Ben bu paylaşımları çok faydalı ve değerli buluyorum. İlgiyle izledim. Temel bilgilerde çok eksiği olan ileri seviye kişiler de var, gerçekten temel bilgileri öğrenemeyen kişiler de var. Benim mesela sormak istediğim bir soru var, ayrı bir başlık açmak istemedim, klasik sahne çekimi ve kurgusu konusuna uygun çünkü.
* Kurguda görüntümüzü yavaşlatmayacaksak, en gerçekçi, en sinematik görüntüyü de istiyorsak, 24 ya da 25 kare çekiyoruz buraya kadar tamamım. Genel kanı da video çekimlerinde shutter'ı kare sayısının iki katına fikslemek ve hiç değiştirmemek ya, işte ben bunun doğru olup olmadığını merak ediyorum. En iyi, en gerçekçi hareket bulanıklığı için "25 kare sayısına 50 shutter kuralı" uygulayın deniyor, gerçekten çekim boyunca bu dengeyi mi korumalıyız? Yani video çekimlerinde shutter enstrümanı tamamen iptal mi aslında?
- @cem123 Evet, gerekli olmadıkça değiştirmemek iyi. Ama hareketli aksiyon sahnelerinde yavaşlatma yapmayacak olsan bile 25 kareyi yüksek shutterla çekmek isteyebilirsin, böylece o akıcı değil kesik kesik gözüken hareketler içerikle uyum sağlıyor. En güzel örneklerinden biri 28 gün sonra filmi.
Ben bu paylaşımları çok faydalı ve değerli buluyorum. İlgiyle izledim. Temel bilgilerde çok eksiği olan ileri seviye kişiler de var, gerçekten temel bilgileri öğrenemeyen kişiler de var. Benim mesela sormak istediğim bir soru var, ayrı bir başlık açmak istemedim, klasik sahne çekimi ve kurgusu konusuna uygun çünkü.
* Kurguda görüntümüzü yavaşlatmayacaksak, en gerçekçi, en sinematik görüntüyü de istiyorsak, 24 ya da 25 kare çekiyoruz buraya kadar tamamım. Genel kanı da video çekimlerinde shutter'ı kare sayısının iki katına fikslemek ve hiç değiştirmemek ya, işte ben bunun doğru olup olmadığını merak ediyorum. En iyi, en gerçekçi hareket bulanıklığı için "25 kare sayısına 50 shutter kuralı" uygulayın deniyor, gerçekten çekim boyunca bu dengeyi mi korumalıyız? Yani video çekimlerinde shutter enstrümanı tamamen iptal mi aslında?
Cevap evet. 24/48, 25/50
Aksi halde görüntünün niteliği değişir. Eğer bir şelale çekiyorsak, suyun akişina tilt yapacaksak ve su taneciklerini görmek istiyorsak shutteri kata göre artirabiliriz. 25/100 gibi. Tabi bu tarz çekimler nadirdir.
28 Gün Sonra'yı izledim ama örneği tam olarak anlamadım. Er Ryan'ı Kurtarmak filminin giriş sahnesi örneğini buldum mesela, ya da bazı dövüş filmlerinde kullanılıyormuş. Prensibi anladım. Şelale örneğini de anladım. Sanırım çok düşüğe çekince de fotoğraf mantığındaki gibi o sarhoş ya da kafası güzel karakter sahneleri için ideal olan bulanıklık elde ediliyor.
ben de ilgiyle izledim. teşekkürler. çekim planlarını içeriğe göre seçmek gerekiyor dedin ya, mesela bu içerikte planları yakın plan tek göz, tek ağız, sonra göz ve ağızlar, sonra orta plan gibi kurgulamak mantıklı olur muydu, mevzu puzzle olduğu için. bu içerik planların uyumuyla ilgili daha çok örnek verebilirsen sevinirim.
ben de ilgiyle izledim. teşekkürler. çekim planlarını içeriğe göre seçmek gerekiyor dedin ya, mesela bu içerikte planları yakın plan tek göz, tek ağız, sonra göz ve ağızlar, sonra orta plan gibi kurgulamak mantıklı olur muydu, mevzu puzzle olduğu için. bu içerik planların uyumuyla ilgili daha çok örnek verebilirsen sevinirim.
Evet gayet güzel fikirmiş. Demek istediğim böyle bir şey. Ama bu kadar radikal olmasına da gerek yok. Burada anlattığım mekanik çoğu zaman işler. Genelde şöyle düşünmek lazım. İzleyiciyi olaya karakterin duygusuna ne kadar yakınlaştırmak istiyoruz. Uzakta durursan izleyici gözlemci olur, duyguya da karaktere de olaya da mesafeli olur. Sürekli bunu düşünerek yapabilirsiniz. Çok yakınlaşırsanız da duyguyu abartmış olursunuz. Bu denge de çoğu filmde, en azından ana akımda korunur. Genelde orta planlar izleriz.
@kezzap teşekkür ederim cevap için. filmleri duygu-plan örneklemesiyle ilgili daha çok video çekersen sevinirim. ben de yıllar önce patika diye bi kısa film izlemiştim, fransada okuyan bi Türkün çektiği kısa filmdi, epey de ödül almış. o da başta baba oğula mesafeli yaklaşırken, babayla oğul yakınlaştıkça orta ve yakın planlara geçtiğini anlatmıştı. aslında bunu senin yaptığın gibi plan plan anlatsaydı keşke. umarım bu meseleyi ele alan videolarının devamı gelir, bu değerli videon için tekrar teşekkür ederim.
aslında o kısa filmi bu bağlamda analiz ettiğin bir video çeksen süper olur 🙂
* Genel kanı da video çekimlerinde shutter'ı kare sayısının iki katına fikslemek ve hiç değiştirmemek ya, işte ben bunun doğru olup olmadığını merak ediyorum. En iyi, en gerçekçi hareket bulanıklığı için "25 kare sayısına 50 shutter kuralı" uygulayın deniyor,
1) shutter ve kare kuralı sadece makina mekanik shutter ayarındaysa geçerli deniyor diye duymuştum. Elektronik shutter da bunun önemi kalmıyor deniyor.
Bu konuda bilgisi olan var mı?
2) Camerada çekim video moduna getirince de bu dengeleme otomatik mi oluyor yoksa zaten elektronik shutter a dönüşüyor ve de gerek kalmıyor mu?
Shutter meselesinde bende şunu sorayım 24p de çekiyorsak 180 mi olmalı yoksa 178. Bişey vardı o mu yoksa fark etmiyor mu? Bu arada Kezzap ben zaten YouTube de tebrik ettim seni buradan da söyleyeyim çok iyi bir kanalın var ve çok faydalaniyorum kendi adıma teşekkür ederim
Kamera video çekerken zaten elektronik shutter kullanır. Video söz konusu olduğunda, dijital kameralar için tabi, böyle bir ayrım zaten yok. O yüzden ana kural hala geçerli.
24fps 180 derecedir.
25 fps 178.8.
Sadece övmeyin, beğene basın, paylaşın da. Kanalın izlenme sayıları çok sabit duruyor. En fazla iki katına çıkar zaten, ama omuz atmıyorsunuz. 🙂
Kamera video çekerken zaten elektronik shutter kullanır. Video söz konusu olduğunda, dijital kameralar için tabi, böyle bir ayrım zaten yok. O yüzden ana kural hala geçerli.
Teşekkür ederim.
lumix de
elektronik ve mekanik shutter var
video modu var
bir de video moduna geçmeden kırmızı video kayıt tuşu var. Hepsi farklı sonuçlara yol açıyor sanıyordum. Biraz kafam karıştı
istenirse mekanik shutter ı seçip video moduna geçmeksizin, kırmızı video kayıt tuşuna basınca mekanik shutter da çekeceğini sanıyordum. Hiç denemedim tabii
Fırat selamlar, niye DaVinci resolve kullannıyorsun merak ettim. Premiere'ci sanırdım seni 😀