Yahu veri boyutu kısmana zaten en ufak bir lafım yok o konuda haklısın. Benim bahsettiğim (ve senin de bahsettiğin) konu veri akışı (Yani bitrate) ve hard diskin okuma hızı zaten çok rahat AVI'nin de bitrate'ini karşılar ama iş saniyedeki işlem sayısı ile işlem akışına geldiğinde işte AVI'nin avantajı ortaya çıkıyor. Dediğim gibi AVI h264'e göre çok ama çok daha hafif bir format olduğundan işlemci tarafından çok daha kolay decode edilir, işte ben bu yüzden AVI'nin daha başarılı olacağını düşünüyorum. Yani efekt vs. olmadan kullanılırsa her ikisi de sorun çıkarmaz ve h264 hatta dediğin gibi boyut açısından daha büyük bir avantaj sağlar lakin üstüne colorista, mojo ve looks, belki de başka şeylerde ekleyince işte o vakit AVI bence h264'e sağlam tur bindirir diye düşünüyorum. Ama dipnotu tekrardan hatırlatıyorum ve denemek gerekir diye ekliyorum.

Dene öyle gel Barış 🙂

Sonra sana 2004 model, 512ram, 80gb hdd ve paylaşımlık grafik, ses kartına sahip bir laptopta nasıl hdslr videosu kurguladığımı da anlatırım.

Birader zaten denemek lazım diye sonuna ekliyoruz böyle konularda. Yani parçaların spesifikasyonlarının bile aynı olduğu 2 farklı bilgisayar arasında bile deli gibi performans farkı olabiliyor üreticilere, üretim kalitelerine ve materyallerine göre ki üstüne işletim sisteminin kendi performansı vs. gibi yazılımsal değerleri katmadan söylüyorum. Ayrıca bazı sistemler de yapısal olarak h264'ü, AVI'ye göre daha hızlı kodlayabiliyor mesela, bu da "GPU Accelerated Software" denilen yazılımsal zımbırtılar sayesinde oluyor. Yani biz burada ne dersek boş, denemedikten sonra ne senin dediğinin bir önemi var, ne de benim dediğimin aslında.

Denemesem yazmam, denedim diyorum. Azcık araştırsan sen de sıkıştırmasız avi ile proxy editing'in ne kadar alakasız olduğunu göreceksin. Zaten pratikte de elinde sıkıştırmasız görüntü yok senin, hdslr ile çektiğin görüntü zaten h264 olarak sıkışmış bir görüntü. Sen al bu 100mb'lık dosyayı sıkıştırmasız avi yap olur sana 1gb o zaman da bilgisayarın hiç kaldırmaz. Proxy ile ilgilenen arkadaşların yapacakları cineform vs.. gibi codec satın alacaklar veya bulacaklar alıp bulamıyorlar ise veri başına en sağlam sıkıştırmayı veren codeği seçecekler. Bir de ne desek boş diye bir şey olmaz bu teknik konularda, iki kere iki dörttür. Madem ne desek boş yazmayalım o zaman olur mu öyle şey, ayrıca denedim diyorum. Zombi gibi bilgisayarı ayağa kaldıracak iş akışı oturttum diyorum sen hala dediğimi ciddiye alıp dediklerimi google'lamıyorsun. Neyse sen bir dene, dediğim gibi bir düşük h264 ile bir de sıkıştırması avi ile dene eğer aynı çözünürlükteki sıkıştırmasız avi daha iyi performans verirse, sana sakalımı posta ile yollayacağım.

Yahu usta denediysen ve nedenleriyle böyle sunarsan zaten lafım yok, yukarıdaki mesaja denedim diye yazmamışsın yada en azından ben öyle anlamadım. Böyle diyorsan can kurban. Ben de dediğim gibi internetteki genel kanı üzerine bir mantık oturtarak yorum yaptım -ki bunu da belirttim zaten- ve bana doğru geldi. Ama sen denedim evet böyle iyiymiş diyorsan bir lafım yok, en azından ben de adam akıllı oturup senin gibi deneyene kadar.

Hee bu arada dayanağımın da dayanak noktası da şu. Özellikle h264 HD kurgulamak zaten genel kanı olarak zor, hatta her yerde bu dosyaların başka bir formata çevirilerek kurgu yapılması tavsiye ediliyor ki MagicBullet'ın da sadece bu iş için geliştirilmiş programı dahi var. Yani bu noktada AVI bana h264'ten çok daha mantıklı geliyor (Hala daha) ama sen denedim diyorsun ve onun üstüne dediğim gibi ben de denemeden yorum yaparsam asıl usturupsuz sallama olur.

sen denedim diyorsun ve onun üstüne dediğim gibi ben de denemeden yorum yaparsam asıl usturupsuz sallama olur.

E yapıyorsun hala 😀

Yok yorum değil o, sadece çıkış noktamın dediğin gibi usturupsuz sallama olmadığını belirtmek için söyledim.

Bugün kafama takılan 2-3 nokta için denemeler yaptım Premiere ve After Effects'te. Şahsen kendi adıma proxy ile kurgu yapmanın son derece lüzumsuz olduğuna karar verdim. Neden olduğuna geçmeden önce biraz yaptığım testten ve sonuçlardan bahsedeyim. Ana dosyamı 3 farklı formata çevirdim, Pal DV widescreen AVI, Sıkıştırılmamış Microsoft Avi, 480x270 mpeg2 ve 480x270 h264. Her biri için bunların ayrı birer sekans açtım ve üstlerine birbirinin aynısı olan efektler ekledim. h264 ve Mpeg2 4. kanala geldiğinde 17 sn'lik videoda toplamda sadece 10-15 kare yakalar hale geldiler, Pal DV ise 6. kanalda bu kadar yavaşlamaya başlarken, sıkıştırılmamış Avi ise 5. kanalda yavaşlamaya başladı. Ancak dosya boyutları göz önüne alındığında ise en avantajlı format h264 ve Mpeg2 diyebilirim, keza Pal DV'nin yaklaşık 10'da biri iken, sıkıştırılmamışın 80'de biri kadar oluyor.

Ki aslında bu veriler benim Proxy'ye olan iştahımı iyice kabartmıştı lakin Dynamic link ve Audition testini yapana kadar (Ki aslında durumunda böyle olacağını biliyordum ama şu arkadaşın bu iddialı girişi bayağı inandırıcıydı), Dynamic Link ile AFX'te yapılan motion/position işlemleri proxy'yi kaldırırken tamamen allak bullak oluyor, öte yandan Audition'daki işlemler sırasında da zaten ses dosyası tekrar işlenip kaydedildiğinden orijinal dosyanın değil proxy dosyasının sesi üzerinde oynama yapmış oluyorsunuz. Bu sorunları aşmanın da yolu, kurguyu tamamen bitirdiğinizden emin olduktan sonra AFX ve Audition işlemlerine girişmek.

Kısaca tüm bunların ışığında şahsen ben bayağı hayal kırıklığına uğradım diyebilirim proxy konusunda, bayağı ümitliydim aslında. Neyse artık şu hazırladığım web sitesi şablonunu satabilirsem oradan gelecek parayla artık doğru düzgün bir masaüstü toplarım içine de bir tane gtx 570 falan koyarım ve mercury ile çalışırım.

Barışcım bana kalırsa para biriktirmeye başlayacaksan mümkünse Mac için para biriktir, madem video işlerinde kullanacaksın hiç PC ile filan uğraşma. Çünkü ben dahil bir çok arkadaş çılgın PC'ler toplayıp hayal kırıklığına uğradılar sonradan Apple ürünlerine geçtiler.

Denemekle iyi yapmışsın, ne kadar okusak, araştırsak da kendi tecrübemizin yerini tutmuyor. Proxy için nasıl bir iş akışı işlediğini bilemiyorum ama AE'nin kendi için oldukça başarılı bir proxy sistemi olduğunu söylemek istedim, belki gözünden kaçmıştır. Neden Proxy videoların AE'ye aktarıldığında Dynamic Link'in çalışmadığını tam olarak anlayamadım ama çalışmazsa bile AE'ye atılan ham dosyaları AE içerisinden proxylenebilir.

Bir de ben bunları denediğim zaman Audition'nın şimdiki özelliklerini filan barındırmayan eski sürümlerde denemiştim, yeni sürümlerde ne gibi sorunlar çıktığını bilemiyorum.

Yok proxy dosyasına mesela AE'de warp stabilizer uyguladığımızda oluyor lakin bunu Premiere'deki gibi gerçek dosya ile değiştirince warp stabilizer tekrardan analiz yapıyor yani başa dönüyor işlem. Yani dynamic link çalışıyor, düzgün de çalışıyor ama işte proxy ile orijinal dosyayı değiştirince her şey başa dönüyor.

Mac konusuna da gelirsek şahsen Mac bana cidden çok ama çok ters, Mac de kullandım lakin açıkçası çoğu kişinin bahsettiği o akıl almaz performans farkını çok hissetmedim. Bir de bildiğim kadarıyla Mac'te Mercury Playback Engine'i Windows'ta olduğu gibi aslında destek olmayan modellerde aktive edemiyorsun (İddia etmeyeyim, ben öyle biliyorum ve google'da aratınca da bir sonuç çıkmadı adam akıllı). Mercury destekli ekran kartı barından Mac modelleri ise zaten uçmuş derece de pahallı ki laptop olanların neredeyse tamamında da ATI ekran kartı var. Yani Mac'e verilecek parayla da çok ama çok sağlam PC toplanır, istenirse de Hackintosh çakılır.

Bizim hocanın şirketinde HP z800 görmüştüm 16gb ram Nvidia quadro 4800 ekran kartlı ve 1 tbx4 raid0 hard diskli. Red One görüntülerini bile (Hem de üzerlerinde MB Looks, Colorista ve Mojo efektleri olmasına rağmen) rendersız gerçek zamanlı oynatabiliyordu ki bu makinenin fiyatı en ucuz (ve uyduruk) Mac Pro'nun yarısı, en iyi iMac'in parası kadar. Yani büyük ihtimalle 8 GB ram'li, gtx 480, 285 veya 570 ekran kartlı, i7 2600k işlemcili 2500 TL'lik bir masaüstü de çok ama çok rahat bir şekilde 1080p görüntüleri kurgular. Ben de öyle bir sistem oluşturacağım kendime. Ama tabi yine sağol tavsiyelerin için.

Proxy ile hazırlanan yeni dosyalar çözünürlük olarak orijinal dosyadan farklı iseler (ki zorunlu olmasa da birçok durumda öyle olduklarını varsayabiliriz) stabilizer gibi efektlerin orijinale geçişte resetlenmesi son derece doğal değil mi? Neticede referans koordinatları değişiyor ve aynı işlemin farklı görüntülere aynen uygulanamaması lazım. Benzer biçimde tüm koordinat ve geometri efekletirinin de yeniden hesaplanması gerekmeli. Renk vb efektlerde değişiklik olmaması lazım yine de.

Yahu biliyorum zaten ben de öyle düşünüyordum da işte bahsettiğim arkadaşın çok iddialı yaptığı giriş benim üstümde çok inandırıcı olmuştu. Umut fakirin ekmeği işte...

bende cuda destekli bir kart aldım daha programları kurmadıgım için deneme şansım olmadı bakalım nasıl birşey 🙂

Premiere ve After Effects'in GPU kullanımlarını anlatan ve, CUDA'nın etkisini gösteren bir video.
Videonun asıl amacı ilk söylediğimi anlatmak ama CUDA'dan da bahsediyor ortasında bir yerde.
İzlenebilir.

http://www.video2brain.com/en/videos-5355.htm " onclick="window.open(this.href);return false;