RAW işlemek kolay değil. Zaten RAW bir tek şey için gerekli: geniş geniş oynayabilmek için. O da reklam, belgesel, müzik videosu ve filme daha çok uyuyor. Canon burada hinlik edip hem greenscreen'e gelebilecek hem de doğrudan kanallara, prodüksiyon şirketlerine uyacak bir şey çıkartmış. MPEG de bunun için. Canon piyasaya oynuyor. Zaten etrafta Red bayii göremiyoruz. Canon ise gelecek ve piyasaya girecek. Bu arada bu kamera üzerine yazılan bir yazıda Bayer sistemi değil, ilk defa 3 ayrı rengi üç ayrı katmanla yakalayan bir sensörden bahsediliyor. Tek bir pikseli oluşturmak için 1 R, 1 B, 2 tane de G eleman kullanmışlar. Yani Full RGB. 3 CCD mantığına yakın. Debayer olayı yok.

Red ile kıyas mıyas konusunu bilemem, benim bu tartışmalarda anlayamadığım nokta, işin profesyoneli Alexa ile 7Dyi kıyaslıyorken ve beraber kullanıyorken kestirip atmak kolay olmamalı. Nasıl yapacağını bilirsen her kameradan güzel görüntü alabilirsin. Canon'un bu kamerası harici capture station gerektirmeden ele alıp kullanılacak gibi. Sizin kullanma alanınıza uymayabilir ama "büyük olasılıkla" piyasada kendine bir yer bulacak. Fiyatı bana da çok geliyor.

Bu olup bitenlerden benim anladığım ve takip ettiklerimden çıkardığım şudur: Red gidip Arri'ye rakip olacak türden bir şey çıkarmış. Arri de o alt piyasa için Alexa'yı geliştirmiş. Durum?

Alexa 80.000 dolar
Red 20.000 dolar

Red bu fiyata Alexa'nın %80-90 kalitede görüntü verebiliyor. İyi de ediyor. Aynısını Canon için de söylemek mümkün:

5DMkii 2000 dolar (ki altına inmek üzere)
7D 1500 dolar

Bu fiyata alınan makinalar da onda biri fiyatına Red'in %80-90'ı performans veriyorlar. Bir alt kademede de Panasonic güreşiyor. (GH2 1500 dolar lens dahil). Bir bakın beraber nasıllar:

[vimeo] http://www.vimeo.com/5981422 [/vimeo]

Düşük ışık olmasına ve biraz da "soft" hilesine rağmen aynı projede gözünüzü kırpmadan kullanabileceğiniz sonuçlar verebiliyorlar. Şimdi burada o HDR olayı ya da gradient geçişler vb farkları bu %90'a mı denk geliyor yoksa farkı yaratan %10'a mı? Bildiğim, gördüğüm kadarıyla ikincisi. Yani üstüste çoklu işlemden geçecek bir görüntüde 365 bit RAW'a tamam ama ya gerisi? %90? MXF'sini bilmiyorum ama Sony'nin XDCAM ve Panasonic'in DVCPRO P2 de aynı tabanlı ve onca güzel sonuç var. Yani katmanlaşma/bloklaşma/gradient sorunları bunlarda olmuyor mu?

Bu arada codeclere biraz haksızlık etmişiz. Canon codecleri pek de iyi değildir ama kolay çatlamıyorlar ve 7 stop kullanılabilir imajı standart yakalıyorlar. En azından 5D ve 7D'de AVCHD çok kötü değil. Latitude'u kontrol etmeyi öğrenirsen gradientli gökyüzün olmaz zaten. Yanlış flat çekenler yapıyor o hatayı. (Bu arada 5DMkii+Zeiss ile 10 stop yakaladığını söyleyen de var da görmeden ben de inanmam.) Zone yelpazesini bir uçtan diğer ucuna hangi sahnede görüyoruz ki? 11 stopu test görüntüsü dışında bir arada bir film sahnesinde görmek zor. Onca film çekildi 35mm'de ve bunlar aynı anda kaç stop kullandılar? Yani limitin varsa ona göre davranacaksın. Ama dedikleriniz stüdyo çekimi ve üstüste işleme için ise ona bir şey diyemem.

Görüntü yönetmeni konusunda temelde haklısınız. GY eskiden filmi stoktan bilirdi Kodak/Fuji-Velvia vb diye ve herhalde ondan fotoğraf temeli lazım diyorsunuz. İç mekanda çekerken pencere patlıyorsa onu bilecek ve ya içeriyi ayarlayacak ya da cama jel filtre koyacak. Bu fotoğraf-film bilgisi. Ama ek olarak bugün codecten, sensörden bilmeli. Bir projede elinde Alexa varsa 13,5 stopu var, Red'de 11 var, 5D ise 8 var, ve üstüne codec bunlara ne yapar vb. esas bunları da bilmeli. Adamın çektiği görüntü senin bilgisayarında dağılırsa elinde Alexa olsa ne yazar? "Ben MPEG çekmem" diyen GY da olmaz. Becerikli adam 8-bitlik 8 stoplu makineden de çok sıkı sonuç çıkarıyor ve hüner o zaten. Bunları yani dijital teknolojiyi fotoğraf bölümünde de öğretmezler. Temel dijital prodüksüyon dersleri var STV bölümlerinde ama daha çok montaj ve FCP/Premiere olayları gibi görüyorum hep. Arada bir de olsa öğrencilere bu türden teknoloji güncelleme seminerleri vermek lazım. Yoksa müfredat teknolojiye yetişemez. DÜnyanın hiçbir yerinde yok bu zaten.

Sözün özü: Yer gök Alexa ile 7Dyi beraber kullanıp intercut yaptığımız bir çağda yaşadığımızı söyler ve buna göre artık iş görürken o olurdu bu olmazdı demek zor. Bir bakalım bu Canon arkadaş da cebinde ne getirmiş.

Selamlar...

Düzeltme: Unutulmuş kısım silindi.

İşte boşu boşuna demiyoruz Görüntü Yönetmenleri, Sinema ve TV bölümünden değil Fotoğraf veya Fotoğraf ve Video benzeri bölümlerden çıkmalıdır diye.

vay anasını serhat neler dönmüş ya